Abdurrahman-ı Taği

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
09.53, 11 Nisan 2020 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 8759 numaralı sürüm

Abdurrahman-ı Taği Gavs-ı Hizan Seyyid Sıbgatullah'ın halifesi ve Hazret-i Ziyaeddin'in babası olup Seyda lakaplı büyük evliyalardandır. Hizan'a bağlı Tağ köyünde medresesi vardı. Onun gayret ve himmetiyle bu bölgede (İsparit, Nurşin vb.) çok sayıda hocalar ve âlimler yetişmiştir. Aynı zamanda Nakşi-Halidi idi. Bölge halkının dinî, ahlâkî, kültürel ve askerî bakımdan korunmasına yardımcı oldu. Osmanlı-Rus savaşında halkı cihada teşvik etti Üstad Bediüzzaman henüz dokuz-on yaşlarında iken bu mübârek zâtın talebesi olmuştu. O zamanlar Abdurrahman-ı Tağî, Nurslu talebelere, bilhassa küçük Said’e çok alâka gösteriyordu. Geceleri yatarken üzerini örtüyordu. Nurslu talebelerin içinden birisinin İslâmiyete çok büyük hizmetler edeceğini, İslâmı tecdid edeceğini söylüyordu.[1]Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; geçersiz isimler, ör. çok fazla)

(Emirdağ Lahikası 1)


Eğer istersen hayalinle Nurşin karyesindeki Seyda’nın meclisine git bak: Orada fukara kıyafetinde melikler, padişahlar ve insan elbisesinde melaikeleri bir sohbet-i kudsiyede göreceksin. Sonra Paris’e git ve en büyük localarına gir, göreceksin ki akrepler insan libası giymişler ve ifritler adam suretini almışlar ilâ âhir…

(Mesnevi-i Nuriye, Fihrist)


Seyda namındaki zat, pederinizin intisap ettiği zat değil, ondan evvel gelmiş, iştihar etmiş mühim bir zattır.

(Barla Lahikası)


S- Sen eskiden umum şeyhlere muhabbet hattâ müteşeyyihlere de hüsn-ü zan ederdin. Neden şimdi bid’aya düşmüş bir kısım müteşeyyihlere hücum ediyorsun?

C- Bazen adâvet, şiddet-i muhabbetten gelir. Evet, nefsim için onları ne kadar severdim. Nefs-i İslâmiyet için bin derece daha ziyade onlara âşıktım.

(*[2]) وَلَقَدِ انْتَقَشَ فٖى سُوَيْدَاءِ قُلُوبِهِمُ الطَّاهِرَةِ الصِّبْغَةُ الرَّبَّانِيَّةُ وَ فٖى خَلَدِهِمْ ضِيَاءُ الْحَقٖيقَةِ

(Münazarat, Haşiye)


Bizde “Seyda” lakabıyla meşhur bir veliyy-i azîm, sekeratta iken, ervah-ı evliyanın kabzına müekkel melekü’l-mevt gelmiş. Seyda bağırarak demiş ki: “Ben talebe-i ulûmu çok sevdiğim için talebe-i ulûmun kabz-ı ervahına müekkel mahsus taife ruhumu kabzetsin!” diye dergâh-ı İlahiyeye rica etmiş. Yanında oturanlar bu vak’aya şahit olmuşlar.

(28. Mektup, 2. Risale, Haşiye)


Tağî Medresesi müderrisi Mehmed Emin Efendi, küçük Said’e:

— Ne için kardeşinin emrinden çıkıyorsun? Diye işe karışmış.

Bulundukları medrese meşhur şeyh Abdurrahman Hazretlerinin olması dolayısıyla, hocasına şu yolda cevap verir:

— Efendim, şu tekyede bulunmak hasebiyle, siz de benim gibi talebesiniz. Şu halde burada hocalık hakkınız yoktur! Diyerek gündüz vakti bile herkesin güçlükle geçebileceği cesîm bir ormandan geceleyin geçerek Nurşin’e gelir.

(Tarihçe-i Hayat, İlk Hayatı)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

  1. https://sorularlarisale.com/seyh-abdurrahman-i-tagi
  2. Şu üslup, bir silsilenin mübarek hırkalarının parçalarından dikilmiştir. Yani Şah-ı Nakşibend, İmam-ı Rabbanî, Hâlid Ziyaeddin, Seyyid Taha, Seyyid Sıbgatullah ve Seyda gibi evliyaya işaret var.