Tin 4: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
41. satır: 41. satır:


([[Risale:23._Söz#Yirmi_.C3.9C.C3.A7.C3.BCnc.C3.BC_S.C3.B6zm|23. Söz]])
([[Risale:23._Söz#Yirmi_.C3.9C.C3.A7.C3.BCnc.C3.BC_S.C3.B6zm|23. Söz]])
----
İşte şu muvazene, ehl-i dalaletle ehl-i imanın hayat ve vazife cihetindeki mahiyetlerine işaret eden
[[Tin 4|{{Arabi|لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ فٖٓى اَحْسَنِ تَقْوٖيمٍ}}]]
[[Tin 5|{{Arabi|ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِلٖينَ}}]]
[[Tin 6|{{Arabi|اِلَّا الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحَاتِ}}]]
hem netice ve âkıbetlerine işaret eden
[[Duhan 29|{{Arabi|فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَٓاءُ وَ الْاَرْضُ}}]]
olan âyete dikkat et. Ne kadar ulvi, mu’cizane, beyan ettiğimiz muvazeneyi ifade ederler.
Birinci âyet, On Birinci Söz’de tafsilen o âyetin i’cazkârane ve îcazkârane ifade ettiği hakikati, o Söz’de beyan edildiğinden onu oraya havale ederiz.
([[Risale:32._Söz#.C4.B0kinci_Nokta.E2.80.99n.C4.B1n_.C4.B0kinci_Mebhas.C4.B1|32. Söz]])


==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==

07.54, 5 Şubat 2023 tarihindeki hâli

Önceki Ayet: Tin 3Tin SuresiTin 5: Sonraki Ayet

Meali: 1-2-3-4-5- İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.

{Allah Teâlâ insanı ruh ve beden kabiliyetleri bakımından canlıların en mükemmeli kılmıştır. Sûrede "en güzel biçimde yarattık" ifadesi bu hususu belirtmektedir. İnsan serbest iradesi ile ya bu kabiliyetlerini güzel kullanarak "kâmil insan" olacak, yahut da aksi yönü tutarak şuurlu varlıkların ve canlıların en aşağı mertebesinde yer alacaktır.}

Kur'an'daki Yeri: 30. Cüz, 596. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Şu sözün iki mebhası vardır.

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ فٖٓى اَحْسَنِ تَقْوٖيمٍ

ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِلٖينَ

اِلَّا الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحَاتِ

Birinci Mebhas

İmanın binler mehasininden yalnız beşini beş nokta içinde beyan ederiz.

(23. Söz)


İşte şu muvazene, ehl-i dalaletle ehl-i imanın hayat ve vazife cihetindeki mahiyetlerine işaret eden

لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ فٖٓى اَحْسَنِ تَقْوٖيمٍ

ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِلٖينَ

اِلَّا الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحَاتِ

hem netice ve âkıbetlerine işaret eden

فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَٓاءُ وَ الْاَرْضُ

olan âyete dikkat et. Ne kadar ulvi, mu’cizane, beyan ettiğimiz muvazeneyi ifade ederler.

Birinci âyet, On Birinci Söz’de tafsilen o âyetin i’cazkârane ve îcazkârane ifade ettiği hakikati, o Söz’de beyan edildiğinden onu oraya havale ederiz.

(32. Söz)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İşte ey âciz insan ve ey fakir beşer! Dua gibi hazine-i rahmetin anahtarı ve tükenmez bir kuvvetin medarı olan bir vesileyi elden bırakma, ona yapış, a’lâ-yı illiyyîn-i insaniyete çık. Bir sultan gibi bütün kâinatın dualarını kendi duan içine al. Bir abd-i küllî ve bir vekil-i umumî gibi اِيَّاكَ نَسْتَعٖينُ de. Kâinatın güzel bir takvimi ol.

(23. Söz)


Elhasıl, nefs-i emmare tahrip ve şer cihetinde nihayetsiz cinayet işleyebilir, fakat icad ve hayırda iktidarı pek azdır ve cüz’îdir. Evet, bir haneyi bir günde harap eder, yüz günde yapamaz. Lâkin eğer enaniyeti bıraksa, hayrı ve vücudu tevfik-i İlahiyeden istese, şer ve tahripten ve nefse itimattan vazgeçse, istiğfar ederek tam abd olsa o vakit يُبَدِّلُ اللّٰهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ sırrına mazhar olur. Ondaki nihayetsiz kabiliyet-i şer, nihayetsiz kabiliyet-i hayra inkılab eder. Ahsen-i takvim kıymetini alır, a’lâ-yı illiyyîne çıkar.

(23. Söz)

İlgili Maddeler[değiştir]