Ahkaf 23

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Önceki Ayet: Ahkaf 22Ahkaf SuresiAhkaf 24: Sonraki Ayet

Meali: 23- Hûd da! Bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben size, bana gönderilen şeyi duyuruyorum. Fakat sizin cahil bir kavim olduğunuzu görüyorum, dedi.

{Hûd (a.s.), bu sözüyle, başlarına gelecek azabın zamanını Allah'ın bildiğini açıklamıştır.}

Kur'an'daki Yeri: 26. Cüz, 504. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Bu ayet veya iktibas edilen şekli Risale-i Nur'da birçok yerde geçmekte olup numune için bazıları aşağıya alınmıştır

Cehennem nerededir?

Elcevap:

قُلْ اِنَّمَا الْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ

لَا يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُ

Cehennemin yeri, bazı rivayatla “tahte’l-arz” denilmiştir.

...

وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ âhiret âlemine ait menziller, bu dünyevî gözümüzle görülmez.

(1. Mektup)


İşte bu mesleğe binaen, Hazret-i Azrail aleyhisselâmın her ferde müteveccih bir yüzü ve bakar bir gözü vardır. Hazret-i Musa aleyhisselâmın Hazret-i Azrail aleyhisselâma tokat vurması, hâşâ Azrail aleyhisselâmın mahiyet-i asliyesine ve şekl-i hakikisine değil ve bir tahkir değil ve adem-i kabul değil; belki vazife-i risaletin daha devamını ve bekasını arzu ettiği için kendi eceline dikkat eden ve hizmetine set çekmek isteyen bir göze şamar vurmuş ve vurur…

اَللّٰهُ اَعْلَمُ بِالصَّوَابِ

لَا يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُ

قُلْ اِنَّمَا الْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ

(28. Mektup)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

Alâmet-i kıyametten olan Deccal hakkında hadîs-i şerifte “Birinci günü bir sene, ikinci günü bir ay, üçüncü günü bir hafta, dördüncü günü eyyam-ı saire gibidir. Çıktığı zaman dünya işitir. Kırk günde dünyayı gezer.” rivayet ediliyor. İnsafsız insanlar bu rivayete muhal demişler. Hâşâ şu rivayetin inkâr ve iptaline gitmişler. Halbuki وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ hakikati şu olmak gerektir ki:

(24. Söz)


Meydan-ı haşir nerededir?

Elcevap: وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ Hâlık-ı Hakîm’in her şeyde gösterdiği hikmet-i âliye, hattâ tek küçük bir şeye, çok büyük hikmetleri takmasıyla tasrih derecesinde işaret ediyor ki küre-i arz, serseriyane, bâd-i heva azîm bir daireyi çizmiyor. Belki mühim bir şey etrafında dönüyor ve meydan-ı ekberin daire-i muhitasını çiziyor, gösteriyor ve bir meşher-i azîmin etrafında gezip mahsulat-ı maneviyesini ona devrediyor ki ileride o meşherde, enzar-ı nâs önünde gösterilecektir.

...

قُلْ اِنَّمَا الْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ

اَلْبَاقٖى هُوَ الْبَاقٖى

Said Nursî

(10. Mektup)


Evet, ciddi bir surette Cenab-ı Hakk’ın Habib-i Ekrem’ini sevmiş ve himaye etmiş ve taraftarlık göstermiş olan Ebu Talib’in; inkâra ve inada değil belki hicab ve asabiyet-i kavmiye gibi hissiyata binaen, makbul bir iman getirmemesi üzerine cehenneme gitse de yine cehennem içinde bir nevi hususi cenneti, onun hasenatına mükâfaten halk edebilir. Kışta bazı yerde baharı halk ettiği ve zindanda –uyku vasıtasıyla– bazı adamlara zindanı saraya çevirdiği gibi hususi cehennemi, hususi bir nevi cennete çevirebilir…

وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ

(28. Mektup)

İlgili Maddeler[değiştir]