-vari: Revizyonlar arasındaki fark
("Kategori:Farsça Ekler '''-vari''', sonuna geldiği kelimeye gibi, benzer anlamı katan farsça bir sonektir. ==Bilgiler== '''Kökeni olan Farsça fiil..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
Değişiklik özeti yok |
||
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 4 değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
[[Kategori:Farsça Ekler]] | [[Kategori:Farsça Ekler]] | ||
'''- | [[Kategori:Ekler]] | ||
'''-vâri''', sonuna geldiği kelimeye "gibi, benzer" anlamı katan Farsça bir sonektir. | |||
==Bilgiler== | ==Bilgiler== | ||
8. satır: | 9. satır: | ||
==Risale-i Nur'da Bu Eki Taşıyan Kelimeler, Anlamları ve Örnek Cümleler== | ==Risale-i Nur'da Bu Eki Taşıyan Kelimeler, Anlamları ve Örnek Cümleler== | ||
*''' | *'''Beşaretvâri:''' Müjdelercesine | ||
Nusret İlahiyenin tarihi olan sekizinci sene hicriyesine tevâfuk sırrıyla | Nusret İlahiyenin tarihi olan sekizinci sene hicriyesine tevâfuk sırrıyla ''beşaretvâri'' işaret ediyor. (Rumuzat-ı Semaniye) | ||
*''' | *'''Dağvâri:''' Dağ gibi, dağ büyüklüğünde | ||
Cevv berrak safi hiçbir şey yokken bir mahşer acaib gibi | Cevv berrak safi hiçbir şey yokken bir mahşer acaib gibi ''dağvâri'' parçalar kendi kendine toplanmıyor belki zîhayatı tanıyan birisidir ki gönderiyor. İşte şu mesafe maneviyede Kadîr Alîm Mutasarrıf Müdebbir Mürebbi Mugis Muhyî gibi esmaların matlaları görünüyor. (25. Söz) | ||
*''' | *'''Dairevâri:''' Daire gibi | ||
Demek Şems mihverinde | Demek Şems mihverinde ''dairevâri'' cereyan ve hareketi olmasa yıldızlar düşerler. (İşaratül İcaz) | ||
*''' | *'''Davudvâri:''' Hz. Davud (as) gibi | ||
En hoş en yüksek en ulvî bir eğlence masumaneye çalış ki dağlar sana | En hoş en yüksek en ulvî bir eğlence masumaneye çalış ki dağlar sana ''Davudvâri'' birer muazzam fonoğraf olabilsin. (21. Söz) | ||
*''' | *'''Canavarvâri:''' Canavar gibi | ||
Böyle | Böyle ''canavarvâri'' iftirasa iştiha arzu hiç gelir mi? (Lemeat) | ||
*''' | *'''Eyyübvâri:''' Hz. Eyyüb (as) gibi | ||
Hazret | Hazret ''Eyyubvâri'' hayat bahşına vesile olan hâdim Kuranînin ve Nur Risalelerini... (Barla Lahikası) | ||
*''' | *'''Fihristevâri:''' Fihriste gibi, fihriste şeklinde | ||
İsm Hayy ve İsm Muhyî bir cilve zamından olan Hayat nedir? Ve mahiyeti ve vazifesi nedir? sualine karşı | İsm Hayy ve İsm Muhyî bir cilve a'zamından olan Hayat nedir? Ve mahiyeti ve vazifesi nedir? sualine karşı ''fihristevâri'' cevab şudur ki: (30. Lema) | ||
*''' | *'''Gölgevâri:''' Gölge gibi | ||
Birinci tagutu gayr kasdî | Birinci tagutu gayr kasdî ''gölgevâri'' bir âyine gibi gördüm. (Habbe) | ||
*''' | *'''Hendesevâri:''' Geometrik | ||
Tabiatları latif ince ve latif san atlara meftun bazı insanlar bilhassa has bahçelerinde pek güzel | Tabiatları latif ince ve latif san atlara meftun bazı insanlar bilhassa has bahçelerinde pek güzel ''hendesevâri'' bir şekilde şekilleri arkları havuzları şadırvanları yaptırmakla bahçelerine pek muntazam bir manzara verirler. (10. Risale) | ||
*''' | *'''Hezeyanvâri:''' Hezeyan gibi | ||
Sonra insanların اُسْكُنِى يَا اَرْضُ وَانْشَقِّى يَا سَمَاءُ وَقُومِى اَيَّتُهَا الْقِيَامَةُ gibi suret emirde cemadata | Sonra insanların اُسْكُنِى يَا اَرْضُ وَانْشَقِّى يَا سَمَاءُ وَقُومِى اَيَّتُهَا الْقِيَامَةُ gibi suret-i emirde cemadata ''hezeyanvâri'' muhaveresi hiç o iki emre kabil kıyas olabilir mi? (25. Söz) | ||
*''' | *'''Hocavâri:''' Hoca gibi | ||
Hem gayet sathî ve cevabları pek zahir ve güya mutaassıbane | Hem gayet sathî ve cevabları pek zahir ve güya mutaassıbane ''hocavâri'' tenkidleri ve hiç münasebeti olmayan ve hakikî mutabık olan meseleleri anlamadan... (14. Şua) | ||
*''' | *'''Hurafevâri:''' Hurafeye benzer, hurafe gibi uydurulmuş | ||
Muhaddislerin bir kısmı İsrailiyattan alınma ve eskiden beri nakledilen | Muhaddislerin bir kısmı İsrailiyattan alınma ve eskiden beri nakledilen ''hurafevâri'' hikâyelere bu hadîsi tatbik etmişler. (14. Lema) | ||
*''' | *'''İbrahimvâri:''' Hz. İbrahim (as) gibi | ||
Sen dahi bîçare nefsim | Sen dahi bîçare nefsim ''İbrahimvâri'' لاَ اُحِبُّ اْلاۤفِلِينَ gıyasını çek kurtul. (17. Söz) | ||
*'''İ' | *'''İ'cazvâri:''' Mucize gibi | ||
Evet bütün bu şeyler eczasıyla beraber Allah mülkü ve malı olduğu i' | Evet bütün bu şeyler eczasıyla beraber Allah mülkü ve malı olduğu ''i'cazvâri'' sikke ve mühürleriyle sabittir... (Hubab) | ||
*''' | *'''İnkılapvâri:''' İnkılap gibi, devrim niteliğinde | ||
Demek âlem İslâm içinde mühim ve | Demek âlem İslâm içinde mühim ve ''inkılabvâri'' bir iş görmek İslâmiyetin desatirine inkıyad ile olabilir başka olamaz. (Tarihçe-i Hayat) | ||
*''' | *'''İsrafilvâri:''' Hz. İsrafil (as) gibi | ||
''İsrafilvâri'' melek ra'd; baharda nefh-i sur nev'inden yağmura bağırması yer altında defnedilen çekirdeklere nefh-i ruhla müjdelemesi zamanına dikkat et ki... (17. Lema) | |||
*''' | *'''Kamervâri:''' Aya benzer şekilde | ||
Buraka bindirip berk gibi semavatı seyrettirip kat meratib ettirerek | Buraka bindirip berk gibi semavatı seyrettirip kat-ı meratib ettirerek ''kamervâri'' menzilden menzile daireden daireye rububiyet İlahiyeyi temaşa ettirip... (31. Söz) | ||
*''' | *'''Kerametvâri:''' Keramete benzer | ||
Fakat böyle | Fakat böyle ''kerametvâri'' bir surette olmasın. (Emirdağ L. 1) | ||
*''' | *'''Mikyasvâri:''' Ölçü vesilesi gibi | ||
Ve hakeza.. noksan sıfatlarıyla Hâlıkının evsaf kemaline | Ve hakeza.. noksan sıfatlarıyla Hâlıkının evsaf-ı kemaline ''mikyasvâri'' âyine olmak. (3o. Lema) | ||
*''' | *'''Miracvâri:''' Mirac gibi | ||
Ve | Ve ''miracvâri'' olan o yüksek münacata mazhar olsun. (İşaratül İcaz) | ||
*''' | *'''Mucizevâri:''' Mucize gibi | ||
Bu fıkra ile dağlardan nebean eden Nil Mübarek Dicle ve Fırat gibi ırmakları hatırlatmakla taşların evamir tekviniyeye karşı ne kadar hârikanüma ve | Bu fıkra ile dağlardan nebean eden Nil-i Mübarek Dicle ve Fırat gibi ırmakları hatırlatmakla taşların evamir-i tekviniyeye karşı ne kadar hârikanüma ve ''mucizevâri'' bir surette mazhar ve müsahhar olduğunu ifham eder. (20. Söz) | ||
*''' | *'''Radyumvâri:''' Radyum gibi | ||
''Radyumvâri'' o madde-yi Kuranî ışığıyla sezmiştim. (32. Söz) | |||
*''' | *'''Romanvâri:''' Roman gibi | ||
Avrupa'dan tereşşuh etmiş şu hazır edebiyat ''romanvâri'' nazarla Kuranda olan letaif ulviyet mezaya-yı haşmeti göremez hem tadamaz. (Lemeat) | |||
*''' | *'''Saikavâri:''' Şiddetli ses gibi | ||
Ey mücrimler! Bir tarafa çekiliniz diye olan tüy ürpertici | Ey mücrimler! Bir tarafa çekiliniz diye olan tüy ürpertici ''saıkavâri'' şiddetli emr-i İlahîye maruz kalacakları gibi; (İşaratül İcaz) | ||
*''' | *'''Sıravâri:''' Sıralı halde | ||
Evet şu dünyayı antika sanatlarla süslendiren ve lezzetli nimetlerle dolduran ve | Evet, şu dünyayı antika sanatlarla süslendiren ve lezzetli nimetlerle dolduran ve sanat-perverane ve nimet-perverane şu derece sanatının acibeleriyle, şu derece kıymettar nimetlerini dünyanın yüzüne serpen, ''sıravâri'' tanzim eden ve zeminin yüzünde seren, güzelce dizen bir Sâni’, bir Mün’im’den başka şu velvele-i takdir ve istihsanla ve zemzeme-i hamd ve şükranla dünyayı dolduran ve zemini bir zikirhane, bir mescid, bir temaşagâh-ı sanat-ı İlahiyeye çeviren Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan, kime yakışır ve kimin kelâmı olabilir? (25. Söz) | ||
*''' | *'''Sinemavâri:''' Sinema gibi | ||
Mevsimlerin husulü ve gece ve gündüz vakitlerinin vücudu ve semavattaki ulvî ve haşmetli harekâtın zuhuru ve | Mevsimlerin husulü ve gece ve gündüz vakitlerinin vücudu ve semavattaki ulvî ve haşmetli harekâtın zuhuru ve ''sinemavâri'' semavî levhaların tebdili gibi neticeleri istihsal için... (30. Lema) | ||
*''' | *'''Siyasetvâri:''' Siyasete benzer | ||
''Siyasetvâri'' bir tereşşuh gören söylesin. (16. Mektup) | |||
*''' | *'''Süleymanvâri:''' Hz. Süleyman (as) gibi | ||
Adalet tâmme yapmak isterseniz; | Adalet-i tâmme yapmak isterseniz; ''Süleymanvâri'' rûy-u zemini etrafıyla görmeye ve anlamaya çalışınız. (21. Söz) | ||
*''' | *'''Şifrevâri:''' Şifre gibi | ||
''Şifrevâri'' şu huruf-u mukattaanın zikri Hazret Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm fevkalâde bir zekâya mâlik olduğuna işarettir. (İşaratül İcaz) | |||
*''' | *'''Şimşekvâri:''' Şimşek gibi | ||
Ve keza kader muhitinde uçan tayyare ömre veya hayat dağları arasında açılan uhdud ve tünellerinden | Ve keza kader muhitinde uçan tayyare-i ömre veya hayat dağları arasında açılan uhdud ve tünellerinden ''şimşekvâri'' geçen zamanın şimendiferine bindirerek, ebedü’l-âbâd memleketinin iskelesi hükmünde olan kabir tünelinin kapısına sevk eden Hâlık-ı Rahmanu’r-Rahîm’den meded istiyorum. (Hubab) | ||
*''' | *'''Tarihvâri:''' Hz. İsrafil (as) gibi | ||
Halbuki şöyle bazı hâdisat cüziyeyi | Halbuki şöyle bazı hâdisat cüziyeyi ''tarihvâri'' bir surette musırrane tekrar etmekte ne mana var? (20. Söz) | ||
*''' | *'''Tecrübevâri:''' Tecrübe edercesine | ||
Ben böyle işlesem sen böyle işler misin? diye | Ben böyle işlesem sen böyle işler misin? diye ''tecrübevâri'' bir surette Cenab-ı Hakk'ın rububiyetine karşı imtihan tarzı sû-i edebdir ubudiyete münafîdir. (17. Lema) | ||
*''' | *'''Tekellümvâri:''' Konuşurcasına | ||
Hususan cevv sema ve bulutlar gibi büyük cirmlerde | Hususan cevv-i sema ve bulutlar gibi büyük cirmlerde ''tekellümvâri'' sadâlar dahi ehemmiyetle herkese kendini dinlettiriyor. (Latif Nükteler) | ||
*''' | *'''Tenasühvâri:''' Tenasüh etmiş gibi | ||
Hem tiyatro gibi | Hem tiyatro gibi ''tenasühvâri'' mazi denilen geniş kabrin hortlakları gibi şu üç nevi romanlarıyla hiç utanmaz. (Lemeat) | ||
*''' | *'''Terakkivâri:''' Terakki edercesine | ||
Elbette bütün mahlukattaki hadsiz istidadları inkişaf ettiren ve bütün mahlukatını kıymetdar vazifelerde istihdam ettikten sonra | Elbette bütün mahlukattaki hadsiz istidadları inkişaf ettiren ve bütün mahlukatını kıymetdar vazifelerde istihdam ettikten sonra ''terakkivâri'' terhis ettiren yani unsurları madenler mertebesine; madenleri nebatlar hayatına; nebatları rızık vasıtasıyla hayvanların derece hayatına; ve hayvanları insanların şuurkârane olan yüksek hayatına çıkarıyor. (30. Lema) | ||
*''' | *'''Tevekkülvâri:''' Tevekkül edercesine, tevekkül gibi | ||
''Tevekkülvâri'' taleb rızk ise bilakis medar rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir. (22. Mektup) | |||
*''' | *'''Tünelvâri:''' Tünel gibi | ||
Zeminin içinde | Zeminin içinde ''tünelvâri'' bir mağaraya sokuldum. (32. Söz) | ||
*''' | *'''Yıldızvâri:''' Yıldız şeklinde | ||
Üstad Sâni Hulusi Beyefendimi teşbih ve tabiri caiz ise saatçilerde bulunan | Üstad Sâni Hulusi Beyefendimi teşbih ve tabiri caiz ise saatçilerde bulunan ''yıldızvâri'' sekiz on ağızlı saat anahtarlarına benzetiyorum ki... (Barla Lahikası) | ||
*''' | *'''Yunusvâri:''' Hz. Yunus (as) gibi | ||
Elbette öyle bir insan daima | Elbette öyle bir insan daima ''Yunusvâri'' (as) لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّى كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ demeye muhtaçtır. (1. Lema) | ||
*''' | *'''Zenberekvâri:''' Zenberekgibi | ||
Güneş kendi merkezinde ve mihveri üzerinde | Güneş kendi merkezinde ve mihveri üzerinde ''zenberekvâri'' bir cereyan ile manzumesini emr-i İlahî ile tanzim edip tahrik eder. (25. Söz) | ||
*''' | *'''Zülüfvâri:''' Zülüf (yüzün iki yanından sarkan saç lülesi) gibi | ||
Oynattırıyorlar | Oynattırıyorlar ''zülüfvâri'' küçük dallarını ve onunla temaşa edenlere latif şevklerini ve ulvî zevklerini ihtar ediyorlar. (17. Söz) | ||
==İlgili Maddeler== | ==İlgili Maddeler== | ||
==Kaynakça== | ==Kaynakça== |
10.39, 18 Eylül 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
-vâri, sonuna geldiği kelimeye "gibi, benzer" anlamı katan Farsça bir sonektir.
Bilgiler[değiştir]
Kökeni olan Farsça fiil ve anlamı: -
Risale-i Nur'da Bu Eki Taşıyan Kelimeler, Anlamları ve Örnek Cümleler[değiştir]
- Beşaretvâri: Müjdelercesine
Nusret İlahiyenin tarihi olan sekizinci sene hicriyesine tevâfuk sırrıyla beşaretvâri işaret ediyor. (Rumuzat-ı Semaniye)
- Dağvâri: Dağ gibi, dağ büyüklüğünde
Cevv berrak safi hiçbir şey yokken bir mahşer acaib gibi dağvâri parçalar kendi kendine toplanmıyor belki zîhayatı tanıyan birisidir ki gönderiyor. İşte şu mesafe maneviyede Kadîr Alîm Mutasarrıf Müdebbir Mürebbi Mugis Muhyî gibi esmaların matlaları görünüyor. (25. Söz)
- Dairevâri: Daire gibi
Demek Şems mihverinde dairevâri cereyan ve hareketi olmasa yıldızlar düşerler. (İşaratül İcaz)
- Davudvâri: Hz. Davud (as) gibi
En hoş en yüksek en ulvî bir eğlence masumaneye çalış ki dağlar sana Davudvâri birer muazzam fonoğraf olabilsin. (21. Söz)
- Canavarvâri: Canavar gibi
Böyle canavarvâri iftirasa iştiha arzu hiç gelir mi? (Lemeat)
- Eyyübvâri: Hz. Eyyüb (as) gibi
Hazret Eyyubvâri hayat bahşına vesile olan hâdim Kuranînin ve Nur Risalelerini... (Barla Lahikası)
- Fihristevâri: Fihriste gibi, fihriste şeklinde
İsm Hayy ve İsm Muhyî bir cilve a'zamından olan Hayat nedir? Ve mahiyeti ve vazifesi nedir? sualine karşı fihristevâri cevab şudur ki: (30. Lema)
- Gölgevâri: Gölge gibi
Birinci tagutu gayr kasdî gölgevâri bir âyine gibi gördüm. (Habbe)
- Hendesevâri: Geometrik
Tabiatları latif ince ve latif san atlara meftun bazı insanlar bilhassa has bahçelerinde pek güzel hendesevâri bir şekilde şekilleri arkları havuzları şadırvanları yaptırmakla bahçelerine pek muntazam bir manzara verirler. (10. Risale)
- Hezeyanvâri: Hezeyan gibi
Sonra insanların اُسْكُنِى يَا اَرْضُ وَانْشَقِّى يَا سَمَاءُ وَقُومِى اَيَّتُهَا الْقِيَامَةُ gibi suret-i emirde cemadata hezeyanvâri muhaveresi hiç o iki emre kabil kıyas olabilir mi? (25. Söz)
- Hocavâri: Hoca gibi
Hem gayet sathî ve cevabları pek zahir ve güya mutaassıbane hocavâri tenkidleri ve hiç münasebeti olmayan ve hakikî mutabık olan meseleleri anlamadan... (14. Şua)
- Hurafevâri: Hurafeye benzer, hurafe gibi uydurulmuş
Muhaddislerin bir kısmı İsrailiyattan alınma ve eskiden beri nakledilen hurafevâri hikâyelere bu hadîsi tatbik etmişler. (14. Lema)
- İbrahimvâri: Hz. İbrahim (as) gibi
Sen dahi bîçare nefsim İbrahimvâri لاَ اُحِبُّ اْلاۤفِلِينَ gıyasını çek kurtul. (17. Söz)
- İ'cazvâri: Mucize gibi
Evet bütün bu şeyler eczasıyla beraber Allah mülkü ve malı olduğu i'cazvâri sikke ve mühürleriyle sabittir... (Hubab)
- İnkılapvâri: İnkılap gibi, devrim niteliğinde
Demek âlem İslâm içinde mühim ve inkılabvâri bir iş görmek İslâmiyetin desatirine inkıyad ile olabilir başka olamaz. (Tarihçe-i Hayat)
- İsrafilvâri: Hz. İsrafil (as) gibi
İsrafilvâri melek ra'd; baharda nefh-i sur nev'inden yağmura bağırması yer altında defnedilen çekirdeklere nefh-i ruhla müjdelemesi zamanına dikkat et ki... (17. Lema)
- Kamervâri: Aya benzer şekilde
Buraka bindirip berk gibi semavatı seyrettirip kat-ı meratib ettirerek kamervâri menzilden menzile daireden daireye rububiyet İlahiyeyi temaşa ettirip... (31. Söz)
- Kerametvâri: Keramete benzer
Fakat böyle kerametvâri bir surette olmasın. (Emirdağ L. 1)
- Mikyasvâri: Ölçü vesilesi gibi
Ve hakeza.. noksan sıfatlarıyla Hâlıkının evsaf-ı kemaline mikyasvâri âyine olmak. (3o. Lema)
- Miracvâri: Mirac gibi
Ve miracvâri olan o yüksek münacata mazhar olsun. (İşaratül İcaz)
- Mucizevâri: Mucize gibi
Bu fıkra ile dağlardan nebean eden Nil-i Mübarek Dicle ve Fırat gibi ırmakları hatırlatmakla taşların evamir-i tekviniyeye karşı ne kadar hârikanüma ve mucizevâri bir surette mazhar ve müsahhar olduğunu ifham eder. (20. Söz)
- Radyumvâri: Radyum gibi
Radyumvâri o madde-yi Kuranî ışığıyla sezmiştim. (32. Söz)
- Romanvâri: Roman gibi
Avrupa'dan tereşşuh etmiş şu hazır edebiyat romanvâri nazarla Kuranda olan letaif ulviyet mezaya-yı haşmeti göremez hem tadamaz. (Lemeat)
- Saikavâri: Şiddetli ses gibi
Ey mücrimler! Bir tarafa çekiliniz diye olan tüy ürpertici saıkavâri şiddetli emr-i İlahîye maruz kalacakları gibi; (İşaratül İcaz)
- Sıravâri: Sıralı halde
Evet, şu dünyayı antika sanatlarla süslendiren ve lezzetli nimetlerle dolduran ve sanat-perverane ve nimet-perverane şu derece sanatının acibeleriyle, şu derece kıymettar nimetlerini dünyanın yüzüne serpen, sıravâri tanzim eden ve zeminin yüzünde seren, güzelce dizen bir Sâni’, bir Mün’im’den başka şu velvele-i takdir ve istihsanla ve zemzeme-i hamd ve şükranla dünyayı dolduran ve zemini bir zikirhane, bir mescid, bir temaşagâh-ı sanat-ı İlahiyeye çeviren Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan, kime yakışır ve kimin kelâmı olabilir? (25. Söz)
- Sinemavâri: Sinema gibi
Mevsimlerin husulü ve gece ve gündüz vakitlerinin vücudu ve semavattaki ulvî ve haşmetli harekâtın zuhuru ve sinemavâri semavî levhaların tebdili gibi neticeleri istihsal için... (30. Lema)
- Siyasetvâri: Siyasete benzer
Siyasetvâri bir tereşşuh gören söylesin. (16. Mektup)
- Süleymanvâri: Hz. Süleyman (as) gibi
Adalet-i tâmme yapmak isterseniz; Süleymanvâri rûy-u zemini etrafıyla görmeye ve anlamaya çalışınız. (21. Söz)
- Şifrevâri: Şifre gibi
Şifrevâri şu huruf-u mukattaanın zikri Hazret Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm fevkalâde bir zekâya mâlik olduğuna işarettir. (İşaratül İcaz)
- Şimşekvâri: Şimşek gibi
Ve keza kader muhitinde uçan tayyare-i ömre veya hayat dağları arasında açılan uhdud ve tünellerinden şimşekvâri geçen zamanın şimendiferine bindirerek, ebedü’l-âbâd memleketinin iskelesi hükmünde olan kabir tünelinin kapısına sevk eden Hâlık-ı Rahmanu’r-Rahîm’den meded istiyorum. (Hubab)
- Tarihvâri: Hz. İsrafil (as) gibi
Halbuki şöyle bazı hâdisat cüziyeyi tarihvâri bir surette musırrane tekrar etmekte ne mana var? (20. Söz)
- Tecrübevâri: Tecrübe edercesine
Ben böyle işlesem sen böyle işler misin? diye tecrübevâri bir surette Cenab-ı Hakk'ın rububiyetine karşı imtihan tarzı sû-i edebdir ubudiyete münafîdir. (17. Lema)
- Tekellümvâri: Konuşurcasına
Hususan cevv-i sema ve bulutlar gibi büyük cirmlerde tekellümvâri sadâlar dahi ehemmiyetle herkese kendini dinlettiriyor. (Latif Nükteler)
- Tenasühvâri: Tenasüh etmiş gibi
Hem tiyatro gibi tenasühvâri mazi denilen geniş kabrin hortlakları gibi şu üç nevi romanlarıyla hiç utanmaz. (Lemeat)
- Terakkivâri: Terakki edercesine
Elbette bütün mahlukattaki hadsiz istidadları inkişaf ettiren ve bütün mahlukatını kıymetdar vazifelerde istihdam ettikten sonra terakkivâri terhis ettiren yani unsurları madenler mertebesine; madenleri nebatlar hayatına; nebatları rızık vasıtasıyla hayvanların derece hayatına; ve hayvanları insanların şuurkârane olan yüksek hayatına çıkarıyor. (30. Lema)
- Tevekkülvâri: Tevekkül edercesine, tevekkül gibi
Tevekkülvâri taleb rızk ise bilakis medar rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir. (22. Mektup)
- Tünelvâri: Tünel gibi
Zeminin içinde tünelvâri bir mağaraya sokuldum. (32. Söz)
- Yıldızvâri: Yıldız şeklinde
Üstad Sâni Hulusi Beyefendimi teşbih ve tabiri caiz ise saatçilerde bulunan yıldızvâri sekiz on ağızlı saat anahtarlarına benzetiyorum ki... (Barla Lahikası)
- Yunusvâri: Hz. Yunus (as) gibi
Elbette öyle bir insan daima Yunusvâri (as) لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّى كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ demeye muhtaçtır. (1. Lema)
- Zenberekvâri: Zenberekgibi
Güneş kendi merkezinde ve mihveri üzerinde zenberekvâri bir cereyan ile manzumesini emr-i İlahî ile tanzim edip tahrik eder. (25. Söz)
- Zülüfvâri: Zülüf (yüzün iki yanından sarkan saç lülesi) gibi
Oynattırıyorlar zülüfvâri küçük dallarını ve onunla temaşa edenlere latif şevklerini ve ulvî zevklerini ihtar ediyorlar. (17. Söz)