Kategori:Aziz ve Hakim Ayetleri

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
15.29, 10 Ağustos 2024 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 46966 numaralı sürüm ("Kategori:İçinde Geçen Kelimelere Göre Ayetler Bu kategoride Kur'an'da Allah'ın Aziz ve Hakim (Yüze ve Hükmetli İş Yapan) isimleri birlikte geçen ayetler listelenmiştir. ==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== {{Arabi|اِعْلَمْ}} Ey kardeş bil ki; âyât-ı Kur'aniye'nin âhirlerinde bulunan fezlekeler, yalnız bulunduğu o âyete bakmıyor. Belki bütün âyetlerin birbirine tesanüdü ve birbirini mülahaza ettirmeler..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

Bu kategoride Kur'an'da Allah'ın Aziz ve Hakim (Yüze ve Hükmetli İş Yapan) isimleri birlikte geçen ayetler listelenmiştir.

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

اِعْلَمْ Ey kardeş bil ki; âyât-ı Kur'aniye'nin âhirlerinde bulunan fezlekeler, yalnız bulunduğu o âyete bakmıyor. Belki bütün âyetlerin birbirine tesanüdü ve birbirini mülahaza ettirmeleri ve birbirine bakmaları sebebiyle; o kıssanın mecmuuna, belki surenin tamamına, belki mecmu-u Kur'an'a nazar etmektedir.

Öyle ise, o fezlekedeki hakikatı yalnız bulunduğu o âyetin mealinin mizanıyla tartma. Hem onun azametini yalnız o fezlekenin zikrine mehd-i mahal olmuş olan bir hükm-ü cüz'î üzerine yükleme. Yoksa hakkını bahsedip noksanlaştırırsın.

Meselâ ferman etmiş:

وَلَقَدْ صَرَّفْنَا فِي هٰذَا الْقُرْآنِ

وَكَذٰلِكَ نُفَصِّلُ الْاٰيَاةِ

وَلَقَدْ ضَرَبْنَا فِي هٰذَا الْقُرْآنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ

وَاِنَّ اللّٰهَ عَلِيمٌ قَدِيرٌ

وَاِنَّ اللّٰهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

ve hem لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ ve لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ ve daha bunlara benzer âyetlerin ekser âyât-ı Tenziliye ile beraber ekser âyât-ı tekviniyeye de, hem de ekser ahval-i beşeriyeye bakar gözleri vardır.

Demek, âyâtın sonları onlarla mühürlenen hem o âyetler, onlarla te'yid edilen Kur'anın şu gibi hâtimeleri ise, muhatabın başını dağınık olan cüz'-ü müşettetten kaldırıp, küll-ü basite ve cüz'-ü mufassaldan, küll-ü mücmele baktırıyor. Hem onun nazarını maksad-ı a'lâ olan hâtimedeki fezleke-i esmaya tevcih ettiriyor.. ve daha bunlar gibi esrar-ı belâgatın yüksek düsturlarına nazarı çeviriyorlar.

(Zühre, Mesnevi-i N. (Badıllı))