Risale:29. Söz (Ayet-Hadis Mealleri)
Önceki Kısım: Yirmi Sekizinci Söz Ayet-Hadis Mealleri ← Sözler Ayet-Hadis Mealleri → Otuzuncu Söz Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım
Yirmidokuzuncu Söz
Beka-i Ruh ve Melaike ve Haşre dair olan bu Söz 1929 yılında Barla'da te'lif edilmiştir.
Allah'ın rahmetinden kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
Melekler ve Cebrâil o gecede Rablerinin izniyle yeryüzüne iner. (Kadir Sûresi, 97:4)
De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. (İsrâ Sûresi,17:85)
Hadis-i şerifte "Ehl-i Cennet ruhları, berzah âleminde yeşil kuşların cevflerine girerler ve Cennette gezerler" diye işaret ettiği, "tuyurun hudrun" tesmiye edilen Cennet kuşları.
Kapıları (kendilerine) açılmış (Sad 50'den iktibas)
Yemin olsun peş peşe gönderilen meleklere; ve rüzgâr gibi esip her tarafa yayılanlara; ve bulutları yeryüzüne dağıtanlara; ve hak ile bâtılı ayıranlara; ve peygamberlere vahiy getirenlere. (Mürselât Sûresi, 77:1-5)
Yemin olsun kâfirin ruhunu tâ derinliklerinden şiddetle söküp alanlara; ve mü'minin ruhunu kolaylıkla alanlara; ve suda yüzercesine gökten inenlere; ve Allah'ın emrini yerine getirmek için yarışanlara; ve emrolundukları işi tanzim ve tedbir edenlere. (Nâziât Sûresi, 79:1-5)
Melekler ve Cebrâil o gecede Rablerinin izniyle yeryüzüne iner. (Kadir Sûresi, 97:4)
O ateşin başında, Allah'ın emrine karşı gelmeyen ve verilen emri yerine getiren haşîn ve şiddetli melekler vardır. (Tahrîm Sûresi, 66:6)
O, evlât edinmekten ve her türlü kusurdan münezzehtir. Melekler ise, Allah'ın ikramda bulunduğu kullardır. Allah emretmedikçe bir söz söylemezler; ancak Onun emriyle hareket ederler. (Enbiyâ Sûresi, 21:26-27)
De ki: Cinlerden bir topluluğun Kur'ân'ı dinledikleri bana vahyolundu. (Cin Sûresi, 72:1)
Biz, doğru yola ileten harikulâde bir Kur'ân dinledik ve ona iman ettik. Biz Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız. (Cin Sûresi, 72:1-2)
De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. (İsrâ Sûresi, 17:85)
O sizi halden hale sokarak yarattı. (Nuh Sûresi, 71:14)
De ki: Onu hiçten bu derece hikmetli bir surette kim inşa etmişse, Odur ki onu âhirette diriltecektir. (Yâsin Sûresi, 36:79)
Rabbin, kullarına haksızlık edecek değildir. (Fussilet Sûresi, 41:46)
De ki: Onu hiçten bu derece hikmetli bir surette kim inşa etmişse, Odur ki onu âhirette diriltecektir. (Yâsin Sûresi, 36:79)
Halkı önce yaratan, sonra tekrar diriltecek olan Odur; bu ise Onun için daha da kolaydır. (Rum Sûresi, 30:27)
Rabbin, kullarına haksızlık edecek değildir. (Fussilet Sûresi, 41:46)
Sizin yaratılmanız da, diriltilmeniz de, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir. (Lokman Sûresi, 31:28)
Sizin yaratılmanız da, diriltilmeniz de, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir. (Lokman Sûresi, 31:28)
Güneş dürülüp ışığı söndüğü zaman. (Tekvîr Sûresi, 81:1)
Yıldızlar yerlerinden düşüp dağıldığı zaman. (Tekvîr Sûresi, 81:2)
Dağlar yürütüldüğü zaman, (Tekvîr Sûresi, 81:3)
Gök yarıldığı zaman; yıldızlar saçıldığı zaman; denizler kaynayıp birbirine karıştığı zaman. (İnfitar Sûresi, 82:1-3)
O gün yeryüzü başka bir şekle girer. (İbrahim Sûresi, 14:48)
Sizler, ayrılın, ey mücrimler! (Yâsin Sûresi, 36:59)
Size selâm olsun. Buraya ter temiz geldiniz, ne mutlu size! Ebediyen kalmak üzere girin Cennete. (Zümer Sûresi, 39:73)
Ne zaman ki yer müthiş bir sarsıntıyla sarsılır. Ve yeryüzü bütün ağırlıklarını dışarı çıkarır. Ve insan 'Ne oluyor buna?' der. O gün yeryüzü, üzerinde herkesin ne iş yaptığını haber verir. Çünkü Rabbin ona konuşmasını emretmiştir. O gün insanlar yaptıklarının karşılığını görmek için hesap yerinden bölük bölük dönerler. Kim zerre kadar bir iyilik yaparsa onun mükâfâtını görür. Kim zerre kadar bir kötülük yaparsa onun cezasını görür. (Zilzal Sûresi, 99:1-8)
İman eden ve güzel işler yapanları müjdele: Altlarından ırmaklar akan Cennetler onlarındır. O Cennetlerden rızık olarak bir meyve yediklerinde, 'Bu daha önce yediğimiz rızıktandır' derler. Rızıkları, dünyadakine benzer şekilde kendilerine sunulur. Orada onlar için ter temiz kadınlar vardır. Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır. (Bakara Sûresi, 2:25)
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Sûresi, 2:32)
Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla hesaba çekme. (Bakara Sûresi, 2:286)
Allahım! Tıpkı Efendimiz İbrahim'e ve Efendimiz İbrahim'in nesline salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in nesline de salât et. Muhakkak ki Sen her türlü övgüye sonsuz derecede lâyık olan ve şanı herşeyden sonsuz derecede yüce olan Hamîd-i Mecîdsin.
Önceki Kısım: Yirmi Sekizinci Söz Ayet-Hadis Mealleri ← Sözler Ayet-Hadis Mealleri → Otuzuncu Söz Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım