Kuran:Duhan: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
(Yeni sayfa: "Kategori:Kur'an ''Önceki Sure: ZuhrufKur'anCâsiye: Sonraki Sure'' =44. Duhan Suresi= ''Önceki Sure: Ku...")
 
Değişiklik özeti yok
4. satır: 4. satır:
=44. Duhan Suresi=
=44. Duhan Suresi=


{Mekke'de inen bu sûre 59 âyettir. Adını, onuncu âyette geçen ve duman manasına gelen "duhân" kelimesinden almıştır.}
==Cüz 25==
===Bölüm 1===
====Sayfa 495====
<div id="1">[[Dosya:Duhan 1.png]]</div>
1- Hâ. Mîm.
<div id="2">[[Dosya:Duhan 2.png]]</div>
<div id="3">[[Dosya:Duhan 3.png]]</div>
2-3- Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.
{Bu âyette geçen "mübarek gece"den maksadın Kadir gecesi veya Berat gecesi olduğuna dair rivayetler vardır. Ancak Kur'an-ı Kerim'in Hz. Peygamber'e Kadir gecesinde indirilmiş olduğunu bildiren ayeti göz önüne alan İslâm âlimlerinin çoğunluğu burada Kadir gecesine işaret edildiği rivayetini daha kuvvetli bulmuşlardır. Ayrıca bak. Bakara 2/182'nin açıklaması ve Kadir 97/1.}
<div id="4">[[Dosya:Duhan 4.png]]</div>
<div id="5">[[Dosya:Duhan 5.png]]</div>
<div id="6">[[Dosya:Duhan 6.png]]</div>
4-5-6- Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir.
<div id="7">[[Dosya:Duhan 7.png]]</div>
7- Eğer kesin olarak inanıyorsanız (bilin ki Allah), göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir.
<div id="8">[[Dosya:Duhan 8.png]]</div>
8- O'ndan başka ilâh yoktur. (Her şeyi O) diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir.
<div id="9">[[Dosya:Duhan 9.png]]</div>
9- Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.
<div id="10">[[Dosya:Duhan 10.png]]</div>
<div id="11">[[Dosya:Duhan 11.png]]</div>
10-11- Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.
<div id="12">[[Dosya:Duhan 12.png]]</div>
12- (İşte o zaman insanlar:) Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz (derler).
{Bu duman hakkında başlıca iki farklı yorum yapılmıştır: 1. Duman, kıtlık ve kuraklıktır. Nitekim Arabistan'da büyük bir kıtlık olmuş, kaldırılması için Kureyş, Hz. Peygamber'e başvurmuştur. 2. Bu duman, kıyamet alâmetlerinden olan ve göğü kaplayacak bulunan dumandır. Peygamberimizden rivayet edildiğine göre, kıyamet alâmetlerinden biri de, doğu ile batı arasını kaplayacak olan duman olayıdır.}
<div id="13">[[Dosya:Duhan 13.png]]</div>
13- Nerede onlarda öğüt almak? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti.
<div id="14">[[Dosya:Duhan 14.png]]</div>
14- Sonra ondan yüz çevirdiler ve: Bu, öğretilmiş bir deli! dediler.
<div id="15">[[Dosya:Duhan 15.png]]</div>
15- Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz.
{Hz. Peygamber'in duasıyla kıtlık kaldırıldıktan sonra, inkârlarına dönmüşlerdir. Başka bir yoruma göre de, kıyamet kopmadan önce etrafı kaplayan dumanı kâfirler görünce, Allah'a sığınıp dua edecekler, Allah kısa bir süre için dumanı kaldıracak, fakat onlar buna rağmen tekrar küfre döneceklerdir.}
<div id="16">[[Dosya:Duhan 16.png]]</div>
16- Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı alırız.
<div id="17">[[Dosya:Duhan 17.png]]</div>
<div id="18">[[Dosya:Duhan 18.png]]</div>
17-18- Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara: Allah'ın kulları! Bana gelin! Çünkü ben size (gönderilmiş) güvenilir bir resûlüm diye (davette bulunan) şerefli bir elçi gelmişti.
===Hizb 4===
====Sayfa 496====
<div id="19">[[Dosya:Duhan 19.png]]</div>
19- Allah'a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil getiriyorum.
{Apaçık delil, Hz. Musa'nın gösterdiği mucizelerdir.}
<div id="20">[[Dosya:Duhan 20.png]]</div>
20- Ben, beni taşlamanızdan, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a sığındım.
{Âyet, taşa gömerek öldürecekleri tehdidini savuranlara karşı Hz. Musa'nın, işkenceye, hakarete ve ölüme aldırmayıp, Allah'a sığınacağını beyan ettiğine dikkat çekmektedir.}
<div id="21">[[Dosya:Duhan 21.png]]</div>
21- Eğer bana inanmazsanız, hiç değilse yanımdan uzaklaşın.
<div id="22">[[Dosya:Duhan 22.png]]</div>
22- Bunun üzerine Musa: Bunlar suç işleyen bir toplumdur, diye Rabbine arzetti.
<div id="23">[[Dosya:Duhan 23.png]]</div>
23- Allah, O halde kullarımı geceleyin yola çıkar. Çünkü takip edileceksiniz, buyurdu.
{Gerçekten Firavun ve ordusu, şehirden çıktıklarını öğrendikleri Hz. Musa'yı ve İsrailoğullarını takip etmişlerdi.}
<div id="24">[[Dosya:Duhan 24.png]]</div>
24- Denizi açık halde bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
{Başka âyetlerde yer aldığına göre Hz. Musa, karşılaştığı denize asasını vurarak suyun açılmasını sağlamış, kavmi rahatça karşıya geçmiş, takip eden Firavun ve ordusu ise aynı su içinde boğularak helâk olmuştur.}
<div id="25">[[Dosya:Duhan 25.png]]</div>
<div id="26">[[Dosya:Duhan 26.png]]</div>
<div id="27">[[Dosya:Duhan 27.png]]</div>
25-26-27- Onlar geride nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler bırakmışlardı.
<div id="28">[[Dosya:Duhan 28.png]]</div>
28- İşte böylece biz de onları başka bir topluma miras bıraktık.
<div id="29">[[Dosya:Duhan 29.png]]</div>
29- Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.
===Bölüm 2===
<div id="30">[[Dosya:Duhan 30.png]]</div>
30- Andolsun biz, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan kurtardık.
<div id="31">[[Dosya:Duhan 31.png]]</div>
31- Yani Firavun'dan. Çünkü o bir zorba idi, aşırı gidenlerdendi.
{Başka âyetlerde bildirildiği gibi Firavun, İsrailoğullarını kendine kul ve köle yapıyor, oğullarını öldürüyordu. Bu, İsrailoğullarını küçültücü bir durumdu.}
<div id="32">[[Dosya:Duhan 32.png]]</div>
32- Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik.
<div id="33">[[Dosya:Duhan 33.png]]</div>
33- Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan işaretler verdik.
{Bu işaretler, denizin yarılması, bulutun gölge yapması, kudret helvası ve bıldırcın kebabı gibi lütuflar şeklinde sayılabilir.}
<div id="34">[[Dosya:Duhan 34.png]]</div>
<div id="35">[[Dosya:Duhan 35.png]]</div>
<div id="36">[[Dosya:Duhan 36.png]]</div>
34-35-36- Onlar (müşrikler) diyorlar ki: İlk ölümümüzden sonra bir şey yoktur. Biz diriltilecek değiliz. Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin.
<div id="37">[[Dosya:Duhan 37.png]]</div>
37- Bunlar mı daha hayırlı, yoksa Tübba' kavmi ile onlardan öncekiler mi? Onları yok ettik, çünkü onlar suçlu idiler.
{Tübba', Yemen hükümdarlarına verilen isimdir. Peygamberimizden rivayet edildiğine göre, bu hükümdar iyi bir insandı, fakat kavmi yoldan çıkmıştı. Âyette, Tübba' ve diğer kavimlere göre Kureyş'in, güç, kuvvet ve sayı itibariyle daha zayıf olduğu hatırlatılmıştır.}
<div id="38">[[Dosya:Duhan 38.png]]</div>
38- Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.
<div id="39">[[Dosya:Duhan 39.png]]</div>
39- Onları sadece gerçek bir sebeple yarattık. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.
====Sayfa 497====
<div id="40">[[Dosya:Duhan 40.png]]</div>
40- Şüphesiz (hakkı bâtıldan ayıran) hüküm günü, hepsinin bir arada buluşacağı gündür.
{Kıyamet günü hak bâtıldan, haklı haksızdan ayırt edilecektir. Veya kişiler, yakınlarından ve dostlarından ayrılacaktır. Bu durum âyetteki "fasl" kelimesiyle ifade edilmiştir.}
<div id="41">[[Dosya:Duhan 41.png]]</div>
41- O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, kendilerine yardım da edilmez.
<div id="42">[[Dosya:Duhan 42.png]]</div>
42- Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir.
===Bölüm 3===
<div id="43">[[Dosya:Duhan 43.png]]</div>
<div id="44">[[Dosya:Duhan 44.png]]</div>
43-44- Şüphesiz zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir.
<div id="45">[[Dosya:Duhan 45.png]]</div>
<div id="46">[[Dosya:Duhan 46.png]]</div>
45-46- O, karınlarda maden eriyiği gibi, suyun kaynaması gibi kaynar.
<div id="47">[[Dosya:Duhan 47.png]]</div>
<div id="48">[[Dosya:Duhan 48.png]]</div>
<div id="49">[[Dosya:Duhan 49.png]]</div>
<div id="50">[[Dosya:Duhan 50.png]]</div>
47-48-49-50- (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.
<div id="51">[[Dosya:Duhan 51.png]]</div>
<div id="52">[[Dosya:Duhan 52.png]]</div>
<div id="53">[[Dosya:Duhan 53.png]]</div>
51-52-53- Müttakîler ise hakikaten güvenilir bir makamdadırlar. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan giyerek karşılıklı otururlar.
<div id="54">[[Dosya:Duhan 54.png]]</div>
54- İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri gözlü hûrilerle evlendiririz.
<div id="55">[[Dosya:Duhan 55.png]]</div>
55- Orada, güven içinde (canlarının çektiği) her meyveyi isterler.
<div id="56">[[Dosya:Duhan 56.png]]</div>
56- İlk tattıkları ölüm dışında, orada artık ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur (sürekli hayata kavuşmuşlardır).
<div id="57">[[Dosya:Duhan 57.png]]</div>
57- (Bunlar) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir). İşte büyük kurtuluş budur.
<div id="58">[[Dosya:Duhan 58.png]]</div>
58- Biz onu (Kur'an'ı), öğüt alalar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık.
<div id="59">[[Dosya:Duhan 59.png]]</div>
59- (Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.


''Önceki Sure: [[Kuran:Zuhruf|Zuhruf]] &larr; [[Kuran:Kur'an|Kur'an]] &rarr; [[Kuran:Casiye|Câsiye]]: Sonraki Sure''
''Önceki Sure: [[Kuran:Zuhruf|Zuhruf]] &larr; [[Kuran:Kur'an|Kur'an]] &rarr; [[Kuran:Casiye|Câsiye]]: Sonraki Sure''

06.52, 30 Ocak 2018 tarihindeki hâli

Önceki Sure: ZuhrufKur'anCâsiye: Sonraki Sure

44. Duhan Suresi[değiştir]

{Mekke'de inen bu sûre 59 âyettir. Adını, onuncu âyette geçen ve duman manasına gelen "duhân" kelimesinden almıştır.}

Cüz 25[değiştir]

Bölüm 1[değiştir]

Sayfa 495[değiştir]

1- Hâ. Mîm.

2-3- Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.

{Bu âyette geçen "mübarek gece"den maksadın Kadir gecesi veya Berat gecesi olduğuna dair rivayetler vardır. Ancak Kur'an-ı Kerim'in Hz. Peygamber'e Kadir gecesinde indirilmiş olduğunu bildiren ayeti göz önüne alan İslâm âlimlerinin çoğunluğu burada Kadir gecesine işaret edildiği rivayetini daha kuvvetli bulmuşlardır. Ayrıca bak. Bakara 2/182'nin açıklaması ve Kadir 97/1.}

4-5-6- Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir.

7- Eğer kesin olarak inanıyorsanız (bilin ki Allah), göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir.

8- O'ndan başka ilâh yoktur. (Her şeyi O) diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir.

9- Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.

10-11- Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.

12- (İşte o zaman insanlar:) Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz (derler).

{Bu duman hakkında başlıca iki farklı yorum yapılmıştır: 1. Duman, kıtlık ve kuraklıktır. Nitekim Arabistan'da büyük bir kıtlık olmuş, kaldırılması için Kureyş, Hz. Peygamber'e başvurmuştur. 2. Bu duman, kıyamet alâmetlerinden olan ve göğü kaplayacak bulunan dumandır. Peygamberimizden rivayet edildiğine göre, kıyamet alâmetlerinden biri de, doğu ile batı arasını kaplayacak olan duman olayıdır.}

13- Nerede onlarda öğüt almak? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti.

14- Sonra ondan yüz çevirdiler ve: Bu, öğretilmiş bir deli! dediler.

15- Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

{Hz. Peygamber'in duasıyla kıtlık kaldırıldıktan sonra, inkârlarına dönmüşlerdir. Başka bir yoruma göre de, kıyamet kopmadan önce etrafı kaplayan dumanı kâfirler görünce, Allah'a sığınıp dua edecekler, Allah kısa bir süre için dumanı kaldıracak, fakat onlar buna rağmen tekrar küfre döneceklerdir.}

16- Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı alırız.

17-18- Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara: Allah'ın kulları! Bana gelin! Çünkü ben size (gönderilmiş) güvenilir bir resûlüm diye (davette bulunan) şerefli bir elçi gelmişti.

Hizb 4[değiştir]

Sayfa 496[değiştir]

19- Allah'a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil getiriyorum.

{Apaçık delil, Hz. Musa'nın gösterdiği mucizelerdir.}

20- Ben, beni taşlamanızdan, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a sığındım.

{Âyet, taşa gömerek öldürecekleri tehdidini savuranlara karşı Hz. Musa'nın, işkenceye, hakarete ve ölüme aldırmayıp, Allah'a sığınacağını beyan ettiğine dikkat çekmektedir.}

21- Eğer bana inanmazsanız, hiç değilse yanımdan uzaklaşın.

22- Bunun üzerine Musa: Bunlar suç işleyen bir toplumdur, diye Rabbine arzetti.

23- Allah, O halde kullarımı geceleyin yola çıkar. Çünkü takip edileceksiniz, buyurdu.

{Gerçekten Firavun ve ordusu, şehirden çıktıklarını öğrendikleri Hz. Musa'yı ve İsrailoğullarını takip etmişlerdi.}

24- Denizi açık halde bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.

{Başka âyetlerde yer aldığına göre Hz. Musa, karşılaştığı denize asasını vurarak suyun açılmasını sağlamış, kavmi rahatça karşıya geçmiş, takip eden Firavun ve ordusu ise aynı su içinde boğularak helâk olmuştur.}

25-26-27- Onlar geride nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler bırakmışlardı.

28- İşte böylece biz de onları başka bir topluma miras bıraktık.

29- Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.

Bölüm 2[değiştir]

30- Andolsun biz, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan kurtardık.

31- Yani Firavun'dan. Çünkü o bir zorba idi, aşırı gidenlerdendi.

{Başka âyetlerde bildirildiği gibi Firavun, İsrailoğullarını kendine kul ve köle yapıyor, oğullarını öldürüyordu. Bu, İsrailoğullarını küçültücü bir durumdu.}

32- Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik.

33- Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan işaretler verdik.

{Bu işaretler, denizin yarılması, bulutun gölge yapması, kudret helvası ve bıldırcın kebabı gibi lütuflar şeklinde sayılabilir.}

34-35-36- Onlar (müşrikler) diyorlar ki: İlk ölümümüzden sonra bir şey yoktur. Biz diriltilecek değiliz. Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin.

37- Bunlar mı daha hayırlı, yoksa Tübba' kavmi ile onlardan öncekiler mi? Onları yok ettik, çünkü onlar suçlu idiler.

{Tübba', Yemen hükümdarlarına verilen isimdir. Peygamberimizden rivayet edildiğine göre, bu hükümdar iyi bir insandı, fakat kavmi yoldan çıkmıştı. Âyette, Tübba' ve diğer kavimlere göre Kureyş'in, güç, kuvvet ve sayı itibariyle daha zayıf olduğu hatırlatılmıştır.}

38- Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.

39- Onları sadece gerçek bir sebeple yarattık. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.

Sayfa 497[değiştir]

40- Şüphesiz (hakkı bâtıldan ayıran) hüküm günü, hepsinin bir arada buluşacağı gündür.

{Kıyamet günü hak bâtıldan, haklı haksızdan ayırt edilecektir. Veya kişiler, yakınlarından ve dostlarından ayrılacaktır. Bu durum âyetteki "fasl" kelimesiyle ifade edilmiştir.}

41- O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, kendilerine yardım da edilmez.

42- Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir.

Bölüm 3[değiştir]

43-44- Şüphesiz zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir.

45-46- O, karınlarda maden eriyiği gibi, suyun kaynaması gibi kaynar.

47-48-49-50- (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.

51-52-53- Müttakîler ise hakikaten güvenilir bir makamdadırlar. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan giyerek karşılıklı otururlar.

54- İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri gözlü hûrilerle evlendiririz.

55- Orada, güven içinde (canlarının çektiği) her meyveyi isterler.

56- İlk tattıkları ölüm dışında, orada artık ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur (sürekli hayata kavuşmuşlardır).

57- (Bunlar) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir). İşte büyük kurtuluş budur.

58- Biz onu (Kur'an'ı), öğüt alalar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık.

59- (Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.

Önceki Sure: ZuhrufKur'anCâsiye: Sonraki Sure

test