Sanki Yedim Cami
Sanki Yedim Camii Keçecizade Hayreddin veya Adanalı Şakir Efendi adında birisinin cami yaptırmaya karar verdiğinde canı bir şey istediğinde almayıp "sanki yedim" diyerek biriktirdiği parayla yaptırdığı bir camiidir. İnşası bitince halk arasında Sanki Yedim Camii olarak anılmaya başlar. Orijinal bina, I. Dünya Savaşı yıllarında veya öncesinde zarar görmüş, 1959'a kadar metruk hâlde kalmış, daha sonra mahalle halkının topladığı yardım paralarıyla tekrar yapılmıştır. Bediüzzaman lezzetler çağırdıkça "sanki yedim" denmesi gerektiğini söyler ve bu düstura uyan birisinin mescid yaptırdığını buna misal olarak verir.[1]
Bilgiler[değiştir]
İnşa/Kuruluş Tarihi: 17. veya 18. yüzyıl
Niteliği: Cami
Yüzölçümü (m2): 100 m2
Diğer İsimleri:
Kıta: Avrupa
Ülke: Türkiye
Vilayet/Eyalet: İstanbul
İlçe/Kasaba: Fatih
Mahalle/Köy: Zeyrek
Harita konumu: [1]
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Böyle Zamanda Tereffühte İzn-i Şer’î Bizi Muhtar Bırakmaz[değiştir]
Lezaiz çağırdıkça “Sanki yedim.” demeli. Sanki yedim düstur eden, bir mescidi yemedi. (*İstanbul’da Sanki Yedim namında bir mescid var. “Sanki yedim.” diyen adam, hevesinden kurtardığı paralarla bina etmiş.)
Eskide ekser İslâm filcümle aç değildi. Tena’uma ihtiyar bir derece var idi.
Şimdi ise ekseri açlığa düştü kaldı. Telezzüze ihtiyar, izn-i şer’î kalmadı.
Sevad-ı a’zam hem ekseriyet-i masumun maişeti basittir. Tagaddi besatetiyle onlara tabi olmak
Bin kere müreccahtır, ekalliyet-i müsrife, ya bir kısım sefihe tagaddide tereffüh noktasında benzemek…
88- Lezaiz çağırdıkça sanki yedim demeli. Sanki yedimi düstur yapan “Sanki Yedim” namındaki bir mescidi yiyebilirdi, yemedi.
(Mektubat, Hakikat Çekirdekleri)