Kuran:Müddessir: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
(Yeni sayfa: "Kategori:Kur'an ''Önceki Sure: MüzzemmilKur'anKıyâme: Sonraki Sure'' =74. Müddessir Suresi= ''Ön...")
 
Değişiklik özeti yok
 
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 4 değişikliği gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
[[Kategori:Kur'an]]
[[Kategori:Sure Okuma Sayfaları]]
''Önceki Sure: [[Kuran:Müzzemmil|Müzzemmil]] ← [[Kuran:Kur'an|Kur'an]] → [[Kuran:Kıyame|Kıyâme]]: Sonraki Sure''
''Önceki Sure: [[Kuran:Müzzemmil|Müzzemmil]] ← [[Kuran:Kur'an|Kur'an]] → [[Kuran:Kıyame|Kıyâme]]: Sonraki Sure''


=74. Müddessir Suresi=
=74. Müddessir Suresi=


{Mekke'de nâzil olmuştur; 56 âyettir. Sûre, adını ilk âyetindeki "el-müddessir" kelimesinden almıştır. "Müddessir", örtüsüne bürünen, sarınan demektir.
Hz. Peygamber'e hitap eden ilk âyet, Müzzemmil sûresinden önce nâzil olmuştur. Müzzemmil sûresinin 1. âyetindeki açıklamaya bakınız.}
===Bölüm 1===
<div id="1">[[Dosya:Müddessir 1.png]]</div>
1- Ey bürünüp sarınan (Resûlüm)!
<div id="2">[[Dosya:Müddessir 2.png]]</div>
2- Kalk, ve (insanları) uyar.
<div id="3">[[Dosya:Müddessir 3.png]]</div>
3- Sadece Rabbini büyük tanı.
<div id="4">[[Dosya:Müddessir 4.png]]</div>
4- Elbiseni tertemiz tut.
<div id="5">[[Dosya:Müddessir 5.png]]</div>
5- Kötü şeyleri terket.
<div id="6">[[Dosya:Müddessir 6.png]]</div>
6- Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.
<div id="7">[[Dosya:Müddessir 7.png]]</div>
7- Rabbinin rızasına ermek için sabret.
<div id="8">[[Dosya:Müddessir 8.png]]</div>
8- O Sûr'a üfürüldüğü zaman var ya,
<div id="9">[[Dosya:Müddessir 9.png]]</div>
9- İşte o gün zorlu bir gündür.
<div id="10">[[Dosya:Müddessir 10.png]]</div>
10- Kâfirler için (hiç de) kolay değildir.
<div id="11">[[Dosya:Müddessir 11.png]]</div> <div id="12">[[Dosya:Müddessir 12.png]]</div>
<div id="13">[[Dosya:Müddessir 13.png]]</div> <div id="14">[[Dosya:Müddessir 14.png]]</div>
11-12-13-14- Tek olarak yaratıp, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi bana bırak!
<div id="15">[[Dosya:Müddessir 15.png]]</div>
15- Üstelik o (nimetlerimi) daha da arttırmamı umuyor.
<div id="16">[[Dosya:Müddessir 16.png]]</div>
16- Asla (ummasın)! Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı alabildiğine inatçıdır.
<div id="17">[[Dosya:Müddessir 17.png]]</div>
17- Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım!
====Sayfa 575====
<div id="18">[[Dosya:Müddessir 18.png]]</div>
18- Zira o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
<div id="19">[[Dosya:Müddessir 19.png]]</div>
19- Canı çıkasıca, ne biçim ölçtü biçti!
<div id="20">[[Dosya:Müddessir 20.png]]</div>
20- Sonra, canı çıkasıca tekrar (ölçtü biçti); nasıl ölçtü biçtiyse!
<div id="21">[[Dosya:Müddessir 21.png]]</div> <div id="22">[[Dosya:Müddessir 22.png]]</div>
<div id="23">[[Dosya:Müddessir 23.png]]</div> <div id="24">[[Dosya:Müddessir 24.png]]</div>
<div id="25">[[Dosya:Müddessir 25.png]]</div>
21-22-23-24-25- Sonra baktı. Sonra kaşlarını çattı, suratını astı. En sonunda, kibirini yenemeyip sırt çevirdi de: "Bu (Kur'an) dedi, olsa olsa (sihirbazlardan öğrenilip) nakledilen bir sihirdir. Bu, insan sözünden başka bir şey değil."
{Rivayete göre, Velîd b. Muğîre'nin, Hz. Peygamber'in okuduğu Kur'an'ı dinleyince çok etkilendiğini öğrenen Kureyş müşrikleri, "Eyvah! dediler, Velîd dininden dönmüş. Artık ona bakarak bütün Kureyş dininden dönecektir!" Bunun üzerine yeğeni Ebu Cehil, Velîd'e gidip kibirine yediremeyeceği sözlerle onu ikna etti. Sonra, birlikte müşriklerin yanına geldiler. Velîd onlara, Hz. Muhammed (s.a.)e "mecnûn", "kâhin", "şair" ve "yalancı" lakaplarıyla hitap etmenin tutarlı olmayacağını anlattı; nihayet uzun uzadıya düşünüp taşındıktan sonra, "Olsa olsa, o bir sihirbazdır. Görmüyor musunuz: Kişiyi ailesinden, evlâdından, kölesinden ayırıyor" dedi. Müşrikler bu sözleri çok beğendiler ve Hz. Peygamber'e "sihirbaz" diye hitap etmeye başladılar. Bu, Resûl-i Ekrem'e çok dokundu.}
<div id="26">[[Dosya:Müddessir 26.png]]</div>
26- Ben onu sekara (cehenneme) sokacağım.
<div id="27">[[Dosya:Müddessir 27.png]]</div>
27- Sen biliyor musun sekar nedir?
<div id="28">[[Dosya:Müddessir 28.png]]</div>
28- Hem (bütün bedeni helâk eder, hiçbir şey) bırakmaz, hem (eski hale getirip tekrar azap etmekten) vazgeçmez o.
<div id="29">[[Dosya:Müddessir 29.png]]</div>
29- İnsanın derisini kavurur.
<div id="30">[[Dosya:Müddessir 30.png]]</div>
30- Üzerinde ondokuz (muhafız melek) vardır.
<div id="31">[[Dosya:Müddessir 31.png]]</div>
31- Biz cehennemin işlerine bakmakla ancak melekleri görevlendirmişizdir. Onların sayısını da inkârcılar için sadece bir imtihan (vesilesi) yaptık ki, böylelikle, kendilerine kitap verilenler iyiden iyiye öğrensin, iman edenlerin imanını arttırsın; hem kendilerine kitap verilenler hem müminler şüpheye düşmesinler, kalplerinde hastalık bulunanlar ve kâfirler de: "Allah bu misalle ne demek istemiştir ki?" desinler. İşte Allah böylece, dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını, kendisinden başkası bilmez. Bu ise, insanlık için ancak bir öğüttür.
===Bölüm 2===
<div id="32">[[Dosya:Müddessir 32.png]]</div>
32- Hayır hayır (öğüt almazlar). Aya andolsun ki,
<div id="33">[[Dosya:Müddessir 33.png]]</div>
33- Dönüp gitmekte olan geceye,
<div id="34">[[Dosya:Müddessir 34.png]]</div>
34- Ağarmakta olan sabaha andolsun ki,
<div id="35">[[Dosya:Müddessir 35.png]]</div> <div id="36">[[Dosya:Müddessir 36.png]]</div>
<div id="37">[[Dosya:Müddessir 37.png]]</div>
35-36-37- O (cehennem), insanlık için, sizden ileri gitmek ya da geri kalmak isteyen kimseler için büyük uyarıcı musibetlerden biridir.
<div id="38">[[Dosya:Müddessir 38.png]]</div>
38- Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir;
<div id="39">[[Dosya:Müddessir 39.png]]</div>
39- Ancak sağdakiler başka.
{"Sağdakiler" hakkında bak. 56/16'nın açıklaması.}
<div id="40">[[Dosya:Müddessir 40.png]]</div> <div id="41">[[Dosya:Müddessir 41.png]]</div>
<div id="42">[[Dosya:Müddessir 42.png]]</div>
40-41-42- Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara: Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar.
<div id="43">[[Dosya:Müddessir 43.png]]</div>
43- Onlar şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik,
<div id="44">[[Dosya:Müddessir 44.png]]</div>
44- Yoksulu doyurmuyorduk,
<div id="45">[[Dosya:Müddessir 45.png]]</div>
45- (Bâtıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk,
<div id="46">[[Dosya:Müddessir 46.png]]</div>
46- Ceza gününü de yalan sayıyorduk,
<div id="47">[[Dosya:Müddessir 47.png]]</div>
47- Sonunda bize ölüm geldi çattı.
====Sayfa 576====
<div id="48">[[Dosya:Müddessir 48.png]]</div>
48- Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.
<div id="49">[[Dosya:Müddessir 49.png]]</div> <div id="50">[[Dosya:Müddessir 50.png]]</div>
<div id="51">[[Dosya:Müddessir 51.png]]</div>
49-50-51- Böyle iken onlara ne oluyor ki, âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâla) öğütten yüz çeviriyorlar?
<div id="52">[[Dosya:Müddessir 52.png]]</div>
52- Daha doğrusu onlardan her biri, kendisine, (önünde) açılmış sahifeler (ilâhî vahiy) verilmesini istiyor.
<div id="53">[[Dosya:Müddessir 53.png]]</div>
53- Hayır! Aslında onlar ahiretten korkmuyorlar.
<div id="54">[[Dosya:Müddessir 54.png]]</div>
54- Asla (düşündükleri gibi değil)! Bilsinler ki bu, gerçekten bir ikazdır!
<div id="55">[[Dosya:Müddessir 55.png]]</div>
55- Dileyen ondan (düşünüp) öğüt alır.
<div id="56">[[Dosya:Müddessir 56.png]]</div>
56- Bununla beraber, Allah dilemeksizin onlar öğüt alamazlar. Sakınılmaya lâyık olan da O'dur, mağfiret sahibi de O'dur.


''Önceki Sure: [[Kuran:Müzzemmil|Müzzemmil]] &larr; [[Kuran:Kur'an|Kur'an]] &rarr; [[Kuran:Kıyame|Kıyâme]]: Sonraki Sure''
''Önceki Sure: [[Kuran:Müzzemmil|Müzzemmil]] &larr; [[Kuran:Kur'an|Kur'an]] &rarr; [[Kuran:Kıyame|Kıyâme]]: Sonraki Sure''

08.04, 20 Ekim 2022 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Önceki Sure: MüzzemmilKur'anKıyâme: Sonraki Sure

74. Müddessir Suresi[değiştir]

{Mekke'de nâzil olmuştur; 56 âyettir. Sûre, adını ilk âyetindeki "el-müddessir" kelimesinden almıştır. "Müddessir", örtüsüne bürünen, sarınan demektir.

Hz. Peygamber'e hitap eden ilk âyet, Müzzemmil sûresinden önce nâzil olmuştur. Müzzemmil sûresinin 1. âyetindeki açıklamaya bakınız.}

Bölüm 1[değiştir]

1- Ey bürünüp sarınan (Resûlüm)!

2- Kalk, ve (insanları) uyar.

3- Sadece Rabbini büyük tanı.

4- Elbiseni tertemiz tut.

5- Kötü şeyleri terket.

6- Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.

7- Rabbinin rızasına ermek için sabret.

8- O Sûr'a üfürüldüğü zaman var ya,

9- İşte o gün zorlu bir gündür.

10- Kâfirler için (hiç de) kolay değildir.

11-12-13-14- Tek olarak yaratıp, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi bana bırak!

15- Üstelik o (nimetlerimi) daha da arttırmamı umuyor.

16- Asla (ummasın)! Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı alabildiğine inatçıdır.

17- Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım!

Sayfa 575[değiştir]

18- Zira o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19- Canı çıkasıca, ne biçim ölçtü biçti!

20- Sonra, canı çıkasıca tekrar (ölçtü biçti); nasıl ölçtü biçtiyse!

21-22-23-24-25- Sonra baktı. Sonra kaşlarını çattı, suratını astı. En sonunda, kibirini yenemeyip sırt çevirdi de: "Bu (Kur'an) dedi, olsa olsa (sihirbazlardan öğrenilip) nakledilen bir sihirdir. Bu, insan sözünden başka bir şey değil."

{Rivayete göre, Velîd b. Muğîre'nin, Hz. Peygamber'in okuduğu Kur'an'ı dinleyince çok etkilendiğini öğrenen Kureyş müşrikleri, "Eyvah! dediler, Velîd dininden dönmüş. Artık ona bakarak bütün Kureyş dininden dönecektir!" Bunun üzerine yeğeni Ebu Cehil, Velîd'e gidip kibirine yediremeyeceği sözlerle onu ikna etti. Sonra, birlikte müşriklerin yanına geldiler. Velîd onlara, Hz. Muhammed (s.a.)e "mecnûn", "kâhin", "şair" ve "yalancı" lakaplarıyla hitap etmenin tutarlı olmayacağını anlattı; nihayet uzun uzadıya düşünüp taşındıktan sonra, "Olsa olsa, o bir sihirbazdır. Görmüyor musunuz: Kişiyi ailesinden, evlâdından, kölesinden ayırıyor" dedi. Müşrikler bu sözleri çok beğendiler ve Hz. Peygamber'e "sihirbaz" diye hitap etmeye başladılar. Bu, Resûl-i Ekrem'e çok dokundu.}

26- Ben onu sekara (cehenneme) sokacağım.

27- Sen biliyor musun sekar nedir?

28- Hem (bütün bedeni helâk eder, hiçbir şey) bırakmaz, hem (eski hale getirip tekrar azap etmekten) vazgeçmez o.

29- İnsanın derisini kavurur.

30- Üzerinde ondokuz (muhafız melek) vardır.

31- Biz cehennemin işlerine bakmakla ancak melekleri görevlendirmişizdir. Onların sayısını da inkârcılar için sadece bir imtihan (vesilesi) yaptık ki, böylelikle, kendilerine kitap verilenler iyiden iyiye öğrensin, iman edenlerin imanını arttırsın; hem kendilerine kitap verilenler hem müminler şüpheye düşmesinler, kalplerinde hastalık bulunanlar ve kâfirler de: "Allah bu misalle ne demek istemiştir ki?" desinler. İşte Allah böylece, dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını, kendisinden başkası bilmez. Bu ise, insanlık için ancak bir öğüttür.

Bölüm 2[değiştir]

32- Hayır hayır (öğüt almazlar). Aya andolsun ki,

33- Dönüp gitmekte olan geceye,

34- Ağarmakta olan sabaha andolsun ki,

35-36-37- O (cehennem), insanlık için, sizden ileri gitmek ya da geri kalmak isteyen kimseler için büyük uyarıcı musibetlerden biridir.

38- Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir;

39- Ancak sağdakiler başka.

{"Sağdakiler" hakkında bak. 56/16'nın açıklaması.}

40-41-42- Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara: Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar.

43- Onlar şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik,

44- Yoksulu doyurmuyorduk,

45- (Bâtıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk,

46- Ceza gününü de yalan sayıyorduk,

47- Sonunda bize ölüm geldi çattı.

Sayfa 576[değiştir]

48- Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.

49-50-51- Böyle iken onlara ne oluyor ki, âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâla) öğütten yüz çeviriyorlar?

52- Daha doğrusu onlardan her biri, kendisine, (önünde) açılmış sahifeler (ilâhî vahiy) verilmesini istiyor.

53- Hayır! Aslında onlar ahiretten korkmuyorlar.

54- Asla (düşündükleri gibi değil)! Bilsinler ki bu, gerçekten bir ikazdır!

55- Dileyen ondan (düşünüp) öğüt alır.

56- Bununla beraber, Allah dilemeksizin onlar öğüt alamazlar. Sakınılmaya lâyık olan da O'dur, mağfiret sahibi de O'dur.

Önceki Sure: MüzzemmilKur'anKıyâme: Sonraki Sure

test