Georges Clemenceau

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Georges Clemenceau veya Klemanso Fransız devlet adamı, doktor ve gazetecidir. 1906-1909 ve 1917-1920 yılları arasında Fransa başbakanı olarak görev yaptı. Fransa'yı Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar başarıyla yönetti. I. Dünya Savaşı'nın sonunda Versailles Antlaşması'nın imzalanmasında önemli bir rol oynadı. Ateist idi.[1] İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesinde büyük pay sahibi olan Clemenseau, Venizelos'un isteklerini geri çevirmedi. 14 Mayıs 1919'da masa başında verilen karardan bir gün sonra İzmir Yunanlılar tarafından işgal edildi. 1. Dünya Savaşının galip devletleri kendi aralarında yaptıkları anlaşmalarla işgal girişimlerini devam ettirdiler. Zor kullanmak suretiyle milletleri esaret altına alabileceklerini sandılar ama Kurtuluş Savaşı'nı başlatan kahraman milletimiz planları akim bıraktı. Böylece Clemenseau, amacına ulaşamadı. Clemenceau, 1919 yılında cumhurbaşkanlığına aday oldu, ancak, seçimi kazanamadı. Başbakanlığı da bırakarak siyasi hayattan tamamen çekildi. Bediüzzaman tarik-i gayr-ı meşru (meşru olmayan) ile bir maksadı takip edenin maksudunun zıddıyla ceza gördüğüne misal olarak Klemanso'yu da göstermiştir.[2]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Georges Benjamin Clémenceau

Doğum Yeri ve Tarihi: Fransa, 28 Eylül 1841[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: Paris, Fransa, 24 Kasım 1929[1]

Kabrinin Yeri: Fransa

Eserleri[değiştir]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Müstehak Bir Ceza

Şeriatın ﺍَﻟْﻘَﺎﺗِﻞُ ﻟﺎَ ﻳَﺮِﺙُ düstur-u âdilanesi, şeriat-ı fıtriye olan kavânin-i kadere muntabıktır ki, tarîk-i gayr-ı meşru' ile bir maksadı takib eden, maksudunun zıddıyla ceza görüyor. Wilson, Klemanso, Venizelos gibi.

Şuna bir misal: Bidayet-i inkılabımızdan beri, sevab-ı âhiretin vesilesini dinsizcesine şan ü şerefe vasıta yapanlar, müdhiş bir rezaletle neticelendi. Muvakkat bir şan ü şereften sonra, elîm bir sukut takib etti. Lisan-ı halleri ﻟَﻴْﺘَﻨِﻰ ﻛُﻨْﺖُ ﻧَﺴْﻴًﺎ ﻣَﻨْﺴِﻴًّﺎ tilavet ediyor.

Fıtrat-ı insan bir mezraa hükmündedir ki, secaya-yı hasene temayülat-ı şerriye ile beraber, daneler gibi dest-i kaderle içinde ekilmiştir. Bu daneler neşv-ü nema bulmak için bir suya muhtaçtır. Hevadan gelse, şer daneleri neşv-ü nema bulur. Şimdiki şu medeniyet-i habisenin heyet-i içtimaiyeye verdiği tesir gibi... Fıtraten -çendan- hayır ciheti galibdir, fakat sünbüllenmiş, semere vermiş on çekirdek; yüz değil, bin kurumuş çekirdeğe galebe eder. İşte şunun çaresi: O bâb-ı fitneyi kapatmakla, suyu Hüda tarafından vermek lâzımdır.

(Tuluat)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]