Cüneyd-i Bağdadi

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Cüneyd-i Bağdâdî Bağdat’ta doğmuş ve yaşamış ilk devrin büyük mutasavvıflarındandır. Tarikatların tamamına yakını ona silsilelerinde yer verir. Sahvı (manevi sarhoşluk içermeyen uyanıklık ve şuur hali) esas alan bir tarikat olan Cüneydiye'nin kurucusudur. Tasavvuf terimlerini, usul ve esaslarını tesbit ederek tasavvufun ortaya çıkışını sağlayan büyük mutasavvıflardandır. Şer‘î ilimleri iyice öğrendikten sonra kendini zühd, ibadet ve tasavvufa verdi. Bir yandan da geçimini sağlamak için ticaretle uğraşıyordu. Bediüzzaman, Abbasîlerin zamanında ortaya çıkan ve İslâmiyet’i zedeleyip şeriat ve itikad noktasında ehemmiyetli sarsıntılara neden olan Mutezile, Râfızî, Cebrî ve perde altında zındıklar, mülhidler gibi çok sapkın fırkalara karşı âlem-i beşeri tenvir eden nurani ziyadar yıldızlar arasında Cüneyd-i Bağdadi'nin de adını sayar.[1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Ebü’l-Kāsım Cüneyd b. Muhammed el-Hazzâz el-Kavârîrî

Doğum Yeri ve Tarihi: Belli değildir

Vefat Yeri ve Tarihi: H. 297, M. 909[1]

Kabrinin Yeri: Bağdat’ın Şûnîziyye Mezarlığı’nda dayısı ve şeyhi Serî’nin yanında toprağa verilmiştir. Adına olan diğer yerler makamdır.

Harita Konumu: [1]

Eserleri[değiştir]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Bu nevi hadîsler, müteşabih kısmındandırlar. Hem cüz’î ve hususi değiller, umum yerlere bakmıyorlar. Bu rakam ise ümmetinin başına gelen dinî fitnelerden yalnız bir tek zamanı ve Hicaz ve Irak’ı misal olarak gösterir. Zaten Abbasîlerin zamanında, o tarihte Mutezile, Râfızî, Cebrî ve perde altında zındıklar, mülhidler, İslâmiyet’i zedeleyen çok fırak-ı dâlle meydana gelmiştiler. Şeriat ve itikad noktasında ehemmiyetli sarsıntılar olması hengâmında Buharî, Müslim, İmam-ı A’zam, İmam-ı Şafiî, İmam-ı Mâlik, İmam-ı Ahmed İbn-i Hanbel ve İmam-ı Gazalî ve Gavs-ı A’zam ve Cüneyd-i Bağdadî gibi pek çok eâzım-ı İslâmiye imdada yetişip o fitne-i diniyeyi mağlup ettiler.

O tarihten üç yüz sene sonraya kadar o galebe devam ile beraber, perde altında yine o ehl-i dalalet fırkaları, siyaset yoluyla Hülâgu Cengiz fitnesini İslâmların başına getirdiler. Bu fitneden hem hadîs hem Hazret-i Ali radıyallahu anh sarîh bir surette aynı tarihiyle işaret ediyorlar.

Sonra bu zamanımızın fitnesi en büyük bir fitne olduğundan hem müteaddid hadîsler hem çok işarat-ı Kur’aniye aynı tarihiyle haber veriyorlar. Buna kıyasen, ümmetin geçireceği safahatı küllî bir surette bir hadîs beyan ettiği vakit, bazen o küllînin bir tek hâdisesini, misal olarak tarihi gösterir.

Böyle müteşabih ve manası tamam anlaşılmayan hadîslerin Risale-i Nur eczaları kat’î bir surette tevillerini beyan etmiş. Yirmi Dördüncü Söz’de ve Beşinci Şuâ’da, bu hakikati düsturlarla beyan etmiş.

(13. Şua)


Arkadaş! O hatib-i mürşidden gördüğün, işittiğin kâfidir. Çünkü ahvalini tamamıyla ihata etmek mümkün değildir. Öyle ise ondan sonra gelen asırların o zattan aldıkları feyizlere dikkat etmek üzere geri dönelim.

Bak arkadaş! Bütün bu asırlar, o asr-ı saadetin güneşinden Ebu Hanife, Şafiî, Ebu Yezid, Cüneyd-i Bağdadî, Abdülkadir-i Geylanî, İmam-ı Gazalî, Muhyiddin-i Arabî, Ebu Hasen-i Şazelî, Şah-ı Nakşibend, İmam-ı Rabbanî (radıyallahu anhüm ecmaîn) gibi binlerce nurani ziyadar yıldızlar ayrılıp âlem-i beşeri tenvir etmişlerdir.

(Reşhalar, Mesnevi N.)


Gel arkadaş şimdilik kâfi, geri gidelim. Yoksa yüz sene şu zamanda, şu cezirede kalsak o zatın garaib-i icraatının, acayib-i vezaifinin yüzde birisini tamamen ihata edemeyiz ve temaşasından doyamayız.

Şimdi gel, üstünde döneceğimiz her asra birer birer bak. Nasıl o asırlar, o Şems-i Hidayet’ten aldıkları feyizle çiçek açmışlar. Ebu Hanife, Şafiî, Ebu Yezid-i Bistamî, Cüneyd-i Bağdadî, Şeyh-i Geylanî, Muhyiddin-i Arabî, İmam-ı Gazalî, Ebu’l-Hasan-ı Şazelî, Şah-ı Nakşibend, İmam-ı Rabbanî gibi milyonlar münevver meyveleri veriyor.

(Nur'un İk Kapısı)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]