Enbiya 107: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
[[Kategori:Enbiya Suresi]] | [[Kategori:Enbiya Suresi]] | ||
[[Kategori:Sikke-i Tasdik-i Gaybi'de Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:11. Mektup'ta Geçen Ayetler]] | [[Kategori:11. Mektup'ta Geçen Ayetler]] | ||
[[Kategori:Mektubat'ta Geçen Ayetler]] | [[Kategori:Mektubat'ta Geçen Ayetler]] | ||
32. satır: | 33. satır: | ||
([[Risale:11._Mektup#.C3.9C.C3.A7.C3.BCnc.C3.BC_Mesele|11. Mektup]]) | ([[Risale:11._Mektup#.C3.9C.C3.A7.C3.BCnc.C3.BC_Mesele|11. Mektup]]) | ||
---- | |||
[[Risale:Sikke-i Tasdik-i Gaybi (Ayet-Hadis Mealleri)#1|{{Arabi|بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ}}]] | |||
[[Enbiya 107|{{Arabi|وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمٖينَ}}]] | |||
Âyetinin veraset-i Ahmediye (asm) cihetinde, mana-yı işarî noktasında, bu asırda o Rahmeten li’l-âlemîn’in bir âyinesi ve hakikat-i Kur’aniyenin bir hakiki tefsiri olan Risale-i Nur, o küllî rahmetin bir cilvesi, bir numunesi olmasından hakikat-i Muhammediyenin (asm) bir kısım evsafını, mana-yı mecazî ile cüz’î bir vârisine verilebilir diye bu parlak kasideye ilişmedim. Yalnız hakikat-i Ahmediye (asm) ile âyinesinin farkına işareten bazı kelimeler ilâve edildi. | |||
Said Nursî | |||
Huzur bulur bugün seninle âlem | |||
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur | |||
... | |||
Üstadım, Efendim Hazretleri! | |||
[[Enbiya 107|{{Arabi|وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمٖينَ}}]] âyetinin nurlarından, Nur’un sayesinde alabildiğim bir zerreyi bu şekilde yazdım ve huzur-u irfanınıza sundum. Kabulünü rica ederim. Selâmlarımızı sunar ve mübarek ellerinizi öperiz efendimiz. | |||
Bîçare talebeniz | |||
Hasan Feyzi | |||
([[Risale:Parlak_Fıkralar_ve_Güzel_Mektuplar-2#20. Parça|Sikke-i Tasdik-i Gaybi]]) | |||
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ||
==İlgili Maddeler== | ==İlgili Maddeler== |
13.01, 6 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Önceki Ayet: Enbiya 106 ← Enbiya Suresi → Enbiya 108: Sonraki Ayet
Meali: 107- (Resûlüm!) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.
Kur'an'daki Yeri: 17. Cüz, 330. Sayfa
Tilavet Notları:
Diğer Notlar:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Şu iki mesele, Yirmi Beşinci Söz’ün i’caz-ı Kur’an’a karşı medeniyetin aczini gösteren misallerinden bir kısmıdır. Kur’an’a muhalif olan hukuk-u medeniyetin ne kadar haksız olduğunu ispat eden binler misallerinden iki misal:
فَلِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الْاُنْثَيَيْنِ olan hükm-ü Kur’anî, mahz-ı adalet olduğu gibi ayn-ı merhamettir.
Evet, adalettir. Çünkü ekseriyet-i mutlaka itibarıyla bir erkek, bir kadın alır, nafakasını taahhüd eder. Bir kadın ise bir kocaya gider, nafakasını ona yükler; irsiyetteki noksanını telafi eder.
Hem merhamettir, çünkü o zaîfe kız, pederinden şefkate ve kardeşinden merhamete çok muhtaçtır. Hükm-ü Kur’an’a göre o kız, pederinden endişesiz bir şefkat görür. Pederi ona “Benim servetimin yarısını, ellerin ve yabanilerin ellerine geçmesine sebep olacak zararlı bir çocuk” nazarıyla endişe edip bakmaz. O şefkate, endişe ve hiddet karışmaz. Hem kardeşinden rekabetsiz, hasedsiz bir merhamet ve himayet görür. Kardeşi ona “Hanedanımızın yarısını bozacak ve malımızın mühim bir kısmını ellerin eline verecek bir rakip” nazarıyla bakmaz; o merhamete ve himayete bir kin, bir iğbirar katmaz.
Şu halde o fıtraten nazik, nâzenin ve hilkaten zaîfe ve nahife kız, sureten az bir şey kaybeder fakat ona bedel akaribin şefkatinden, merhametinden, tükenmez bir servet kazanır. Yoksa rahmet-i Hak’tan ziyade ona merhamet edeceğiz diye hakkından fazla ona hak vermek, ona merhamet değil, şedit bir zulümdür. Belki zaman-ı cahiliyette gayret-i vahşiyaneye binaen kızlarını sağ olarak defnetmek gibi gaddarane bir zulmü andıracak şu zamanın hırs-ı vahşiyanesi, merhametsiz bir şenaate yol açmak ihtimali vardır.
Bunun gibi bütün ahkâm-ı Kur’aniye وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمٖينَ fermanını tasdik ediyorlar.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمٖينَ
Âyetinin veraset-i Ahmediye (asm) cihetinde, mana-yı işarî noktasında, bu asırda o Rahmeten li’l-âlemîn’in bir âyinesi ve hakikat-i Kur’aniyenin bir hakiki tefsiri olan Risale-i Nur, o küllî rahmetin bir cilvesi, bir numunesi olmasından hakikat-i Muhammediyenin (asm) bir kısım evsafını, mana-yı mecazî ile cüz’î bir vârisine verilebilir diye bu parlak kasideye ilişmedim. Yalnız hakikat-i Ahmediye (asm) ile âyinesinin farkına işareten bazı kelimeler ilâve edildi.
Said Nursî
Huzur bulur bugün seninle âlem
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur
...
Üstadım, Efendim Hazretleri!
وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمٖينَ âyetinin nurlarından, Nur’un sayesinde alabildiğim bir zerreyi bu şekilde yazdım ve huzur-u irfanınıza sundum. Kabulünü rica ederim. Selâmlarımızı sunar ve mübarek ellerinizi öperiz efendimiz.
Bîçare talebeniz
Hasan Feyzi