Fıkh-ı Ekber

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Yazdırılabilir sürüm artık desteklenmiyor ve görüntü oluşturma hataları olabilir. Lütfen tarayıcı yer işaretlerinizi güncelleyin ve bunun yerine varsayılan tarayıcı yazdırma işlevini kullanın.

Fıkh-ı Ekber ya da El-Fıkh'ül Ekber (الفقه الأكبر) İmam-ı Azam'a nisbet edilen akaid risalesidir. İmam-ı Azam'a çeşitli eserler atfedilmiş olup bunlardan el-Fıķhü’l-ekber adıyla şöhret bulan risâlesi iki ayrı rivayetten oluşmaktadır. Bu rivayetlerden biri talebelerinden Ebû Mutî‘ el-Belhî, diğeri ise oğlu Hammâd b. Ebû Hanîfe yoluyla gelmiştir. Birinci rivayet sonradan el-Fıkhü’l-ebsat, ikinci rivayet de el-Fıķhü’l-ekber olarak tanınmıştır. [1]

Bilgiler[değiştir]

Müellifi: İmam-ı Azam Ebu Hanife[1]

Diğer İsimleri:

Telif Yeri ve Tarihi:

Telif Dili:

Telifiyle İlgili Diğer Bilgiler:

İçeriği[değiştir]

Sırasıyla iman esasları, Allah’ın birliği, zâtî, fiilî ve haberî sıfatlar, halku’l-Kur’ân, kazâ ve kader, fıtrat konusu, halk ve kesb kavramları, peygamberler ve Hz. Muhammed, ashabın faziletçe sıralanması, mürtekib-i kebîre ve Mürcie’nin bazı görüşlerinin reddi, tekfir bahsi, mestler üzerine meshetme, teravih namazı, itaatkâr veya günahkâr müminin arkasında namaz kılınıp kılınmayacağı, mucize, kerâmet ve istidrâc, rü’yetullah meselesi, imanın mahiyeti, Allah’ın zâtının hakikatinin bilinip bilinemeyeceği, şefaat, mîzan, havz konuları, kıyamet gününde hasımlar arasında kısas, cennet ve cehennem, münker ve nekirin sorgulaması, kabirde ruhun cesede iadesi, kabir azabı, Allah’ın bazı isim ve sıfatlarının Farsça (Arapça’dan başka bir dille) söylenip söylenemeyeceği, Allah’a nisbet edilen kurb ve bu‘dun anlamları, Kur’an âyetleri arasında fazilet bakımından farklılığın bulunup bulunmadığı, esmâ-i hüsnâ, Hz. Peygamber’in ebeveyni ve kısaca fetret meselesi, Resûl-i Ekrem’in çocukları, itikadî bir mesele ile karşılaşan bir kimsenin yapması gerekli olan şeyler, mi‘rac ve kıyamet alâmetleri.[1]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Hacat-ı diniyede cumhurun enzarını doğrudan doğruya, cazibe-i i'caz ile revnekdar ve kudsiyetle hâledar ve daima iman vasıtasıyla vicdanı ihtizaza getiren hitab-ı ezelînin timsali bulunan Kur'âna çevirmek üç tarîkledir:

1- Ya müellifînin bihakkın lâyık oldukları derin bir hürmeti, emniyeti tenkid ile kırıp, o hicabı izale etmektir. Bu ise tehlikelidir, insafsızlıktır, zulümdür.

2- Yahut tedricî bir terbiye-i mahsusa ile kütüb-ü şeriatı şeffâf birer tefsir suretine çevirip, içinde Kur'ânı göstermektir. Selef-i müçtehidînin kitabları gibi; "Muvatta", "Fıkh-ı Ekber" gibi.Meselâ: Bir adam İbn-i Hacer'e nazar ettiği vakit, Kur'ânı anlamak ve Kur'ânın ne dediğini öğrenmek maksadıyla nazar etmeli. Yoksa İbn-i Hacer'in ne dediğini anlamak maksadıyla değil. Bu ikinci tarîk de zamana muhtaçtır.

3- Yahut cumhurun nazarını, ehl-i tarîkatın yaptığı gibi, o hicabın fevkine çıkararak üstünde Kur'ânı gösterip, Kur'ânın hâlis malını yalnız ondan istemek ve bilvasıta olan ahkâmı vasıtadan aramaktır. Bir âlim-i şeriatın va'azına nisbeten, bir tarîkat şeyhinin vaazındaki olan halâvet ve cazibiyet bu sırdan neş'et eder.

(Asar-ı Bediiyye, Sünuhat)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

  1. 1,0 1,1 1,2 İslam ansiklopedisi, El-Fıkh'ül Ekber maddesi