Musa Bekuf

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Mûsâ Carullah Bigiyev yenilikçi görüşleri olan, bazı görüşleri İslam alimlerince uygun bulunmamış bir alimdir. Teknik Lise'de okudu, yüksek öğrenim gördü. Arapça, Farsça ve İslâm ilimlerini öğrendi, felsefe, matematik, astronomi derslerini okudu. İstanbul ve Mısır'a gitti. El-Ezher Üniversitesi'nde bir süre okudu. Muhammed Abduh'un derslerine devam etti. Rusya'da çıkarttığı gazete Rus çarlığını rahatsız edince oradan ayrıldı. İlâhî rahmetin hiç kimsenin cehennemde ebedi olarak kalmasına müsaade etmeyeceği gibi ifrat görüşleri nedeniyle Şeyhülislamlıktan itiraz geldi. Mustafa Sabri Efendi ile fikri tartışmalar yaşadı. Kimin haklı olduğuna dair sorulan soruya Bediüzzaman "Birisi ifrat etmiş, diğeri tefrit ediyor." cevabını verdi (Bediüzzaman'ın cevabının tamamı aşağıdadır).[1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri:

Doğum Yeri ve Tarihi: Don Irmağı kıyılarında Rostov-Na Don, 1875[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: Kahire, 1949[1]

Kabrinin Yeri:

Eserleri[değiştir]

Yüz yirmiyi aşan sayıda eser yazdı.

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Bir Suale Cevap

Mustafa Sabri ile Musa Bekuf’un efkârlarını muvazene etmek için vaktim müsait değildir. Yalnız bu kadar derim ki: “Birisi ifrat etmiş, diğeri tefrit ediyor.” Mustafa Sabri gerçi müdafaatında Musa Bekuf’e nisbeten haklıdır fakat Muhyiddin gibi ulûm-u İslâmiyenin bir mu’cizesi bulunan bir zatı tezyifte haksızdır.

Evet Muhyiddin, kendisi hâdî ve makbuldür. Fakat her kitabında mühdî ve mürşid olamıyor. Hakaikte çok zaman mizansız gittiğinden, kavaid-i Ehl-i Sünnet’e muhalefet ediyor. Ve bazı kelâmları, zahiri dalalet ifade ediyor fakat kendisi dalaletten müberradır. Bazen kelâm küfür görünür fakat sahibi kâfir olamaz.

Mustafa Sabri bu noktaları nazara almamış. Kavaid-i Ehl-i Sünnet’e taassup cihetiyle bazı noktalarda tefrit etmiş.

Musa Bekuf ise ziyade teceddüde taraftar ve asrîliğe mümaşatkâr efkârıyla çok yanlış gidiyor. Bazı hakaik-i İslâmiyeyi yanlış teviller ile tahrif ediyor. Ebu’l-Alâ-i Maarrî gibi merdud bir adamı, muhakkikînlerin fevkinde tuttuğundan ve kendi efkârına uygun gelen Muhyiddin’in Ehl-i Sünnet’e muhalefet eden meselelerine ziyade taraftarlığından, ziyade ifrat ediyor. قَالَ مُحْيِى الدّٖينِ : تَحْرُمُ مُطَالَعَةُ كُتُبِنَا عَلٰى مَنْ لَيْسَ مِنَّا yani “Bizden olmayan ve makamımızı bilmeyen, kitaplarımızı okumasın, zarar görür.” Evet, bu zamanda Muhyiddin’in kitapları, hususan vahdetü’l-vücuda dair meselelerini okumak, zararlıdır.

Said Nursî

(28. Lema)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]