Fuad Ünlükul

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Thumb
Thumb

Fuad Ünlükul Üstad hazretlerinin küçük kardeşi Abdülmecid Ünlükul'un 4 çocuğundan birisidir. Ankara Ziraat fakültesinde okurken genç yaşında vefat etmiştir.[1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri:

Doğum Yeri ve Tarihi: 1923[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: 9 Haziran 1944[1]

Kabrinin Yeri: Ankara Cebeci Asri Mezarlığı, 19 ada, 184 parsel

Harita Konumu: [1]

Risale-i Nur ile Nasıl Tanıştığı[değiştir]

Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri[değiştir]

1940'lı yıllarda abisi Nihad ile Üstad hazretlerini Kastamonu'da ziyaret edip 1 hafta yanında kalmıştır.

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Hem meleklere imanın saadet-i dünyeviyeye medar cüz’î bir numunesi şudur ki:

İlmihalden iman dersini alan bir masum çocuğun, yanında ağlayan ve masum bir kardeşinin vefatı için vaveylâ eden diğer bir çocuğa: “Ağlama, şükreyle. Senin kardeşin meleklerle beraber cennete gitti; orada gezer, bizden daha iyi keyfedecek, melekler gibi uçacak, her yeri seyredebilir.” deyip feryat edenin ağlamasını tebessüme ve sevince çevirmesidir.

Ben de aynen bu ağlayan çocuk gibi bu hazîn kışta ve elîm bir vaziyetimde gayet elîm iki vefat haberini aldım. Biri, hem âlî mekteplerde birinciliği kazanan hem Risale-i Nur’un hakikatlerini neşreden biraderzadem merhum Fuad; ikincisi, hacca gidip sekerat içinde tavaf ederken tavaf içinde vefat eden âlime Hanım namındaki merhume hemşirem. Bu iki akrabamın ölümleri, İhtiyar Risalesi’nde yazılan merhum Abdurrahman’ın vefatı gibi beni ağlatırken; imanın nuruyla o masum Fuad, o saliha Hanım, insanlar yerinde meleklere, hurilere arkadaş olduklarını ve bu dünyanın tehlike ve günahlarından kurtulduklarını manen, kalben gördüm. O şiddetli hüzün yerinde büyük bir sevinç hissedip hem onları hem Fuad’ın pederi kardeşim Abdülmecid’i hem kendimi tebrik ederek Erhamü’r-Râhimîn’e şükrettim. Bu iki merhumeye rahmet duası niyetiyle buraya yazıldı, kaydedildi.

(Şualar, 11. Şua, 11. Mesele)


Sâniyen: Zübeyr, bana merhum biraderzadem Abdurrahman yerine ve Ceylan, merhum biraderzadem Fuad bedeline verilmiş diye manevî ihtar aldım. Ben de burada işimi onlara bıraktım.

(Şualar, 14. Şua)


بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ اَحْسَنَ اللّٰهُ عَزَاكُمْ وَ اَعْطَاكُمْ صَبْرًا جَمٖيلًا وَ غَفَرَ لِمَيِّتِكُمْ وَ نَوَّرَ قَبْرَهُ بِنُورِ الْاٖيمَانِ وَ الْقُرْاٰنِ وَ جَعَلَهُ فٖى قَبْرِهٖ مُشْتَغِلًا بِرِسَالَةِ النُّورِ بَدَلَ الْفَلْسَفَةِ السَّقٖيمَةِ اٰمٖينَ

Aziz kardeşim!

Bu hâdise dahi Abdurrahman hâdisesi gibi bir hüccettir ki bize şimdiki tarz-ı hayat yaramaz. Bize bu dünyada daha safi ve âlî ve kudsî bir hayat-ı masumane ihsan edildiğinden ona kanaat lâzımdı. Merhum Abdurrahman gerçi muvakkaten aldandı fakat İstanbul’da Risale-i Nur mukaddimatına büyük bir hizmeti var. Hem Onuncu Söz ile tam kurtuldu, sonra gitti.

Merhum Fuad dahi inşâallah Risale-i Nur’un feyziyle imanını kurtarmış ve mektubu dahi senin dediğin gibi gösteriyor ve size ve hanedanınıza mensubiyetiyle samimi iftiharı ve kuvvetli irtibatı, Risale-i Nur cihetiyle olduğunu hissettim.

Ben size taziye vermek değil belki hem onu hem sizi tebrik ederim ki bu zamanın dehşetli ve dalaletli hayatından kurtuldu, daha masum ve çok bulaşmadan gitti. Ve size cennette lâyık bir evlat ve وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ sırrına mazhar oldu.

Ben şimdiye kadar merhum Molla Abdullah ile beraber Abdurrahman’ı ve Ubeyd’i ekser dualarımda zikrettiğim gibi merhum Fuad’ı dahi onlar ile beraber her vakit yâd edeceğim, inşâallah.

Evet kardeşim, dediğin gibi Fuad’ın (rh) mektubu aynen Abdurrahman’ın (rh) mektubu misillü, Risale-i Nur’un bir şule-i kerametini gösteriyor. Yalnız Abdurrahman’ın gayet hâlis ve şimdiki tarz-ı hayattan ve tabirlerinden müberra, safi ifadesi onda yoktur. Eğer dünyada kalsaydı mağlup olmak ihtimali vardı.

Cenab-ı Erhamü’r-Râhimîn hem ona hem Risale-i Nur hanedanına ve dairesine merhamet edip onu rahmetine ve cennete aldı, mağlup ettirmedi. Risale-i Nur’un küçük talebeleri dairesindeki makamında ibka etti. Hadsiz şükür olsun ki bu iki kahraman biraderzadelerim vefatlarının ilannameleriyle Risale-i Nur şakirdleri imanla kabre gireceklerine dair olan müjde-i Kur’aniyeye iki misal ve iki delil gösterdiler.

Benim tarafımdan Risale-i Nur’la alâkadar veya bizimle dost olanlara selâm ve dua ile Davud ve Nihad, iki Muhammed ve Abdülmecid ile beraber, bütün manevî kazançlarıma her gün hissedardırlar.

Kardeşiniz Said Nursî

(Barla Lahikası)


Kardeşim Abdülmecid!

Her ne ise bu küçücük kusurla beraber sen, haşir hakkında, Nur’un emsalsiz hüccetlerinden tam ve mükemmel bir ders alıp Eski Said’in mümtaz bir şakirdi olduğun gibi inşâallah Risale-i Nur’un dahi mükemmel bir şakirdi ve dikkatli bir muallimi olacağına kuvvetli bir hüccettir. Ben müsait bir vakitte bazı kelimeleri ya ıslah veya ta’dil ederek “Haşir Meselesine Bir İzahlı Hâşiye” namında Lâhika’ya dercetmek için senin gibi Nur’dan tam ders alanlara göndereceğim.

Sen evlatlarınla beraber başta Fuad, her gün dualarımda ve manevî yanımda bulunuyorsunuz. Ve senin şimdi vazife-i resmiye cihetiyle çocuklara Kur’an-ı Azîmüşşan’ı okutmanı bütün ruh u canımla tebrik ediyorum. Bin bârekellah derim.

(Emirdağ Lahikası-1)


Sâniyen: İkinci gün, çok ziyade merak ve alâka peyda ettiğim dârülfünun gençlerinin, üniversite talebelerinin namına, şimdiden dokuz tane hakiki Nurcu ve küçük Salahaddinler ve Abdurrahmanlar nevinde dârülfünunun tenvirine ciddi çalıştıklarını bildiren bir mektup aldım. O küçük Abdurrahmanlar ise: Mustafa Oruç, Konyalı Ziya ve Sabri’nin mahdumu Feyzi ve Bahaeddin, Abdurrahîm ve Kastamonulu Ömer ve Aziz ve Şükrü ve Sabri gibi ciddi genç Nurcular; Nurlara sahip olmaları, merhum biraderzadem Abdurrahman ve Fuad yeniden on tane olarak dünyaya gelip vazife-i Nuriyeye başlaması gibi beni hem sevindirdi hem hastalığımı da hafifleştirdi.

(Emirdağ Lahikası-1)


Nur’un küçük kahramanlarından Mustafa Sungur ve Rahmi’nin az bir zamanda, eski harfle, Mustafa Sungur’un gayet mükemmel “Meyve”nin On Birinci Meselesi Hâtimesi ile ve Rahmi’nin Gençlik Rehberi’ni eski harfle güzelce yazmaları ve Kastamonu’dan gelen kitaplarım içinde bize göndermeleri; hakikaten benim için yeni biraderzadelerim bir Abdurrahman ve Fuad dünyaya gelmiş gibi beni memnun ediyor.

(Emirdağ Lahikası-1)

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]