Bakara 153: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
19. satır: 19. satır:
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==


Sizin dünyaca bazı müşkülatınız, senin hesabına beni bir parça müteessir etti. Fakat madem dünya bâki değil ve musibetlerinde bir nevi hayır vardır, senin bedeline “Yahu bu da geçer!” kalbime geldi. [[Risale:23. Mektup (Ayet-Hadis Mealleri)#3|{{Arabi|لَا عَيْشَ اِلَّا عَيْشُ الْاٰخِرَةِ}}]] düşündüm [[Bakara 153|{{Arabi|اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِرٖينَ}}]] okudum [[Bakara 156|{{Arabi|اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ}}]] dedim. Senin yerine teselli buldum. Cenab-ı Hak bir abdini severse dünyayı ona küstürür, çirkin gösterir. İnşâallah sen de o sevgililerin sınıfındansın.
[[Bakara 153|{{Arabi|اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِرٖينَ}}]] de hikmet ve gaye nedir?


([[Risale:23._Mektup#Yirmi_.C3.9C.C3.A7.C3.BCnc.C3.BC_Mektup|23. Mektup]])
Elcevap: Cenab-ı Hak, Hakîm ismi muktezası olarak vücud-u eşyada, bir merdivenin basamakları gibi bir tertip vaz’etmiş. Sabırsız adam teenni ile hareket etmediği için basamakları ya atlar, düşer veya noksan bırakır; maksud damına çıkamaz. Onun için hırs mahrumiyete sebeptir. Sabır ise müşkülatın anahtarıdır ki
 
[[Risale:23. Mektup (Ayet-Hadis Mealleri)#6|{{Arabi|اَلْحَرٖيصُ خَائِبٌ خَاسِرٌ}}]]
 
[[Risale:23. Mektup (Ayet-Hadis Mealleri)#7|{{Arabi|وَالصَّبْرُ مِفْتَاحُ الْفَرَجِ}}]]
 
durub-u emsal hükmüne geçmiştir. Demek, Cenab-ı Hakk’ın inayet ve tevfiki, sabırlı adamlarla beraberdir. Çünkü sabır üçtür:
 
Biri: Masiyetten kendini çekip sabretmektir. Şu sabır takvadır [[Bakara 194|{{Arabi|اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّقٖينَ}}]] sırrına mazhar eder.
 
İkincisi: Musibetlere karşı sabırdır ki tevekkül ve teslimdir
 
[[Al-i İmran 159|{{Arabi|اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلٖينَ}}]]
 
[[Al-i İmran 146|{{Arabi|اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الصَّابِرٖينَ}}]]
 
şerefine mazhar ediyor.
 
Ve sabırsızlık ise Allah’tan şikayeti tazammun eder. Ve ef’alini tenkit ve rahmetini ittiham ve hikmetini beğenmemek çıkar. Evet, musibetin darbesine karşı şekva suretiyle elbette âciz ve zayıf insan ağlar fakat şekva ona olmalı, ondan olmamalı. Hazret-i Yakub aleyhisselâmın [[Yusuf 86|{{Arabi|اِنَّمَا اَشْكُوا بَثّٖى وَ حُزْنٖى اِلَى اللّٰهِ}}]] demesi gibi olmalı. Yani musibeti Allah’a şekva etmeli, yoksa Allah’ı insanlara şekva eder gibi “Eyvah! Of!” deyip “Ben ne ettim ki bu başıma geldi?” diyerek, âciz insanların rikkatini tahrik etmek zarardır, manasızdır.
 
Üçüncü Sabır: İbadet üzerine sabırdır ki şu sabır onu makam-ı mahbubiyete kadar çıkarıyor. En büyük makam olan ubudiyet-i kâmile canibine sevk ediyor.
 
([[Risale:23._Mektup#D.C3.B6rd.C3.BCnc.C3.BC_Sualiniz|23. Mektup]])


==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==


==İlgili Maddeler==
==İlgili Maddeler==

07.24, 6 Haziran 2023 tarihindeki hâli

Önceki Ayet: Bakara 152Bakara SuresiBakara 154: Sonraki Ayet

Meali: 153- Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.

{Sabır ile namaz, nefsin kötü arzularına karşı en büyük silahtır.}

Kur'an'daki Yeri: 2. Cüz, 22. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِرٖينَ de hikmet ve gaye nedir?

Elcevap: Cenab-ı Hak, Hakîm ismi muktezası olarak vücud-u eşyada, bir merdivenin basamakları gibi bir tertip vaz’etmiş. Sabırsız adam teenni ile hareket etmediği için basamakları ya atlar, düşer veya noksan bırakır; maksud damına çıkamaz. Onun için hırs mahrumiyete sebeptir. Sabır ise müşkülatın anahtarıdır ki

اَلْحَرٖيصُ خَائِبٌ خَاسِرٌ

وَالصَّبْرُ مِفْتَاحُ الْفَرَجِ

durub-u emsal hükmüne geçmiştir. Demek, Cenab-ı Hakk’ın inayet ve tevfiki, sabırlı adamlarla beraberdir. Çünkü sabır üçtür:

Biri: Masiyetten kendini çekip sabretmektir. Şu sabır takvadır اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّقٖينَ sırrına mazhar eder.

İkincisi: Musibetlere karşı sabırdır ki tevekkül ve teslimdir

اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلٖينَ

اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الصَّابِرٖينَ

şerefine mazhar ediyor.

Ve sabırsızlık ise Allah’tan şikayeti tazammun eder. Ve ef’alini tenkit ve rahmetini ittiham ve hikmetini beğenmemek çıkar. Evet, musibetin darbesine karşı şekva suretiyle elbette âciz ve zayıf insan ağlar fakat şekva ona olmalı, ondan olmamalı. Hazret-i Yakub aleyhisselâmın اِنَّمَا اَشْكُوا بَثّٖى وَ حُزْنٖى اِلَى اللّٰهِ demesi gibi olmalı. Yani musibeti Allah’a şekva etmeli, yoksa Allah’ı insanlara şekva eder gibi “Eyvah! Of!” deyip “Ben ne ettim ki bu başıma geldi?” diyerek, âciz insanların rikkatini tahrik etmek zarardır, manasızdır.

Üçüncü Sabır: İbadet üzerine sabırdır ki şu sabır onu makam-ı mahbubiyete kadar çıkarıyor. En büyük makam olan ubudiyet-i kâmile canibine sevk ediyor.

(23. Mektup)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]