Risale:2. Şua (Ayet-Hadis Mealleri)

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Şualar Ayet-Hadis MealleriÜçüncü Şua Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım

İkinci Şua[değiştir]

İkinci Şua, 1936 yılında Eskişehir Hapihanesinde te'lif edilmiştir.

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla

اَللّٰه اَحَدْ

O Allah birdir.

(İhlâs Sûresi, 112:1)

اَللّٰه اَحَدْ

O Allah birdir.

(İhlâs Sûresi, 112:1)

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla

وَ بِه۪ نَسْتَع۪ينُ

Ancak Onun yardımını isteriz.

فَاعْلَمْ اَنَّهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ

Bil ki Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur.

(Muhammed Sûresi, 47:19)

وَالَّذ۪ى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِه۪

Muhammed'in hayatı kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki..

(Bu yeminin yalnız Buhari'de, on beş ayrı hadîste zikri geçmektedir. bk. Tecrîd-i Sarîh Tercemesi Kılavuzu: s.180. Ayrıca bk. Müsned: 4:16)

اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰٓى اٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ بِعَدَدِ كُلِّ دَٓاءٍ وَدَوَٓاءٍ وَبَارِكْ وَسَلِّمْ عَلَيْهِ وَعَلَيْهِمْ كَث۪يرًا كَث۪يرًا

Allah'ım, Efendimiz Muhammed'e

(a.s.m.) ve Efendimiz Muhammed'in

(a.s.m.) âline, bütün hastalıklar ve devâlar adedince salât eyle ve onu ve âlini çok çok mübarek kıl ve selâm et.

بِعَدَدِ كُلِّ دَٓاءٍ وَ دَوَٓاءٍ

Bütün hastalıklar ve devâlar adedince.

لَا اِلٰهَ اِلَّا للّٰهِ

Allahtan başka ilah yoktur.

اَفْضَلُ مَا قُلْتُ اَنَا وَالنَّبِيُّونَ مِنْ قَبْل۪ى لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ

"Ben ve benden evvel gelen peygamberlerin en ziyade faziletli ve kıymetli sözleri, Lâ ilâhe illâllah kelâmıdır."

آنْ خَيَالَات۪ى كِه دَامِ اَوْلِيَاسْتْ ٭ عَكْسِ مَهْرُويَانِ بُوسْتَانِ خُدَاسْتْ

Evliyaya tuzak olan hayaller, İlahî bahçelerin ay yüzlü güzellerinin akisleridir.

اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُ

Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz.

(Fâtiha Sûresi, 1:5)

اِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظ۪يمٌ

Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür.

(Lokman Sûresi, 31:13)

تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ

Neredeyse öfkeden parçalanacak!

(Mülk Sûresi, 67:8)

اِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظ۪يمٌ

Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür.

(Lokman Sûresi, 31:13)

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلَى نُورِ الْاِيمَانِ

İmân nurundan dolayı, Allah'a hamd olsun.

(Dua)

اِنَّ اللّٰهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَت۪ينُ

Şüphesiz ki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan sadece Allah'tır.

(Zâriyat Sûresi, 51:58)

وَحْدَهُ

O birdir.

لَا شَر۪يكَ لَهُ

O'nun şeriki, ortağı yoktur.

لَيْسَ فِى الْاِمْكَانِ اَبْدَعُ مِمَّا كَانَ

Bu kâinattaki varlıkların ve eşyanın mevcud tarz ve şekillerinden daha güzelinin ve mükemmelinin tasavvuru mümkün değildir.

لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ

Mülk tamamen O'nundur. Bütün hamdler, övgüler, teşekkürler O'na aittir.

هُوَ الْاَوَّلُ وَالْاٰخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ

O hem Evveldir, hem Ahir'dir, hem Zahir'dir, hem Bâtın'dır.

(Hadid Sûresi, 57:3)

اِنْ كَانَتْ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً

[Kıyametin kopması] yalnız tek bir ses ve emirledir...

(Yâsin Sûresi, 36:53.)

وَمَٓا اَمْرُ السَّاعَةِ اِلَّا كَلَمْحِ الْبَصَرِ

Kıyametin gerçekleşmesi ise, ancak göz açıp kapayıncaya kadardır.

(Nahl Sûresi, 16:77)

اَلَسْتُ بِرَبِّكُمْ

Ben sizin Rabbiniz değil miyim?

(A'râf Sûresi, 7:172.)

قَالُوا بَلٰى

'Evet, Rabbimizsin' dediler.

(A'raf Sûresi: 172.)

وَمَٓا اَمْرُ السَّاعَةِ اِلَّا كَلَمْحِ الْبَصَرِ اَوْ هُوَ اَقْرَبُ

Kıyametin gerçekleşmesi ise, ancak göz açıp kapayıncaya kadar, yahut ondan da yakındır.

(Nahl Sûresi, 16:77)

اٰمَنْتُ بِاللّٰهِ وَ مَلٰٓئِكَتِه۪ وَ كُتُبِه۪ وَ رُسُلِه۪ وَ بِالْيَومِ الْاٰخِرِ وَ بِالْقَدَرِ خَيْرِه۪ وَ شَرِّه۪ مِنَ اللّٰهِ تَعَالٰى وَ الْبَعْثُ بَعْدَ الْمَوْتِ حَقٌّ اَشْهَدُ اَنْ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَ اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ عَلٰٓى اٰلِه۪ وَ صَحْبِه۪ وَ اِخْوَانِه۪ وَ سَلَّمَ اٰم۪ينَ

Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere ve hayrın da şerrin de Yüce Allah'tan olduğuna, öldükten sonra dirilişin hak olduğuna iman ettim. Şahadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şahadet ederim ki, Muhammed

(A.S.M.) Allah'ın resulüdür. Allah O'na, Âline, Ashabına ve ihvanına salât ve selâm etsin, âmin.

اَللّٰهُمَّ اِنَّهُ لَيْسَ فِى السَّمٰوَاتِ دَوَرَاتٌ وَ نُجُومٌ مُحَرَّكَاتٌ سَيَّارَاتٌ وَ لَا فِى الْجَوِّ سَحَابَاتٌ وَ بُرُوقٌ مُسَبِّحَاتٌ وَ رَعَدَاتٌ وَ لَا فىِ الْاَرْضِ غَمَرَاتٌ وَ حَيَوَانَاتٌ وَ عَجَٓائِبُ مَصْنُوعَاتٍ. وَ لَا فِى الْبِحَارِ قَطَرَاتٌ وَ سَمَكَاتٌ وَ غَرَٓائِبُ مَخْلُوقَاتٍ. وَ لَا فِى الْجِبَالِ حَجَرَاتٌ وَ نَبَاتَاتٌ وَ مُدَّخَرَاتُ مَعْدَنِيَّاتٍ. وَ لَا فِى الْاَشْجَارِ وَرَقَاتٌ وَ زَهَرَاتٌ مُزَيَّنَاتٌ وَ ثَمَرَاتٌ. وَ لَا فِى الْاَجْسَامِ حَرَكَاتٌ وَ اٰلَاتٌ وَ مُنَظَّمَاتُ جِهَازَاتٍ. وَ لَا فِى الْقُلُوبِ خَطَرَاتٌ وَ اِلْهَامَاتٌ وَ مُنَوَّرَاتُ اِعْتِقَادَاتٍ اِلَّا وَ هِىَ كُلُّهَا عَلٰى وُجُوبِ وُجُودِكَ شَاهِدَاتٌ وَ عَلٰى وَحْدَانِيَّتِكَ دَٓالَّاتٌ وَ فِى مُلْكِكَ مُسَخَّرَاتٌ فَبِالْقُدْرَةِ الَّت۪ى سَخَّرْتَ بِهَا الْاَرَض۪ينَ وَ السَّمٰوَاتِ سَخِّرْل۪ى نَفْس۪ى وَ سَخِّرْل۪ى مَطْلُوب۪ى وَ سَخِّرْ لِرَسَٓائِلِ النُّورِ لِخِدْمَةِ الْقُرْاٰنِ وَ الْا۪يمَانِ قُلُوبَ عِبَادِكَ وَ قُلُوبَ الْمَخْلُوقَاتِ الرُّوحَانِيَّاتِ مِنَ الْعُلْوِيَّاتِ وَ السُّفْلِيَّاتِ يَا سَم۪يعُ يَا قَر۪يبُ يَا مُج۪يبَ الدَّعَوَاتِ وَ الْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ
سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ

Allahım, göklerde dönen hiçbir yıldız ve hareket eden hiçbir gezegen, hava boşluğunda hiçbir tesbih edici bulut ve şimşek ve gök gürültüsü, yeryüzünü dolduran hayvanlardan ve şaşırtıcı san'at eserlerinden hiçbir fert, denizlerde hiçbir damla, balıklarından ve şaşırtıcı san'at eserlerinden hiçbirisi, dağlarda hiçbir taş, hiçbir bitki ve depolanmış madenlerden hiçbirisi, ağaçlarda hiçbir yaprak ve hiçbir süslenmiş çiçek ve meyve, hayvanların cisimlerinde âletler ve düzenli cihazlardan hiçbirisi, kalblerde hiçbir hatıralar ve ilhamlar ve nurlanmış itikad ve inançlar yoktur ki, hepsi Senin varlığının vâcib ve bir olduğuna şahitler olmasın. Yerleri ve gökleri emrine boyun eğdiren kudretinin hakkı için, nefsimi bana boyun eğdir ve isteklerimi bana nasip eyle. Kur'ân'a ve imana ve Risale-i Nur'a hizmet için, kullarının kalblerini ve yüksek ve alçak bütün ruhlu varlıklarının kalblerini bana ve iman ve Kur'ân hizmetkârlarına boyun eğdir, ey herşeyi işiten Semî', ey herşeye herşeyden daha yakın olan Karîb, ey bütün dualara cevap veren Mücîbe'd-Daavât! Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve kikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin.

(Bakara Sûresi, 2:32)



































Şualar Ayet-Hadis MealleriÜçüncü Şua Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım