Namık Kemal

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
09.44, 29 Ekim 2022 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 24974 numaralı sürüm ("Kategori:Şahıs Kategori:Kabri Çanakkale Bolayır Mezarlığında Olanlar thumb|left '''Namık Kemal''', Osmanlı aydınl..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

Namık Kemal, Osmanlı aydınlarının idareye karşı oluşturduğu muhalif bir topluluk olan Genç Osmanlı hareketi mensubu yazar, gazeteci, devlet adamı ve şairdir. Düzenli bir eğitime devam edemedi. Özel dersler aldı ve kendi kendini yetiştirmeye çalıştı. Batı edebiyatı ve nesre yöneldi, tarih ve hukuk alanında kendini geliştirmeye çalıştı. Gazetelerde fıkra ve tercüme yazılar kaleme aldı. "hak, millet, vatan, hürriyet, millet meclisi" gibi kelimeleri yaygınlaştırdı, bir anayasa hazırlanıp parlamenter yönetim sistemi kurulmasını sağlamaya yönelik derneklerde görev aldı. İdare ile zıtlaştı, Fransa ve İngiltere'ye gitti. Siyasetten uzak durmak ve yazı yazmamak koşuluyla affedilmiş olsa da Vatan yahut Silistre oyunundan sonra Kıbrıs'a sürüldü. II. Abdülhamit'in ilk Osmanlı Anayasası’nı yazmak için oluşturduğu komisyona üyesi yapıldı. Midilli, Rodos ve Sakız adalarında görev yaptı. Yurtseverlik, hürriyet, millet kavramlarına bağlı bir Tanzimat Devri aydınıdır. Bu kavramları Türk fikir hayatına ve edebiyatına sokan kişi kabul edilir. Bediüzzaman onun şiirlerinden iki yerde alıntı yapmıştır.[1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Vatan Şairi, Hürriyet Şairi

Doğum Yeri ve Tarihi: Tekirdağ, 21 Aralık 1840[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: Sakız Adası, Yunanistan (o zaman Osmanlı toprağı idi), 2 Aralık 1888[1]

Kabrinin Yeri: Bolayır Mezarlığı, Çanakkale

Harita Konumu: [1]

Eserleri[değiştir]

Tenkit, biyografi, tiyatro, roman, tarih ve makale türü eserleri vardır. Türk edebiyatının ilk edebi romanı "İntibah", batılı anlamda Türk edebiyatının sahnelenen ilk tiyatro eseri "Vatan yahut Silistre" ve "Hürriyet kasidesi" ünlüdür.

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

وَلَا تَرْكَنُٓوا اِلَى الَّذٖينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ âyet-i kerîmesi fermanıyla: Zulme değil yalnız âlet olanı ve taraftar olanı, belki edna bir meyledenleri dahi dehşetle ve şiddetle tehdit ediyor. Çünkü rıza-yı küfür, küfür olduğu gibi; zulme rıza da zulümdür.

İşte bir ehl-i kemal, kâmilane, şu âyetin çok cevahirinden bir cevherini şöyle tabir etmiştir:

Muîn-i zalimîn dünyada erbab-ı denâettir

Köpektir zevk alan, sayyad-ı bîinsafa hizmetten.

Evet bazıları yılanlık ediyor, bazıları köpeklik ediyor. Böyle mübarek bir gecede, mübarek bir misafirin, mübarek bir duada iken, hafiyelik edip güya cinayet yapıyormuşuz gibi ihbar eden ve taarruz eden, elbette bu şiirin mealindeki tokada müstahaktır.

(28. Mektup, 4. Risale, 2. Nokta)


Evet, şu hürriyet perdesi altında müthiş bir istibdadı taşıyan şu asrın gaddar yüzüne çarpılmaya lâyık iken ve halbuki o tokada müstahak olmayan gayet mühim bir zatın yanlış olarak yüzüne savrulan kâmilane şu sözün:

Ne mümkün zulm ile bîdâd ile imha-yı hürriyet

Çalış, idraki kaldır, muktedirsen âdemiyetten.

sözünün yerine, bu asrın yüzüne çarpmak için ben de derim:

Ne mümkün zulm ile bîdâd ile imha-yı hakikat

Çalış, kalbi kaldır, muktedirsen âdemiyetten.

veyahut:

Ne mümkün zulm ile bîdâd ile imha-yı fazilet

Çalış, vicdanı kaldır, muktedirsen âdemiyetten.

(22. Lema, 2. İşaret)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]