Risale:16. Söz (Ayet-Hadis Mealleri): Revizyonlar arasındaki fark
("Kategori:Sözler Ayet ve Hadis Mealleri ''Önceki Kısım: On Beşinci Söz Ayet-Hadis Mealleri ← Risale:..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
Değişiklik özeti yok |
||
3. satır: | 3. satır: | ||
Onaltıncı Söz | |||
On Altıncı Söz, 1926-1930 yılları arasında Barla'da telif edilmiştir. | |||
<div id="">{{Arabi|بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ}}</div> | |||
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla | |||
<div id="">{{Arabi|اِنَّمَٓا اَمْرُهُٓ اِذَٓا اَرَادَ شَيْئًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ ٭ فَسُبْحَانَ الَّذ۪ى بِيَدِه۪ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ}}</div> | |||
Birşeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece 'Ol' demektir; o da oluverir. Şanı ne yücedir Onun ki, herşeyin hüküm ve tasarrufu elindedir. Siz de ona döneceksiniz. (Yâsin Sûresi, 36:82-83) | |||
<div id="">{{Arabi|نَه شَبَمْ نَه شَبْ پَرَسْتَمْ مَنْ ٭ غُلَامِ شَمْسَمْ اَزْ شَمْسْ مِى گُويَمْ خَبَرْ}}</div> | |||
Ben ne geceyim, ne de geceye kulluk ederim. Ben bir hakikat güneşinin hâdimiyim ki, size ondan haber getiriyorum." İmâm-ı Rabbânî, el-Mektûbât 1:124 (130. Mektup) | |||
<div id="">{{Arabi|اِنَّمَٓا اَمْرُهُٓ اِذَٓا اَرَادَ شَيْئًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ}}</div> | |||
Birşeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece 'Ol' demektir; o da oluverir. (Yâsin Sûresi, 36:82) | |||
<div id="">{{Arabi|اِنْ كَانَتْ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَاِذَاهُمْ جَم۪يعٌ لَدَيْنَا مُحْضَرُونَ}}</div> | |||
Tek bir sesledir ki, hepsi birden toplanıp huzurumuza getirilirler. (Yâsin Sûresi, 36:53) | |||
<div id="">{{Arabi|صُنْعَ اللّٰهِ الَّذ۪ٓى اَتْقَنَ كُلَّ شَيْءٍ}}</div> | |||
Allah'ın san'atıdır ki, herşeyi hikmetle, yerli yerinde ve sapa sağlam yaratmıştır. (Neml Sûresi, 27:88) | |||
<div id="">{{Arabi|اَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ}}</div> | |||
O, herşeyi en güzel şekilde yarattı. (Secde Sûresi, 32:7) | |||
<div id="">{{Arabi|اِنَّمَٓا اَمْرُهُٓ اِذَٓا اَرَادَ شَيْئًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ}}</div> | |||
Birşeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece 'Ol' demektir; o da oluverir. (Yâsin Sûresi, 36:82) | |||
<div id="">{{Arabi|وَمَٓا اَمْرُ السَّاعَةِ اِلَّا كَلَمْحِ الْبَصَرِ اَوْ هُوَ اَقْرَبُ}}</div> | |||
Kıyametin gerçekleşmesi göz açıp kapayıncaya kadar, yahut ondan da yakındır. (Nahl Sûresi, 16:77) | |||
<div id="">{{Arabi|بِيَدِه۪ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ}}</div> | |||
Herşeyin hüküm ve tasarrufu Onun elindedir. (Yâsin Sûresi, 36:83) | |||
<div id="">{{Arabi|مَا مِنْ دَٓابَّةٍ اِلَّا هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا}}</div> | |||
Hiçbir canlı yoktur ki, Allah onu alnından tutup kudretine boyun eğdirmiş olmasın. (Hûd Sûresi, 11:56) | |||
<div id="">{{Arabi|وَ نَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَر۪يدِ}}</div> | |||
Biz ona şahdamarından daha yakınız. (Kâf Sûresi, 50:16) | |||
<div id="">{{Arabi|وَ اِلَيْهِ تُرْجَعُونَ}}</div> | |||
Siz de Ona döndürüleceksiniz. (Yâsin Sûresi, 36:83) | |||
<div id="">{{Arabi|تَعْرُجُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ اِلَيْهِ ف۪ى يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ خَمْس۪ينَ اَلْفَ سَنَةٍ}}</div> | |||
Melekler ve Cebrâil, ellibin sene uzunluğundaki bir günde Ona yükselirler. (Meâric Sûresi, 70:4) | |||
<div id="">{{Arabi|وَ لِلّٰهِ الْمَثَلُ الْاَعْلٰى}}</div> | |||
En yüce misaller Allah içindir. (Nahl Sûresi, 16:60) | |||
<div id="">{{Arabi|كُنْ فَيَكُونُ}}</div> | |||
(O, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece) "ol" der, o da hemen oluverir." (Bakara Sûresi, 2:117) | |||
<div id="">{{Arabi|بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ}}</div> | |||
Herşeyin hüküm ve tasarrufu Onun elindedir. (Yâsin Sûresi, 36:83) | |||
<div id="">{{Arabi|اِيَّاكَ نَعْبُدُ}}</div> | |||
Yalnız Sana ibadet ederiz. (Fâtiha Sûresi, 1:5) | |||
<div id="">{{Arabi|اَللّٰهُ اَكْبَرُ}}</div> | |||
Allah en büyüktür. | |||
<div id="">{{Arabi|اَللّٰهُ اَكْبَرُ}}</div> | |||
Allah en büyüktür. | |||
<div id="">{{Arabi|سُبْحَانَ مَنْ جَعَلَ خَزَائِنُهُ بَيْنَ الْكَافِ وَ النُّونِ}}</div> | |||
Kudretinin hazineleri kâf ve nûn arasında olan Zât-ı Zülcelâl her türlü kusurdan münezzehtir. | |||
<div id="">{{Arabi|فَسُبْحَانَ الَّذ۪ى بِيَدِه۪ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ}}</div> | |||
Kusurdan münezzehtir o Zât ki, herşeyin hüküm ve tasarrufu elindedir. Siz de ona döndürüleceksiniz. (Yâsin Sûresi, 36:83) | |||
<div id="">{{Arabi|سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ}}</div> | |||
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Sûresi, 2:32) | |||
<div id="">{{Arabi|رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَس۪ينَٓا اَوْ اَخْطَاْنَا}}</div> | |||
Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla hesaba çekme. (Bakara Sûresi, 2:286) | |||
<div id="">{{Arabi|رَبَّنَا لَا تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ اِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً اِنَّكَ اَنْتَ الْوَهَّابُ}}</div> | |||
Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, dua edip istediklerimizi bize bağışlayan Sensin. (Âl-i İmrân Sûresi, 3:8) | |||
<div id="">{{Arabi|وَصَلِّ وَ سَلِّمْ عَلٰى رَسُولِكَ الْاَكْرَمِ مَظْهَرِ اِسْمِكَ الْاَعْظَمِ وَ عَلٰٓى اٰلِه۪ وَ اَصْحَابِه۪ وَ اِخْوَانِه۪ وَ اَتْبَاعِه۪ اٰم۪ينَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِم۪ينَ}}</div> | |||
İsm-i Âzamının mazharı olan Resul-i Ekremine, âl ve ashabına, ihvânına ve Ona tâbi olanlara salât ve selâm olsun. Âmin, ey Erhamürrâhimîn. | |||
11.28, 22 Mart 2021 tarihindeki hâli
Önceki Kısım: On Beşinci Söz Ayet-Hadis Mealleri ← Sözler Ayet-Hadis Mealleri → On Yedinci Söz Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım
Onaltıncı Söz
On Altıncı Söz, 1926-1930 yılları arasında Barla'da telif edilmiştir.
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
Birşeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece 'Ol' demektir; o da oluverir. Şanı ne yücedir Onun ki, herşeyin hüküm ve tasarrufu elindedir. Siz de ona döneceksiniz. (Yâsin Sûresi, 36:82-83)
Ben ne geceyim, ne de geceye kulluk ederim. Ben bir hakikat güneşinin hâdimiyim ki, size ondan haber getiriyorum." İmâm-ı Rabbânî, el-Mektûbât 1:124 (130. Mektup)
Birşeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece 'Ol' demektir; o da oluverir. (Yâsin Sûresi, 36:82)
Tek bir sesledir ki, hepsi birden toplanıp huzurumuza getirilirler. (Yâsin Sûresi, 36:53)
Allah'ın san'atıdır ki, herşeyi hikmetle, yerli yerinde ve sapa sağlam yaratmıştır. (Neml Sûresi, 27:88)
O, herşeyi en güzel şekilde yarattı. (Secde Sûresi, 32:7)
Birşeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece 'Ol' demektir; o da oluverir. (Yâsin Sûresi, 36:82)
Kıyametin gerçekleşmesi göz açıp kapayıncaya kadar, yahut ondan da yakındır. (Nahl Sûresi, 16:77)
Herşeyin hüküm ve tasarrufu Onun elindedir. (Yâsin Sûresi, 36:83)
Hiçbir canlı yoktur ki, Allah onu alnından tutup kudretine boyun eğdirmiş olmasın. (Hûd Sûresi, 11:56)
Biz ona şahdamarından daha yakınız. (Kâf Sûresi, 50:16)
Siz de Ona döndürüleceksiniz. (Yâsin Sûresi, 36:83)
Melekler ve Cebrâil, ellibin sene uzunluğundaki bir günde Ona yükselirler. (Meâric Sûresi, 70:4)
En yüce misaller Allah içindir. (Nahl Sûresi, 16:60)
(O, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece) "ol" der, o da hemen oluverir." (Bakara Sûresi, 2:117)
Herşeyin hüküm ve tasarrufu Onun elindedir. (Yâsin Sûresi, 36:83)
Yalnız Sana ibadet ederiz. (Fâtiha Sûresi, 1:5)
Allah en büyüktür.
Allah en büyüktür.
Kudretinin hazineleri kâf ve nûn arasında olan Zât-ı Zülcelâl her türlü kusurdan münezzehtir.
Kusurdan münezzehtir o Zât ki, herşeyin hüküm ve tasarrufu elindedir. Siz de ona döndürüleceksiniz. (Yâsin Sûresi, 36:83)
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Sûresi, 2:32)
Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla hesaba çekme. (Bakara Sûresi, 2:286)
Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, dua edip istediklerimizi bize bağışlayan Sensin. (Âl-i İmrân Sûresi, 3:8)
İsm-i Âzamının mazharı olan Resul-i Ekremine, âl ve ashabına, ihvânına ve Ona tâbi olanlara salât ve selâm olsun. Âmin, ey Erhamürrâhimîn.
Önceki Kısım: On Beşinci Söz Ayet-Hadis Mealleri ← Sözler Ayet-Hadis Mealleri → On Yedinci Söz Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım