Kuran:Mürselat: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
(Yeni sayfa: "Kategori:Kur'an ''Önceki Sure: İnsânKur'anNebe (Amme): Sonraki Sure'' =77. Mürselât Suresi= ''Önceki Su...")
 
Değişiklik özeti yok
4. satır: 4. satır:
=77. Mürselât Suresi=
=77. Mürselât Suresi=


{Mekke'de inmiştir. 50 âyettir. "Gönderilenler" anlamına gelen "el-mürselât" kelimesi ile başladığı için sûre bu adı almıştır. Müfessirler, "gönderilenler"den maksadın, âlemin idaresi ile görevli bir kısım melekler veya rüzgârlar, yahut peygamberler, yahut da Kur'an âyetleri olabileceğini belirtmişlerdir.}
===Bölüm 1===
====Sayfa 579====
<div id="1">[[Dosya:Mürselat 1.png]]</div>
1- Yemin olsun, (iyiliklerle) birbiri peşinden gönderilenlere;
<div id="2">[[Dosya:Mürselat 2.png]]</div>
2- Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara;
<div id="3">[[Dosya:Mürselat 3.png]]</div>
3- (Hakikat ve hayırları) yaydıkça yayanlara;
<div id="4">[[Dosya:Mürselat 4.png]]</div>
4- (Hak ile batılı) birbirinden iyice ayıranlara;
<div id="5">[[Dosya:Mürselat 5.png]]</div> <div id="6">[[Dosya:Mürselat 6.png]]</div>
5-6- (Allah'a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için öğüt telkin edenlere;
<div id="7">[[Dosya:Mürselat 7.png]]</div>
7- Bilin ki size vadolunan şey gerçekleşecek!
<div id="8">[[Dosya:Mürselat 8.png]]</div> <div id="9">[[Dosya:Mürselat 9.png]]</div>
<div id="10">[[Dosya:Mürselat 10.png]]</div> <div id="11">[[Dosya:Mürselat 11.png]]</div>
8-9-10-11- Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gökkubbe yarıldığı, dağlar ufalanıp savrulduğu ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).
<div id="12">[[Dosya:Mürselat 12.png]]</div>
12- (Bu alâmetler) hangi vakte ertelenmiştir?
<div id="13">[[Dosya:Mürselat 13.png]]</div>
13- Ayırım gününe.
<div id="14">[[Dosya:Mürselat 14.png]]</div>
14- (Resûlüm!) Ayırım gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin!
<div id="15">[[Dosya:Mürselat 15.png]]</div>
15- O gün (Peygamber'i ve ahireti) yalan sayanların vay haline!
<div id="16">[[Dosya:Mürselat 16.png]]</div>
16- Biz, (bunlar gibi inkârcı olan) öncekileri helâk etmedik mi?
<div id="17">[[Dosya:Mürselat 17.png]]</div>
17- Sonra arkadakileri de onların ardına takacağız.
<div id="18">[[Dosya:Mürselat 18.png]]</div>
18- İşte biz suçlulara böyle yaparız!
<div id="19">[[Dosya:Mürselat 19.png]]</div>
19- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
====Sayfa 580====
<div id="20">[[Dosya:Mürselat 20.png]]</div>
20- (Ey insanlar!) Biz sizi dayanıksız bir sudan yaratmadık mı?
<div id="21">[[Dosya:Mürselat 21.png]]</div> <div id="22">[[Dosya:Mürselat 22.png]]</div>
21-22- İşte o suyu, belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.
<div id="23">[[Dosya:Mürselat 23.png]]</div>
23- Biz buna güç yetirmişizdir. Ve bizim gücümüz ne büyüktür!
{Âyete "Onu biz takdir ettik ve biz ne güzel takdir ediciyiz" şeklinde de mana verilmiştir.}
<div id="24">[[Dosya:Mürselat 24.png]]</div>
24- O gün (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
<div id="25">[[Dosya:Mürselat 25.png]]</div> <div id="26">[[Dosya:Mürselat 26.png]]</div>
25-26- Biz, yeryüzünü dirilere ve ölülere toplanma yeri yapmadık mı?
<div id="27">[[Dosya:Mürselat 27.png]]</div>
27- Yeryüzünde haşmetli dağlar yarattık, sizlere tatlı sular içirdik.
<div id="28">[[Dosya:Mürselat 28.png]]</div>
28- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
<div id="29">[[Dosya:Mürselat 29.png]]</div>
29- (İnkârcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!
<div id="30">[[Dosya:Mürselat 30.png]]</div> <div id="31">[[Dosya:Mürselat 31.png]]</div>
30-31- Üç kola ayrılmış, (ama) ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidin.
<div id="32">[[Dosya:Mürselat 32.png]]</div>
32- O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar.
<div id="33">[[Dosya:Mürselat 33.png]]</div>
33- Her bir kıvılcım, sanki birer sarı deve gibidir.
<div id="34">[[Dosya:Mürselat 34.png]]</div>
34- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
<div id="35">[[Dosya:Mürselat 35.png]]</div>
35- Bu, (kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür.
<div id="36">[[Dosya:Mürselat 36.png]]</div>
36- Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler.
<div id="37">[[Dosya:Mürselat 37.png]]</div>
37- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
<div id="38">[[Dosya:Mürselat 38.png]]</div>
38- (O zaman şöyle denir:) Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik.
<div id="39">[[Dosya:Mürselat 39.png]]</div>
39- (Azaptan kurtulmanız için) bir hileniz varsa, gösterin bana hilenizi!
<div id="40">[[Dosya:Mürselat 40.png]]</div>
40- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
===Bölüm 2===
<div id="41">[[Dosya:Mürselat 41.png]]</div> <div id="42">[[Dosya:Mürselat 42.png]]</div>
41-42- Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır.
<div id="43">[[Dosya:Mürselat 43.png]]</div>
43- (Kendilerine:) "İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için" (denir).
<div id="44">[[Dosya:Mürselat 44.png]]</div>
44- İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.
<div id="45">[[Dosya:Mürselat 45.png]]</div>
45- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
<div id="46">[[Dosya:Mürselat 46.png]]</div>
46- (Ey inkârcılar!) Yeyiniz, (dünyadan) faydalanınız biraz! Gerçek şu ki, sizler suçlusunuz!
<div id="47">[[Dosya:Mürselat 47.png]]</div>
47- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
<div id="48">[[Dosya:Mürselat 48.png]]</div>
48- Onlar, kendilerine: "Allah'ın huzurunda eğilin!" denildiği vakit eğilmezler.
<div id="49">[[Dosya:Mürselat 49.png]]</div>
49- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
<div id="50">[[Dosya:Mürselat 50.png]]</div>
50- Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar.


''Önceki Sure: [[Kuran:İnsan|İnsân]] &larr; [[Kuran:Kur'an|Kur'an]] &rarr; [[Kuran:Nebe|Nebe (Amme)]]: Sonraki Sure''
''Önceki Sure: [[Kuran:İnsan|İnsân]] &larr; [[Kuran:Kur'an|Kur'an]] &rarr; [[Kuran:Nebe|Nebe (Amme)]]: Sonraki Sure''

07.08, 15 Haziran 2020 tarihindeki hâli

Önceki Sure: İnsânKur'anNebe (Amme): Sonraki Sure

77. Mürselât Suresi[değiştir]

{Mekke'de inmiştir. 50 âyettir. "Gönderilenler" anlamına gelen "el-mürselât" kelimesi ile başladığı için sûre bu adı almıştır. Müfessirler, "gönderilenler"den maksadın, âlemin idaresi ile görevli bir kısım melekler veya rüzgârlar, yahut peygamberler, yahut da Kur'an âyetleri olabileceğini belirtmişlerdir.}

Bölüm 1[değiştir]

Sayfa 579[değiştir]

1- Yemin olsun, (iyiliklerle) birbiri peşinden gönderilenlere;

2- Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara;

3- (Hakikat ve hayırları) yaydıkça yayanlara;

4- (Hak ile batılı) birbirinden iyice ayıranlara;

5-6- (Allah'a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için öğüt telkin edenlere;

7- Bilin ki size vadolunan şey gerçekleşecek!

8-9-10-11- Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gökkubbe yarıldığı, dağlar ufalanıp savrulduğu ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).

12- (Bu alâmetler) hangi vakte ertelenmiştir?

13- Ayırım gününe.

14- (Resûlüm!) Ayırım gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin!

15- O gün (Peygamber'i ve ahireti) yalan sayanların vay haline!

16- Biz, (bunlar gibi inkârcı olan) öncekileri helâk etmedik mi?

17- Sonra arkadakileri de onların ardına takacağız.

18- İşte biz suçlulara böyle yaparız!

19- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

Sayfa 580[değiştir]

20- (Ey insanlar!) Biz sizi dayanıksız bir sudan yaratmadık mı?

21-22- İşte o suyu, belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.

23- Biz buna güç yetirmişizdir. Ve bizim gücümüz ne büyüktür!

{Âyete "Onu biz takdir ettik ve biz ne güzel takdir ediciyiz" şeklinde de mana verilmiştir.}

24- O gün (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

25-26- Biz, yeryüzünü dirilere ve ölülere toplanma yeri yapmadık mı?

27- Yeryüzünde haşmetli dağlar yarattık, sizlere tatlı sular içirdik.

28- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

29- (İnkârcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!

30-31- Üç kola ayrılmış, (ama) ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidin.

32- O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar.

33- Her bir kıvılcım, sanki birer sarı deve gibidir.

34- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

35- Bu, (kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür.

36- Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler.

37- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

38- (O zaman şöyle denir:) Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik.

39- (Azaptan kurtulmanız için) bir hileniz varsa, gösterin bana hilenizi!

40- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

Bölüm 2[değiştir]

41-42- Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır.

43- (Kendilerine:) "İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için" (denir).

44- İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.

45- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

46- (Ey inkârcılar!) Yeyiniz, (dünyadan) faydalanınız biraz! Gerçek şu ki, sizler suçlusunuz!

47- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

48- Onlar, kendilerine: "Allah'ın huzurunda eğilin!" denildiği vakit eğilmezler.

49- O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

50- Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar.

Önceki Sure: İnsânKur'anNebe (Amme): Sonraki Sure

test