Hacı Bayram-ı Veli

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Hacı Bayram-ı Veli Anadolu topraklarında doğup büyüyen bir Türk mutasavvıfı tarafından kurulmuş ilk tarikat olan Bayramiyye’nin piri'dir. Hayatı hakkındaki farklı bilgiler vardır. Ankara’da müderris iken Somuncu Baba tarafından davet edilir. Kayseri'de onunla görüşerek tasavvufa yönelir. Ankara'da Bayramî dervişleri vergiden muaf tutulur ve Bayramiyye tarikatı bu yıllarda Ankara ve çevresinde büyük bir yaygınlık kazanır. Ankara ve çevresinde vergi toplanamaz hale gelindiğini öğrenen II. Murad'a kaç müridi bulunduğunu bildirmek üzere müridlerini kurban etmek için toplar ve bu toplantı esnasında sadece bir erkekle (Ömer Sikkin) bir kadın Hacı Bayram’a tam teslimiyetle bıçağın altına boynunu uzatır. Bediüzzaman bu hadiseyi Risale-i Nur'da beyan eder. Edirne’de Hacı Bayram’la görüşen II. Murad, onun hakkında söylenenlerin iftira ve dedikodu olduğunu anlayarak kendisinden özür diler ve büyük bir saygı gösterir. Hacı Bayrâm-ı Velî’nin ölümünün ardından tarikatı iki müridi Akşemsettin ve Ömer Sikkin tarafından Şemsiyye ve Melâmiyye olarak ayrı ayrı devam eder.[1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri:

Doğum Yeri ve Tarihi: Ankara, XIV. yüzyılın ilk yarısı[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: Ankara, 833 (m. 1430)[1]

Kabrinin Yeri: Vefatından birkaç yıl önce yaptırılan ve kendi adıyla anılan caminin yanına defnedildi, Ulus, Ankara

Haritadaki Konumu: [1]

Eserleri[değiştir]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Eski zamanda bir şeyhin müridleri pek çok olmasından, o memleketin hükûmeti siyasetçe telaş edip onun cemaatini dağıtmak istemiş. O zat, hükûmete demiş: “Benim yalnız bir buçuk müridim var, başka yok. İsterseniz tecrübe edeceğiz.” O zat bir yerde çadır kurdu, kendi binler müridlerini oraya toplattı. O da emretti: “Ben bir imtihan yapacağım. Her kim benim müridim ise ve emrimi kabul etse cennete gidecek.” Çadıra birer birer çağırdı. Gizli bir koyun kesti; güya has bir müridini kesti, cennete gönderdi. O kanı gören binler müridler daha hiçbiri şeyhi dinlemedi, inkâra başladılar. Yalnız bir adam dedi: “Başım feda olsun.” Yanına gitti. Sonra bir kadın dahi gitti, başkalar dağıldılar. O zat hükûmet adamlarına dedi: “İşte benim bir buçuk müridim bulunduğunu gördünüz.”

Cenab-ı Hakk’a yüz binler şükürler olsun ki Risale-i Nur, Eskişehir imtihan ve mahkemesinde, şakirdlerinden yalnız bir buçuk kaybetti. O eski şeyhin aksine olarak Isparta ve civar kahramanlarının himmetiyle o zayi olan bir buçuk adam yerine on bin ilâve oldu. İnşâallah, bu imtihanda dahi hem şark hem garbın kahramanlarının himmetleriyle, çokları kaybedilmeyecek ve bir giden yerine on girecek.

(13. Şua)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

Bediüzzaman Mustafa Kemal'in daveti üzerine 1922'de Ankara'ya geldiğinde kaldığı Hacı Bayram mahallesinin ve Hacı Bayram camiinin o zamanki hali

Türbesi

Caminin bugünkü hali

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]