Nisa 125

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Önceki Ayet: Nisa 124Nisa SuresiNisa 126: Sonraki Ayet

Meali: 125- İşlerinde doğru olarak kendini Allah'a veren ve İbrahim'in, Allah'ı bir tanıyan dinine tâbi olan kimseden dince daha güzel kim vardır? Allah İbrahim'i dost edinmiştir.

{Peygamberler, Allah'ın elçileri olma bakımından farksız olmakla beraber bazı özellik ve imtiyazlarıyle birbirinden farklıdırlar. Bu cümleden olarak Hz. Musa'ya "kelîmullah", Hz. İsa'ya "rûhullah", Hz. Muhammed Mustafa'ya "habîbullah" denildiği gibi, Hz. İbrahim'e de "halîlullah" denilmiş ve yukarıdaki âyet bu vasıflamaya kaynak olmuştur.}

Kur'an'daki Yeri: 5. Cüz, 97. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Hizbü’l-Kur’ani’l-Muazzam’ın hem fevkalâde ehemmiyeti hem faydaları hem okumasında hiçbir vesvesenin gelmemesi hem bütün Kur’an’ın en sevaplı âyetlerinin ihtivası hem Resail-i Nuriye’nin bütün esaslarını ve hakikatlerini cem’etmesi hem herkese hususan her vakit bütün Kur’an’ı okumaya fırsat bulamayan ve hâfız olmayanlara tamam Kur’an’ın bir numune-i kudsîsi hem tamam Kur’an’ın tevafuklu tabında bir misal-i musağğarı ve müjdecisi hem maddî ve lafzî ve manevî parlak bir i’caz göstermesi gibi pek çok hâsiyetleri var ve bu şuhur-u mübarekedeki pek çok bereketlere ve nurlara ve sevaplara medardır ve onun tabına ve neşrine çalışmışlara çok büyük hayırlar kazandırır.

....

Bugünlerde on ikinci sahifeyi okurken birden اِنَّ الْمُنَافِقٖينَ فِى الدَّرْكِ الْاَسْفَلِ مِنَ النَّارِ âyeti gözüme ilişti. Mâkabline baktım وَمَنْ اَحْسَنُ دٖينًا مِمَّنْ اَسْلَمَ وَجْهَهُ لِلّٰهِ … الخ gördüm. Arka sahifesine baktım, gördüm ki Risale-i Nur’a işaret eden dört âyet var ve onlar Birinci Şuâ’da izah edilmiş. Kalbime geldi: Herhalde bu dehşetli âyet, bu dehşetli ve zulümatlı ve nifakı kuvvetli asrımıza da hususi bakar. Dikkat ettim, kanaatim geldi. Bir emaresi şudur ki: اِنَّ الْمُنَافِقٖينَ فِى الدَّرْكِ الْاَسْفَلِ مِنَ النَّارِ cifir ve ebced hesabıyla, tam tamına nifakın dört mertebesinin tarihlerine tevafuk ile parmak basıyor. Şöyle ki:

Şeddeler sayılır, eğer okunmayan hemzeler ve فٖى deki okunmayan ى sayılmazsa tam tamına bin üç yüz altmış iki (1362) ederek bu seneye parmak basar.

Eğer مِنَ النَّارِ deki şedde bir nun bir lâm-ı aslî hesap olsa bin üç yüz kırk iki (1342) ederek Birinci Harb-i Umumî’nin dehşetli nifakları netice veren tarihine tam tamına tevafukla haber verir.

Eğer şedde iki nun sayılsa okunmayan hemzeler ve ى de sayılsa bin üç yüz yetmiş altı (1376) ederek, bu zulümatlı nifakın sukut mertebesine ve çok âyetlerde “Nur” ile karşılaştırılan الظُّلُمَاتِ kelimesinin makam-ı cifrîsi olan bin üç yüz yetmiş ikiye (1372) dört farkla tevafuk ederek haber verir.

Eğer okunmayanlar sayılsa ve النَّارِ deki şedde lâm-ı aslî olsa tam tamına bin üç yüz elli altı (1356) ederek küfür ve nifakın dehşetli fırtınalarının tarihine tevafukla parmak basar gördüm.

Evet, iki ر 400; üç ف, iki ل 300; bir ق, iki şeddeli ن lar 300; bir م, bir س 100; diğer م, bir ى, bir ن o da 100; iki ن o da 100; yekûnü bin üç yüz (1300). Bir ل, bir ك 50, şeddeli د 8 ve iki medde, iki hemze 4; mecmuu bin üç yüz altmış iki (1362) eder. Öteki üç adedi de kıyas edilsin.

Hem on ikinci ve on üçüncü sahifelere dikkatle baktım, gördüm ki: Risale-i Nur’a ve şakirdlerine ve muarızlarına o derece mutabık geliyor ki değil yalnız bir mana-yı işarî ile bir remizdir; belki bu asra bakan mana-yı sarîhiyle hususi bakar, küllî manasına mümtaz bir fert olarak dâhil eder diye kat’î anladım, hadsiz şükrettim.

Bu hizmet-i nuriyede şimdiye kadar başımıza gelen belalar yüz derece ziyade olsa yine ucuzdur; biz kazanıyoruz. O belalar, ehemmiyetsiz fâni şişelerimizi ve cam parçalarımızı kırmalarıyla, bâki ve uhrevî elmasları bize kazandırıyorlar diye sabır içinde şükretmeliyiz ve sevinmeliyiz bildim.

(Emirdağ Lahikası 1)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]