Fatır 15
Önceki Ayet: Fatır 14 ← Fatır Suresi → Fatır 16: Sonraki Ayet
Meali: 15- Ey insanlar! Allah'a muhtaç olan sizsiniz. Zengin ve övülmeye lâyık olan ancak O'dur.
Kur'an'daki Yeri: 22. Cüz, 435. Sayfa
Tilavet Notları:
Diğer Notlar:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اَنْتُمُ الْفُقَرَٓاءُ اِلَى اللّٰهِ
İ’lem eyyühe’l-aziz! İnsandaki kusur sonsuz olduğu gibi acz ve fakr ihtiyacına da nihayet yoktur. İnsana tevdi edilen açlık ile nimetlerin lezzetleri tebarüz ettiği gibi insandaki kusur, kemalât-ı Sübhaniye derecelerine bir mirsaddır. İnsandaki fakr, gına-i rahmetin derecelerine bir mikyastır. İnsandaki acz, kudret ve kibriyasına bir mizandır. İnsandaki tenevvü-ü hâcat, enva-ı niam ve ihsanatına bir merdivendir.
Öyle ise fıtratından gaye ubudiyettir. Ubudiyet ise dergâh-ı izzetine kusurlarını “Estağfirullah” ve “Sübhanallah” ile ilan etmektir.
(Onuncu Risale, Mesnevi-i Nuriye)
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
يَا اَيُّهَا النَّاسُ اَنْتُمُ الْفُقَرَاءُ اِلَي اللّٰهِ
اِعْلَمْ Ey Said-i kâsır, âciz ve fakir! Kat'iyyen bil ki; senin nefsinde nihayetsiz bir kusur ve gayetsiz bir acz ve sonsuz bir fakr ve hadsiz bir ihtiyaç ve sayısız emeller mevcuddur.
Evet nasıl ki sen, Cenab-ı Hakk'ın nimetlerinin lezzetini anlamak ve bilmek için, sende açlık ve susuzluk tevdi' edildiği gibi; öyle de sen kusur, fakr, acz ve ihtiyaç unsurlarından terkib edilmiş bir şeysin ki; sen, mirsad-ı kusurunla Cenab-ı Hak Sübhanehu ve Teala'nın seradıkat-ı kemaline ve mikyas-ı fakrınla onun gına ve rahmetinin derecatına ve aczinin ölçüsüyle onun kudret ve kibriyasına ve pek çok çeşit enva-i ihtiyacatınla onun enva-i nimet ve ihsanına bakasın ve bilesin.
Öyle ise, senin gaye-i fıtratın yalnız ve yalnız ubudiyettir. Ubudiyet ise odur ki, sen kusurunu onun dergâh-ı rahmeti yanında اَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ ve سُبْحَانَ اللّٰهِ ile.. ve fakrını حَسْبُنَا اللّٰهُ ve اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ ile ve sual edip istemekle; ve aczini لَاحَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ ve اَللّٰهُ اَكْبَرُ ile istimdad edip yardım istemek için ilan etmekliğindir. Yani ki, Cenab-ı Hakk'ın cemal-i rububiyetini, kendi ubudiyetinin meratibiyle izhar etmekliğindir.
(Şemme, Mesnevi-i N. (Badıllı))