Risale:Hasan Feyzi'nin Manzumesi (Tılsımlar): Revizyonlar arasındaki fark
(Yeni sayfa: "Kategori:Tılsımlar ''Önceki Risale: Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası ← Risale:Tılsımlar|Tı...") |
Değişiklik özeti yok |
||
2. satır: | 2. satır: | ||
''Önceki Risale: [[Risale:Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası (Tılsımlar)|Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası]] ← [[Risale:Tılsımlar|Tılsımlar]] → [[Risale:Dördüncü Şuâ (Tılsımlar)|Dördüncü Şuâ]]: Sonraki Risale'' | ''Önceki Risale: [[Risale:Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası (Tılsımlar)|Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası]] ← [[Risale:Tılsımlar|Tılsımlar]] → [[Risale:Dördüncü Şuâ (Tılsımlar)|Dördüncü Şuâ]]: Sonraki Risale'' | ||
ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤٰﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ | |||
ﻭَﻣَٓﺎ ﺍَﺭْﺳَﻠْﻨَﺎﻙَ ﺍِﻟﺎَّ ﺭَﺣْﻤَﺔً ﻟِﻠْﻌَﺎﻟَﻤِﻴﻦَ | |||
Âyetinin Veraset-i Ahmediye (asm) cihetinde, mana-yı işarî noktasında, bu asırda o Rahmeten li'l-âlemîn'in bir âyinesi ve hakikat-i Kur'aniyenin bir hakiki tefsiri olan Risale-i Nur, o küllî rahmetin bir cilvesi, bir numunesi olmasından; hakikat-i Muhammediyenin (asm) bir kısım evsafını, mana-yı mecazî ile cüz'î bir vârisine verilebilir diye, bu parlak kasideye ilişmedim. Yalnız hakikat-i Ahmediye (asm) âyinesinin farkına işareten bazı kelimeler ilâve edildi. | |||
Said Nursî | |||
Huzur bulur bugün seninle âlem | |||
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Sürur bulur bugün seninle âdem | |||
Ey bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Bu hasta gönüller çoktan perişan | |||
Varsa sende eğer Lokman'dan nişan | |||
Bir şifa sun, gel ey mahbub-u zîşan | |||
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Gelmez mi sonu bu uzun hecenin | |||
Geçmez mi gamı bu yaslı gecenin | |||
Zâri arttı, sabrı bitti nicenin | |||
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Fahr-i Âlem, arştan bu yere indi | |||
Şah-ı Velayet gelip Düldül'e bindi | |||
Zülfikar'a bugün artık Nur dendi | |||
Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Yolumuz, bu Nur'un bu nurlu yolu | |||
Olduk hepimiz o Nur'un bir kulu | |||
Nur yolunda yürüyen hem ne mutlu | |||
Ey numune-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Nurs'un nur çıkan nurlu dağında | |||
Bülbül öter bahçesinde bağında | |||
Tozu olsak onun pâk ayağında | |||
Ey rahmet-i âlem cilvesi Risaletü'n-Nur | |||
Dertlere dermansın, mahbub-u cansın | |||
Hem câmiü'l-esma ve'l-Kur'ansın | |||
Hem de Nur-u Hak'tan bize ihsansın | |||
Ey bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Bu âlemde madde değil, bir özsün | |||
Her zerreden bakan bütün bir gözsün | |||
Kâinatı hayran eden bütün bir yüzsün | |||
Ey misal-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Aslı evvelisin balın, şekerin | |||
Deryasısın cümle ilmin, hünerin | |||
Gelmedi cihana böyle eser benzerin | |||
Ey mir'at-ı rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Sen, aylardan, güneşlerden üstünsün | |||
Nihayetsiz, sonu gelmez bütünsün | |||
Nur cemalin bütün bütün görünsün | |||
Ey mazhar-ı rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Boyun büküp acı acı melerdik | |||
Gözyaşını kanlar ile silerdik | |||
Görsek diye seni Hak'tan dilerdik | |||
Ey bir temsil-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Çünkü sensin bu asırda Rahmeten li'l-âlemîn'in cilvesi | |||
Çünkü sensin şimdi Şefîu'l-müznibîn'in vârisi | |||
Ağisna ya Gıyase'l-Müstagîsîn, bir duası | |||
Ey şule-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Şifa bulsun şimdi biraz yaramız | |||
Revaç bulsun geçmez olan paramız | |||
Saç nurunu, aka dönsün karamız | |||
Ey ziya-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Cürmümüzle külhan gibi pür-nârız | |||
Dert elinden hem her gün zâr u zârız | |||
Affet bizi madem sana hep yârız | |||
Ey nur-u rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Meylimiz yok yalancı bir dünyaya | |||
Son verdik biz bid'alara, riyaya | |||
Kapılmayız öyle kuru hülyaya | |||
Ey bir hakikat-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Yok bizde cemiyet kurma hülyası | |||
Yok başka bir yola gitme sevdası | |||
Olduk ancak Nur'un dertli şeydası | |||
Ey dertlilere rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Yollarda bıraktık geçtik dervişi | |||
Attık gönüllerden öyle teşvişi | |||
Kâfi bu parlayan nurun güneşi | |||
Ey ma'kes-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Geçmişiz hep medihlerden senadan | |||
Yüz çevirdik servetlerden gınadan | |||
Nur isteriz, geçmeden bu fenadan | |||
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Nur elinden içeli biz şarabı | |||
Çevirmişiz tatlılığa azabı | |||
Bir mahbubun biz de olduk türabı | |||
Ey bize rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Âşıkların arşa çıkan feryadı | |||
Ağlatıyor o pâk ruhlu ecdadı | |||
Allah için eyle bize imdadı | |||
Ey muhtaçlara rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Gökler saldı bela, yer verdi bela | |||
Sarstı âfakı bir acı vaveylâ | |||
Rahmet et âleme ey Nur-u Mevla | |||
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Bir yanda sel var, bir yanda kan akar | |||
Bu bela ateşi âlemi yakar | |||
Ağlayan bu beşer hep sana bakar | |||
Ey numune-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Çevrildi ateşle bu koca dünya | |||
Bir cehennem gibi kaynadı derya | |||
Yetiş imdada ey şah-ı evliya | |||
Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Her yangını senin nurun söndürür | |||
Her bir yeri bir gülşene senin nurun döndürür | |||
Deccal'ı da bir gün gelir elbette öldürür | |||
Ey nur-u rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Zındıkaya, küfre karşı saldırdın | |||
Gönüllerden kederleri kaldırdın | |||
Bizi nurun deryasına daldırdın | |||
Ey bîçarelere rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Kaldıramaz sana aslâ kimse el | |||
Bağlıyoruz bizler sana candan bel | |||
Dünyalara sensin ümit ve emel | |||
Ey ziya-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Sen ordu kurmazsın erle, uşakla | |||
Savaşmazsın öyle topla, bıçakla | |||
Nurunla şu asrı tutup kucakla | |||
Ey şimdi rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Bitsin de bu korkunç tufan-ı şedit | |||
Açılsın yepyeni bir devr-i mesud | |||
On sekiz bin âlem eylesin hep îd | |||
Ey ehl-i Kur'an'a rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Geliyor şu karşıdan gerçi bir zulmet | |||
Fakat sensin bugün atâ-yı rahmet | |||
Boğacaksın onu nurunla elbet | |||
Ey bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Kızıl ejder yuvamıza girmesin | |||
Zehirli eli yakamıza ermesin | |||
Karşı durup nurun fırsat vermesin | |||
Ey seyf-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Kara duman üstümüzden dağılsın | |||
Kızıl alev sönüp âlem ayılsın | |||
Bu zaferin haşre kadar anılsın | |||
Ey zülfikar-ı rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
O soydandır nice canlar yakanlar | |||
O soydandır evler barklar yıkanlar | |||
O soydandır sana kinle bakanlar | |||
Ey hüccet-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Masumların kanlarını içerler | |||
Ebu Cehl'i, Nemrutları geçerler | |||
Ölümlerden ölümleri seçerler | |||
Ey şimdi bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Bir mikrop ki ciğerleri dişliyor | |||
Kanımızla kendisini besliyor | |||
Temiz yurdu telvis edip pisliyor | |||
Ey bir eczahane-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Gazilerin, fatihlerin konağı | |||
Seyyidlerin, serverlerin otağı | |||
Bu vatandır, şehitlerin yatağı | |||
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
O şehidin ala dönmüş kefeni | |||
Miskler kokar, güle benzer bedeni | |||
Öper melekler de nurlu naaşını | |||
Ey numune-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Kur'an diyor ölmemiştir, diridir | |||
Her birisi Hakk'ın arslan eridir | |||
Türbeleri yürekleri titretir | |||
Ey âyine-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Armağansın çünkü asil millete | |||
Düşmeyelim bir gün bile zillete | |||
Götür bizi şanlı büyük devlete | |||
Ey misal-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Eyleyeler nurun ile hep savlet | |||
Zaferlerle şanlar bulur bu millet | |||
Şarka, garba ziya salsın bu devlet | |||
Ey bizlere rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur | |||
Nurdan kanadın hem sağlam kolun var | |||
Nurdan senin Hakk'a giden yolun var | |||
Kabul et bir kemter Feyzi kulun var | |||
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur! | |||
ﺍَﻟﺴَّﻠﺎَﻡُ ﻋَﻠَﻴْﻜُﻢْ ﻭَ ﺭَﺣْﻤَﺔُ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﻭَ ﺑَﺮَﻛَﺎﺗُﻪُ | |||
Üstadım, Efendim Hazretleri! | |||
ﻭَﻣَٓﺎ ﺍَﺭْﺳَﻠْﻨَﺎﻙَ ﺍِﻟﺎَّ ﺭَﺣْﻤَﺔً ﻟِﻠْﻌَﺎﻟَﻤِﻴﻦَ | |||
âyetinin nurlarından, nurun sayesinde alabildiğim bir zerreyi bu şekilde yazdım ve huzur-u irfanınıza sundum. Kabulünü rica ederim. Selâmlarımızı sunar ve mübarek ellerinizi öperiz efendimiz. | |||
Bîçare talebeniz | |||
Hasan Feyzi | |||
ﺭَﺣْﻤَﺔُ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﻋَﻠَﻴْﻪِ ﺍَﺑَﺪًﺍ ﺩَﺍﺋِﻤًﺎ | |||
''Önceki Risale: [[Risale:Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası (Tılsımlar)|Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası]] ← [[Risale:Tılsımlar|Tılsımlar]] → [[Risale:Dördüncü Şuâ (Tılsımlar)|Dördüncü Şuâ]]: Sonraki Risale'' | ''Önceki Risale: [[Risale:Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası (Tılsımlar)|Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası]] ← [[Risale:Tılsımlar|Tılsımlar]] → [[Risale:Dördüncü Şuâ (Tılsımlar)|Dördüncü Şuâ]]: Sonraki Risale'' |
08.36, 2 Nisan 2020 tarihindeki hâli
Önceki Risale: Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası ← Tılsımlar → Dördüncü Şuâ: Sonraki Risale
ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤٰﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ
ﻭَﻣَٓﺎ ﺍَﺭْﺳَﻠْﻨَﺎﻙَ ﺍِﻟﺎَّ ﺭَﺣْﻤَﺔً ﻟِﻠْﻌَﺎﻟَﻤِﻴﻦَ
Âyetinin Veraset-i Ahmediye (asm) cihetinde, mana-yı işarî noktasında, bu asırda o Rahmeten li'l-âlemîn'in bir âyinesi ve hakikat-i Kur'aniyenin bir hakiki tefsiri olan Risale-i Nur, o küllî rahmetin bir cilvesi, bir numunesi olmasından; hakikat-i Muhammediyenin (asm) bir kısım evsafını, mana-yı mecazî ile cüz'î bir vârisine verilebilir diye, bu parlak kasideye ilişmedim. Yalnız hakikat-i Ahmediye (asm) âyinesinin farkına işareten bazı kelimeler ilâve edildi.
Said Nursî
Huzur bulur bugün seninle âlem
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Sürur bulur bugün seninle âdem Ey bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Bu hasta gönüller çoktan perişan Varsa sende eğer Lokman'dan nişan Bir şifa sun, gel ey mahbub-u zîşan Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Gelmez mi sonu bu uzun hecenin Geçmez mi gamı bu yaslı gecenin Zâri arttı, sabrı bitti nicenin Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Fahr-i Âlem, arştan bu yere indi Şah-ı Velayet gelip Düldül'e bindi Zülfikar'a bugün artık Nur dendi Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Yolumuz, bu Nur'un bu nurlu yolu Olduk hepimiz o Nur'un bir kulu Nur yolunda yürüyen hem ne mutlu Ey numune-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Nurs'un nur çıkan nurlu dağında Bülbül öter bahçesinde bağında Tozu olsak onun pâk ayağında Ey rahmet-i âlem cilvesi Risaletü'n-Nur Dertlere dermansın, mahbub-u cansın Hem câmiü'l-esma ve'l-Kur'ansın Hem de Nur-u Hak'tan bize ihsansın Ey bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Bu âlemde madde değil, bir özsün Her zerreden bakan bütün bir gözsün Kâinatı hayran eden bütün bir yüzsün Ey misal-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Aslı evvelisin balın, şekerin Deryasısın cümle ilmin, hünerin Gelmedi cihana böyle eser benzerin Ey mir'at-ı rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Sen, aylardan, güneşlerden üstünsün Nihayetsiz, sonu gelmez bütünsün Nur cemalin bütün bütün görünsün Ey mazhar-ı rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Boyun büküp acı acı melerdik Gözyaşını kanlar ile silerdik Görsek diye seni Hak'tan dilerdik Ey bir temsil-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Çünkü sensin bu asırda Rahmeten li'l-âlemîn'in cilvesi Çünkü sensin şimdi Şefîu'l-müznibîn'in vârisi Ağisna ya Gıyase'l-Müstagîsîn, bir duası Ey şule-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Şifa bulsun şimdi biraz yaramız Revaç bulsun geçmez olan paramız Saç nurunu, aka dönsün karamız Ey ziya-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Cürmümüzle külhan gibi pür-nârız Dert elinden hem her gün zâr u zârız Affet bizi madem sana hep yârız Ey nur-u rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Meylimiz yok yalancı bir dünyaya Son verdik biz bid'alara, riyaya Kapılmayız öyle kuru hülyaya Ey bir hakikat-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Yok bizde cemiyet kurma hülyası Yok başka bir yola gitme sevdası Olduk ancak Nur'un dertli şeydası Ey dertlilere rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Yollarda bıraktık geçtik dervişi Attık gönüllerden öyle teşvişi Kâfi bu parlayan nurun güneşi Ey ma'kes-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Geçmişiz hep medihlerden senadan Yüz çevirdik servetlerden gınadan Nur isteriz, geçmeden bu fenadan Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Nur elinden içeli biz şarabı Çevirmişiz tatlılığa azabı Bir mahbubun biz de olduk türabı Ey bize rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Âşıkların arşa çıkan feryadı Ağlatıyor o pâk ruhlu ecdadı Allah için eyle bize imdadı Ey muhtaçlara rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Gökler saldı bela, yer verdi bela Sarstı âfakı bir acı vaveylâ Rahmet et âleme ey Nur-u Mevla Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Bir yanda sel var, bir yanda kan akar Bu bela ateşi âlemi yakar Ağlayan bu beşer hep sana bakar Ey numune-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Çevrildi ateşle bu koca dünya Bir cehennem gibi kaynadı derya Yetiş imdada ey şah-ı evliya Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Her yangını senin nurun söndürür Her bir yeri bir gülşene senin nurun döndürür Deccal'ı da bir gün gelir elbette öldürür Ey nur-u rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Zındıkaya, küfre karşı saldırdın Gönüllerden kederleri kaldırdın Bizi nurun deryasına daldırdın Ey bîçarelere rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Kaldıramaz sana aslâ kimse el Bağlıyoruz bizler sana candan bel Dünyalara sensin ümit ve emel Ey ziya-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Sen ordu kurmazsın erle, uşakla Savaşmazsın öyle topla, bıçakla Nurunla şu asrı tutup kucakla Ey şimdi rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Bitsin de bu korkunç tufan-ı şedit Açılsın yepyeni bir devr-i mesud On sekiz bin âlem eylesin hep îd Ey ehl-i Kur'an'a rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Geliyor şu karşıdan gerçi bir zulmet Fakat sensin bugün atâ-yı rahmet Boğacaksın onu nurunla elbet Ey bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Kızıl ejder yuvamıza girmesin Zehirli eli yakamıza ermesin Karşı durup nurun fırsat vermesin Ey seyf-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Kara duman üstümüzden dağılsın Kızıl alev sönüp âlem ayılsın Bu zaferin haşre kadar anılsın Ey zülfikar-ı rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur O soydandır nice canlar yakanlar O soydandır evler barklar yıkanlar O soydandır sana kinle bakanlar Ey hüccet-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Masumların kanlarını içerler Ebu Cehl'i, Nemrutları geçerler Ölümlerden ölümleri seçerler Ey şimdi bir rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Bir mikrop ki ciğerleri dişliyor Kanımızla kendisini besliyor Temiz yurdu telvis edip pisliyor Ey bir eczahane-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Gazilerin, fatihlerin konağı Seyyidlerin, serverlerin otağı Bu vatandır, şehitlerin yatağı Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur O şehidin ala dönmüş kefeni Miskler kokar, güle benzer bedeni Öper melekler de nurlu naaşını Ey numune-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Kur'an diyor ölmemiştir, diridir Her birisi Hakk'ın arslan eridir Türbeleri yürekleri titretir Ey âyine-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Armağansın çünkü asil millete Düşmeyelim bir gün bile zillete Götür bizi şanlı büyük devlete Ey misal-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Eyleyeler nurun ile hep savlet Zaferlerle şanlar bulur bu millet Şarka, garba ziya salsın bu devlet Ey bizlere rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur Nurdan kanadın hem sağlam kolun var Nurdan senin Hakk'a giden yolun var Kabul et bir kemter Feyzi kulun var Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!
ﺍَﻟﺴَّﻠﺎَﻡُ ﻋَﻠَﻴْﻜُﻢْ ﻭَ ﺭَﺣْﻤَﺔُ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﻭَ ﺑَﺮَﻛَﺎﺗُﻪُ
Üstadım, Efendim Hazretleri!
ﻭَﻣَٓﺎ ﺍَﺭْﺳَﻠْﻨَﺎﻙَ ﺍِﻟﺎَّ ﺭَﺣْﻤَﺔً ﻟِﻠْﻌَﺎﻟَﻤِﻴﻦَ
âyetinin nurlarından, nurun sayesinde alabildiğim bir zerreyi bu şekilde yazdım ve huzur-u irfanınıza sundum. Kabulünü rica ederim. Selâmlarımızı sunar ve mübarek ellerinizi öperiz efendimiz.
Bîçare talebeniz Hasan Feyzi
ﺭَﺣْﻤَﺔُ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﻋَﻠَﻴْﻪِ ﺍَﺑَﺪًﺍ ﺩَﺍﺋِﻤًﺎ
Önceki Risale: Otuz Birinci Söz'ün Dördüncü Esası ← Tılsımlar → Dördüncü Şuâ: Sonraki Risale