Ömer İbn-i Abdülaziz: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
("Kategori:Eksik Kategori:Şahıs <ref name='a'></ref> ==Şahsi Bilgiler== '''Diğer İsimleri:''' '''Doğum Yeri ve Tarihi:''' <ref name='a' /> '''Vefat Yeri ve Tarihi:''' <ref name='a' /> '''Kabrinin Yeri:''' ==Eserleri== <ref name='a' /> ==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== Sahabelerin bir kısmı, o harplerde adalet-i izafiye ve nisbiye ve ruhsat-ı şer’iyeyi düşünüp tabi olarak, Hazret-i Ali’nin (ra) takip et..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
Değişiklik özeti yok
 
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 5 değişikliği gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
[[Kategori:Eksik]]
[[Kategori:Eksik]]
[[Kategori:Şahıs]]
[[Kategori:Şahıs]]
<ref name='a'></ref>  
[[Kategori:Lider]]
<ref name='a'>.</ref>  


==Şahsi Bilgiler==
==Şahsi Bilgiler==
19. satır: 20. satır:
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==


Sahabelerin bir kısmı, o harplerde adalet-i izafiye ve nisbiye ve ruhsat-ı şer’iyeyi düşünüp tabi olarak, Hazret-i Ali’nin (ra) takip ettiği adalet-i hakikiye ve azîmet-i şer’iye ile beraber zâhidane, müstağniyane, muktesidane mesleğini terk edip muhalif tarafa bu içtihad neticesinde girdiklerini, hattâ İmam-ı Ali’nin (ra) kardeşi Ukayl ve “Habrü’l-Ümme” unvanını alan Abdullah İbn-i Abbas dahi bir vakit muhalif tarafında bulunduklarından, hakiki Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat [[Risale:Emirdağ Lahikası 1 (Ayet-Hadis Mealleri)#39|{{Arabi|مِنْ مَحَاسِنِ الشَّرٖيعَةِ سَدُّ اَبْوَابِ الْفِتَنِ}}]] bir düstur-u esasiye-i şer’iyeye binaen [[Risale:Emirdağ Lahikası 1 (Ayet-Hadis Mealleri)#40|{{Arabi|طَهَّرَ اللّٰهُ اَيْدِيَنَا فَنُطَهِّرُ اَلْسِنَتَنَا}}]] [[Ömer İbn-i Abdülaziz|diyerek]] o fitnelerin kapısını açmak, bahsetmek caiz görmüyorlar.
Sahabelerin bir kısmı, o harplerde adalet-i izafiye ve nisbiye ve ruhsat-ı şer’iyeyi düşünüp tabi olarak, Hazret-i Ali’nin (ra) takip ettiği adalet-i hakikiye ve azîmet-i şer’iye ile beraber zâhidane, müstağniyane, muktesidane mesleğini terk edip muhalif tarafa bu içtihad neticesinde girdiklerini, hattâ İmam-ı Ali’nin (ra) kardeşi Ukayl ve “Habrü’l-Ümme” unvanını alan Abdullah İbn-i Abbas dahi bir vakit muhalif tarafında bulunduklarından, hakiki Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat [[Risale:Emirdağ Lahikası 1 (Ayet-Hadis Mealleri)#39|{{Arabi|مِنْ مَحَاسِنِ الشَّرٖيعَةِ سَدُّ اَبْوَابِ الْفِتَنِ}}]] bir düstur-u esasiye-i şer’iyeye binaen [[Risale:Emirdağ Lahikası 1 (Ayet-Hadis Mealleri)#40|{{Arabi|طَهَّرَ اللّٰهُ اَيْدِيَنَا فَنُطَهِّرُ اَلْسِنَتَنَا}}]] diyerek o fitnelerin kapısını açmak, bahsetmek caiz görmüyorlar.


([[Risale:Üçüncü_Kısım_Mektuplar_(Emirdağ-1)#2._Parça|Emirdağ Lahikası 2]])
([[Risale:Üçüncü_Kısım_Mektuplar_(Emirdağ-1)#2._Parça|Emirdağ Lahikası 1]])
----
Aziz, muhterem kardeşim!


({{Arabi|طَهَّرَ اللّٰهُ اَيْدِيَنَا فَنُطَهِّرُ اَلْسِنَتَنَا}} sözü Ömer İbn-i Abdülaziz'e aittir.)
Bin üç yüz seneden beri âlem-i İslâm’ı ağlatan ve bütün ehl-i hakikate “Eyvahlar! Yazıklar olsun!” dediren âlem-i İslâm’ın en dehşetli büyük yarasını deşmek, düşünmek; benim hususi meşrebimde tahammülüm fevkinde elem veriyor. Hususan yirmi beş seneden beri ihlas ile hakiki hizmet-i imaniye, beni her nevi siyasetten çektiği ve yirmi beş sene zarfında bir gazeteyi okutturmadığı gibi; yirmi sene bu işkenceli esaretimde hayat-ı siyasiyeye bakmamak için hükûmete müdafaat-ı hapsiyeden başka müracaat etmeyen ve vazife-i imaniyeye noksan gelmemek ve ihlas kırılmamak ve siyasete bulaşmamak için on sene bu dehşetli Harb-i Umumîye bakmayan, baktırmayan bir halet-i ruhiyeyi taşımaya mecburiyetim varken; şimdi dehşetli ejderhalar hakaik-i imaniye cephesinde ehl-i imana gözümüz önünde saldırmalarından ve çokları ısırmalarından, ehl-i imanı kurtarmak mecburiyeti Kur’an’ın emriyle varken; bu zamanı bırakıp, eski zamana gidip Ehl-i Beyt’e gelen dehşetli zulümleri temaşa etmek, daha ziyade ruhumu ezer ve kuvve-i maneviyeyi kırıp ruhuma azap azap üstüne gelmektir.
 
Zalim siyasetin gaddarane bir düsturu olan “Cemaat için fert feda edilir.” diye çok zalimane pek çok vukuatı, ehvenü’ş-şer diye bir nevi adalet-i izafiye namında hâkimiyetine bir maslahat göstermişler. Hattâ bu asırda, o gaddar düsturun hükmüyle, bir adamın hatasıyla bir köyü mahveder. Beş on adamın, onların siyasetine zarar vermek tevehhümüyle, binler adamı perişan eder.
 
İşte eski zamanda bir derece, siyasetin bu gaddar düsturu İslâmlar içine girdiğinden siyasette bu müthiş düsturlar karşısında, mecburiyetle selef-i salihîn sükût ile ve Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’in imamları o kapıları kapamak [[Risale:Emirdağ Lahikası 1 (Ayet-Hadis Mealleri)#|{{Arabi|طَهَّرَ اللّٰهُ اَيْدِيَنَا فَنُطَهِّرُ اَلْسِنَتَنَا}}]] deyip o kapıları açmıyorlar.
 
([[Risale:Üçüncü_Kısım_Mektuplar_(Emirdağ-1)#4._Parça|Emirdağ Lahikası 1]])
 
({{Arabi|طَهَّرَ اللّٰهُ اَيْدِيَنَا فَنُطَهِّرُ اَلْسِنَتَنَا}} sözü '''Ömer İbn-i Abdülaziz''''e aittir)


==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==
30. satır: 41. satır:


==İlgili Maddeler==
==İlgili Maddeler==
*[[Tavus-u Yemeni]]: Devrindeki tabiin alimlerinden.


==Kaynakça==
==Kaynakça==

13.42, 19 Eylül 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

[1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri:

Doğum Yeri ve Tarihi: [1]

Vefat Yeri ve Tarihi: [1]

Kabrinin Yeri:

Eserleri[değiştir]

[1]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Sahabelerin bir kısmı, o harplerde adalet-i izafiye ve nisbiye ve ruhsat-ı şer’iyeyi düşünüp tabi olarak, Hazret-i Ali’nin (ra) takip ettiği adalet-i hakikiye ve azîmet-i şer’iye ile beraber zâhidane, müstağniyane, muktesidane mesleğini terk edip muhalif tarafa bu içtihad neticesinde girdiklerini, hattâ İmam-ı Ali’nin (ra) kardeşi Ukayl ve “Habrü’l-Ümme” unvanını alan Abdullah İbn-i Abbas dahi bir vakit muhalif tarafında bulunduklarından, hakiki Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat مِنْ مَحَاسِنِ الشَّرٖيعَةِ سَدُّ اَبْوَابِ الْفِتَنِ bir düstur-u esasiye-i şer’iyeye binaen طَهَّرَ اللّٰهُ اَيْدِيَنَا فَنُطَهِّرُ اَلْسِنَتَنَا diyerek o fitnelerin kapısını açmak, bahsetmek caiz görmüyorlar.

(Emirdağ Lahikası 1)


Aziz, muhterem kardeşim!

Bin üç yüz seneden beri âlem-i İslâm’ı ağlatan ve bütün ehl-i hakikate “Eyvahlar! Yazıklar olsun!” dediren âlem-i İslâm’ın en dehşetli büyük yarasını deşmek, düşünmek; benim hususi meşrebimde tahammülüm fevkinde elem veriyor. Hususan yirmi beş seneden beri ihlas ile hakiki hizmet-i imaniye, beni her nevi siyasetten çektiği ve yirmi beş sene zarfında bir gazeteyi okutturmadığı gibi; yirmi sene bu işkenceli esaretimde hayat-ı siyasiyeye bakmamak için hükûmete müdafaat-ı hapsiyeden başka müracaat etmeyen ve vazife-i imaniyeye noksan gelmemek ve ihlas kırılmamak ve siyasete bulaşmamak için on sene bu dehşetli Harb-i Umumîye bakmayan, baktırmayan bir halet-i ruhiyeyi taşımaya mecburiyetim varken; şimdi dehşetli ejderhalar hakaik-i imaniye cephesinde ehl-i imana gözümüz önünde saldırmalarından ve çokları ısırmalarından, ehl-i imanı kurtarmak mecburiyeti Kur’an’ın emriyle varken; bu zamanı bırakıp, eski zamana gidip Ehl-i Beyt’e gelen dehşetli zulümleri temaşa etmek, daha ziyade ruhumu ezer ve kuvve-i maneviyeyi kırıp ruhuma azap azap üstüne gelmektir.

Zalim siyasetin gaddarane bir düsturu olan “Cemaat için fert feda edilir.” diye çok zalimane pek çok vukuatı, ehvenü’ş-şer diye bir nevi adalet-i izafiye namında hâkimiyetine bir maslahat göstermişler. Hattâ bu asırda, o gaddar düsturun hükmüyle, bir adamın hatasıyla bir köyü mahveder. Beş on adamın, onların siyasetine zarar vermek tevehhümüyle, binler adamı perişan eder.

İşte eski zamanda bir derece, siyasetin bu gaddar düsturu İslâmlar içine girdiğinden siyasette bu müthiş düsturlar karşısında, mecburiyetle selef-i salihîn sükût ile ve Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’in imamları o kapıları kapamak طَهَّرَ اللّٰهُ اَيْدِيَنَا فَنُطَهِّرُ اَلْسِنَتَنَا deyip o kapıları açmıyorlar.

(Emirdağ Lahikası 1)

(طَهَّرَ اللّٰهُ اَيْدِيَنَا فَنُطَهِّرُ اَلْسِنَتَنَا sözü Ömer İbn-i Abdülaziz'e aittir)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

  1. 1,0 1,1 1,2 1,3 .