Seyyid Sadeddin Paşa

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Seyyid (veya Şerif) Sadeddin Paşa Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye'de toplam 2 sene azalık yapıp dinen ve ilmen hizmet etmiş son dönem Osmanlı alimlerindendir. Kökü ecnebîde ve kendisi burada bulunan bir zındıka komitesinin Bediüzzaman'ın bir eserini okuduğunu ve "Bu eser sahibi dünyada kalsa, biz mesleğimizi (yani zındıkayı, dinsizliği) bu millete kabul ettiremeyeceğiz. Bunun vücudunu kaldırmalıyız" diyerek Bediüzzaman'ın idamına hükmettiklerini Bediüzzaman'a haber edip kendini herhangi bir suikasta karşı muhafaza etmesini istemiş, Bediüzzaman ise, "Tevekkeltü Alallah (Allah'a tevekkül ettim), ecel birdir, tagayyür etmez" karşılığını vermiştir. Mekke Emiri Şerif Abdülmuttalib Efendi'nin torunudur.[1][2]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri:

Doğum Yeri ve Tarihi: Mekke[2]

Vefat Yeri ve Tarihi: 15 Ağustos 1921[2]

Kabrinin Yeri:

Eserleri[değiştir]

Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri[değiştir]

Darü'l Hikmeti'l İslamiye'de görüşmüşlerdir.

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Sâniyen: Mesleğime ve Risale-i Nur’dan aldığım dersime bütün bütün muhalif olarak ve on seneden beri fâni dünyanın geçici, ehemmiyetsiz hâdiselerine bakmamak olan bir düstur-u hayatıma da münafî olarak, sırf senin hatırın ve merak ettiğin ve bu defaki uzun mektubun için vaziyetime ve zalimlerin işkencelerine ait birkaç maddeyi beyan edeceğim.

Birincisi: Otuz sene evvel Dârülhikmet azası iken bir gün arkadaşımızdan ve Dârülhikmet azasından Seyyid Sa’deddin Paşa dedi ki:

Kat’î bir vasıta ile haber aldım; kökü ecnebide ve kendisi burada bulunan bir zındıka komitesi, senin bir eserini okumuş. Demişler ki: “Bu eser sahibi dünyada kalsa biz mesleğimizi (yani zındıkayı, dinsizliği) bu millete kabul ettiremeyeceğiz. Bunun vücudunu kaldırmalıyız.” diye senin idamına hükmetmişler. Kendini muhafaza et.

Ben de “Tevekkeltü alallah ecel birdir, tagayyür etmez.” dedim.

İşte bu komite, otuz sene belki kırk seneden beri hem tevessü etti hem benimle mücadelede her bir desiseyi istimal etti. İki defa imha için hapse ve on bir defa da beni zehirlemeye çalışmışlar (şimdi on dokuz defa oldu.) En son dehşetli planları, sâbık dâhiliye vekilini ve Afyon’un sâbık valisini, Emirdağı’nın sâbık kaymakam vekilini aleyhime sevk etmeleriyle, resmî hükûmetin nüfuzunu bütün şiddetiyle aleyhimde istimal etmeleridir. Benim gibi zayıf, ihtiyar, merdüm-giriz, fakir, garib, hizmete çok muhtaç bir bîçareye o üç resmî memurlar, aleyhimde öyle bir propaganda ve herkesi korkutmak o dereceye gelmiş ki bir memur bana selâm etse haber aldıkları vakitte değiştirdikleri için casusluktan başka hiçbir memur bana uğramadığını ve komşularımın da bazıları korkularından hiç selâm etmediklerini gördüğüm halde; inayet ve hıfz-ı İlahî bana bir sabır ve tahammül verdi. Emsalsiz bu işkence, bu tazyik, beni onlara dehalete mecbur etmedi.

(Emirdağ Lahikası 1)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]