Peygamberimizin İsimleri
Peygamberimizin Semavi Kitaplardaki İsimleri[değiştir]
- Kur'an'da:
- Muhammed
- İncil'de:
- Ahmed
- Baraklit (veya Faraklit)
- Hanbatâ
- Rûhu'l-Hâk
- Rûhu'l-Kuds
- Sâhîbü'l-Kâdîb
- Sâhîbü'n-Naleyn.
- Tevrat'ta:
- Ahyed
- Bidbid
- Dahûk
- Mütevekkil
- Muhtar
- Zebur'da:
- İklîl
- Cebbar
- Hamyâtâ
- Hâthât
- Kayyim
- Mukîmü's-Sünne
- Diğer suhufta:
- Ehûnâh
- Tâbtâb
- Müşeffih
- Ecîr
- Hâtem
- Mâzmâz
- Munhaminnâ'
Peygamberimizin Kur'an'da Geçen İsimleri[değiştir]
Nakkaş, Hz. Muhammed'den (sav) nakletmiştir: "Benim Kur'an'da yedi ismim vardır:
- Muhammed
- Ahmed
- Yasîn
- Tâhâ
- El-Müddesir
- El-Müzemmil
- Abdullah
Cübeyr b. Mut'im'in rivayet ettiği hadiste ise altıdır:
- Muhammed
- Ahmed
- Hatim
- Akıb
- Haşır
- Mahi[1]
Başka bir kaynakta[2]:
- Ahmed
- Emin
- Beşîr
- Burhan
- Hâtem
- Dâî
- Rauf
- Rahim
- Rasûlu'r-Rahme
- Sirâc
- Münîr
- Sırât-ı Müstakim
- Tâ-Hâ
- Yâ-Sîn
- Hâ-Mîm
- Abd
- Urvetü'l-Vüskâ
- Kademü's-Sıdk
- Muhammed
- Müddesir
- Müzzemmil
- Mustafa
- Müctebâ
- Nebiyyü'l-Ümmî
- Nezîr
- Nimetullah
- Hâdî
Peygamberimizin Kurân'daki Lakap ve Sıfatları[değiştir]
- Nur
- Aydınlatıcı kandil
- Munzir
- Nezir
- Mübeşşir
- Şahit
- Şehid
- Apaçık bir gerçek
- Peygamberlerin sonuncusu
- Son derece şefkatli
- Pek merhametli
- Son derecede güvenilir
- Doğruluk timsali
- Allah'ın nimeti
- Alemlere rahmet
- Sapasağlam bir kulp
- Doğru yol
- Parlak yıldız
- Kerim
- Nebiyy'il-ümmiyyi
- Daî[1]
Peygamberimizin Esma-yı İlahi'ye Benzer İsimleri[değiştir]
- Evvel
- Âhir
- Cebbar
- Hâmid
- Hamîd
- Hâk
- Habîr
- Ra'ûf
- Rahim
- Şâhid
- Şehîd
- Şekûr
- Sâdık
- Azız
- Azîm
- Afüvv
- Alîm
- Fettâh
- Kuddûs
- Kavı
- Zû-Kuvve
- Kerim
- Ekrem
- Mübeşşir
- Mübîn
- Mahmûd
- Mümin
- Müheymin
- Nûr
- Velî
- Mevlâ
- Hâdî
- Yâ-Sîn
Peygamberimizin Diğer Peygamberlerle Ortak Olan İsimleri[değiştir]
- Nebiyyullah
- Abdullah
- Şâhid
- Mübeşşir
- Nezîr
- Nebiyyü'r-Rahme
- Nebiyyü't-Tevbe
Peygamberimizin Hadislerde Geçen İsimleri[değiştir]
- Muhammed
- Ahmed
- Mâhî
- Hâşır
- Âkıb
Bir hadise göre:
- Muhammed
- Ahmed
- Mukaffi
- Haşir
- Nebiyyu't-Tevbe
- Nebiyyu'l-Melhame
- Nebiyyu'r-Rahme[1]
Başka bir kaynakta[2]:
- Ahmed
- Ahyed
- Emîn
- İmâmü'l Muttakîn
- Haşir
- Habîbullâh
- Râkibül-Burak
- Rasulü'r-Rahme
- Rasûlü'r-Râhe
- Rasûlu'l-Melâhim
- Seyyidü'l-Mürselîn
- Seyyid-i Veled-i Âdem
- Sâbık
- Şeff
- Şâfi'
- Müşeffa'
- Sâhîbü'l-Hâtem
- Tâ-Hâ
- Zâhir
- Âkıb
- Abdullah
- Kâidü'l Gurri'l-Muhaccelîn
- Kuşem
- Mâhî
- Muhammed
- Müddessir
- Müzzemmil
- Muktefî
- Mukaffa
- Nebiyyü't-Tevbe
- Nebiyyü'r-Rahme
- Nebiyyü'l-Melhame
- Yâ-Sîn
Bediüzzaman'ın Risale-i Nur'da Peygamberimizden Bahsederken Kullandığı İsim ve Sıfatlar[değiştir]
- Muhbir-i Sadık (SAV)
- Zât-ı Ekrem (SAV)
- Zât-ı Mübarek (SAV)
- Zât-ı Nuranî (SAV)
- Muhammed-i Arabî (SAV)
- Zât-ı Kudsî (SAV)
- Hoca-i Kâinat (SAV)
- Fahr-i Âlem (SAV)
- Muhammed-ül Emin (SAV)
- Seyyid-ül Âlemîn (SAV)
- Sultan-ı Levlak (SAV)
- Hâtem-ül Enbiya (SAV)
- Resul-i Rabb-il Âlemîn (SAV)
- Reis-i Âlem (SAV)
- Seyyid-ül Beşer (SAV)
- Bürhan-ı Nâtık-ı Sadık ve Musaddak
- Mu'cizat-ı Bahire Sahibi
- Saadet-i Ebediye Müjdecisi
- Maden-i Kemalât
- Muallim-i Ahlâk-ı Âliye
- Dellâl-ı Vahdaniyet ve Saadet
- Tercüman-ı Kelâm-ı Ezelî
- Melek, Cinn ve Beşerin Seyyidi
- Kâinat Ağacının En Münevver ve Mükemmel Meyvesi
- Rahmet-i İlahiyenin Timsali
- Muhabbet-i Rabbaniyenin Misali
- Hakk'ın En Münevver Bürhanı
- Hakikatın En Parlak Siracı
- Tılsım-ı Kâinatın Miftahı
- Muamma-yı Hilkatin Keşşafı
- Hikmet-i Âlemin Şârihi
- Saltanat-ı İlahiyenin Dellâlı
- Mehasin-i San'at-ı Rabbaniyenin Vassafı
- Mevcudattaki Kemalâtın En Mükemmel Enmuzeci
- Kâinatın İllet-i Gaiyesi
- Sultan-ı Ezel ve Ebed'in Mübelliği ve Elçisi
- Mabud-u Bilhakk'ın En Hâlis Abdi
- Kitab-ı Kebirin Âyet-i Kübrası
- Bürhan-ı Nâtıkî (SAV)
- Bürhan-ı Bahir (SAV)
- Bütün Ehl-i İmana İmam
- Bütün İnsanlara Hatib
- Bütün Enbiyaya Reis
- Bütün Evliyaya Seyyid
- Bütün Enbiya ve Evliyadan Mürekkeb Bir Halka-i Zikrin Serzakiri
- Nuranî Bürhan-ı Tevhid
- Bir Saadet-i Ebediyenin Muhbiri, Müjdecisi
- Rahmet-i Bînihayenin Kâşifi ve İlâncısı
- Saltanat-ı Rububiyetin Mehasininin Dellâlı, Seyircisi
- Künuz-u Esma-i İlahiyenin Keşşafı, Göstericisi
- Misal-i Muhabbet (SAV)
- Timsal-i Rahmet (SAV)
- En Nuranî Bir Semere-i Şecere-i Hilkat (SAV)
- Bürhan-ı Hak (SAV)
- Şems-i Hidayet (SAV)
- Vesile-i Saadet (SAV)
- Mahbub-u Kulûb (SAV)
- Muallim-i Ukûl (SAV)
- Mürebbi-i Nüfus (SAV)
- Sultan-ı Ervah (SAV)
- Şeref-i Nev-i İnsan (SAV)
- Ferîd-i Kevn ü Zaman (SAV)
- Fahr-ı Kâinat (SAV)
- Sema-yı Risaletin Kamer-i Müniri
- Hâtem-i Divan-ı Nübüvvet
- Muallim-i Ekber (SAV)
- Üstad-ı A'zam (SAV)
- Muhammed-i Kureyşî (SAV)
- Benî-Âdem'in Medar-ı Şerefi
- Habibullah (SAV)
- Sebeb-i Hilkat-ı Eflâk
- Vesile-i Saadet-i Dâreyn
- Habib-i Rabb-ül Âlemîn
- Masnuat İçinde En Mükemmel Ferd
- Mahlukat İçinde En Mümtaz Şahsiyet
- Üstad-ı Küll (SAV)
- Mürşid-i Mutlak (SAV)
- Rahmeten lil-Âlemîn (SAV)
- Bütün Resullerin Ekmeli
- Hâtem-ül Enbiya (SAV)
- Bütün Enbiyanın Vârisi
- Din ve Şeriat-ı İslâmiyenin Sahibi
- İki Cihanın Sultanı
- Peygamber-i Zîşan
- Habib-i A'zam (SAV)
- Damen-i Muallâ (SAV)
- Sultan-ı Ezel ve Ebed'in En Büyük Yaveri
- Mevcudatın en Meşhuru
- A'dasının Tasdikiyle en Mükemmeli
- Mevcudatın en Büyük Kumandanı
- O Zat-Şerif
- Hakikat-ı Muhammediye(SAV)
- Enbiyaya "nebi"(SAV)
- Evlad-ı Beşerin en ahir Üstadı
- Muhammed-i Haşimi (SAV)
- İbn-i İnsan,Hazret-ı Ahmed (SAV)
- Nebiyy-i Kureyşi
- Bütün Ahlak-ı Hamidenin en Ekmeli
- Mahbub-u Alem
- O Zat-ı Kerim
- Bir Fihriste-i Nurani
- Zat-ı Peygamberi
- Sıdk-ı Muhammed ( A.S.V.)
- Şahid-ı Sadık ve Burhan-ı Natık
- İmamü'l Evliya Ve'l Ulema
- Mehbit-i Vahy-i İlahi
- Resul-i Zişan
- Nebiyy-i Zişan
- Resul-i ekrem
- Andelib-i Zişan
- Bülbül-ü zül-Kur'an
- Habib-i Hüda
- Şefi-i Ruzi Ceza
- Hulukuhul Kur'an
- Hz. Peygamber (SAV)
- Sultan-ı ﻟَﻮْﻟﺎَﻙَ ﻟَﻮْﻟﺎَﻙَ ﻟَﻤَﺎ ﺧَﻠَﻘْﺖُ ﺍﻟْﺎَﻓْﻠﺎَك
Peygamberimizin Mevahib-i Ledünniyye'de Geçen İsimleri[değiştir]
Peygamberimizin İmam-ı Kastalani'nin bu eserinde geçen 400’e yakın isminden bazıları:
- Abdullah: Allah’ın kulu.
- Âbid: Kulluk eden, ibadet eden.
- Âdil: Adaletli, doğru, doğruluktan, haktan ayrılmayan.
- Ahmed: En çok övülmüş, sevilmiş.
- Ahsen: En güzel.
- Alî: Çok yüce.
- Âlim: Bilgin, bilen.
- Allâme: Çok bilgili.
- Âmil: İşleyici; iş ve hareket adamı.
- Aziz: Çok yüce, çok şerefli.
- Beşîr: Müjdeleyici.
- Burhan: Sağlam delil.
- Cebbâr: Kahredici, galip.
- Cevâd: Cömert.
- Ecved: En iyi, en cömert.
- Ekrem: En şerefli.
- Emin: Doğru ve güvenilir.
- Fadlullah: Allah’ın ihsanı, fazlı.
- Fâruk: Hakkı ve bâtılı ayıran.
- Fettâh: Yoldaki engelleri kaldıran.
- Gâlip: Hâkim ve üstün.
- Gani: Zengin.
- Habib: Sevgili, çok sevilen.
- Hâdî: Doğru yola götüren.
- Hâfiz: Muhafaza edici.
- Halîl: Dost.
- Halîm: Yumuşak huylu.
- Hâlis: Saf, temiz.
- Hâmid: Hamd edici, övücü.
- Hammâd: Çok hamd eden.
- Hanîf: Hakikate sımsıkı sarılan.
- Kamer: Ay.
- Kayyim: Görüp gözeten.
- Kerîm: Çok cömert, çok şerefli.
- Mâcid: Yüce ve şerefli.
- Mahmûd: Övülen.
- Mansûr: Zafere kavuşmuş.
- Masûm: Suçsuz, günahsız.
- Medenî: Şehirli, bilgili ve görgülü.
- Mehdî: Hidâyet eden, doğru yola ileten.
- Mekkî: Mekkeli.
- Merhûm: Rahmetle bezenmiş.
- Mes'ud: Mutlu.
- Metîn: Sağlam, özü ve sözü doğru, itimat edilir.
- Muallim: Öğretici.
- Muhammed: Yerde ve gökte çok övülen.
- Muktefâ: Peşinden gidilen.
- Muslih: Islah edici ve düzene koyucu.
- Mustafa: Çok arınmış.
- Mutî: Hakka itaat eden.
- Mu'tî: Veren, ihsan eden.
- Muzaffer: Zafer kazanan, üstün.
- Mübârek: Uğurlu, hayırlı, bereketli, feyzli.
- Müctebâ: Seçilmiş.
- Mükerrem: Şerefli, yüce, aziz, hürmet ve tâzime erişmiş.
- Müktefî: İktifâ eden.
- Münîr: Nurlandıran, aydınlatan.
- Mürsel: Elçilikle gönderilmiş.
- Mürtezâ: Beğenilmiş, seçilmiş.
- Müstakîm: Doğru yolda olan.
- Müşâvir: Kendisine danışılan.
- Nakî: Çok temiz.
- Nakîb: Halkın iyisi, kavmin en seçkini.
- Nâsih: Öğüt veren.
- Nâtık: Konuşan, nutuk veren.
- Nebî: Peygamber.
- Neciyyullah: Allah’ın sırdaşı.
- Necm: Yıldız.
- Nesîb: Asîl, temiz soydan gelen.
- Nezîr: Uyarıcı, korkutucu.
- Nimet: İyilik, dirlik ve mutluluk.
- Nûr: Işık, aydınlık.
- Râfi: Yükselten.
- Ragıb: Rağbet eden, isteyen.
- Rahîm: Müminleri çok seven, acıyan.
- Râzî: Kabul eden, hoşnut olan.
- Resûl: Elçi.
- Reşîd: Akıllı, olgun, iyi yola götürücü.
- Saîd: Mutlu.
- Sâbir: Sabreden, güçlüklere dayanan.
- Sadullah: Allah’ın mübarek kulu.
- Sâdık: Doğru olan, gerçekçi.
- Saffet: Arınmış, seçkin.
- Sâhib: Mâlik, arkadaş; sohbet edici.
- Sâlih: İyi ve güzel huylu.
- Selâm: Noksan ve ayıptan emin.
- Seyfullah: Allah’ın kılıcı.
- Seyyid: Efendi.
- Şâfi: Şefaat edici.
- Şâkir: Şükredici.
- Şems: Güneş.
- Tâhâ: Kur'an-ı kerimdeki rümuz ismi.
- Tâhir: Çok temiz.
- Takî: Haramlardan kaçınan.
- Tayyib: Helâl, temiz, güzel, hoş.
- Vâfi: Sözünde duran, sözünün eri.
- Vâiz: Nasihat eden.
- Vâsıl: Kulu Rabbine ulaştıran.
- Velî: Veli, sahip, dost.
- Yasîn: Gerçek insan, insan-ı kâmil.
- Zâhid: Masivadan yüz çeviren.
- Zâkir: Allah’ı çok anan.
- Zeki: Temiz, akıllı.[3]
Peygamberimizin Künhü’l-Ahbâr’da Geçen 99 İsmi[değiştir]
Gelibolulu Mustafa Âlî’nin bu eserinde geçen isimler
- Muhammed (محمد): Çok övülmüş, övmeye, takdire layık
- Ahmed (احمد): Herkesten daha çok öven ve herkesten daha çok övülen
- Hâmid (حامد): Hamdeden, şükreden
- Mahmûd (محمود): Çok övülmüş, övmeye, takdire layık
- Âkıb (عاقب): En son gelen, bir kavmin liderine halef olan, selefinin hayır ve faziletlerini devam ettiren kimse
- Fâtih (فاتح): Açan, başlayan, fetheden, fatih
- Hâtem خات): Yüzük, mühür, her şeyin sonu
- Hâşir: (: (حاشرْ): Çok sayıda insanı toplayan
- Mâhî: (ماحى): Mahveden, mahvedici, yok edici, yok eden
- Dâ῾î: (داعى): Allah'a çağıran
- Sirâc (سراج): Lamba, kandil
- Münîr (منير): Işık gönderen, açık, vazıh
- Beşîr (بشير): Müjdeleyen, güler yüzlü ve sevecen
- Nezîr (نذير): Korkulu bir şeyi haber vererek sakındıran
- Resûl (رسول): Peygamber, elçi, gönderilen, gönderilmiş kişi
- Nebî (نبى ): Peygamber
- Hâdî (هادى): Yol gösteren, hayır ve mutluluk veren bir hedefe rehberlik eden
- Mühdî (دى هْمُ): Hediye ve ihsan
- Halîl (خليل): Halis dost
- Velî (ولى): Allah dostu
- Nasîr (نصير): Yardım eden, destekleyen, sıkıntıdan kurtaran
- Yasin (يس): Ey insan
- Müzzemmil (مّزملْ): Elbiseye sarılıp bürünen
- Müddessir 24. (ثَّمدُر): Bürünüp örtünen
- Kelîm (كليم): Sohbet arkadaşı,
- Mustafa (مصطفى): Seçilmiş, seçkin
- Murtazâ (مرتضى): Takdir edilmiş, beğenilmiş, seçilmiş, hoşnut olmuş
- Muhtâr (مختار): Seçilmiş
- Mûsâddık (مصدقْ): Doğrulayan, tasdik eden
- (Ebul) Kâsım (قاسم): (Ölen oğlu) Kâsım’’ın babası
- Hüccet (حجت): İsabetli yönelişi kanıtlayan delil
- (Sahib-ül) Beyân (بيان): Kendisine inen kitabı, İlahî vahyi, şerî hükümleri beyân eden
- Hâfız (حافظ): Koruyan, ezberleyen
- Şehîd (شهيد): Kesin olarak bilen, bildiğini haber verme konusunda güvenilen kimse
- Âdil (عادل): Adâlet sahibi, gerçeğe uygun hükmeden, doğru yolu izleyen
- Nûr (النور): İnsanların önünü aydınlatıp doğru ve gerçek olanı görmelerini, hak ile bâtılı, hayır ile şerri ayırt etmelerini sağlayan mânevî ve ilâhî ışık
- Mübîn (مبين): Açıkça uyaran
- Burhân (برهان): Hak ile bâtılı birbirinden ayıran kesin delil
- Mutî῾(مطيع): İtaatkar, baş eğen
- Müzekkir (مذُكّر): Hatırlatan, anımsatan
- Emîn (امين): Kendisine güvenilen, hıyanet etmeyen, sözünde duran, vefalı, başkalarından korkmayan kimse
- Vâ῾iz (واعظ): Öğüt veren, dînî öğütlerde bulunan
- Sâhib (صاحب): Bir vasfı olan, koruyan, arkadaş, dost, taraftar
- Nâtık (ناطق): Konuşan, söyleyen, beliğ, güzel konuşan, açık net anlaşılır, akla uygun, hatip ve konuşma yetisine sahip olan
- Sâdık (صادق): Doğru, gerçek, hakiki, içten, samimi, güvenilir, emin, muteber
- Mekkî (كىّم): Mekkeli, Mekke’ye ait
- Medenî (مدنى): Medenî, Medine ile ilgili, şehirli
- Bathâ (بطحى): Bathâ aynı zamanda Mekke'nin isimlerinden biridir. Hz. Peygamber'in dedesi Abdülmuttalib "Ebü'l-Bathâ" künyesiyle anılmaktadır. Kendisinin de "Bathâ'nın efendisinin oğlu" olduğu nakledilmektedir.
- Arabî (عربى): Arap kavmine mensup
- Kureyşî (قريشى): Kureyş kabilesine mensup
- Hâşimî (هاشمى): Hâşimî soyuna mensup
- Azîz (عزيز): Muhterem, sevgili, şerefli, saygıdeğer, az bulunan
- Harîs (حريص): Müminlere karşı çok çok düşkün ve merhametli
- Raûf (رؤف): Acıyan, merhamet eden, şefkat gösteren, kalbi dayanamayacak derecede merhametli
- Rahîm (رحيم): Merhamet sahibi, acıyan, şefkatli
- Cevâd (جواد ): Eli açık, cömert
- Kerîm (كريم): Yaratılıştan cömert, insanın şerefiyle bağdaşmayan her türlü şeyden arınmış bulunan
- Alî (على): Şerefi yüksek
- Tayyib (طيّب: Temiz, iffetli, güzel
- Mutayyeb (مُطيبّ): Gönlü hoş edilmiş, taltif olunmuş, sevindirilmiş
- Hatîb (خطيب): Hutbe irad eden, hatip ve konuşmacı
- Fasîh (فصيح): Sözün iyisini kötüsünden ayıran, halis Arapça konuşan
- Reşîd (رشيد): Doğru yolda bulunan, doğru ile yanlışı ayırt edebilecek
- Tâhir (طاهر): Temiz, iffetli, namuslu, dürüst
- Mutahhar (مُطهرَّ): Arınmış, maddi ve manevi olarak temizlenmiş
- İmam (امام): Öne geçen, sevk ve idare eden, cemaatle kılınan namaza önderlik eden, devlet başkanı
- Takî (تقى): Takvalı, Allah'ın emrine karşı gelmekten ve günahlardan sakınan
- Ümmî: Bağlı bulunduğu topluluğa mensup, onların özelliklerini taşıyan, bilgi ve becerilerini bu çerçevede kazanmış kimse
- Bâr (بار): İtaatkâr, sadakatli, vefakâr ve iyiliksever
- Şifâ (شفا): Dinî, ahlâkî ve bedenî hastalıkların tedavisi ve ilâcı
- Mutavassıt (متوسّطْ): Tavassut eden, aracılık eden, vasıta olan, merkezde bulunan
- Sâbık (سابق): Öne geçen, önce olan, önde giden
- Muktasıd (مقتصد): İtidal üzere hareket eden, idare ve tasarrufla geçinen
- Hak (حق): Gerçek, doğru ve sabit olan, gerekli ve lâyık olan, olabilirlik niteliği taşıyan, sürekli var olan, gerçeğe uygun bulunan, bir şeyi sabit ve gerekli kılan
- Mübeyyin (مبُينْ: Bildiren, açıklayan, meydana
- Evvel اّول): Birinci, ilk, başlangıç
- Âhir (آخر): Sonuncu, sonuç, netice, nihaî
- Zâhir (ظاهر): Âşikar, görünen, apaçık
- Bâtın (باطن): Gizli, bir şeyin iç yüzüne ve bir kimsenin sırlarına vâkıf
- Rahmet (رحمت): Acınacak durumda bulunan kimseye yönelik yufka yürekli ve şefkatli
- Şâfi῾(شافع): Kıyamet gününde müminlerin bağışlanması için Allah katında niyazda bulunan
- Müşfi῾ (مُشْفع): Şefaat eden, aracı olan
- Muhalled (مُخلد: Daimi sûrette mukim kılınmış
- Muharrem (محُرّمْ): Hürmet gösterilen, haram kılınan, yasak manasından Muharrem ayından gelir
- Alîm (عليم): Hakkıyla bilen
- Taha (طه): Yâ racül, yâ tâhir, yâ hâdî
- Hakîm (حكيم): Kendisini gerçek dışı bilgilerden ve nefsanî arzulardan alıkoyan, düşünce istikametine ve davranış selâmetine sahip bulunan kimse
- Karîb (قريب): Yakın olan, insanın rahim ve nesep cihetiyle yakını, hısımı
- Şekûr (شكور): Yapılan bir iyiliğin sahibini övgü ile anan, çokça teşekkür eden, şükreden
- Rakîb (رقيب): Gözetleyip kontrol eden
- Müctebâ (مجتبى): Yüce Allah’ın bütün mahlukattan ayrı bir şekilde seçip ayırdığı zat , Seçilmiş
- Münîb (منيب): Azgınlığı bırakarak Allah’a yönelen, tevbekâr
- Ümm-i Nisa: Yardım ve güç sahibi olan insanlar
- Masîr (مصير): İşin akıbeti, sonu, varılacak yer, karargâh
- Kâim (قائم): Bir işte sebat eden, ayakta duran
- Şâhid (شاهد): Hazır bulunup görmek veya duymak sûretiyle bildiği bir şeyi haber veren
- Mübeşşir (مبشّر): Müjdeleyen, güler yüzlü ve sevecen
- Abdullah (عبدهللا): Allah'ın kulu
- Münzir (منذر): Uyarıcı, haberci[4]
Müslümanların Peygamberimizin Verdiği İsimler[değiştir]
- Mustafa
- Mücteba
- Ebu'l Kasım
- Emin
- Habib
- Resul-i Rabb'il Alemin
- Şefi
- Musaffa
- Müttakî
- Muslih
- Tahir
- Muheymin
- Sadık
- Masduk
- Hâdi
- Ademoğlunun ulusu
- Peygamberlerin efendisi
- Takvaya erenlerin imamları
- Kaidu'l-Gurri'l-Muhaccelin
- Habibullah
- Halilu'r-Rahman
- Sahibu'l-Havzi'l-Mevrud
- Sahibu'ş-Şefaa
- Sahibu'l-Makami'l-Mahmud
- Sahibu'l-Vesiyle ve'l-fadile veddereceti'r-Rafıa' Sahibu't-Taci ve'l Mi'rac
- Sahibu'l-Livâ ve'l-Kadib
- Râkibu'l-Buraki Vennake
- Ennecib
- Sahibu'l-;Hucceti ve's-Sultan
- Sahibu'l-Hatemi ve'l-Alame
- Sahibu'l-Burhan
- Sahibu'l-Hiraveti ve'n-Na'leyn[1]
Peygamberimizin Anadolu'da Kullanılan İsimleri[değiştir]
- Muhammed (Mehmed)
- Ahmed
- Mahmud
- Hâmid
- Mustafa
- Mücteba
- Muhtar
- Abdullah
- Resûl
- Mürsel
- Beşir
- Mübeşşir
- Nezir
- Münzir
- Nur
- Münir
- Rauf
- Rahim
- Kerim
- Habib
- Sirac
- Hâdi
- Rahmet
- Tahir
- Sadık
- Taha
- Yasin
- Memun
- Emin
- Muhammedül Emin (Mehmed Emin)[1]
Peygamberimizin Dinî ve Edebî Metinlerde Geçen İsimleri[değiştir]
- Fahr-i Âdem
- Mefhar-ı Âlem
- Ebü'l-Müminîn
- Hayru'l-Mürselin
- Kân-ı Şefaat
- Mahbûb-ı Hâk
- Muîn-i Beşer
- Rasûlü's-Sakaleyn
- Seyyidü's-Sâdât
- Seyyidü'l-Mürselîn
- Sultânı Enbiyâ[2]
Peygamberimizin Edebî Nitelikli İsimleri[değiştir]
- Meh-i Burc-i Fezâyil
- Bedr-i Dücâ
- Mâh-ı Münîr
- Sadr-ı Bedr-i Kâinat
- Âyîne-i Ezel
- Mir'ât-ı Huda
- Cevheri Zât
- Dürre-i Beyzâ
- Dürr-i Yetîm
- Şems-i Kevneyn
- Şems-i Sübhân
- Âfitâb-ı Evc-i Dîn
- Neyyir-i A'zam
- Sehâb-ı Rahmet
- Tabîb-i Marîz-i İsyân
- Menba-ı Âb-ı Hayât
- Nizâmü'l-Âlemîn
- Rûh-i-A'zam
- Ser-Çeşme-i Kerem
- Serv-i Bostanı Dîn
- Şâhenşâh-ı Asfiyâ
- Ukde-Güşâ
- ay
- güneş
- deniz
- inci
- gül
- bülbül
- servi
- çerağ
- tabib[2]
Peygamber Efendimizin (sav) Değişik Zamanlara Göre İsimleri[değiştir]
- Ahmed: Dünyaya gelmeden önce
- Muhammed: Hayatta iken
- Mahmud: Kendisinden sonra[2]