Müşteri (Gezegen)

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Müşteri veya Jüpiter Güneş Sistemi'nin en büyük gezegeni olup Güneş'ten uzaklığa göre beşinci sıradadır. Büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmaktadır. Kalın ve karmaşık bir atmosfer tabakasına sahiptir. Satürn gibi halkaları vardır. Güneş sisteminde en güçlü manyetik alana sahip gezegendir. Bilinen 80 doğal uydusu vardır. En büyük dört uydusu İo, Europa, Ganymede ve Callisto'dur. Müşteri, eski çağlardan beri Ay, Güneş, Merkür, Venüs, Mars ve Satürn ile birlikte bilinen 7 gökcisminden biridir. Çıplak gözle izlenebilen 5 gezegenden biridir. Bazı dillerde Perşembe gününün adı Jüpiter'den gelir. 1-2 ay dışında yıl boyu rahatlıkla çıplak gözle görülebilir ve Venüs'ten sonra gökyüzünde izlenebilen en parlak gezegendir (nadiren Mars'ın gerisinde kalır).[1]

Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Jüpiter, Erendiz

Türü: Gök Cismi

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Bilirsin ki en ziyade insanı tahrik eden meraktır. Hattâ eğer sana denilse: “Yarı ömrünü, yarı malını versen Kamer’den ve Müşteri’den biri gelir, Kamer’de ve Müşteri’de ne var ne yok, ahvalini sana haber verecek. Hem doğru olarak senin istikbalini ve başına ne geleceğini doğru olarak haber verecek.” Merakın varsa vereceksin.

Halbuki şu zat, öyle bir Sultan’ın ahbarını söylüyor ki memleketinde kamer bir sinek gibi bir pervane etrafında döner. O arz olan o pervane ise bir lamba etrafında pervaz eder. Ve o güneş olan lamba ise o Sultan’ın binler menzillerinden bir misafirhanesinde binler misbahlar içinde bir lambasıdır.

(Sözler, 19. Söz, 10. Reşha)


Hem mesela

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ فَاطِرِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ جَاعِلِ الْمَلٰٓئِكَةِ رُسُلًا اُولٖٓى اَجْنِحَةٍ مَثْنٰى وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ يَزٖيدُ فِى الْخَلْقِ مَا يَشَٓاءُ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدٖيرٌ

İşte şu surede, “Semavat ve arzın Fâtır-ı Zülcelal’i, semavat ve arzı öyle bir tarzda tezyin edip âsâr-ı kemalini göstermekle hadsiz seyircilerinden Fâtır’ına hadsiz medh ü senalar ettiriyor ve öyle de hadsiz nimetlerle süslendirmiş ki sema ve zemin bütün nimetlerin ve nimet-dîdelerin lisanlarıyla o Fâtır-ı Rahman’ına nihayetsiz hamd ü sitayiş ederler.” dedikten sonra, yerin şehirleri ve memleketleri içinde Fâtır’ın verdiği cihazat ve kanatlarıyla seyr ü seyahat eden insanlarla hayvanat ve tuyûr gibi; semavî saraylar olan yıldızlar ve ulvi memleketleri olan burçlarda gezmek ve tayeran etmek için o memleketin sekeneleri olan meleklerine kanat veren Zat-ı Zülcelal, elbette her şeye kadîr olmak lâzım gelir. Bir sineğe, bir meyveden bir meyveye; bir serçeye, bir ağaçtan bir ağaca uçmak kanadını veren, Zühre’den Müşteri’ye, Müşteri’den Zühal’e uçacak kanatları o veriyor. Hem melaikeler, sekene-i zemin gibi cüz’iyete münhasır değiller, bir mekân-ı muayyen onları kaydedemiyor. Bir vakitte dört veya daha ziyade yıldızlarda bulunduğuna işaret مَثْنٰى وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ kelimeleriyle tafsil verir.

İşte şu hâdise-i cüz’iye olan “Melaikeleri kanatlarla teçhiz etmek” tabiriyle, gayet küllî ve umumî bir azamet-i kudretin destgâhına işaret ederek اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدٖيرٌ fezlekesiyle tahkik edip tesbit eder.

(Sözler, 25. Söz, 2. Şule, 2. Nur, Dokuzuncu Nükte-i Belâgat)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]