Kazım Karabekir

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Musa Kazım Karabekir Kurtuluş savaşında Doğu ordu komutanlığı, daha sonra milletvekilliği ve meclis başkanlığı yapmış asker ve siyasetçidir. Harp Akademisini birincilikle bitirmiştir. Üstad'ın 1. Dünya savaşında Doğu'da Ruslara karşı mücadelesini bilir ve Üstad'ı takdir ederdi. 1. Dünya savaşından sonra Yurdun işgaline karşı mücadeleye Anadolu’dan başlanılması gerektiğine inanan ve Anadolu’ya bu amaçla geçen ilk komutan oldu. Kendisine Genelkurmay Başkanlığı teklif edildiği halde kabul etmedi. Anadolu’ya geçmeden önce Sultan Vahdettin ile görüştü ve Anadolu’da milli mücadelenin başlatılması ile görevlendirildi. İtilaf Devletlerinin baskılarına rağmen Erzurum Kongresini toplamaktan vazgeçmedi ve sonradan gelen M. Kemal’in katılmasına karşı çıkılması üzerine devreye girerek M. Kemal ve Rauf Beyin katılmalarını sağladı. Kurtuluş Savaşındaki başarılarından dolayı "Şark Fatihi" olarak anılır. Bediüzzaman'ın Meclis'te namaza dair yazdığı beyannameyi Kemal Paşa'ya Kazım Karabekir okumuştur. Lozan Antlaşması görüşmelerinde İsmet Paşa’nın Mustafa Kemal ile birlikte İslam'dan vazgeçmeyi kabul edip bu konuda çalışmayı İngilizlere garanti etmesinin ardından Mustafa Kemal bunu tatbik etmek istediğinde ilk karşı çıkanlardan birisi Kazım Karabekir'dir.[1] Cumhuriyet tarihinin ilk muhalefet partisini kurmuştur.[2]Ancak, çeşitli vesileler ve iftiralarla bu görevleri bırakması sağlandı ve 1927'de ordudan emekli edildi. Atatürk'ün ölümünden sonra milletvekili oldu ve Meclis Başkanlığı yaptı. Bediüzzaman Emirdağ'dayken bazı dostları o dönemde Meclis Başkanı olan Karabekir’den Nur Talebelerinin sıkıntılarını gidermek için yardım talebinde bulunmayı düşünmüşlerdir ama Bediüzzaman, istirahati için şikâyet ve ricada bulunmayacağını, dünya hayatı için siyasetçilere tenezzül edilemeyeceğini, Karabekir’den iyilik istemediğini, sadece seleflerinin yapmış oldukları tazyik ve zulme meydan vermemesinin yeterli olacağını ifade etmiştir.[3]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Kara Kazım, Kâzım Karabekir Paşa

Doğum Yeri ve Tarihi: İstanbul, 23 Temmuz 1882[4]

Vefat Yeri ve Tarihi: Ankara, 26 Ocak 1948[4]

Kabrinin Yeri: Cebeci Askeri Şehitliği, Ankara.

Harita Konumu: [1]

Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri[değiştir]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Ben ehl-i siyasetin her nevi taziplerine karşı حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكٖيلُ deyip sabır ve tahammüle karar vermişim. Kâzım Karabekir ile eskiden münasebetim vardı. Acaba şimdi de o münasebetin sebebi olan merdane mesleğini muhafaza ediyor mu? Eğer eski gibi ise ve Nurlara zararı yoksa ve Nur’a faydası muhtemel ise ve dost ise benim selâmımı ona tebliğ edebilirsiniz. Fakat madem ehl-i siyaset, hayat-ı bâkiyesi için Risale-i Nur’a müracaata tenezzül etmiyor; o hayata nisbeten beş paralık olan bu hayat-ı fâniye için onlara müracaata ben de tenezzül etmem ve istirahatim için şekva ve rica etmem.

(Emirdağ Lahikası 1)


Şahsıma ait ehemmiyetsiz ve cüz’î bir maddeyi hâşiye olarak beyan ediyorum:

Madem Receb Bey ve Kara Kâzım seninle dost ve zannımca Eski Said’le de münasebetleri var; onlardan iyilik istemek değil belki bana karşı selefleri gibi manasız, lüzumsuz tazyik ve zulme meydan vermesinler. Hakikaten buranın maddî ve manevî havasıyla imtizaç edemiyorum. Sıkıntılarım pek fazla. İkametgâhımı hem dışarıdan hem içeriden kilitliyorum. Her cihetle yalnızım. Ve bir cihette de komşusuz, sıkıntılı bir odada, hasta bir halde hayatımı geçiriyorum. Bazen bir günü, Denizli’de bir ay hapisten fazla beni sıkmış. Bu yirmi sene dehşetli zulüm ile hürriyetime ve serbestiyetime ilişmek artık yeter. Zaten iki sene mahkemelerin tetkikatıyla ve aleyhimdeki münafıkların planları akîm kalmasıyla kat’iyen tebeyyün etmiş ki şahsımda ve Nurlarda bu vatan ve millete zarar tevehhüm etmekle daha kimseyi kandıramazlar. Ben de herkes gibi hürriyetime sahip olsam, belki tebdil-i hava için mutedil havası bulunan bu kazanın bazı köylerine gitmeme müsaadekâr bir iş’ar burada olsa münasip olur. Size ve oradaki Nur dostlarıma çok selâm ve dua ediyoruz.

اَلْبَاقٖى هُوَ الْبَاقٖى

Said Nursî

(Emirdağ Lahikası 1)


İstanbul’daki bu çok ehemmiyetli ve muvaffakıyetli hizmetinden, Türk milletine pek ziyade menfaatler husule geldiğini müşahede eden Ankara Hükûmeti; Bedîüzzaman’ın kıymet ve ehemmiyetini takdir ederek Ankara’ya davet ederler. M. Kemal Paşa şifre ile davet etmiş ise de cevaben:

Ben tehlikeli yerde mücahede etmek istiyorum. Siper arkasında mücahede etmek hoşuma gitmiyor. Anadolu’dan ziyade, burayı daha tehlikeli görüyorum, demiştir.

Üç defa şifre ile davet ediliyor. Eski Van Valisi, dostu Mebus Tahsin Bey vasıtasıyla davet edildiği için nihayet karar verir ve Ankara’ya gelir. Ankara’da alkışlarla karşılanır. Fakat ümit ettiği muhiti bulamaz. Kendisi Hacı Bayram civarında ikamet eder. Meclis-i Mebusanda dine karşı gördüğü lâkaytlık ve Garplılaşmak bahanesi altında, Türk milletinin kudsî mefahir-i tarihiyesi olan şeair-i İslâmiyeden bir soğukluk gördüğü için mebusların ibadete, bilhassa namaza müdavim olmalarının lüzum ve ehemmiyetine dair bir beyanname neşreder ve mebuslara dağıtır. Kâzım Karabekir Paşa da M. Kemal’e okur.

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]