Risale:13. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri): Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
("Kategori:Lem'alar Ayet ve Hadis Mealleri ''Önceki Kısım: On İkinci Lem'a Ayet-Hadis Mealleri ← Risal..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
[[Kategori:Lem'alar Ayet ve Hadis Mealleri]]
[[Kategori:Lem'alar Ayet ve Hadis Mealleri]]
''Önceki Kısım: [[Risale:12. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri)|On İkinci Lem'a Ayet-Hadis Mealleri]] ← [[Risale:Lem'alar (Ayet-Hadis Mealleri)|Lem'alar Ayet-Hadis Mealleri]] → [[Risale:14. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri)|On Dördüncü Lem'a Ayet-Hadis Mealleri]]: Sonraki Kısım''
''Önceki Kısım: [[Risale:12. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri)|On İkinci Lem'a Ayet-Hadis Mealleri]] ← [[Risale:Lem'alar (Ayet-Hadis Mealleri)|Lem'alar Ayet-Hadis Mealleri]] → [[Risale:14. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri)|On Dördüncü Lem'a Ayet-Hadis Mealleri]]: Sonraki Kısım''
=Onüçüncü Lem'a=
Bu Lem'a, 1929-1934 yılları arasında Barla'da telif edilmiştir.
<div id="">{{Arabi|اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ}}
Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım.
<div id="">{{Arabi|بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ}}
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
<div id="">{{Arabi|وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاط۪ينِ ٭ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ}}
De ki: Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da, ey Rabbim, Sana sığınırım. (Mü'minûn Sûresi, 23:97-98)
<div id="">{{Arabi|اَلتَّخْرِيبُ اَسْهَلْ}}
Tahrip çok kolaydır, daha kolaydır.
<div id="">{{Arabi|وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّق۪ينَ}}
Gerçek iyi sonuç takvâ sahiplerinindir. (A'râf Sûresi, 7:128)
<div id="">{{Arabi|اِنَّ كَيْدَ الشَّيْطَانِ كَانَ ضَع۪يفًا}}
Muhakkak ki şeytanın tuzağı pek zayıftır. (Nisâ Sûresi, 4:76)
<div id="">{{Arabi|بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ}}
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
<div id="">{{Arabi|فَاسْتَعِذْ}}
Sığın. (A'râf Sûresi, 7:200; Nahl Sûresi, 16:98; Mü'min Sûresi, 40:56; Fussilet Sûresi, 41:36)
<div id="">{{Arabi|اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ}}
Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım.
<div id="">{{Arabi|هَرْچِه بَادْ اٰبَادْ}}
Her ne olursa olsun.
<div id="">{{Arabi|اِنَّ الْاِمْكَانَ الذَّاتِىَّ لَا يُنَافِى الْيَق۪ينَ اْلعِلْمِىَّ}}
İmkân-ı zatî, yakîn-î ilmîye aykırı değildir. (bk. el-Gazâlî, el-Menhûl: s.122; el-Müceddidî, Kavâidü'l-fıkh: s.11, 143)
<div id="">{{Arabi|لَا عِبْرَةَ لِلْاِحْتِمَالِ الْغَيْرِ النَّاشِىءِ عَنْ دَل۪يلٍ}}
Yani: "Bir emareden gelmeyen bir ihtimal-i zâtî ise, bir imkân-ı zihnî olmaz ki, şübhe verip, ehemmiyeti olsun."
<div id="">{{Arabi|وَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَ شَرِّهِ}}
Başa gelen ister hayır olsun ister şer olsun kadere her yönüyle inanmak.
<div id="">{{Arabi|اَلْعَدَمُ لَا يُثْبَتُ}}
Yokluk ispat edilemez.
<div id="">{{Arabi|إِيمَانِ بِالْاٰ خِرَةِ}}
Ahirete iman...
<div id="">{{Arabi|تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ}}
Neredeyse öfkeden parçalanacak! (Mülk Sûresi, 67:8)
<div id="">{{Arabi|اَلْحَقُّ يَعْلُو وَلَا يُعْلٰى عَلَيْهِ}}
Hak daima üstün gelir; ona karşı galebe edilmez. (Keşfü'l-Hafa, 1:127, hadis no: 362.)
<div id="">{{Arabi|وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّق۪ينَ}}
Gerçek sonuç takvâ sahiplerinindir. (A'râf Sûresi, 7:128)
<div id="">{{Arabi|اَلْحَقُّ يَعْلُو وَلَا يُعْلٰى عَلَيْهِ}}
Hak daima üstün gelir; hakka galebe edilmez.
<div id="">{{Arabi|فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَٓاءُ وَ الْاَرْضُ}}
Gök ve yer onlara ağlamadı. (Duhân Sûresi, 44:29)
<div id="">{{Arabi|وَ عَيْنُ الرِّضَا عَنْ كُلِّ عَيْبٍ كَل۪يلَةٌ}}
Kabullenen ve rıza gözüyle bakan hiçbir kusur göremez. (İbni Asâkir, Târîhu Dimaşk: 33:219; 36:319; el-Gazâlî, İhyâu Ulûmi'd-Dîn: 3:36; el-Kalkaşendî, Subhu'l-a'şâ: 9:196)
<div id="">{{Arabi|وَمَٓا اُبَرِّئُ نَفْس۪ى اِنَّ النَّفْسَ َلَامَّارَةٌ بِالسُّٓوءِ اِلَّا مَا رَحِمَ رَبّ۪ى}}
Ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü nefis daima kötülüğe sevk eder -ancak Rabbim merhamet ederse o başka. (Yûsuf Sûresi, 12:53)
<div id="">{{Arabi|اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ}}
Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım.
<div id="">{{Arabi|اَسْتَع۪يذُ بِاللّٰهِ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ}}
Allah'a sığınırım.. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla..
<div id="">{{Arabi|قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ ٭ مَلِكِ النَّاسِ ٭ اِلٰهِ النَّاسِ ٭ مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ ٭ الَّذ۪ى يُوَسْوِسُ ف۪ى صُدُورِ النَّاسِ ٭ مِنَ الْجِنَّةِ وَ النَّاسِ ٭}}
De ki: Sığınırım insanların Rabbine, insanların Melikine, insanların İlâhına; insanların kalbine sinsice vesvese verenin şerrinden; cinlerden ve insanlardan olan şeytanların şerrinden. (Nâs Sûresi, 114:1-6)
<div id="">{{Arabi|سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ}}
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin. (Bakara Sûresi, 2:32)
<div id="">{{Arabi|وَ قُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاط۪ينِ ٭ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ}}
De ki: Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana sığınırım. (Mü'minûn Sûresi, 23:97-98)





07.50, 2 Mayıs 2021 tarihindeki hâli

Önceki Kısım: On İkinci Lem'a Ayet-Hadis MealleriLem'alar Ayet-Hadis MealleriOn Dördüncü Lem'a Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım

Onüçüncü Lem'a[değiştir]

Bu Lem'a, 1929-1934 yılları arasında Barla'da telif edilmiştir.

اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ

Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım.

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla

وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاط۪ينِ ٭ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ

De ki: Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da, ey Rabbim, Sana sığınırım. (Mü'minûn Sûresi, 23:97-98)

اَلتَّخْرِيبُ اَسْهَلْ

Tahrip çok kolaydır, daha kolaydır.

وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّق۪ينَ

Gerçek iyi sonuç takvâ sahiplerinindir. (A'râf Sûresi, 7:128)

اِنَّ كَيْدَ الشَّيْطَانِ كَانَ ضَع۪يفًا

Muhakkak ki şeytanın tuzağı pek zayıftır. (Nisâ Sûresi, 4:76)

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

فَاسْتَعِذْ

Sığın. (A'râf Sûresi, 7:200; Nahl Sûresi, 16:98; Mü'min Sûresi, 40:56; Fussilet Sûresi, 41:36)

اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ

Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım.

هَرْچِه بَادْ اٰبَادْ

Her ne olursa olsun.

اِنَّ الْاِمْكَانَ الذَّاتِىَّ لَا يُنَافِى الْيَق۪ينَ اْلعِلْمِىَّ

İmkân-ı zatî, yakîn-î ilmîye aykırı değildir. (bk. el-Gazâlî, el-Menhûl: s.122; el-Müceddidî, Kavâidü'l-fıkh: s.11, 143)

لَا عِبْرَةَ لِلْاِحْتِمَالِ الْغَيْرِ النَّاشِىءِ عَنْ دَل۪يلٍ

Yani: "Bir emareden gelmeyen bir ihtimal-i zâtî ise, bir imkân-ı zihnî olmaz ki, şübhe verip, ehemmiyeti olsun."

وَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَ شَرِّهِ

Başa gelen ister hayır olsun ister şer olsun kadere her yönüyle inanmak.

اَلْعَدَمُ لَا يُثْبَتُ

Yokluk ispat edilemez.

إِيمَانِ بِالْاٰ خِرَةِ

Ahirete iman...

تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ

Neredeyse öfkeden parçalanacak! (Mülk Sûresi, 67:8)

اَلْحَقُّ يَعْلُو وَلَا يُعْلٰى عَلَيْهِ

Hak daima üstün gelir; ona karşı galebe edilmez. (Keşfü'l-Hafa, 1:127, hadis no: 362.)

وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّق۪ينَ

Gerçek sonuç takvâ sahiplerinindir. (A'râf Sûresi, 7:128)

اَلْحَقُّ يَعْلُو وَلَا يُعْلٰى عَلَيْهِ

Hak daima üstün gelir; hakka galebe edilmez.

فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَٓاءُ وَ الْاَرْضُ

Gök ve yer onlara ağlamadı. (Duhân Sûresi, 44:29)

وَ عَيْنُ الرِّضَا عَنْ كُلِّ عَيْبٍ كَل۪يلَةٌ

Kabullenen ve rıza gözüyle bakan hiçbir kusur göremez. (İbni Asâkir, Târîhu Dimaşk: 33:219; 36:319; el-Gazâlî, İhyâu Ulûmi'd-Dîn: 3:36; el-Kalkaşendî, Subhu'l-a'şâ: 9:196)

وَمَٓا اُبَرِّئُ نَفْس۪ى اِنَّ النَّفْسَ َلَامَّارَةٌ بِالسُّٓوءِ اِلَّا مَا رَحِمَ رَبّ۪ى

Ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü nefis daima kötülüğe sevk eder -ancak Rabbim merhamet ederse o başka. (Yûsuf Sûresi, 12:53)

اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ

Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım.

اَسْتَع۪يذُ بِاللّٰهِ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Allah'a sığınırım.. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla..

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ ٭ مَلِكِ النَّاسِ ٭ اِلٰهِ النَّاسِ ٭ مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ ٭ الَّذ۪ى يُوَسْوِسُ ف۪ى صُدُورِ النَّاسِ ٭ مِنَ الْجِنَّةِ وَ النَّاسِ ٭

De ki: Sığınırım insanların Rabbine, insanların Melikine, insanların İlâhına; insanların kalbine sinsice vesvese verenin şerrinden; cinlerden ve insanlardan olan şeytanların şerrinden. (Nâs Sûresi, 114:1-6)

سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin. (Bakara Sûresi, 2:32)

وَ قُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاط۪ينِ ٭ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ

De ki: Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana sığınırım. (Mü'minûn Sûresi, 23:97-98)



































Önceki Kısım: On İkinci Lem'a Ayet-Hadis MealleriLem'alar Ayet-Hadis MealleriOn Dördüncü Lem'a Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım