Kategori:Efela Ta'kilun Ayetleri

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Bu kategoride Kur'an'da Efelâ Ta'kilûn (Hala akletmiyor musunuz) ifadesi geçen ayetler listelenmiştir.

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Hem Kur’an-ı Hakîm lisanıyla

اَفَلَا تَعْقِلُونَ

اَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ

اَفَلَا يَتَفَكَّرُونَ

gibi kudsî havaleler ile aklı istişhad ediyor ve ikaz ediyor ve akla havale ediyor, tahkike sevk ediyor. Onun ile ehl-i ilim ve ashab-ı akla din namına makam veriyor, ehemmiyet veriyor. Katolik mezhebi gibi aklı azletmiyor, ehl-i tefekkürü susturmuyor, körü körüne taklit istemiyor.

(29. Mektup)


Dersiniz: “Kur’an mu’cizedir. Hem nihayetsiz belâgattadır. Hem umuma her vakitte hidayettir.” Halbuki şöyle bazı hâdisat-ı cüz’iyeyi tarihvari bir surette musırrane tekrar etmekte ne mana var? Bir ineği kesmek gibi bir vakıa-i cüz’iyeyi, o kadar mühim tavsifat ile böyle zikretmek, hattâ o sure-i azîmeye de El-Bakara tesmiye etmekte ne münasebet var? Hem de Âdem’e secde olan hâdise, sırf bir emr-i gaybîdir. Akıl ona yol bulamaz. Kavî bir imandan sonra teslim ve iz’an edilebilir. Halbuki Kur’an, umum ehl-i akla ders veriyor. Çok yerlerde اَفَلَا يَعْقِلُونَ der, akla havale eder. Hem taşların tesadüfî olan bazı hâlât-ı tabiiyesini ehemmiyetle beyan etmekte ne hidayet var?

(20. Söz)


Yani Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın altı ciheti parlaktır ve nurludur. Evham ve şübehat içine giremez. Çünkü arkası arşa dayanıyor, o cihette nur-u vahiy var. Önünde ve hedefinde saadet-i dâreyn var. Ebede, âhirete el atmış; cennet ve saadet nuru var. Üstünde sikke-i i’caz parlıyor. Altında bürhan ve delil direkleri var. İçi hâlis hidayet. Sağı اَفَلَا يَعْقِلُونَ ler ile ukûlü istintakla “Sadakte” dedirtiyor. Solunda; kalplere ezvak-ı ruhanî vermekle, vicdanları istişhad ederek “Bârekellah” dediren Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’a hangi köşeden, hangi cihetten evham ve şübehatın hırsızları girebilir?

(19. Mektup)


Hem İslâmiyet, vücub-u zekât ve hurmet-i riba gibi binler şefkat-perverane mesail ile fukarayı ve avamı himaye ettiği

اَفَلَا يَعْقِلُونَ

اَفَلَا يَتَفَكَّرُونَ

اَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ

gibi kelimatıyla aklı ve ilmi istişhad ve ikaz ettiği ve ehl-i ilmi himaye ettiği cihetle daima İslâmiyet, fukaraların ve ehl-i ilmin kalesi ve melcei olmuştur. Onun için İslâmiyet’e karşı küsmeye hiçbir sebep yoktur.

(26. Mektup)


Kur’an-ı Kerîm فَارْجِعِ الْبَصَرَ هَلْ تَرٰى مِنْ فُطُورٍ der. Kur’an’da delil-i inayet, vücuh-u mümkinenin en mükemmel vechi ile bulunuyor. Kur’an, kâinatta tefekküre emir verdiği gibi fevaidi tezkâr ve nimetleri ta’dad eden âyâtın fevasıl ve hâtimelerinde galiben akla havale ve vicdanla müşaverete sevk etmek için

اَوَلَا يَعْلَمُونَ

اَفَلَا يَعْقِلُونَ

اَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ

فَاعْتَبِرُوا

gibi o bürhan-ı inayeti ezhanda tesbit ediyor.

(Nokta, Mesnevi-i N.)


Kur’an’ın üslub-u hakîmanesine yemin ederim ki: Nasâra’yı ve emsalini havalandırarak dalalet derelerine atan, yalnız aklı azl ve bürhanı tard ve ruhbanı taklit etmektir. Hem de İslâmiyet’i daima tecelli ve inbisat-ı efkâr nisbetinde hakaiki inkişaf ettiren, yalnız İslâmiyet’in hakikat üzerinde olan teessüs ve bürhan ile takallüdü ve akıl ile meşvereti ve taht-ı hakikat üstünde bulunması ve ezelden ebede müteselsil olan hikmetin desatirine mutabakat ve muhakâtıdır. Acaba görülmüyor: Âyâtın ekser fevatih ve havatiminde nev-i beşeri vicdana havale ve aklın istişaresine hamlettiriyor. Diyor:

ﺍَﻓَﻠﺎَ ﻳَﻨْﻈُﺮُﻭﻥَ ve ﻓَﺎﻧْﻈُﺮُﻭﺍ ve ﺍَﻓَﻠﺎَ ﻳَﺘَﺪَﺑَّﺮُﻭﻥَ ve ﺍَﻓَﻠﺎَ ﻳَﺘَﺬَﻛَّﺮُﻭﻥَ ve ﺗَﻔَﻜَّﺮُﻭﺍ ve ﻣَﺎ ﻳَﺸْﻌُﺮُﻭﻥَ ve ﻳَﻌْﻘِﻠُﻮﻥَ ve ﻣَﺎﻳَﻌْﻘِﻠُﻮﻥَ ve ﻳَﻌْﻠَﻤُﻮﻥَ ve ﻓَﺎﻋْﺘَﺒِﺮُﻭﺍ ﻳَﺎ ﺍُﻭﻟِﻰ ﺍﻟْﺎَﻟْﺒَﺎﺏِ

Ben dahi derim:

ﻓَﺎﻋْﺘَﺒِﺮُﻭﺍ ﻳَﺎ ﺍُﻭﻟِﻰ ﺍﻟْﺎَﻟْﺒَﺎﺏِ

(Muhakemat)


İslâmiyet akıl dinidir. Kur’an-ı Hakîm’in pek çok yerlerinde اَفَلَا يَعْقِلُونَ ، اَفَلَا تَذَكَّرُونَ ، اَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ âyetleriyle akla havale ediyor. Kur’an-ı Hakîm’in ve keza tercüman-ı zîşanı olan Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın hadîslerinin hiçbirisi yoktur ki akl-ı selim ile mütalaa edildiği vakitte akıl, onu kabul etmemiş olsun. Belki akıl, hikmeti anladığı vakit hayretinden secde ediyor. Risale-i Nur’da makaleleri neşredilen kırk altı meşhur feylesoflar tasdik etmişler ki: “ Kur’an, aklî ve mantıkî bir dini ders veriyor.”

(Konferans)

"Efela Ta'kilun Ayetleri" kategorisindeki sayfalar

Bu kategoride yer alan toplam 13 sayfanın 13 adedi aşağıdadır.