Kuran:Fatiha: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
(anchor test)
 
(2 kullanıcıdan 28 ara revizyon gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
Explanatory Note
[[Kategori:Sure Okuma Sayfaları]]
''[[Kuran:Kur'an|Kur'an]] → [[Kuran:Bakara|Bakara]]: Sonraki Sure''
=1. Fatiha Suresi=


Praise of God is the first feeling aroused in a believer’s heart at the mention of God. For man’s own existence is an aspect of God’s infinite grace, which engenders gratitude and reverence towards God. The manifestations of God’s munificence and generosity to man and other creatures abound everywhere and can be seen at every moment. To praise God at the beginning and at the end of every action is another fundamental principle of the Islamic faith. The Qur’ān says: “He is God; there is no deity but He. To Him belongs praise in the first and in the last...” [28: 70]
{Müddessir sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 7 âyettir.
Nevertheless, God’s grace is such that when a believer says, ‘praise be to God,’ it is recorded for him as a good deed outweighing everything. `Umar ibn al-Khaţţāb, the Prophet’s Companion, relates that the Prophet (peace be upon him) told how a man once said, “Lord, I praise You as befits the majesty of Your face and the greatness of Your power.” The two angels accompanying that man could not evaluate the remark and referred to God Almighty, who commanded them: “Register it in his record as he said it, and I shall reward him as he deserves when he returns to Me.


Explanatory Note
Kur'an'ın ilk sûresi olduğu için açış yapan, açan manasına "Fâtiha" denilmiştir. Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına "Ümmü'l-Kitâb", dinin asıllarını ihtiva eden manasına "el-Esâs", ana hatlarıyla İslâm'ı anlattığı için "el-Vâfiye" ve "el-Kâfiye", ilk defa inen yedi âyet manasına "es-Seb'u'l-Mesânî", birçok esrarı taşıdığı için "el-Kenz".


Praise of God is the first feeling aroused in a believer’s heart at the mention of God. For man’s own existence is an aspect of God’s infinite grace, which engenders gratitude and reverence towards God. The manifestations of God’s munificence and generosity to man and other creatures abound everywhere and can be seen at every moment. To praise God at the beginning and at the end of every action is another fundamental principle of the Islamic faith. The Qur’ān says: “He is God; there is no deity but He. To Him belongs praise in the first and in the last...” [28: 70]
Peygamberimiz "Fâtiha'yı okumayanın namazı olmaz" buyurmuştur. Onun için, Fâtiha, namazların her rekâtında okunur. Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve münâcâttır. Kulluğun yalnız Allah'a yapılacağı, desteğin yalnızca Allah'tan geldiği, doğru yola varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah'ın iradesine dayandığı, çünkü hayrı da şerri de yaratanın Allah olduğu hususları bu sûrede ifadesini bulmuştur.
Nevertheless, God’s grace is such that when a believer says, ‘praise be to God,’ it is recorded for him as a good deed outweighing everything. `Umar ibn al-Khaţţāb, the Prophet’s Companion, relates that the Prophet (peace be upon him) told how a man once said, “Lord, I praise You as befits the majesty of Your face and the greatness of Your power.” The two angels accompanying that man could not evaluate the remark and referred to God Almighty, who commanded them: “Register it in his record as he said it, and I shall reward him as he deserves when he returns to Me.


Explanatory Note
Kur'an, insanlığa doğru yolu göstermek için indirilmiştir. Kur'an'ın ihtiva ettiği esaslar ana hatları ile Fâtiha'da vardır. Zira Fâtiha'da, övgüye, ta'zime ve ibadete lâyık bir tek Allah'ın varlığı, O'nun hakimiyeti, O'ndan başka dayanılacak bir güç bulunmadığı anlatılır ve doğru yola gitme, iyi insan olma dileğinde bulunulur.}


Praise of God is the first feeling aroused in a believer’s heart at the mention of God. For man’s own existence is an aspect of God’s infinite grace, which engenders gratitude and reverence towards God. The manifestations of God’s munificence and generosity to man and other creatures abound everywhere and can be seen at every moment. To praise God at the beginning and at the end of every action is another fundamental principle of the Islamic faith. The Qur’ān says: “He is God; there is no deity but He. To Him belongs praise in the first and in the last...” [28: 70]
==Cüz 1==
([https://www.youtube.com/watch?v=fW1Vn4c913A&ab_channel=Hayr%C3%A2tVakf%C4%B1 1. Cüz Dinleme Bağlantısı])
Nevertheless, God’s grace is such that when a believer says, ‘praise be to God,’ it is recorded for him as a good deed outweighing everything. `Umar ibn al-Khaţţāb, the Prophet’s Companion, relates that the Prophet (peace be upon him) told how a man once said, “Lord, I praise You as befits the majesty of Your face and the greatness of Your power.” The two angels accompanying that man could not evaluate the remark and referred to God Almighty, who commanded them: “Register it in his record as he said it, and I shall reward him as he deserves when he returns to Me.


== {{Arabi|سُورَةُ الْفَاتِحَةِ}} - Bakara Suresi ==
([[Cüz 1 (Tüm Cüz)|1. cüz okuma sayfası]])
===Bölüm 1===


Bismillâhirrahmânirrahîm.
====Sayfa 0====


<div id="a1">{{Arabi|بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ (١)}}</div>  
<div id="1">[[Dosya:Fatiha 1.jpg]]</div>


1. Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla.
[[Fatiha 1|1]]- Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla.


<div id="a2">{{Arabi|ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ (٢)}}</div>
Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm


2. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.</div>
{Aralarında İmam Ebu Hanife'nin de bulunduğu bir gurup fakihe göre besmele, Fatiha'dan ve diğer surelerden bir ayet değildir, sadece Neml suresinin 30. ayetinde geçen besmele ayettir. Diğerleri sure başlarında teberrüken yazılmıştır. Onun için namazda sesli okunmaz.


<div id="a3">{{Arabi|ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ (٣)}}</div>
Aralarında İmam Şafii'nin de bulunduğu diğer bir gurup fakihe göre besmele Fatiha ve diğer surelerin ilk ayetidir. Şafiiler besmeleyi namazda sesli okurlar.


3. O, rahmândır ve rahîmdir.
Bir hadiste "Besmele ile başlamayan her iş güdüktür" buyrulmuştur. Bu sebeple müslümanlar bütün işlerine "Besmele" ile başlarlar. İşlere Allah adıyla başlamak ne kadar güzel bir davranıştır! Nahl suresinin 98. ayeti gereği olarak da Kur'an okumaya başlarken "Euzü" çekilir.}


<div id="a4">{{Arabi|مَٰلِكِ يَوْمِ ٱلدِّينِ (٤)}}</div>
<div id="2">[[Dosya:Fatiha 2.jpg]]</div>


4. Ceza gününün mâlikidir.
[[Fatiha 2|2]]- Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.


<div id="a5">{{Arabi|إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ (٥)}}</div>
<div id="3">[[Dosya:Fatiha 3.jpg]]</div>


5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
[[Fatiha 3|3]]- O, rahmândır ve rahîmdir.


<div id="a6">{{Arabi|ٱهْدِنَا ٱلصِّرَٰطَ ٱلْمُسْتَقِيمَ (٦)}}</div>
<div id="4">[[Dosya:Fatiha 4.jpg]]</div>


6. Bize doğru yolu göster.
[[Fatiha 4|4]]- Ceza gününün mâlikidir.


<div id="a7">{{Arabi|صِرَٰطَ ٱلَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ ٱلْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا ٱلضَّآلِّينَ (٧)}}</div>
<div id="5">[[Dosya:Fatiha 5.jpg]]</div>


7. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!
[[Fatiha 5|5]]- (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
 
<div id="6">[[Dosya:Fatiha 6.jpg]]</div>
 
[[Fatiha 6|6]]- Bize doğru yolu göster.
 
<div id="7">[[Dosya:Fatiha 7.jpg]]</div>
 
[[Fatiha 7|7]]- Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!
 
{"Âlemîn", âlem kelimesinin çoğuludur. İnsan, melek ve cin gibi akıl sahibi yaratıkların tamamını içine alan evrenin adıdır. Bazıları da Allah'ın varlığına delâlet eden her şeye âlem denildiğini söylemişlerdir.
 
Rahmân, iyi olsun kötü olsun, mümin olsun kâfir olsun, ayırım yapmadan dünyada nimetini herkese veren Allah demektir.
Rahîm ise, ahirette nimetlerini sadece müminlere veren manasınadır. Cenab-ı Allah, dünyada herkese nimet verdiği halde, kendisine inananlara ahirette özel muamele yapacaktır. Kur'an'da geçen "Rahmân" ve "Rahîm" kelimeleri hep bu manada kullanılmıştır.
 
Ceza günü, ahirette herkesin hesaba çekilip iyinin iyi, kötünün de kötü karşılık alacağı muhakeme günüdür.
 
Müfessirlerin açıklamalarına göre kendilerine lütuf ve ihsanda bulunulan kimseler, peygamberler ve onların yolunda gidenlerdir. Gazaba uğramışların Yahudiler, sapmışların ise Hristiyanlar olduğu rivayet edilmiştir.
 
Bununla beraber, doğru yoldan sapma ve Allah'ın gazabına uğrama, yalnızca Hristiyan ve Yahudilere mahsus değildir.
 
6. âyette Allah Teâlâ'dan bizi "doğru yol"a iletmesi istenmiş, 7. âyette ise doğru yolun ne olduğu "örnekle eğitim" metoduna göre anlatılmıştır. Bu da başta Peygamber olmak üzere iyilerin yolunu iyi, kötülerin yolunu da kötü olarak göstermektir. İşte Kur'an'ın büyük bir kısmı, bu iki âyetin tefsiri mesâbesindedir.}
 
''[[Kuran:Kur'an|Kur'an]] &rarr; [[Kuran:Bakara|Bakara]]: Sonraki Sure''

08.58, 23 Aralık 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Kur'anBakara: Sonraki Sure

1. Fatiha Suresi[değiştir]

{Müddessir sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 7 âyettir.

Kur'an'ın ilk sûresi olduğu için açış yapan, açan manasına "Fâtiha" denilmiştir. Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına "Ümmü'l-Kitâb", dinin asıllarını ihtiva eden manasına "el-Esâs", ana hatlarıyla İslâm'ı anlattığı için "el-Vâfiye" ve "el-Kâfiye", ilk defa inen yedi âyet manasına "es-Seb'u'l-Mesânî", birçok esrarı taşıdığı için "el-Kenz".

Peygamberimiz "Fâtiha'yı okumayanın namazı olmaz" buyurmuştur. Onun için, Fâtiha, namazların her rekâtında okunur. Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve münâcâttır. Kulluğun yalnız Allah'a yapılacağı, desteğin yalnızca Allah'tan geldiği, doğru yola varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah'ın iradesine dayandığı, çünkü hayrı da şerri de yaratanın Allah olduğu hususları bu sûrede ifadesini bulmuştur.

Kur'an, insanlığa doğru yolu göstermek için indirilmiştir. Kur'an'ın ihtiva ettiği esaslar ana hatları ile Fâtiha'da vardır. Zira Fâtiha'da, övgüye, ta'zime ve ibadete lâyık bir tek Allah'ın varlığı, O'nun hakimiyeti, O'ndan başka dayanılacak bir güç bulunmadığı anlatılır ve doğru yola gitme, iyi insan olma dileğinde bulunulur.}

Cüz 1[değiştir]

(1. Cüz Dinleme Bağlantısı)

(1. cüz okuma sayfası)

Bölüm 1[değiştir]

Sayfa 0[değiştir]

1- Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla.

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm

{Aralarında İmam Ebu Hanife'nin de bulunduğu bir gurup fakihe göre besmele, Fatiha'dan ve diğer surelerden bir ayet değildir, sadece Neml suresinin 30. ayetinde geçen besmele ayettir. Diğerleri sure başlarında teberrüken yazılmıştır. Onun için namazda sesli okunmaz.

Aralarında İmam Şafii'nin de bulunduğu diğer bir gurup fakihe göre besmele Fatiha ve diğer surelerin ilk ayetidir. Şafiiler besmeleyi namazda sesli okurlar.

Bir hadiste "Besmele ile başlamayan her iş güdüktür" buyrulmuştur. Bu sebeple müslümanlar bütün işlerine "Besmele" ile başlarlar. İşlere Allah adıyla başlamak ne kadar güzel bir davranıştır! Nahl suresinin 98. ayeti gereği olarak da Kur'an okumaya başlarken "Euzü" çekilir.}

2- Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.

3- O, rahmândır ve rahîmdir.

4- Ceza gününün mâlikidir.

5- (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.

6- Bize doğru yolu göster.

7- Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!

{"Âlemîn", âlem kelimesinin çoğuludur. İnsan, melek ve cin gibi akıl sahibi yaratıkların tamamını içine alan evrenin adıdır. Bazıları da Allah'ın varlığına delâlet eden her şeye âlem denildiğini söylemişlerdir.

Rahmân, iyi olsun kötü olsun, mümin olsun kâfir olsun, ayırım yapmadan dünyada nimetini herkese veren Allah demektir. Rahîm ise, ahirette nimetlerini sadece müminlere veren manasınadır. Cenab-ı Allah, dünyada herkese nimet verdiği halde, kendisine inananlara ahirette özel muamele yapacaktır. Kur'an'da geçen "Rahmân" ve "Rahîm" kelimeleri hep bu manada kullanılmıştır.

Ceza günü, ahirette herkesin hesaba çekilip iyinin iyi, kötünün de kötü karşılık alacağı muhakeme günüdür.

Müfessirlerin açıklamalarına göre kendilerine lütuf ve ihsanda bulunulan kimseler, peygamberler ve onların yolunda gidenlerdir. Gazaba uğramışların Yahudiler, sapmışların ise Hristiyanlar olduğu rivayet edilmiştir.

Bununla beraber, doğru yoldan sapma ve Allah'ın gazabına uğrama, yalnızca Hristiyan ve Yahudilere mahsus değildir.

6. âyette Allah Teâlâ'dan bizi "doğru yol"a iletmesi istenmiş, 7. âyette ise doğru yolun ne olduğu "örnekle eğitim" metoduna göre anlatılmıştır. Bu da başta Peygamber olmak üzere iyilerin yolunu iyi, kötülerin yolunu da kötü olarak göstermektir. İşte Kur'an'ın büyük bir kısmı, bu iki âyetin tefsiri mesâbesindedir.}

Kur'anBakara: Sonraki Sure

test