Tevbe 35: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
[[Kategori:Tevbe Suresi]] | [[Kategori:Tevbe Suresi]] | ||
[[Kategori:11. Şua'da Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Şualar'da Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]] | [[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]] | ||
[[Kategori:Sözler'de Geçen Ayetler]] | [[Kategori:Sözler'de Geçen Ayetler]] | ||
15. satır: | 17. satır: | ||
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ||
Hem [[Nisa 101|mesela]] [[Tevbe 35|{{Arabi|اِنَّ الْكَافِرٖينَ فٖى نَارِ جَهَنَّمَ}}]] [[İnsan 31|ve]] [[İbrahim 22|{{Arabi|اَلظَّالِمٖينَ لَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌ}}]] gibi tehdit âyetlerini Kur’an gayet şiddetle ve hiddetle ve gayet kuvvet ve tekrarla zikretmesinin hikmeti ise –Risale-i Nur’da kat’î ispat edildiği gibi– beşerin küfrü, kâinatın ve ekser mahlukatın hukukuna öyle bir tecavüzdür ki semavatı ve arzı kızdırıyor ve anâsırı hiddete getirip tufanlar ile o zalimleri tokatlıyor. Ve | |||
[[Mülk 7|{{Arabi|اِذَٓا اُلْقُوا فٖيهَا سَمِعُوا لَهَا شَهٖيقًا وَهِىَ تَفُورُ}}]] | |||
[[Mülk 8|{{Arabi|تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ}}]] | |||
âyetinin sarahatiyle o zalim münkirlere cehennem öyle öfkeleniyor ki hiddetinden parçalanmak derecesine geliyor. | |||
([[Risale:11._Şuâ#Onuncu_Mesele|11. Şua, 10. Mesele]]) | |||
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ||
==İlgili Maddeler== | ==İlgili Maddeler== |
17.08, 24 Haziran 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Önceki Ayet: Tevbe 34 ← Tevbe Suresi → Tevbe 36: Sonraki Ayet
Meali: 35- (Bu paralar) cehennem ateşinde kızdırılıp bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı gün (onlara denilir ki): "İşte bu kendiniz için biriktirdiğiniz servettir. Artık yığmakta olduğunuz şeylerin (azabını) tadın!"
Kur'an'daki Yeri: 10. Cüz, 191. Sayfa
Tilavet Notları:
Diğer Notlar:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Hem mesela اِنَّ الْكَافِرٖينَ فٖى نَارِ جَهَنَّمَ ve اَلظَّالِمٖينَ لَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌ gibi tehdit âyetlerini Kur’an gayet şiddetle ve hiddetle ve gayet kuvvet ve tekrarla zikretmesinin hikmeti ise –Risale-i Nur’da kat’î ispat edildiği gibi– beşerin küfrü, kâinatın ve ekser mahlukatın hukukuna öyle bir tecavüzdür ki semavatı ve arzı kızdırıyor ve anâsırı hiddete getirip tufanlar ile o zalimleri tokatlıyor. Ve
اِذَٓا اُلْقُوا فٖيهَا سَمِعُوا لَهَا شَهٖيقًا وَهِىَ تَفُورُ
تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ
âyetinin sarahatiyle o zalim münkirlere cehennem öyle öfkeleniyor ki hiddetinden parçalanmak derecesine geliyor.