Rum 1

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Önceki Ayet: Ankebut 69Rum SuresiRum 2: Sonraki Ayet

Meali: {17. âyeti hariç, sûrenin tamamı Mekke'de nâzil olmuştur. 60 âyettir. İranlılarla yapılan savaşta yenilmiş olan Rumların (Bizanslıların) tekrar galip gelecekleri anlatıldığından, sûreye bu isim verilmiştir.}

1- Elif. Lâm. Mîm.

Kur'an'daki Yeri: 21. Cüz, 403. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Hem başlarında اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ veyahut سَبَّحَ ve يُسَبِّحُ bulunan surelerin başlarına dikkat et. Tâ bu sırr-ı azîmin şuâını göresin. Hem الٓمٓ lerin ve الٓرٰ ların ve حٰمٓ lerin fatihalarına bak; Kur’an’ın, Cenab-ı Hakk’ın yanında ehemmiyetini bilesin.

(12. Söz)


İstikbale ait ihbarat-ı gaybiyesidir.

Şu kısım ihbaratın çok envaı var. Birinci kısım, hususidir. Bir kısım ehl-i keşif ve velayete mahsustur.

Mesela, Muhyiddin-i Arabî

الٓمٓ

غُلِبَتِ الرُّومُ

Suresi’nde pek çok ihbarat-ı gaybiyeyi bulmuştur. İmam-ı Rabbanî, surelerin başındaki mukattaat-ı huruf ile çok muamelat-ı gaybiyenin işaretlerini ve ihbaratını görmüştür ve hâkeza… Ulema-yı bâtın için Kur’an, baştan başa ihbarat-ı gaybiye nevindendir. Biz ise umuma ait olacak bir kısmına işaret edeceğiz. Bunun da pek çok tabakatı var. Yalnız bir tabakadan bahsedeceğiz.

İşte Kur’an-ı Hakîm, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâma der: (Hâşiye[1])

فَاصْبِرْ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ

لَتَدْخُلُنَّ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ اٰمِنٖينَ مُحَلِّقٖينَ رُؤُسَكُمْ وَ مُقَصِّرٖينَ لَا تَخَافُونَ

هُوَ الَّذٖٓى اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدٰى وَدٖينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدّٖينِ كُلِّهٖ

وَهُمْ مِنْ بَعْدِ غَلَبِهِمْ سَيَغْلِبُونَ

فٖى بِضْعِ سِنٖينَ لِلّٰهِ الْاَمْرُ

فَسَتُبْصِرُ وَيُبْصِرُونَ

بِاَيِّكُمُ الْمَفْتُونُ

اَمْ يَقُولُونَ شَاعِرٌ نَتَرَبَّصُ بِهٖ رَيْبَ الْمَنُونِ

قُلْ تَرَبَّصُوا فَاِنّٖى مَعَكُمْ مِنَ الْمُتَرَبِّصٖينَ

وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِ

فَاِنْ لَمْ تَفْعَلُوا وَ لَنْ تَفْعَلُوا

وَ لَنْ يَتَمَنَّوْهُ اَبَدًا

سَنُرٖيهِمْ اٰيَاتِنَا فِى الْاٰفَاقِ وَفٖٓى اَنْفُسِهِمْ حَتّٰى يَتَبَيَّنَ لَهُمْ اَنَّهُ الْحَقُّ

قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰٓى اَنْ يَاْتُوا بِمِثْلِ هٰذَا الْقُرْاٰنِ لَا يَاْتُونَ بِمِثْلِهٖ وَلَوْ كَانَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ ظَهٖيرًا

يَاْتِى اللّٰهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُٓ اَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنٖينَ اَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرٖينَ يُجَاهِدُونَ فٖى سَبٖيلِ اللّٰهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَٓائِمٍ

وَقُلِ الْحَمْدُ لِلّٰهِ سَيُرٖيكُمْ اٰيَاتِهٖ فَتَعْرِفُونَهَا

قُلْ هُوَ الرَّحْمٰنُ اٰمَنَّا بِهٖ وَعَلَيْهِ تَوَكَّلْنَا فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ فٖى ضَلَالٍ مُبٖينٍ

وَعَدَ اللّٰهُ الَّذٖينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِى الْاَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذٖينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دٖينَهُمُ الَّذِى ارْتَضٰى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ اَمْنًا

gibi çok âyâtın ifade ettiği ihbarat-ı gaybiyedir ki aynen doğru olarak çıkmıştır. İşte pek çok itirazat ve tenkidata maruz ve en küçük bir hatasından dolayı davasını kaybedecek bir zatın lisanından böyle tereddütsüz, kemal-i ciddiyet ve emniyetle ve kuvvetli bir vüsuku ihsas eden bir tarzda böyle ihbarat-ı gaybiye, kat’iyen gösterir ki o zat, Üstad-ı Ezelî’sinden ders alıyor, sonra söylüyor.

(25. Söz)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

  1. Bu gaybdan haber veren âyetler, pek çok tefsirlerde izah edilmesinden ve eski harfle tabetmek niyeti müellifine verdiği acelelik hatasından burada izahsız ve o kıymettar hazineler kapalı kaldılar.