Risale:6. Mektup (Ayet-Hadis Mealleri): Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
6. satır: | 6. satır: | ||
Altıncı Mektub 1930-31 yıllarında Barla'da te'lif edilmiştir. | Altıncı Mektub 1930-31 yıllarında Barla'da te'lif edilmiştir. | ||
<div id="">{{Arabi|بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ | <div id="">{{Arabi|بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ}} | ||
Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah'ın adıyla. | Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah'ın adıyla. | ||
<div id="">{{Arabi|وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪ | <div id="">{{Arabi|وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪}} | ||
Hiçbir şey yoktur ki Allah'ı hamd ile tesbih etmesin. (İsrâ Sûresi, 17:44) | Hiçbir şey yoktur ki Allah'ı hamd ile tesbih etmesin. (İsrâ Sûresi, 17:44) | ||
<div id="">{{Arabi|سَلَامُ اللّٰهِ وَ رَحْمَتُهُ وَ بَرَكَاتُهُ عَلَيْكُمَا وَ عَلٰٓى اِخْوَانِكُمَا مَادَامَ الْمَلَوَانِ وَ تَعَاقَبَ الْعَصْرَانِ وَ مَادَارَ الْقَمَرَانِ وَ اسْتَقْبَلَ الْفَرْقَدَانِ | <div id="">{{Arabi|سَلَامُ اللّٰهِ وَ رَحْمَتُهُ وَ بَرَكَاتُهُ عَلَيْكُمَا وَ عَلٰٓى اِخْوَانِكُمَا مَادَامَ الْمَلَوَانِ وَ تَعَاقَبَ الْعَصْرَانِ وَ مَادَارَ الْقَمَرَانِ وَ اسْتَقْبَلَ الْفَرْقَدَانِ}} | ||
Gece ve gündüz devam ettikçe, devirler birbirini takip ettikçe, ay ve güneş durdukça iki kutup yıldızı karşılıklı bulundukça Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi de siz ikinizin ve kardeşlerinizin üzerine olsun. | Gece ve gündüz devam ettikçe, devirler birbirini takip ettikçe, ay ve güneş durdukça iki kutup yıldızı karşılıklı bulundukça Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi de siz ikinizin ve kardeşlerinizin üzerine olsun. | ||
<div id="">{{Arabi|حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ | <div id="">{{Arabi|حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ}} | ||
Allah bize yeter; O ne güzel vekildir. (Âl-i İmrân Sûresi, 3:173) | Allah bize yeter; O ne güzel vekildir. (Âl-i İmrân Sûresi, 3:173) | ||
<div id="">{{Arabi|فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِىَ اللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظ۪يمِ | <div id="">{{Arabi|فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِىَ اللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظ۪يمِ}} | ||
Eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur. (Tevbe Sûresi, 9:129) | Eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur. (Tevbe Sûresi, 9:129) | ||
<div id="">{{Arabi|اُوگُفْتْ اَلَسْتُ و تُو گُفْت۪ى بَلٰى شُكْرِ بَلٰى چ۪يسْتْ كَش۪يدَنْ بَلَا | <div id="">{{Arabi|اُوگُفْتْ اَلَسْتُ و تُو گُفْت۪ى بَلٰى شُكْرِ بَلٰى چ۪يسْتْ كَش۪يدَنْ بَلَا}} | ||
<div id="">{{Arabi|سِرِّ بَلَا چ۪يسْتْ كِه يَعْن۪ى مَنَمْ حَلْقَه زَنِ دَرْگَهِ فَقْر و فَنَا | <div id="">{{Arabi|سِرِّ بَلَا چ۪يسْتْ كِه يَعْن۪ى مَنَمْ حَلْقَه زَنِ دَرْگَهِ فَقْر و فَنَا}} | ||
O, "ben Senin Rabbin değil miyim?" dedi. Sen "Evet" dedin. "Evet" demenin şükrü nedir, bilir misin? Çok bela çekmektir. Bilir misin bela çekmenin sırrı nedir? Yani fakr u fena dergahındaki halkaya katılmaktır. (Dîvân-ı Kebîr, s. 157, Gazel 251) | O, "ben Senin Rabbin değil miyim?" dedi. Sen "Evet" dedin. "Evet" demenin şükrü nedir, bilir misin? Çok bela çekmektir. Bilir misin bela çekmenin sırrı nedir? Yani fakr u fena dergahındaki halkaya katılmaktır. (Dîvân-ı Kebîr, s. 157, Gazel 251) | ||
<div id="">{{Arabi|اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلَى نُورِ الْاِيمَانِ وَ الْاِسْلَامِ | <div id="">{{Arabi|اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلَى نُورِ الْاِيمَانِ وَ الْاِسْلَامِ}} | ||
İmân ve İslâmiyet nuru için Allah'a hamd olsun. | İmân ve İslâmiyet nuru için Allah'a hamd olsun. | ||
<div id="">{{Arabi|مَاذَا وَجَدَ مَنْ فَقَدَهُ ٭ وَ مَاذَا فَقَدَ مَنْ وَجَدَهُ | <div id="">{{Arabi|مَاذَا وَجَدَ مَنْ فَقَدَهُ ٭ وَ مَاذَا فَقَدَ مَنْ وَجَدَهُ}} | ||
"Cenâb-ı Hakkı bulan neyi kaybeder? Ve Onu kaybeden neyi kazanır?" yani, "Onu bulan herşeyi bulur. Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz, bulsa da başına belâ bulur" İbn-i Atâillah el-İskenderî, Şerhü'l-Hikemi'l-Atâiye, s. 208 | "Cenâb-ı Hakkı bulan neyi kaybeder? Ve Onu kaybeden neyi kazanır?" yani, "Onu bulan herşeyi bulur. Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz, bulsa da başına belâ bulur" İbn-i Atâillah el-İskenderî, Şerhü'l-Hikemi'l-Atâiye, s. 208 | ||
<div id="">{{Arabi|طُوبٰى لِلْغُرَبَٓاءِ | <div id="">{{Arabi|طُوبٰى لِلْغُرَبَٓاءِ}} | ||
Ne mutlu gariplere! (Keşf-ül Hafa: 887, Müslim, Îman: 232; Tirmizî, Îman: 13; İbni Mâce, Fiten: 15; Dârimî, Rikâk: 42; Müsned, 1:184, 398, 2:177, 222, 389, 4:73) | Ne mutlu gariplere! (Keşf-ül Hafa: 887, Müslim, Îman: 232; Tirmizî, Îman: 13; İbni Mâce, Fiten: 15; Dârimî, Rikâk: 42; Müsned, 1:184, 398, 2:177, 222, 389, 4:73) | ||
<div id="">{{Arabi|دَان۪ى سَمَاعِ چِه بُوَدْ ب۪ى خُودْ شُدَنْ زِهَسْت۪ى | <div id="">{{Arabi|دَان۪ى سَمَاعِ چِه بُوَدْ ب۪ى خُودْ شُدَنْ زِهَسْت۪ى}} | ||
<div id="">{{Arabi|اَنْدَرْ فَنَاىِ مُطْلَقْ ذَوْقِ بَقَا چَش۪يدَنْ | <div id="">{{Arabi|اَنْدَرْ فَنَاىِ مُطْلَقْ ذَوْقِ بَقَا چَش۪يدَنْ}} | ||
Semâ'ın ne olduğunu bilir misin? O, şahsî varlıktan vazgeçip; mutlak yokluk içinde bekâyı zevk etmektir. | Semâ'ın ne olduğunu bilir misin? O, şahsî varlıktan vazgeçip; mutlak yokluk içinde bekâyı zevk etmektir. | ||
<div id="">{{Arabi|اَلْبَاق۪ى هُوَ الْبَاق۪ى | <div id="">{{Arabi|اَلْبَاق۪ى هُوَ الْبَاق۪ى}} | ||
Bâkî olan sadece Odur. | Bâkî olan sadece Odur. |
17.09, 26 Nisan 2021 tarihindeki hâli
Önceki Kısım: Beşinci Mektup Ayet-Hadis Mealleri ← Mektubat Ayet-Hadis Mealleri → Yedinci Mektup Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım
Altıncı Mektup[değiştir]
Altıncı Mektub 1930-31 yıllarında Barla'da te'lif edilmiştir.
Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah'ın adıyla.
Hiçbir şey yoktur ki Allah'ı hamd ile tesbih etmesin. (İsrâ Sûresi, 17:44)
Gece ve gündüz devam ettikçe, devirler birbirini takip ettikçe, ay ve güneş durdukça iki kutup yıldızı karşılıklı bulundukça Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi de siz ikinizin ve kardeşlerinizin üzerine olsun.
Allah bize yeter; O ne güzel vekildir. (Âl-i İmrân Sûresi, 3:173)
Eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur. (Tevbe Sûresi, 9:129)
O, "ben Senin Rabbin değil miyim?" dedi. Sen "Evet" dedin. "Evet" demenin şükrü nedir, bilir misin? Çok bela çekmektir. Bilir misin bela çekmenin sırrı nedir? Yani fakr u fena dergahındaki halkaya katılmaktır. (Dîvân-ı Kebîr, s. 157, Gazel 251)
İmân ve İslâmiyet nuru için Allah'a hamd olsun.
"Cenâb-ı Hakkı bulan neyi kaybeder? Ve Onu kaybeden neyi kazanır?" yani, "Onu bulan herşeyi bulur. Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz, bulsa da başına belâ bulur" İbn-i Atâillah el-İskenderî, Şerhü'l-Hikemi'l-Atâiye, s. 208
Ne mutlu gariplere! (Keşf-ül Hafa: 887, Müslim, Îman: 232; Tirmizî, Îman: 13; İbni Mâce, Fiten: 15; Dârimî, Rikâk: 42; Müsned, 1:184, 398, 2:177, 222, 389, 4:73)
Semâ'ın ne olduğunu bilir misin? O, şahsî varlıktan vazgeçip; mutlak yokluk içinde bekâyı zevk etmektir.
Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Kısım: Beşinci Mektup Ayet-Hadis Mealleri ← Mektubat Ayet-Hadis Mealleri → Yedinci Mektup Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım