Karaca Ahmed Sultan
Karaca Ahmed Sultan Barla ile Eğirdir Gölü arasında Karadut mevkiinde bir ziyaretgâhtır. Barla’ya yaya yirmi dakikalık bir mesafededir.[1]
Coğrafi Bilgiler[değiştir]
Niteliği: Mahal
Nüfus (yıl):
Yüzölçümü (km2):
Diğer İsimleri:
Kıta: Asya
Ülke: Türkiye
Vilayet/Eyalet: Isparta
İlçe/Kasaba: Eğirdir
Mahalle/Köy: Barla
Harita konumu:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Birinci Suret: Risale-i Nur’un vasıta-i neşri olan Üstadımızın camii, Barla’da seddedildi. Risale-i Nur’u yazacak hariçteki talebelerinin yanına gelmeleri men’edildiği hengâmda kuraklık başladı. Yağmura ihtiyac-ı şedit oldu. Sonra yağmur başladı, her tarafta yağdı. Yalnız Karaca Ahmed Sultan’dan itibaren bir daire içinde kalan Barla mıntıkasına yağmur gelmedi. Üstadımız bundan pek müteessir olarak dua ediyordu.
Sonra dedi ki: “Kur’an’ın hizmetine set çekildi, bu köydeki mescidimiz kapandı. Bunda bir eser-i itab var ki yağmur gelmiyor. Öyle ise madem Kur’an’ın itabı var. Yâsin Suresini şefaatçi yapıp Kur’an’ın feyzini ve bereketini isteyeceğiz.”
Üstadımız, Muhacir Hâfız Ahmed Efendi’ye dedi ki: “Sen kırk bir Yâsin-i Şerif oku.” Muhacir Hâfız Ahmed Efendi bir kamışa okudu. O kamışı suya koydular. Daha yağmur alâmeti görünmezken ikindi namazı vaktinde, Üstadımız daima itimat ettiği bir hatırasına binaen Muhacir Hâfız Ahmed Efendi’ye söyledi ki: “Yâsinler tılsımı açtı, yağmur gelecek.”
Aynı gecede evvelce yağmadığı Barla dairesi içine öyle yağdı ki Üstadımızın odasının altındaki Çoban Ahmed’in bahçesindeki duvar yağmurdan yıkıldı. Halbuki Karaca Ahmed Sultan’ın arkasında ve deniz kenarında balık avlamakla meşgul Şem’î ile arkadaşları bir damla yağmur görmediler.
İşte bu hâdise kat’iyen delâlet ediyor ki o yağmur, hizmet-i Kur’an’la münasebettardır. O rahmet-i âmme içinde bir hususiyet var ki Sure-i Yâsin anahtar ve şefaatçi oldu ve yağmur kâfi miktarda yağdı.