Risale:20. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri): Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
("Kategori:Lem'alar Ayet ve Hadis Mealleri ''Önceki Kısım: On Dokuzuncu Lem'a Ayet-Hadis Mealleri ← Ris..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
[[Kategori:Lem'alar Ayet ve Hadis Mealleri]]
[[Kategori:Lem'alar Ayet ve Hadis Mealleri]]
''Önceki Kısım: [[Risale:19. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri)|On Dokuzuncu Lem'a Ayet-Hadis Mealleri]] ← [[Risale:Lem'alar (Ayet-Hadis Mealleri)|Lem'alar Ayet-Hadis Mealleri]] → [[Risale:21. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri)|Yirmi Birinci Lem'a Ayet-Hadis Mealleri]]: Sonraki Kısım''
''Önceki Kısım: [[Risale:19. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri)|On Dokuzuncu Lem'a Ayet-Hadis Mealleri]] ← [[Risale:Lem'alar (Ayet-Hadis Mealleri)|Lem'alar Ayet-Hadis Mealleri]] → [[Risale:21. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri)|Yirmi Birinci Lem'a Ayet-Hadis Mealleri]]: Sonraki Kısım''
=Yirminci Lem'a=
İhlas Risaleleleri
Bu risale 1934'te Barla'da telif edilmiştir.
<div id="">{{Arabi|بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ}}
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
<div id="">{{Arabi|اِنَّٓا اَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ فَاعْبُدِ اللّٰهَ مُخْلِصًا لَهُ الدّ۪ينَ ٭ اَلَا لِلّٰهِ الدّ۪ينُ الْخَالِصُ}}
Muhakkak ki Biz sana kitabı hak ile indirdik. İbadetini ihlâs ile Ona yönelterek sadece Allah'a kulluk et. Bilin ki, şirkten ve riyadan uzak hâlis din Allah'a mahsustur. (Zümer Sûresi, 39:2-3)
<div id="">{{Arabi|هَلَكَ النَّاسُ اِلَّا الْعَالِمُونَ وَهَلَكَ الْعَالِمُونَ اِلَّا الْعَامِلُونَ وَهَلَكَ الْعَامِلُونَ اِلَّا الْمُخْلِصُونَ وَالْمُخْلِصُونَ عَلٰى خَطَرٍ عَظ۪يمٍ}}
İnsanlar helâk oldu -âlimler müstesna. Âlimler de helâk oldu -ilmiyle amel edenler müstesna. Amel edenler de helâk oldu -ihlâs sahipleri müstesna. İhlâs sahiplerine gelince, onlar da pek büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar. (bk. Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ 2:415; Gazâlî, İhyâu Ulûmi'd-Dîn 3:414)
<div id="">{{Arabi|اِنْ اَجْرِىَ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ}}
Benim mükâfâtımı vermek ancak Allah'a aittir. (Yûnus Sûresi, 10:72; Hûd Sûresi, 11:29; Sebe Sûresi, 34:47)
<div id="">{{Arabi|وَمَا عَلَى الرَّسُولِ اِلَّا الْبَلَاغُ}}
Peygambere düşen, ancak tebliğ etmekten ibarettir. (Nûr Sûresi, 24:54)
<div id="">{{Arabi|وَ يُؤْثِرُونَ عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌ}}
Kendileri ihtiyaç halinde olsalar bile başkalarını kendi nefislerine tercih ederler. (Haşir Sûresi, 59:9)
<div id="">{{Arabi|مَنْ طَلَبَ وَ جَدَّ وَجَدَ}}
Kim taleb eder ve ciddi isterse, isteğine ulaşır..
<div id="">{{Arabi|وَ قَالَ نِسْوَةٌ فِى الْمَد۪ينَةِ}}
Şehirdeki kadınlar dedi ki.. (Yûsuf Sûresi, 12:30)
<div id="">{{Arabi|قَالَ}}
Dedi..
<div id="">{{Arabi|قَالَتِ الْاَعْرَابُ}}
Bedevîler dedi ki.. (Hucurât Sûresi, 49:14)
<div id="">{{Arabi|قَالَتْ}}
Dedi(ler, kadınlar.)
<div id="">{{Arabi|وَ قَالَ نِسْوَةٌ}}
Kadınlar dedi ki.. (Yûsuf Sûresi, 12:30)
<div id="">{{Arabi|وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ ر۪يحُكُمْ}}
İhtilâfa düşmeyin; sonra cesaretiniz kırılır, kuvvetiniz elden gider. (Enfâl Sûresi, 8:46)
<div id="">{{Arabi|وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰى}}
Birbirinizle iyilik ve takvâda yardımlaşın. (Mâide Sûresi, 5:2)
<div id="">{{Arabi|وَاِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا}}
Onlar boş sözlerle, çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman, izzet ve şereflerini muhafaza ederek oradan geçip giderler. (Furkan Sûresi, 25:72)
<div id="">{{Arabi|سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ}}
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin. (Bakara Sûresi, 2:32)





08.00, 2 Mayıs 2021 tarihindeki hâli

Önceki Kısım: On Dokuzuncu Lem'a Ayet-Hadis MealleriLem'alar Ayet-Hadis MealleriYirmi Birinci Lem'a Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım

Yirminci Lem'a[değiştir]

İhlas Risaleleleri

Bu risale 1934'te Barla'da telif edilmiştir.

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

اِنَّٓا اَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ فَاعْبُدِ اللّٰهَ مُخْلِصًا لَهُ الدّ۪ينَ ٭ اَلَا لِلّٰهِ الدّ۪ينُ الْخَالِصُ

Muhakkak ki Biz sana kitabı hak ile indirdik. İbadetini ihlâs ile Ona yönelterek sadece Allah'a kulluk et. Bilin ki, şirkten ve riyadan uzak hâlis din Allah'a mahsustur. (Zümer Sûresi, 39:2-3)

هَلَكَ النَّاسُ اِلَّا الْعَالِمُونَ وَهَلَكَ الْعَالِمُونَ اِلَّا الْعَامِلُونَ وَهَلَكَ الْعَامِلُونَ اِلَّا الْمُخْلِصُونَ وَالْمُخْلِصُونَ عَلٰى خَطَرٍ عَظ۪يمٍ

İnsanlar helâk oldu -âlimler müstesna. Âlimler de helâk oldu -ilmiyle amel edenler müstesna. Amel edenler de helâk oldu -ihlâs sahipleri müstesna. İhlâs sahiplerine gelince, onlar da pek büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar. (bk. Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ 2:415; Gazâlî, İhyâu Ulûmi'd-Dîn 3:414)

اِنْ اَجْرِىَ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ

Benim mükâfâtımı vermek ancak Allah'a aittir. (Yûnus Sûresi, 10:72; Hûd Sûresi, 11:29; Sebe Sûresi, 34:47)

وَمَا عَلَى الرَّسُولِ اِلَّا الْبَلَاغُ

Peygambere düşen, ancak tebliğ etmekten ibarettir. (Nûr Sûresi, 24:54)

وَ يُؤْثِرُونَ عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌ

Kendileri ihtiyaç halinde olsalar bile başkalarını kendi nefislerine tercih ederler. (Haşir Sûresi, 59:9)

مَنْ طَلَبَ وَ جَدَّ وَجَدَ

Kim taleb eder ve ciddi isterse, isteğine ulaşır..

وَ قَالَ نِسْوَةٌ فِى الْمَد۪ينَةِ

Şehirdeki kadınlar dedi ki.. (Yûsuf Sûresi, 12:30)

قَالَ

Dedi..

قَالَتِ الْاَعْرَابُ

Bedevîler dedi ki.. (Hucurât Sûresi, 49:14)

قَالَتْ

Dedi(ler, kadınlar.)

وَ قَالَ نِسْوَةٌ

Kadınlar dedi ki.. (Yûsuf Sûresi, 12:30)

وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ ر۪يحُكُمْ

İhtilâfa düşmeyin; sonra cesaretiniz kırılır, kuvvetiniz elden gider. (Enfâl Sûresi, 8:46)

وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰى

Birbirinizle iyilik ve takvâda yardımlaşın. (Mâide Sûresi, 5:2)

وَاِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا

Onlar boş sözlerle, çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman, izzet ve şereflerini muhafaza ederek oradan geçip giderler. (Furkan Sûresi, 25:72)

سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin. (Bakara Sûresi, 2:32)



































Önceki Kısım: On Dokuzuncu Lem'a Ayet-Hadis MealleriLem'alar Ayet-Hadis MealleriYirmi Birinci Lem'a Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım