Yirmi Birinci Söz: Revizyonlar arasındaki fark
| (Aynı kullanıcının aradaki diğer 10 değişikliği gösterilmiyor) | |||
| 5. satır: | 5. satır: | ||
''Bu risaleyi okumak için [[Risale:21. Söz|Yirmi Birinci Söz okuma sayfasına]] ve Kur'an hattı ile okumak için [[Risale:21._Söz_(Kur%27an_Hattı)|Yirmi Birinci Söz (Kur'an Hattı) sayfasına]] gidin'' | ''Bu risaleyi okumak için [[Risale:21. Söz|Yirmi Birinci Söz okuma sayfasına]] ve Kur'an hattı ile okumak için [[Risale:21._Söz_(Kur%27an_Hattı)|Yirmi Birinci Söz (Kur'an Hattı) sayfasına]] gidin'' | ||
'''Yirmi Birinci Söz''' Bediüzzaman'ın 1 Mart 1927 tarihinden itibaren zorunlu ikamete tabi tutulduğu Barla'da telif ettiği | '''Yirmi Birinci Söz''' Bediüzzaman'ın 1 Mart 1927 tarihinden itibaren zorunlu ikamete tabi tutulduğu Barla'da telif ettiği eserlerdendir ve Sözler kitabının 21. risalesidir. İki makamdan oluşan bu risalenin 1. makamı en tenbel insanı dahi namaz için gayrete getirecek derecede namazın kıymet ve faydasını gösterir. Kalbin gıdası ve ruhun ab-ı hayatı olan namazın insanı usandırmaması gerektiği, dünyanın boğucu halleri içinde insanın ancak namazın penceresiyle nefes alabileceği, geçmiş ve geleceğe dağıtılmazsa sabır kuvvetinin her türlü zorluğa yeterli geleceği, cennet gibi bir ücreti ve saadet-i ebediye gibi bir hediyeyi vaadeden Allah'a karşı namaza gayret göstermek gerektiği ve namaz kılanın diğer mubah dünyevî amellerinin güzel bir niyet ile ibadet hükmünü aldığı ders verilir. | ||
İkinci makamında şeytanın çok kullandığı vesvese çeşitlerinin müminlerin kalbinde açtığı yaralara merhemler sunulur. Vesvesenin ehemmiyet verdikçe şişeceği, ehemmiyet verilmezse söneceği, mahiyetini bilinmezse devam edeceği, mahiyetini bilinirse gideceği, insanın kalbine gelen çirkin sözlerin kaynağının şeytanın lümmesi olduğu ve insanın kalbinin sözleri olmadığı, insanın zihnindeki çağrışımların çoğunlukla irademiz dışı olup bizi mesul etmeyeceği ve galebe çalmamak kaydıyla vesvesenin insanı ciddiyete sevkedeceği izah edilir. | İkinci makamında şeytanın çok kullandığı vesvese çeşitlerinin müminlerin kalbinde açtığı yaralara merhemler sunulur. Vesvesenin ehemmiyet verdikçe şişeceği, ehemmiyet verilmezse söneceği, mahiyetini bilinmezse devam edeceği, mahiyetini bilinirse gideceği, insanın kalbine gelen çirkin sözlerin kaynağının şeytanın lümmesi olduğu ve insanın kalbinin sözleri olmadığı, insanın zihnindeki çağrışımların çoğunlukla irademiz dışı olup bizi mesul etmeyeceği ve galebe çalmamak kaydıyla vesvesenin insanı ciddiyete sevkedeceği izah edilir. | ||
| 13. satır: | 13. satır: | ||
* Bir talebesi namaz hakkındaki birinci makamın Cennete ulaşmaya vesile olduğunu, vesvese hakkındaki ikinci makamın ise kalp hastalıklarını tedavisi için benzersiz bir şifahane olup istisnasız herkeste bulunan vesvese hastalığını tedavi edeceğini söyler. | * Bir talebesi namaz hakkındaki birinci makamın Cennete ulaşmaya vesile olduğunu, vesvese hakkındaki ikinci makamın ise kalp hastalıklarını tedavisi için benzersiz bir şifahane olup istisnasız herkeste bulunan vesvese hastalığını tedavi edeceğini söyler. | ||
==İsimleri, Telifi, Neşri ve | ==İsimleri, Telifi, Neşri/Basımı, İçeriği, Tevafukları ve Gaybi İşaretlerle İlgili Bilgiler== | ||
===Diğer İsimleri=== | |||
===Telif Dili=== | |||
Türkçe | |||
===Telifiyle İlgili Bilgiler=== | |||
'''İçeriği | 21. Söz'ün de içinde olduğu Sözler 1927-1929 yılları arasında Barla'da telif edilmiştir.<ref>https://risale.online/soru-cevap/risalelerin-telif-tarihleri</ref> | ||
===Neşriyle/Basımıyla İlgili Bilgiler=== | |||
Kur'an harfleriyle kitap basımının yasaklanması üzerine ilk başta elle çoğaltılan bu risale ancak 1956-1959 yıllarında matbaalarda büyük kitaplar basıldığında Latin harfleriyle basılan Sözler kitabının içinde yer almıştır. | |||
===İçeriği=== | |||
#Makam: Namazın kıymet ve ehemmiyetine dairdir. | #Makam: Namazın kıymet ve ehemmiyetine dairdir. | ||
#Makam: Vesvese çeşitlerine 5 merhem içerir. | #Makam: Vesvese çeşitlerine 5 merhem içerir. | ||
===Uzunluğu=== | |||
Toplam 10 büyük sayfa | |||
*1. Makam: 5 büyük sayfa | |||
*2. Makam: 5 büyük sayfa | |||
===Ekleri=== | |||
===Bu Risaledeki Tevafuklar=== | |||
===Bu Risaleye Gaybi İşaretler=== | |||
==Risale-i Nur'da Derc Edildiği ve Benzer İçerikli Yerler== | ==Risale-i Nur'da Derc Edildiği ve Benzer İçerikli Yerler== | ||
| 45. satır: | 56. satır: | ||
*[[4. Söz]] Namazın kıymet ve önemine dairdir. | *[[4. Söz]] Namazın kıymet ve önemine dairdir. | ||
*Nur'un İlk Kapısının [[Risale:Nur%27un_İlk_Kapısı#Beşinci_Ders|Beşinci Dersinin]] meali 4. Söz'e yakındır. | *Nur'un İlk Kapısının [[Risale:Nur%27un_İlk_Kapısı#Beşinci_Ders|Beşinci Dersinin]] meali 4. Söz'e yakındır. | ||
*Mesnevi-i Nuriye'nin [[Risale:Şemme_(Mesnevi_Badıllı)#79._Parça|Şemme risalesindeki bir parçada]] yakın mealli bir ders mevcuttur. | *Mesnevi-i Nuriye'nin [[Risale:Şemme_(Mesnevi_Badıllı)#79._Parça|Şemme risalesindeki bir parçada]] 4. Söz'e yakın mealli bir ders mevcuttur. | ||
*[[9. Söz]]'de namazın belirli beş vakite tahsis edilmesinin hikmeti izah edilmiştir | *[[9. Söz]]'de namazın belirli beş vakite tahsis edilmesinin hikmeti izah edilmiştir | ||
*[[11. Söz]]'de namazın çeşitli zikir ve hareketleriyle işaret ettiği vazifelerden ve makamatlardan bahsedilmiştir. | *[[11. Söz]]'de namazın çeşitli zikir ve hareketleriyle işaret ettiği vazifelerden ve makamatlardan bahsedilmiştir. | ||
| 58. satır: | 69. satır: | ||
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ||
===Bu Risalenin Telifi ve Adı Hakkındaki Bahisler=== | ===Bu Risalenin Telifi, Neşri ve Adı Hakkındaki Bahisler=== | ||
===Bu Risalenin Kıymeti Hakkındaki Bahisler=== | ===Bu Risalenin Kıymeti Hakkındaki Bahisler=== | ||
| 119. satır: | 130. satır: | ||
---- | ---- | ||
Âdeta namazın bir elektrik lambası ve namaza niyetin, onun düğmesine dokunması gibi o âlemin zulümatını dağıtır… | Âdeta namazın bir elektrik lambası ve namaza niyetin, onun düğmesine dokunması gibi o âlemin zulümatını dağıtır… | ||
---- | |||
Zira bir hurma çekirdeği, bir hurma ağacı gibi kendi ağacını tavsif eder... Nasıl bir hurma çekirdeğinden, tâ mükemmel bir hurma ağacına kadar ne kadar meratib bulunur. | |||
---- | ---- | ||
Mesela, şu dakikada Karadeniz’in yere batması, zatında mümkündür ve o imkân-ı zatî ile muhtemeldir. Halbuki yakînen, o denizin yerinde olduğunu hükmediyoruz, şüphesiz biliyoruz. Ve o ihtimal-i imkânî ve o imkân-ı zatî, bize şek vermez, bir şüphe getirmez, yakînimizi bozmaz. Mesela, şu güneş zatında mümkündür ki bugün gurûb etmesin veya yarın tulû etmesin. Halbuki bu imkân yakînimize zarar vermez, şüphe getirmez. | Mesela, şu dakikada Karadeniz’in yere batması, zatında mümkündür ve o imkân-ı zatî ile muhtemeldir. Halbuki yakînen, o denizin yerinde olduğunu hükmediyoruz, şüphesiz biliyoruz. Ve o ihtimal-i imkânî ve o imkân-ı zatî, bize şek vermez, bir şüphe getirmez, yakînimizi bozmaz. Mesela, şu güneş zatında mümkündür ki bugün gurûb etmesin veya yarın tulû etmesin. Halbuki bu imkân yakînimize zarar vermez, şüphe getirmez. | ||
| 166. satır: | 179. satır: | ||
==Bu Risalede Geçen Darb-ı Meseller/Deyimler== | ==Bu Risalede Geçen Darb-ı Meseller/Deyimler== | ||
#Başına vurmak | |||
#Cehl-i mürekkeb | |||
#Gaflet uykusu | |||
#Işık göndermek | |||
#İhtiyat akçesi | |||
#Kalbe atmak | |||
#Kalbine nûr serpmek | |||
#Kamçı-yı teşvik | |||
#Kâr-ı akıl olmak | |||
#Nefes almak | |||
#Omzuna almak | |||
#Târ u mâr etmek | |||
#Tembellik döşeği | |||
#Tembellik kulağı | |||
#Usanç vermek | |||
==Bu Risalede Geçen Düstur, Kaide ve Tespitler== | ==Bu Risalede Geçen Düstur, Kaide ve Tespitler== | ||
| 205. satır: | 234. satır: | ||
==Bu Risalede Bahsi Geçen Şahıslar, Eserleri ve Eserlerinden Alıntılar== | ==Bu Risalede Bahsi Geçen Şahıslar, Eserleri ve Eserlerinden Alıntılar== | ||
# [[Süleyman Sabri Paşa]]: Bir zaman sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam bana dedi: “Namaz iyidir. Fakat her gün her gün beşer defa kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor.” | # [[Süleyman Sabri Paşa]]: Bir zaman sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam bana dedi: “Namaz iyidir. Fakat her gün her gün beşer defa kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor.” cümlesinde soruyu soran kişi. | ||
# Bu makam, bir bağda '''bir zata''' bir derstir ki bu tarz ile beyan edilmiş. | # Bu makam, bir bağda '''bir zata''' bir derstir ki bu tarz ile beyan edilmiş. | ||
03.57, 24 Ekim 2025 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Önceki Risale: Yirminci Söz ← Sözler → Yirmi İkinci Söz: Sonraki Risale
Bu risaleyi okumak için Yirmi Birinci Söz okuma sayfasına ve Kur'an hattı ile okumak için Yirmi Birinci Söz (Kur'an Hattı) sayfasına gidin
Yirmi Birinci Söz Bediüzzaman'ın 1 Mart 1927 tarihinden itibaren zorunlu ikamete tabi tutulduğu Barla'da telif ettiği eserlerdendir ve Sözler kitabının 21. risalesidir. İki makamdan oluşan bu risalenin 1. makamı en tenbel insanı dahi namaz için gayrete getirecek derecede namazın kıymet ve faydasını gösterir. Kalbin gıdası ve ruhun ab-ı hayatı olan namazın insanı usandırmaması gerektiği, dünyanın boğucu halleri içinde insanın ancak namazın penceresiyle nefes alabileceği, geçmiş ve geleceğe dağıtılmazsa sabır kuvvetinin her türlü zorluğa yeterli geleceği, cennet gibi bir ücreti ve saadet-i ebediye gibi bir hediyeyi vaadeden Allah'a karşı namaza gayret göstermek gerektiği ve namaz kılanın diğer mubah dünyevî amellerinin güzel bir niyet ile ibadet hükmünü aldığı ders verilir.
İkinci makamında şeytanın çok kullandığı vesvese çeşitlerinin müminlerin kalbinde açtığı yaralara merhemler sunulur. Vesvesenin ehemmiyet verdikçe şişeceği, ehemmiyet verilmezse söneceği, mahiyetini bilinmezse devam edeceği, mahiyetini bilinirse gideceği, insanın kalbine gelen çirkin sözlerin kaynağının şeytanın lümmesi olduğu ve insanın kalbinin sözleri olmadığı, insanın zihnindeki çağrışımların çoğunlukla irademiz dışı olup bizi mesul etmeyeceği ve galebe çalmamak kaydıyla vesvesenin insanı ciddiyete sevkedeceği izah edilir.
Risale-i Nur'da Bu Konudaki Derslerin Özeti
- Bir talebesi namaz hakkındaki birinci makamın Cennete ulaşmaya vesile olduğunu, vesvese hakkındaki ikinci makamın ise kalp hastalıklarını tedavisi için benzersiz bir şifahane olup istisnasız herkeste bulunan vesvese hastalığını tedavi edeceğini söyler.
İsimleri, Telifi, Neşri/Basımı, İçeriği, Tevafukları ve Gaybi İşaretlerle İlgili Bilgiler
Diğer İsimleri
Telif Dili
Türkçe
Telifiyle İlgili Bilgiler
21. Söz'ün de içinde olduğu Sözler 1927-1929 yılları arasında Barla'da telif edilmiştir.[1]
Neşriyle/Basımıyla İlgili Bilgiler
Kur'an harfleriyle kitap basımının yasaklanması üzerine ilk başta elle çoğaltılan bu risale ancak 1956-1959 yıllarında matbaalarda büyük kitaplar basıldığında Latin harfleriyle basılan Sözler kitabının içinde yer almıştır.
İçeriği
- Makam: Namazın kıymet ve ehemmiyetine dairdir.
- Makam: Vesvese çeşitlerine 5 merhem içerir.
Uzunluğu
Toplam 10 büyük sayfa
- 1. Makam: 5 büyük sayfa
- 2. Makam: 5 büyük sayfa
Ekleri
Bu Risaledeki Tevafuklar
Bu Risaleye Gaybi İşaretler
Risale-i Nur'da Derc Edildiği ve Benzer İçerikli Yerler
- Sözler adlı büyük kitapta tamamı mevcuttur.
Namaz hakkındaki 1. Makam:
- 21. Söz'ün namaza dair 1. makamı Küçük Sözler adlı küçük kitapta ve İman Hakikatleri adlı küçük kitapta aynen mevcuttur.
- 4. Söz Namazın kıymet ve önemine dairdir.
- Nur'un İlk Kapısının Beşinci Dersinin meali 4. Söz'e yakındır.
- Mesnevi-i Nuriye'nin Şemme risalesindeki bir parçada 4. Söz'e yakın mealli bir ders mevcuttur.
- 9. Söz'de namazın belirli beş vakite tahsis edilmesinin hikmeti izah edilmiştir
- 11. Söz'de namazın çeşitli zikir ve hareketleriyle işaret ettiği vazifelerden ve makamatlardan bahsedilmiştir.
Vesvese hakkındaki 2. Makam:
- 21. Söz'ün vesveseye dair 2. makamı hemen hemen aynen Nur'un İlk Kapısı adlı küçük kitapta mevcuttur.
- 11. Mektub'un 1. Mebhası vesvese hakkındadır.
- Mesnevi-i Nuriyenin Hubab Risalesinde vesveseye dair bir parça mevcuttur.
- Hikmet-ül İstiaze namındaki 13. Lem'a şeytandan Allah'a sığınmaya dairdir ve 13. Lema'nın 2 mühim kardeşi daha vardır: Şeytanın 6 hilesine dair olan Hücumat-ı Sitte risalesi ve yine şeytanın Kur'an'a dair bir vesvesesine karşı izahat yapan 26. Mektub'un 1. Mebhası.
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği
Bu Risalenin Telifi, Neşri ve Adı Hakkındaki Bahisler
Bu Risalenin Kıymeti Hakkındaki Bahisler
Sabri’nin Yirmi Birinci ve Yirmi İkinci Sözler’i yazdığı vakit yazdığı mektubun bir fıkrasıdır
Bilumum Risalatü’l-Envar her biri ayrı ayrı mevzularda, hadd ü hesaba gelmeyen müşkülleri halletmeleriyle beraber bendeniz şöyle tasavvur ediyorum ki: Nur deryasından nûş etmek isteyen bir kimse Birinci ve Yirmi Birinci ve Yirmi İkinci Sözleri alsa diğerlerine eli yetişmezse dahi maraz-ı kalbîyi def’ ve ref’e, ruhu tenvir ve tesrire kâfi bulunduğu meşhud ve müsellemdir.
Zira Birinci Söz tevhid miftahıdır. Yirmi Bir’in birinci şıkkı da mirkat-ı cennettir. İkinci şıkkı da emraz-ı kalbiyenin tedavisi için nazirsiz bir şifahane-i eczadır. İksir ilaçlarıyla bilâ-istisna herkeste bulunan vesvese marazını tedavi ve kal’ eder. Kalp ve ruhta Kur’an-ı Hakîm’in ebedî ve nâmütenahî füyuzat ve envarından gelen ravzat-ı inşirahiyeyi küşad ile saadet-i ebediyeye îsal edecek bir râh-ı necat ve selâmettir. Yirmi İki ise Bürhanlarıyla, Lem’alarıyla insan olanın akaid-i diniyesini tahkim ve tarsine emsalsiz bir rehber bulunduğunu arz ederim efendim.
Sabri
Bu Risaleye Atıflar
Yirmi Birinci Söz’ün Birinci Makam’ında beyan edildiği gibi: Cenab-ı Hakk’ın insana verdiği sabır kuvvetini evham yolunda dağıtmazsa, her musibete karşı kâfi gelebilir. Fakat vehmin tahakkümüyle ve insanın gafletiyle ve fâni hayatı bâki tevehhüm etmesiyle, sabır kuvvetini mazi ve müstakbele dağıtıp hal-i hazırdaki musibete karşı sabrı kâfi gelmez, şekvaya başlar. Âdeta (hâşâ) Cenab-ı Hakk’ı insanlara şekva eder. Hem çok haksız bir surette ve divanecesine şekva edip sabırsızlık gösterir.
(2. Lem'a)
Bu Risaledeki Tevafuklar
Bu Risale Hakkındaki Gaybi İşaretler
Bu Risale Hakkında Fihristte Geçen Kısım
İki Makamdır
Birinci Makamı: Namazın o kadar güzel bir tarzda kıymetini ve faidesini gösterir ki, en tenbel ve en fâsık adama dahi namaza karşı bir iştiyak verir ve gayrete getirir.
İkinci Makamı: Şeytanın çok istimal ettiği mühim desiselerini ibtal ediyor. Ve vesvesesi ile mü'minlerin kalbinde açtığı yaraların beşine, güzel merhemler tarif ediyor.
وَيُقِيمُونَ الصَّلَوةَ
Çok letaif-i mühimmesinden en mühim latifesini ve en güzel meyvesini ve en tatlı faydasını Dokuzuncu ve On Birinci Söz'ler ve Yirmi Birinci Söz'ün birinci kısmı ve Dördüncü Söz gayet güzel bir surette beyan etmiştir.
Diğer Bahisler
Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler
Bu Risaledeki Temsiller/Misaller
Acaba her gün her gün ekmek yersin, su içersin, havayı teneffüs edersin; sana onlar usanç veriyor mu? Madem vermiyor çünkü ihtiyaç tekerrür ettiğinden usanç değil belki telezzüz ediyorsun.
Şu sabırsızlıkta misalin şöyle bir sersem kumandana benzer ki: Düşmanın sağ cenah kuvveti onun sağındaki kuvvetine iltihak etmiş ve ona taze bir kuvvet olduğu halde; o tutar mühim bir kuvvetini sağ cenaha gönderir, merkezi zayıflaştırır. Hem sol cenahta düşmanın askeri yok iken ve daha gelmeden, büyük bir kuvvet gönderir “Ateş et!” emrini verir. Merkezi bütün bütün kuvvetten düşürtür. Düşman işi anlar, merkeze hücum eder, târumar eder.
Gelecek günler ise madem gelmemişler. Şimdiden düşünüp usanmak ve fütur getirmek aynen o günlerde açlığı ve susuzluğu ile bugün düşünüp bağırıp çağırmak gibi bir divaneliktir.
Halbuki bir adam sana birkaç para verse veyahut seni korkutsa akşama kadar seni çalıştırır ve fütursuz çalışırsın….Bir adam sana yüz liralık bir hediye vaad etse yüz gün seni çalıştırır. Hulfü’l-vaad edebilir o adama itimat edersin, fütursuz işlersin.
Eğer yüz kuruş bir gündelik ile çalışsan sonra biri gelse, dese ki: “Gel on dakika kadar şurayı kaz, yüz lira kıymetinde bir pırlanta ve bir zümrüt bulacaksın.” Sen ona: “Yok, gelmem. Çünkü on kuruş gündeliğimden kesilecek, nafakam azalacak.” desen, ne kadar divanece bir bahane olduğunu elbette bilirsin.
Dünyada hapsin korkusundan en ağır işlerde fütursuz hizmet ettiğin halde; cehennem gibi bir haps-i ebedînin havfı, en hafif ve latîf bir hizmet için sana gayret vermiyor mu?
Nasıl ki âyinende görünen muhteşem bir saray, âyinenin rengine bakar. Siyah ise siyah görünür. Kırmızı ise kırmızı görünür. Hem onun keyfiyetine bakar. O âyine şişesi düzgün ise sarayı güzel gösterir. Düzgün değil ise çirkin gösterir. En nazik şeyleri kaba gösterdiği misillü…
Âdeta namazın bir elektrik lambası ve namaza niyetin, onun düğmesine dokunması gibi o âlemin zulümatını dağıtır…
Zira bir hurma çekirdeği, bir hurma ağacı gibi kendi ağacını tavsif eder... Nasıl bir hurma çekirdeğinden, tâ mükemmel bir hurma ağacına kadar ne kadar meratib bulunur.
Mesela, şu dakikada Karadeniz’in yere batması, zatında mümkündür ve o imkân-ı zatî ile muhtemeldir. Halbuki yakînen, o denizin yerinde olduğunu hükmediyoruz, şüphesiz biliyoruz. Ve o ihtimal-i imkânî ve o imkân-ı zatî, bize şek vermez, bir şüphe getirmez, yakînimizi bozmaz. Mesela, şu güneş zatında mümkündür ki bugün gurûb etmesin veya yarın tulû etmesin. Halbuki bu imkân yakînimize zarar vermez, şüphe getirmez.
Bu Risalede Geçen Ayetler
Bkz. 21. Söz'de Geçen Ayetler Listesi
Bu Risalede Geçen Hadisler
- Risalede Nasıl Geçtiği: İşte ey sabırsız nefsim! Sen üç sabır ile mükellefsin.
Birisi: Taat üstünde sabırdır.
Birisi: Masiyetten sabırdır.
Diğeri: Musibete karşı sabırdır.
Kaynağı: El-Feth-ül Kebir 2/200; İbn-i Ebi-d Dünya Ve Ebu Şeyh'in "EsSevab" eserinden nakil; Ed-Dürer-ül Müntesire sh: 46 İbn-i Lal'in "El-Mekarim" eserinden nakil.
Kaynaklarda geçen şekli: Sabır üçtür. Birisi: Musibetler üzerine, ikincisi taat üzerine, üçüncüsü masiyetten kendini çekip çevirmede olan sabırlardır - Hem bu bağdan çıkan mahsülattan kim yese, hayvan olsun, insan olsun, inek olsun sinek olsun, müşteri olsun hırsız olsun, sana bir sadaka hükmüne geçer.
Kaynağı: Sahih-i Buhari 3/135; Sahih-i Müslim 2/1189
Kaynaklarda geçen şekli: Bir müslüman bir fidan diker, yahut bir tarlaya tohum eker, sonra bunlardan kuş, yahut insan, yahut hayvan kim olursa olsun yese, ona bır sadaka sayılır. (Buhari) - Risalede Nasıl Geçtiği: اَلصَّلَاةُ عِمَادُ الدّٖينِ
Meali: Namaz dinin direğidir.
Kaynağı: Tirmizi, İmân: 8; İbni Mâce, Fiten: 12; Müsned, 5:231, 237; el-Hâkim, el-Müstedrek, 2:76
Kaynaklarda geçen şekli: İbn-i Hacer-i Askalanî aynı mealde aktarmıştır. Belirtilen kaynaklarda aynı mânada fakat değişik lafızlarla gelmiştir - Risalede Nasıl Geçtiği: اَلدّٖينُ يُسْرٌ
Meali: Din kolaylıktır.
Kaynağı: Buhari, Îmân: 29; Nesâî, Îmân: 28; Müsned, 5:69.
Cenab-ı Allah'ın Bu Risalede Geçen İsim, Sıfat ve Şuunatı
- Cenab-ı Hakk
- Hakîm-i Mutlak
- Hakîm-i Rahîm
- Kerîm
- Mabud-u Bâki
- Mahbub-u Sermedî
- Rab
- Rahîm
- Rezzak-ı Hakiki
- Sâni’-i Zülcelal
Peygamberimizin Bu Risalede Geçen İsim ve Sıfatları
Kur'an'ın Bu Risalede Geçen İsim ve Sıfatları
Bu Risalede Geçen Salavatlar
- اَللّٰهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ عَلٰى مَنْ قَالَ «اَلصَّلَاةُ عِمَادُ الدّٖينِ» وَعَلٰى اٰلِهٖ وَصَحْبِهٖ اَجْمَعٖينَ
Meali: Allahım! "Namaz dinin direğidir" buyuran zâta ve bütün âl ve ashâbına salât ve selâm et
Bu Risalede Geçen Dualar
Bu Risalede Geçen Zikirler
Bu Risalede Geçen Emir ve Tavsiyeler
- Âkıl isen ibadet cihetinde yalnız bugünü düşün ve onun bir saatini, ücreti pek büyük, külfeti pek az, hoş ve güzel ve ulvi bir hizmete sarf ediyorum, de.
- Öyle ise hakiki ömrünü, bulunduğun gün bil. Lâekall günün bir saatini, ihtiyat akçesi gibi hakiki istikbal için teşkil olunan bir sandukça-i uhreviye olan bir mescide veya bir seccadeye at.
- Senin başın, böyle bir tedai-yi efkâra müptela ise sakın telaş etme. Belki intibaha geldiğin anda, dön. “Aman ne kusur ettim!” deyip tetkikle meşgul olup durma.
- Ehl-i Sünnet mezhebine göre, zahir-i şeriata muvafık olarak işlediğin ameline: “Acaba sahih olmuş mu?” deyip vesvese etme. Fakat “Kabul olmuş mu?” de; gururlanma, ucbe girme.
Bu Risalede Geçen Darb-ı Meseller/Deyimler
- Başına vurmak
- Cehl-i mürekkeb
- Gaflet uykusu
- Işık göndermek
- İhtiyat akçesi
- Kalbe atmak
- Kalbine nûr serpmek
- Kamçı-yı teşvik
- Kâr-ı akıl olmak
- Nefes almak
- Omzuna almak
- Târ u mâr etmek
- Tembellik döşeği
- Tembellik kulağı
- Usanç vermek
Bu Risalede Geçen Düstur, Kaide ve Tespitler
- Nefsini ıslah etmeyen, başkasını ıslah edemez.
- Sen üç sabır ile mükellefsin. Birisi: Taat üstünde sabırdır. Birisi: Masiyetten sabırdır. Diğeri: Musibete karşı sabırdır.
- Vazife-i asliyen hayvan gibi çabalamak değil, belki hakiki bir insan gibi hakiki bir hayat-ı daime için sa’y etmektir.
- Hem bu bağdan çıkan mahsulattan kim yese –hayvan olsun, insan olsun; inek olsun, sinek olsun; müşteri olsun, hırsız olsun– sana bir sadaka hükmüne geçer.
- Herkesin, her günde, şu âlemden bir mahsus âlemi var. Hem o âlemin keyfiyeti, o adamın kalbine ve ameline tabidir.
- Biliyor musun vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer, ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür. Küçük görsen küçülür. Korksan ağırlaşır, hasta eder. Havf etmezsen hafif olur, mahfî kalır. Mahiyetini bilmezsen devam eder, yerleşir. Mahiyetini bilsen, onu tanısan gider….Zira şu vesvese öyle bir şeydir ki cehil onu davet eder, ilim onu tard eder. Tanımazsan gelir, tanısan gider.
- Şeytan evvela şüpheyi kalbe atar. Eğer kalp kabul etmezse şüpheden şetme döner.
- Tahayyül-ü küfür, küfür olmadığı gibi tahayyül-ü şetim dahi şetim değildir. Zira mantıkça tahayyül, hüküm değildir. Şetim ise hükümdür….Tahayyül-ü küfür, küfür olmadığı gibi tevehhüm-ü küfür dahi küfür değildir. Tasavvur-u dalalet, dalalet olmadığı gibi tefekkür-ü dalalet dahi dalalet değildir.
- Vesvesenin zararı, tevehhüm-ü zarardır.
- Manalar kalpten çıktıkları vakit, suretlerden çıplak olarak hayale girerler, oradan suretleri giyerler. Hayal ise her vakit bir sebep tahtında bir nevi suretleri nesceder.
- Eşya mabeynlerinde, bazı münasebat-ı hafiye bulunur.
- Hariçte uzaklık sebebi olan zıddiyet ise hayalde sebeb-i kurbiyettir.
- Tedai-yi efkâr, galiben ihtiyarsızdır. Onda mes’uliyet yoktur.
- Emir ile güzellik, nehiy ile çirkinlik tahakkuk eder.
- Dinde harec yoktur.
- لَا حَرَجَ فِى الدّٖينِ
Meali: Dinde zorluk yoktur. - لَا عِبْرَةَ لِلْاِحْتِمَالِ الْغَيْرِ النَّاشِئِ عَنْ دَلٖيلٍBir delilden neş'et etmeyen bir ihtimalin hiç ehemmiyeti yoktur
- İmkân-ı zatî ise yakîn-i ilmîye münafî değil ve zaruret-i zihniyeye zıddiyeti yoktur.
- İfrata varmamak hem galebe çalmamak şartıyla asl-ı vesvese; teyakkuza sebeptir, taharriye dâîdir, ciddiyete vesiledir. Lâkaytlığı atar, tehavünü def’eder.
Bu Risalede Geçen Halk Dili İfadeler
- Hem bu bağdan çıkan mahsulattan kim yese –hayvan olsun, insan olsun; inek olsun, sinek olsun; müşteri olsun, hırsız olsun– sana bir sadaka hükmüne geçer.
- Mesela, sen âyât-ı İlahiyeyi tefekkür ediyorsun. Birden bir maraz, ya bir iştiha ya bevl gibi bir emr-i müheyyic şiddetle senin hissine dokunuyor.
- Mesela, sen namazda, münâcatta, Kâbe karşısında, huzur-u İlahîde iken âyâtı tefekkürde olduğun bir halde; şu tedai-yi efkâr, seni tutup en uzak malayaniyat-ı rezileye sevk eder.
Bu Risalede Geçen Edebi ve Dikkat Çekici İfadeler
- Cenab-ı Hakk’ın sana verdiği sabır kuvvetini, eğer yanlış yolda dağıtmazsan her meşakkate ve her musibete kâfi gelebilir ve o kuvvetle dayan.
- Acaba bu misafirhane-i dünyada âciz ve fakir kalbine kut ve gına ve elbette bir menzilin olan kabrinde gıda ve ziya ve herhalde mahkemen olan mahşerde senet ve berat ve ister istemez üstünden geçilecek sırat köprüsünde nur ve burak olacak bir namaz, neticesiz midir veyahut ücreti az mıdır?
- Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki bütün vaktini ona sarf ediyorsun!
- Ey nefis! Bil ki dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın ise senin elinde senet yok ki ona mâliksin. Öyle ise hakiki ömrünü, bulunduğun gün bil.
- Madem istiğfara müncer olan derk-i kusur ise gurura müncer olan hüsn-ü amelin rü’yetine –böyle vesveseli adama– müreccahtır. Yani böyle vesveseli adam, amelini güzel görüp gurura düşmektense amelini kusurlu görse, istiğfar etse daha evlâdır.
Bu Risalede Bahsi Geçen Şahıslar, Eserleri ve Eserlerinden Alıntılar
- Süleyman Sabri Paşa: Bir zaman sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam bana dedi: “Namaz iyidir. Fakat her gün her gün beşer defa kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor.” cümlesinde soruyu soran kişi.
- Bu makam, bir bağda bir zata bir derstir ki bu tarz ile beyan edilmiş.
Bu Risalede Bahsi Geçen Yerler
Bu Risalede Bahsi Geçen Hadiseler
İlgili Resimler/Fotoğraflar
İlgili Maddeler/Kategoriler
- Sözler: 21. Söz'ün içinde olduğu büyük kitap
- 21. Söz'de Geçen Ayetler Listesi
Önceki Risale: Yirminci Söz ← Sözler → Yirmi İkinci Söz: Sonraki Risale