Zebani

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Zebani insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Zebanilerden Kur'an'da Zebani (Alak 18), 19 muhafız melek (Müddessir 30), cehennemin işlerine bakan melekler (Müddessir 31) ve Cehennem bekçileri (Zümer 71, Mü'min 49 ve Mülk 8) olarak bahis geçer. Kur’an’da cehennemliklere dair beyanlardan anlaşıldığına göre cehennemde zebânilerin başında Mâlik adlı bir melek vardır. Cehennemde bulunan zebâni sayısının on dokuz olduğu yine Kur’an’da zikredilir.[1]

Risale-i Nur'da Bu Konudaki Derslerin Özeti

  • Cehennem Ceban-ı Allah'ın hapishane vazifesini ve daha pek çok vazifeyi gören dehşetli bir mevcud ülkesidir ve zebani gibi pek çok canlının celaldarane meskenidir.
  • Ayrıca Bediüzzaman padişahın sarayında yuvalanmış kötü amaçlı kişiler, hapishanelerde cani ve katillerin başında azap memuru gibi olan hapishane görevlileri ve Deccal'in yalancı cehennemi mecazi olarak zebaniye benzetilmiştir.

Diğer İsimleri

Azap meleği, Hazene, Cehennem meleği/bekçisi

Kur'an'da İsminin Geçtiği Yerler

Zebani'nin İsmi Geçen Ayetler

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği

Evet, cehennem ise hayr-ı mahz olan daire-i vücudun Hâkim-i Zülcelal’inin hakîmane ve âdilane bir hapishane vazifesini gören dehşetli ve celalli bir mevcud ülkesidir. Hapishane vazifesini de görmekle beraber, başka pek çok vazifeleri var. Ve pek çok hikmetleri ve âlem-i bekaya ait hizmetleri var. Ve zebani gibi pek çok zîhayatın celaldarane meskenleridir.

(11. Şuâ)


Şöyle ki: Daire-i İslâm'ın merkezi ve rabıtası olan nokta-i hilafet elinden kaçırmamak fikriyle ve sultan-ı sâbık, sâbık kusuratını derk ile, nedamet ederek kabul-ü nasihata isti'dad kesbetmiş zannıyla ve "Aslah tarîk, musalahadır" mülahazasıyla, şimdiki en çok ağraz ve infialâta mebde ve tohum olan suret-i garazı daha ahsen suretle düşündüğümden, Sultan-ı Sâbık'a, ceride lisanıyla söyledim ki:

"Münhasif Yıldız'ı dâr-ül fünûn et, tâ Süreyya kadar i'lâ olsun!.. Ve oraya seyyahlar ve eski zebaniler yerine, melâike-i rahmeti yerleştir! Tâ cennet gibi olsun!.. Ve Yıldız'daki milletin servetini, milletin baş hastalığı olan cehaleti tedavi için millete iade et! Ve milletin mürüvvet ve muhabbetine itimad et! Zîrâ senin idarene millet mütekeffildir. Bu ömürden sonra âhireti düşünmek lâzım. Dünya seni terk etmeden, sen dünyayı terket! Zekat-ül ömrü, Ömer-i Sâni yolunda sarfeyle!..

Şimdi müvazene edelim: Yıldız, eğlence yeri olmalı veya darülfünûn.? Ve içinde seyyahîn gezmeli veyahud ulema tedris etmeli? Ve mağsub olmalı veyahut mevhub olmalı?! Hangisi daha iyidir? Eshab-ı insaf hükmetsin."

Ben ki bir gedayım, padişaha nasihat ettim, demek yarı cinayet ettim.

(Divan-ı Harb-i Örfi)


Hilafete dair bir rüyadır. Âlem-i mânâda padişahı gördüm. Dedim: "Sen zekat-ül ömrü Ömer-i Sânî'nin mesleğinde sarfet!.. Tâ ki, meşrutiyet riyasetine lâzım ve bîâtın mânâsı olan teveccüh-ü umumiyeyi kazanasın."

Pâdişah dedi: Ben O'nun yolunda gideyim. Siz de ol zaman ehlini taklid edebiliyor musunuz?.. bir de sizde, onlardaki kuvvet-i İslâmiyet ve safvet ve ahlâk!..

Ben dedim: Bizdeki tenebbüh-ü efkâr-ı umumî ve tekemmül-ü mebadî ve vesait ve ihata-i medeniyet, o noktaların yerini tutmakla; hem o noktaları istihsal, hem de netice-i matlûb olan terakkiyi intac edebiliyor.[2]

Düvel-i ecnebîyenin adaleti bunu isbat eder.

O dedi: Nasıl yapacağım?

Dedim: "İstibdad, kalb-i memalik olan İstanbul'da kan bırakmadığından hüsn-ü niyeti göster. Pür-şefkat ile meşrutiyeti kansız kabul ettiğin gibi; menfur olmuş Yıldızı mahbub-u kulûb etmek için, eski zebanîler yerine melâike-i rahmet gibi muhakkikîn-i ulemayı doldurmak.. ve Yıldızı dâr-ül fünûn gibi etmek.. Ve ulûm-u İslâmiyeyi ihya etmek ve meşihat-ı İslâmiyeyi ve Hilâfeti, mevki-i hakikisine is'ad etmek.. Ve milletin kalb hastalığı olan za'f-ı diyanet ve baş hastalığı olan cehaleti, servet ve iktidarınla tedavi etmekle, Yıldızı Süreyya kadar i'lâ et. Tâ Hânedân-ı Osmanî ol burc-u hilafette pertevnisâr-ı adâlet olabilsin. Hem de havaic-i zaruriyeye iktisad et. Tâ alıştırılmış olan israfa iktidarı olmayan biçare millet de iktida etsin. Madem ki, imamsın..."

Birden uyandım, gördüm ki; asıl bu âlem-i yakaza rüyadır. Asıl uyanmak ve hakîkat o rüya imiş.

(Makaleler)


İşte ey bu Medrese-i Yusufiyede benim ders arkadaşlarım! Madem hakikat budur. Ve bu hakikati Risale-i Nur o derece kat’î ve güneş gibi ispat etmiş ki yirmi senedir mütemerridlerin inatlarını kırıp imana getiriyor. Biz dahi hem dünyamıza hem istikbalimize hem âhiretimize hem vatanımıza hem milletimize tam menfaatli ve kolay ve selâmetli olan iman ve istikamet yolunu takip edip, boş vaktimizi sıkıntılı hülyalar yerinde, Kur’an’dan bildiğimiz sureleri okumak ve manalarını bildiren arkadaşlardan öğrenmek ve kazaya kalmış farz namazlarımızı kaza etmek ve birbirinin güzel huylarından istifade edip bu hapishaneyi güzel seciyeli fidanlar yetiştiren bir mübarek bahçeye çevirmek gibi a’mal-i saliha ile hapishane müdür ve alâkadarları, cani ve kātillerin başlarında zebani gibi azap memurları değil belki Medrese-i Yusufiyede cennete adam yetiştirmek ve onların terbiyesine nezaret etmek vazifesiyle memur birer müstakim üstad ve birer şefkatli rehber olmalarına çalışmalıyız.

(11. Şuâ)


Amma Deccal’ın yalancı cenneti ise medeniyetin cazibedar lehviyatı ve fanteziyeleridir. Merkebi ise şimendifer gibi bir vasıtadır ki bir başında ateş ocağı bulunur, kendine tabi olmayanları bazen ateşe atar. O merkebin bir kulağı yani diğer başı cennet gibi tefriş edilmiş, tabi olanları oraya oturtur. Zaten sefih ve gaddar medeniyetin mühim bir merkebi olan şimendifer, ehl-i sefahet ve dünya için yalancı bir cennet getirir. Bîçare ehl-i diyanet ve ehl-i İslâm için medeniyet elinde cehennem zebanisi gibi tehlike getirir, esaret ve sefalet altına atar.

(15. Mektup)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler

İlgili Resimler/Fotoğraflar

İlgili Maddeler

  • Melek: Zebani gibi Allah’ın emirlerine tam itaat eden iyi nitelikteki ruhanî varlıklara verilen ad.
  • Cehennem: Zebanilerin görevli oldukları yer.
  • Azap: Zebanilerin cehennemde nezaret ettiği ceza.

Kaynakça

  1. https://islamansiklopedisi.org.tr/zebani
  2. Volkan'da "edebilir" ifadesiyledir.