Risale:Yirmi Sekizinci Söz'ün İkinci Sual'in Cevabındaki Hâşiye (Tılsımlar): Revizyonlar arasındaki fark
(Yeni sayfa: "Kategori:Tılsımlar ''Önceki Risale: Yirmi Dokuzuncu Söz'ün İkinci Maksadı ← Risale:Tılsımlar|T...") |
Değişiklik özeti yok |
||
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 4 değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
[[Kategori:Tılsımlar]] | [[Kategori:Tılsımlar]] | ||
''Önceki Risale: [[Risale: | ''Önceki Risale: [[Risale:Otuzuncu Söz'ün İkinci Maksadı (Tılsımlar)|Otuzuncu Söz'ün İkinci Maksadı]] ← [[Risale:Tılsımlar|Tılsımlar]] → [[Risale:Yirmi Dördüncü Söz'ün Beşinci Dalı (Tılsımlar)|Yirmi Dördüncü Söz'ün Beşinci Dalı]]: Sonraki Risale'' | ||
Yirmi Sekizinci Söz'ün İkinci Sual'in Cevabındaki Hâşiye | |||
Şu dünyada cism-i insanî ve hayvanî, zerrat için güya bir misafirhane, bir kışla, bir mektep hükmündedir ki camid zerreler ona girerler, hayattar olan âlem-i bekaya zerrat olmak için liyakat kesbederler, çıkarlar. Âhirette ise ﺍِﻥَّ ﺍﻟﺪَّﺍﺭَ ﺍْﻟﺎٰﺧِﺮَﺓَ ﻟَﻬِﻰَ ﺍﻟْﺤَﻴَﻮَﺍﻥُsırrınca, nur-u hayat orada âmmdır. Nurlanmak için o seyr ü sefere ve o talimat ve talime lüzum yoktur. Zerreler demirbaş olarak sabit kalabilirler. | |||
*** | |||
Aziz kardeşim! | |||
''Önceki Risale: [[Risale: | Şu risale tılsım-ı kâinatın üç esasından birisini halletmiştir. Çünki müşkilküşa o muamma-yı hilkatta bir hayretfeza faaliyet kâinatta görünüyor. Biri de tahavvülât-ı zerrattır ki, bir zenberek hükmünde kâinat makinesini işlettiriyor. Biri de hayretfeza hidemat-ı vezaifi görmekle beraber, nereden nereye bu seyl-i kâinat akıp gidiyor? Kur'an-ı Hakîm bu tılsımı üç esas ile keşfetmiş. O keşfin bir nevi tefsiri hükmünde bulunan şu risale, harekât-ı zerratı beş-altı hikmetle halletmiştir. Yirmidördüncü Mektub'un ikinci esası olan "Mevcudat ne yapıyor ve nereye gidiyor?" Birinci Remiz'den nihayete kadar ve Yirmidokuzuncu Söz'ün İkinci Maksadı o muammayı tamamıyla açmıştır. Hakikatın üssü'l-esasını istersen, bunlara bak. Eğer o hakikat-i Kur'aniyenin en tatlı meyvelerini istersen, Yirmidördüncü Söz'ün Beşinci Dalındaki beş meyveye ve Otuzbirinci Söz'ün Dördüncü Esasının beş meyvesini temaşa et. | ||
''Önceki Risale: [[Risale:Otuzuncu Söz'ün İkinci Maksadı (Tılsımlar)|Otuzuncu Söz'ün İkinci Maksadı]] ← [[Risale:Tılsımlar|Tılsımlar]] → [[Risale:Yirmi Dördüncü Söz'ün Beşinci Dalı (Tılsımlar)|Yirmi Dördüncü Söz'ün Beşinci Dalı]]: Sonraki Risale'' |
08.28, 2 Nisan 2020 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Önceki Risale: Otuzuncu Söz'ün İkinci Maksadı ← Tılsımlar → Yirmi Dördüncü Söz'ün Beşinci Dalı: Sonraki Risale
Yirmi Sekizinci Söz'ün İkinci Sual'in Cevabındaki Hâşiye
Şu dünyada cism-i insanî ve hayvanî, zerrat için güya bir misafirhane, bir kışla, bir mektep hükmündedir ki camid zerreler ona girerler, hayattar olan âlem-i bekaya zerrat olmak için liyakat kesbederler, çıkarlar. Âhirette ise ﺍِﻥَّ ﺍﻟﺪَّﺍﺭَ ﺍْﻟﺎٰﺧِﺮَﺓَ ﻟَﻬِﻰَ ﺍﻟْﺤَﻴَﻮَﺍﻥُsırrınca, nur-u hayat orada âmmdır. Nurlanmak için o seyr ü sefere ve o talimat ve talime lüzum yoktur. Zerreler demirbaş olarak sabit kalabilirler.
Aziz kardeşim!
Şu risale tılsım-ı kâinatın üç esasından birisini halletmiştir. Çünki müşkilküşa o muamma-yı hilkatta bir hayretfeza faaliyet kâinatta görünüyor. Biri de tahavvülât-ı zerrattır ki, bir zenberek hükmünde kâinat makinesini işlettiriyor. Biri de hayretfeza hidemat-ı vezaifi görmekle beraber, nereden nereye bu seyl-i kâinat akıp gidiyor? Kur'an-ı Hakîm bu tılsımı üç esas ile keşfetmiş. O keşfin bir nevi tefsiri hükmünde bulunan şu risale, harekât-ı zerratı beş-altı hikmetle halletmiştir. Yirmidördüncü Mektub'un ikinci esası olan "Mevcudat ne yapıyor ve nereye gidiyor?" Birinci Remiz'den nihayete kadar ve Yirmidokuzuncu Söz'ün İkinci Maksadı o muammayı tamamıyla açmıştır. Hakikatın üssü'l-esasını istersen, bunlara bak. Eğer o hakikat-i Kur'aniyenin en tatlı meyvelerini istersen, Yirmidördüncü Söz'ün Beşinci Dalındaki beş meyveye ve Otuzbirinci Söz'ün Dördüncü Esasının beş meyvesini temaşa et.
Önceki Risale: Otuzuncu Söz'ün İkinci Maksadı ← Tılsımlar → Yirmi Dördüncü Söz'ün Beşinci Dalı: Sonraki Risale