Risale:23. Mektup (Ayet-Hadis Mealleri): Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
("Kategori:Mektubat Ayet ve Hadis Mealleri ''Önceki Kısım: Yirmi İkinci Mektup Ayet-Hadis Mealleri ← ..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
Değişiklik özeti yok
 
(Aynı kullanıcının aradaki bir diğer değişikliği gösterilmiyor)
4. satır: 4. satır:
=Yirmi Üçüncü Mektup=
=Yirmi Üçüncü Mektup=


Yirmiüçüncü Mektub, 1933 yılında, Barla'da te'lif edilmiştir.
<div id="1">{{Arabi|بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ}}
Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah'ın adıyla.
<div id="">{{Arabi|وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪}}
Hiçbir şey yoktur ki Allah'ı hamd ile tesbih etmesin. (İsrâ Sûresi, 17:44)
<div id="2">{{Arabi|اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَائِقِ عُمْرِكَ وَذَرَّاتِ وُجُودِكَ}}
Ömrünün dakikalarının âşireleri ve vücudunun zerreleri adedince, Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
<div id="3">{{Arabi|لَا عَيْشَ اِلَّا عَيْشُ الْاٰخِرَةِ}}
Gerçek hayat, ancak âhiret hayatıdır. (Buharî, Rikak: 1; Cihad: 33, 110; Menâkıbu'l-Ensâr: 9; Mağâzî: 29; Müslim, Cihad: 126, 129; Tirmizî, Menâkıb: 55; İbni Mâce, Mesâcid: 3; Müsned, 2:381; 3:172, 180, 216, 276; 5:332)
<div id="">{{Arabi|اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ}}
Şüphesiz, Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara Sûresi, 2:153; Enfâl Sûresi, 8:46)
<div id="">{{Arabi|اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ}}
Muhakkak ki biz Allah'ın kullarıyız ve Ona döneceğiz. (Bakara Sûresi, 2:156)
<div id="4">{{Arabi|بِظَهْرِ الْغَيْبِ}}
Gıyabında, kendisi yok iken. (Müslim, Zikr: 86-88; Tirmizî, Birr, 50; Ebu Davud, Vitr, 29; İbni Mâce, Menâsik, 5)
<div id="5">{{Arabi|اَللّٰهُمَّ اِنِّى اَسْئَلُكَ الْعَفْوَ وَ الْعَافِيَةَ ل۪ى وَ لَهُ فِى الدّ۪ينِ وَ الدُّنْيَا وَ الْاٰخِرَةِ}}
Allahım, Senden kendim ve onun için dünyada ve âhirette af ve âfiyet istiyorum. (en-Nevevî, el-Ezkâr, 74; el-Hâkim, el-Müstedrek, 1:517)
<div id="">{{Arabi|رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِى الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَ قِنَا عَذَابَ النَّارِ}}
Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateşinin azâbından koru. (Bakara Sûresi, 2:201)
<div id="">{{Arabi|اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ}}
Şüphesiz, Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara Sûresi, 2:153; Enfâl Sûresi, 8:46)
<div id="6">{{Arabi|اَلْحَر۪يصُ خَائِبٌ خَاسِرٌ}}
Hırslı olan kimsenin ümidi boşa çıkar ve hüsrâna uğrar.
<div id="7">{{Arabi|٭ وَالصَّبْرُ مِفْتَاحُ الْفَرَجِ}}
Sabır, ferahlık ve genişliğin anahtarıdır. (Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 2:21)
<div id="">{{Arabi|اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّق۪ينَ}}
Allah takvâ sahipleriyle beraberdir. (Bakara Sûresi, 2:194)
<div id="">{{Arabi|اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّل۪ينَ}}
Muhakkak ki Allah tevekkül edenleri sever. (Âl-i İmrân Sûresi, 3:159)
<div id="">{{Arabi|اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الصَّابِر۪ينَ}}
Allah sabredenleri sever. (Âl-i İmrân Sûresi, 3:146)
<div id="">{{Arabi|اِنَّمَٓا اَشْكُوا بَثّىِ وَ حُزْن۪ٓى اِلَى اللّٰهِ}}
Ben derdimi de, üzüntümü de ancak Allah'a şikâyet ederim. (Yûsuf Sûresi, 12:86)
<div id="8">{{Arabi|خَيْرُ شَبَابِكُمْ مَنْ تَشَبَّهَ بِكُهُولِكُمْ وَ شَرُّ كُهُولِكُمْ مَنْ تَشَبَّهَ بِشَبَابِكُمْ}}
Gençlerinizin en hayırlısı, ihtiyarlarınıza benzemeye çalışanlar; ihtiyarlarınızın en kötüsü de gençlerinize benzemeye çalışanlardır. (Ali Mâverdî, Edebü'd-Dünyâ ve'd-Dîn, s.27; İmam-ı Gazâlî, İhyâu Ulûmi'd-Dîn, 1:142; el-Münâvî, Feyzü'l-Kadîr, 3:487)
<div id="">{{Arabi|تَوَفَّن۪ى مُسْلِمًا وَ اَلْحِقْن۪ى بِالصَّالِح۪ينَ}}
Müslüman olarak canımı al ve beni salih kullarına kat. (Yûsuf Sûresi, 12:101)
<div id="">{{Arabi|تَوَفَنِى مسْلِمًا وَ اَلْحِقْنِى بِالصَّالِحِينَ}}
Müslüman olarak canımı al ve beni salih kullarına kat. (Yûsuf Sûresi, 12:101)
<div id="9">{{Arabi|اَلْبَاق۪ى هُوَ الْبَاق۪ى}}
Bâkî olan sadece Odur.





11.07, 1 Mayıs 2021 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Önceki Kısım: Yirmi İkinci Mektup Ayet-Hadis MealleriMektubat Ayet-Hadis MealleriYirmi Dördüncü Mektup Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım

Yirmi Üçüncü Mektup[değiştir]

Yirmiüçüncü Mektub, 1933 yılında, Barla'da te'lif edilmiştir.

بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ

Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah'ın adıyla.

وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪

Hiçbir şey yoktur ki Allah'ı hamd ile tesbih etmesin. (İsrâ Sûresi, 17:44)

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَائِقِ عُمْرِكَ وَذَرَّاتِ وُجُودِكَ

Ömrünün dakikalarının âşireleri ve vücudunun zerreleri adedince, Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

لَا عَيْشَ اِلَّا عَيْشُ الْاٰخِرَةِ

Gerçek hayat, ancak âhiret hayatıdır. (Buharî, Rikak: 1; Cihad: 33, 110; Menâkıbu'l-Ensâr: 9; Mağâzî: 29; Müslim, Cihad: 126, 129; Tirmizî, Menâkıb: 55; İbni Mâce, Mesâcid: 3; Müsned, 2:381; 3:172, 180, 216, 276; 5:332)

اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ

Şüphesiz, Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara Sûresi, 2:153; Enfâl Sûresi, 8:46)

اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ

Muhakkak ki biz Allah'ın kullarıyız ve Ona döneceğiz. (Bakara Sûresi, 2:156)

بِظَهْرِ الْغَيْبِ

Gıyabında, kendisi yok iken. (Müslim, Zikr: 86-88; Tirmizî, Birr, 50; Ebu Davud, Vitr, 29; İbni Mâce, Menâsik, 5)

اَللّٰهُمَّ اِنِّى اَسْئَلُكَ الْعَفْوَ وَ الْعَافِيَةَ ل۪ى وَ لَهُ فِى الدّ۪ينِ وَ الدُّنْيَا وَ الْاٰخِرَةِ

Allahım, Senden kendim ve onun için dünyada ve âhirette af ve âfiyet istiyorum. (en-Nevevî, el-Ezkâr, 74; el-Hâkim, el-Müstedrek, 1:517)

رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِى الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَ قِنَا عَذَابَ النَّارِ

Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateşinin azâbından koru. (Bakara Sûresi, 2:201)

اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ

Şüphesiz, Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara Sûresi, 2:153; Enfâl Sûresi, 8:46)

اَلْحَر۪يصُ خَائِبٌ خَاسِرٌ

Hırslı olan kimsenin ümidi boşa çıkar ve hüsrâna uğrar.

٭ وَالصَّبْرُ مِفْتَاحُ الْفَرَجِ

Sabır, ferahlık ve genişliğin anahtarıdır. (Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 2:21)

اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّق۪ينَ

Allah takvâ sahipleriyle beraberdir. (Bakara Sûresi, 2:194)

اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّل۪ينَ

Muhakkak ki Allah tevekkül edenleri sever. (Âl-i İmrân Sûresi, 3:159)

اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الصَّابِر۪ينَ

Allah sabredenleri sever. (Âl-i İmrân Sûresi, 3:146)

اِنَّمَٓا اَشْكُوا بَثّىِ وَ حُزْن۪ٓى اِلَى اللّٰهِ

Ben derdimi de, üzüntümü de ancak Allah'a şikâyet ederim. (Yûsuf Sûresi, 12:86)

خَيْرُ شَبَابِكُمْ مَنْ تَشَبَّهَ بِكُهُولِكُمْ وَ شَرُّ كُهُولِكُمْ مَنْ تَشَبَّهَ بِشَبَابِكُمْ

Gençlerinizin en hayırlısı, ihtiyarlarınıza benzemeye çalışanlar; ihtiyarlarınızın en kötüsü de gençlerinize benzemeye çalışanlardır. (Ali Mâverdî, Edebü'd-Dünyâ ve'd-Dîn, s.27; İmam-ı Gazâlî, İhyâu Ulûmi'd-Dîn, 1:142; el-Münâvî, Feyzü'l-Kadîr, 3:487)

تَوَفَّن۪ى مُسْلِمًا وَ اَلْحِقْن۪ى بِالصَّالِح۪ينَ

Müslüman olarak canımı al ve beni salih kullarına kat. (Yûsuf Sûresi, 12:101)

تَوَفَنِى مسْلِمًا وَ اَلْحِقْنِى بِالصَّالِحِينَ

Müslüman olarak canımı al ve beni salih kullarına kat. (Yûsuf Sûresi, 12:101)

اَلْبَاق۪ى هُوَ الْبَاق۪ى

Bâkî olan sadece Odur.








































Önceki Kısım: Yirmi İkinci Mektup Ayet-Hadis MealleriMektubat Ayet-Hadis MealleriYirmi Dördüncü Mektup Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım