Bekir Çelik

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
19.52, 10 Mart 2017 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 4060 numaralı sürüm (Yeni sayfa: "Kategori:Şahıs 200px|thumb|left '''Bekir Ağa''' ya da '''Adilcevazlı Emrullah oğlu Bekir''' ümmi olmasına rağmen Barla'da telif yıllarında Ris...")
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

Bekir Ağa ya da Adilcevazlı Emrullah oğlu Bekir ümmi olmasına rağmen Barla'da telif yıllarında Risale-i Nur'un neşrinde hizmeti olmuş ve Bediüzzaman'ın hususi hizmetinde de bulunmuş talebelerindendir. Gavs-ı Geylani'nin 800 sene önce işaret ettiği nur talebeleri arasında o da vardır. Şarktan sürgün ile gelip Isparta'ya yerleşmiştir. Çerçilik ve ayakkabıcılık yapmış ve bu vesileyle her gittiği yere Risâle-i Nurları yaymış ve anlatmıştır. Eskişehir hapsinde Üstadıyla beraber buunmuş ve müdafaasını Üstadı yapmıştır.[1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Vanlı Kürt Bekir, Bekir Bey, Abdülcelil oğullarından Bekir Ağa

Doğum Yeri ve Tarihi: Adilcevaz, Bitlis, 1889[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: Adilcevaz, Bitlis, 24 Nisan 1961[1]

Kabrinin Yeri: Adilcevaz, Bitlis, 1889[1]

Risale-i Nur ile Nasıl Tanıştığı[değiştir]

Isparta'da seyyar satıcılık yoluyla ayakkabı satışı işiyle meşgul olurken Barla'da Hz. Üstad'la hemşerilik yoluyla tanışarak ona talebe olmuştur.[1]

Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri[değiştir]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Senin müjdeli, mübarek ve güzel rüyanın tabiri, Kur’an için ve bizim için çok güzeldir. Hem zaman tabir etti ve ediyor, tabirimize ihtiyaç bırakmıyor. Hem kısmen tabiri güzel olarak çıkmış. Sen dikkat etsen anlarsın. Yalnız bir iki noktasına işaret ederiz. Yani bir hakikat beyan ederiz. Senin hakikat-i rüya nevinden olan vakıalar, o hakikatin temessülatıdır. Şöyle ki:

O vâsi meydanlık, âlem-i İslâmiyet’tir. Meydanlığın nihayetindeki mescid, Isparta vilayetidir. Etrafı bulanık çamurlu su, hal ve zamanın sefahet ve atalet ve bid’atlar bataklığıdır. Sen selâmetle, bulaşmadan, süratle mescide eriştiğin; herkesten evvel envar-ı Kur’aniyeye sahip çıkıp kalbini bozmadan sağlam kaldığına işarettir. Mesciddeki küçük cemaat ise Hakkı, Hulusi, Sabri, Süleyman, Rüşdü, Bekir, Mustafa, Ali, Zühdü, Lütfü, Hüsrev, Re’fet gibi Sözler’in hameleleridir. Ufak kürsü ise Barla gibi küçük bir köydür. Yüksek ses ise Sözler’deki kuvvet ve sürat-i intişarlarına işarettir. Birinci safta sana tahsis edilen makam ise Abdurrahman’dan sana münhal kalan yerdir. O cemaat; telsiz âletlerin âhizeleri hükmünde, bütün dünyaya ders işittirmek istemek işareti ve hakikati ise inşâallah tamamıyla sonra çıkacak. Şimdi efradı birer küçük çekirdek iseler de ileride tevfik-i İlahî ile birer şecere-i âliye hükmüne geçerler ve birer telsiz telgrafın merkezi olurlar. Sarıklı küçük genç bir zat ise Hulusi’ye omuz omuza verecek belki geçecek birisi, nâşirler ve talebeler içine girmeye namzettir. Bazılarını zannederim fakat kat’î hükmedemem. O genç, kuvve-i velayetle meydana atılacak bir zattır. Sair noktaları sen benim bedelime tabir et.

(Mektubat, 28. Mektup, 1. Risale, 7. Nükte) ---
















Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

  1. 1,0 1,1 1,2 1,3 1,4 Isparta Kahramanları, Himmet Koçoğlu