Üzeyr (as)

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
04.01, 28 Temmuz 2024 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 45984 numaralı sürüm
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

Hz. Üzeyr (as) Kur’an’da adı 1 ayette geçen ve peygamber olup olmadığı konusunda İslâm âlimleri arasında farklı görüşler bulunan salih bir zattır. Bir rivayette İsrailoğullarının elindeki Tevrat tamamen silindiğinde Cenab-ı Allah Hz. Üzeyr vasıtasıyla tekrar tüm Tevrat'ı geri ellerine verince Yahudiler onu Allah’ın oğlu olarak kabul ederek dalalete düşerler.[1]

Risale-i Nur'da İhlas suresinin 3. ayetinin (لَمْ يَلِدْ وَ لَمْ يُولَدْ; Meali: O, doğurmamış ve doğmamıştır.) zahir manası malûm ve bedihî olduğundan o mananın bir lâzımı olan “Valide ve veledi bulunanlar, ilah olamazlar” manasının murad edildiği ve Hz. İsa'nın (as) ve Hz. Üzeyr'in (as) vb. uluhiyetlerinin nefyedildiği dersi verilir.

Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Ezrâ (Müslüman âlimlerin çoğu Hz. Üzeyir’i Yahudi geleneğindeki Ezrâ ile aynı kişi görür), Uzair (Batı dünyasında)

Doğum Yeri ve Tarihi: -

Annesi: -

Babası: -

Kardeşleri: -

Soyu: -

Vefat Yeri ve Tarihi: -

Kabrinin Yeri: Gerger, Adıyaman'da ve Basra'da Hz. Üzeyr'e (AS) atfedilen kabirler vardır.

Harita Konumu: [1] (Adıyaman)

Hanımları: -

Çocukları: -

Peygamberlikle Görevlendirildiği Yer ve Tarih: -

Peygamber Olarak Gönderildiği Kavim: İsrailoğulları

Kur'an'da İsminin Geçtiği Yerler[değiştir]

Hz. Üzeyr'in ismi Kur'an'da 1 yerde (Tevbe 30) geçer.

Üzeyr'in İsmi Geçen Ayetler

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Dördüncü: لَمْ يَلِدْ dir. Bir tevhid-i celalî müstetirdir; enva-ı şirki reddeder, küfrü keser bîiştibah.

Yani tagayyür ya tenasül ya tecezzi eden elbet, ne Hâlık’tır ne Kayyum’dur ne İlah…

Veled fikri, tevellüd küfrünü لَمْ reddeder, birden keser atar. Şu şirktendir ki olmuştur beşer ekserisi gümrah…

Ki İsa (as) ya Üzeyr’in ya melaik ya ukûlün tevellüd şirki meydan alıyor nev-i beşerde gâh bâ-gâh…

(Lemeat, Sözler)


Sure-i İhlas’ın Bir Remzi

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ وَ الصَّلَاةُ وَ السَّلَامُ عَلٰى مُحَمَّدٍ سَيِّدِ الْمُرْسَلٖينَ

قُلْ هُوَ ıtlak ile tayini, tevhid-i şuhuda işarettir.

اَىْ: لَا مَشْهُودَ بِنَظَرِ الْحَقٖيقَةِ اِلَّا هُوَ

اَللّٰهُ اَحَدٌ tevhid-i uluhiyete tasrihtir.

اَىْ: لَا مَعْبُودَ اِلَّا هُوَ

اَللّٰهُ الصَّمَدُ tevhid-i rububiyete remizdir.

اَىْ: لَا خَالِقَ وَلَا رَبَّ اِلَّا هُوَ

Ve tevhid-i ceberuta telvihtir.

اَىْ: لَا قَيُّومَ وَلَا غَنِىَّ عَلَى الْاِطْلَاقِ اِلَّا هُوَ

لَمْ يَلِدْ tevhid-i celale telmihtir. Şirkin envaını reddeder. Yani tagayyür veya tecezzi veya tenasül eden, ilah olamaz. Ukûl-ü aşere veya melaike veya İsa veya Üzeyr’in velediyetini dava eden şirkleri reddeder.

(Hutbe-i Şamiye)


Üçüncü Vecih: Sure-i İhlas’ta nasıl ki لَمْ يَلِدْ وَ لَمْ يُولَدْ zahir manası malûm ve bedihî olduğundan o mananın bir lâzımı muraddır. Yani “Valide ve veledi bulunanlar, ilah olamazlar.” manasında ve Hazret-i İsa (as) ve Üzeyr (as) ve melaike ve nücumların ve gayr-ı hak mabudların uluhiyetlerini nefyetmek kasdıyla, ezelî ve ebedî manasında Cenab-ı Hakk’ın لَمْ يَلِدْ وَ لَمْ يُولَدْ gayet bedihî ve malûm hükmettiği gibi aynen onun gibi bu misalimizde de “Rızık ve it’am kabiliyeti olan eşya, ilah ve mabud olamazlar.” manasında, Mabud’unuz olan Rezzak-ı Zülcelal sizden kendine rızık istemez ve siz onu it’am için yaratılmamışsınız mealindeki âyet; rızka muhtaç ve it’am edilen mevcudat, mabudiyete lâyık değiller, demektir.

(28. Lema)


Ba’s-ü ba’de’l-mevte kaim hüccetin,

Çün Üzeyr mazhariyettir sözün.

...

Ahmed Galib

(Barla L.)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

Gerger, Adıyaman'da Hz. Üzeyr'e (AS) atfedilen kabir ve türbesi

İlgili Maddeler[değiştir]

İsa (as): Bazı ehl-i dalaletin Hz. Üzeyr gibi uluhiyet atfettiği peygamber.

Kaynakça[değiştir]