Alak 7

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
20.53, 17 Temmuz 2024 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 45529 numaralı sürüm
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

Önceki Ayet: Alak 6Alak SuresiAlak 8: Sonraki Ayet

Meali: 6-7-8- Gerçek şu ki, insan kendini kendine yeterli görerek azar. Kuşkusuz dönüş Rabbinedir.

Kur'an'daki Yeri: 30. Cüz, 597. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Ey sıkıntıdan şekva eden hasta! Hastalık, hayat-ı içtimaiye-i insaniyede en mühim ve gayet güzel olan hürmet ve merhameti telkin eder. Çünkü insanı vahşete ve merhametsizliğe sevk eden istiğnadan kurtarıyor.

Çünkü

اِنَّ الْاِنْسَانَ لَيَطْغٰى

اَنْ رَاٰهُ اسْتَغْنٰى

sırrıyla, sıhhat ve âfiyetten gelen istiğnada bulunan bir nefs-i emmare, şâyan-ı hürmet çok uhuvvetlere karşı hürmeti hissetmez. Ve şâyan-ı merhamet ve şefkat olan musibetzedelere ve hastalıklılara merhameti duymaz.

Ne vakit hasta olsa o hastalıkta aczini ve fakrını anlar, lâyık-ı hürmet olan ihvanlarına ihtiram eder. Ziyaretine gelen veya ona yardım eden mü’min kardeşlerine karşı hürmeti hisseder. Ve rikkat-i cinsiyeden gelen şefkat-i insaniye ve en mühim bir haslet-i İslâmiye olan musibetzedelere karşı merhameti hissedip, onları nefsine kıyas ederek, onlara tam manasıyla acır, şefkat eder, elinden gelse muavenet eder, hiç olmazsa dua eder, hiç olmazsa şer’an sünnet olan keyfini sormak için ziyaretine gider, sevap kazanır.

(25. Lem'a)


Sonra, şu فَلَمًّا daki şu şartiyet ise; nur'un, ziyanın sönüp gitmesinden dolayı, yeni bir ziyalandırmanın lüzûmluluğunu istilzam eyler. Fakat bu lüzumluluğun gizliliği (Yani ayette zahir görünmemesi) onu izhar eyleyecek bir mukaddere işaret vermektedir. Şöyle ki: Onlar, vakta ki yaktıkları ateşleri ziya vermeye başladı ve o ışıkla etraflarını birazcık olsun gördüler.. Ve o ateş ve o ışıkla meşğul olmaya koyuldularsa da; bu ateşe layıkı vechiyle ehemmiyet vererek muhafaza içine alamadılar, ondaki nimetin kadrini de bilemediler, dolayısiyle uzun bir müddet koruyupta devam ettiremediler. O ateş nimeti de sönüp gitti. Zira gaflet eseri olarak, ateşin koruma vesile ve sebeplerini muhafaza etmekle değil, neticesiyle meşgul olmaları yüzünden

اِنَّ الْاِنْسَانَ لَيَطْغَي

اَنْ رَاٰهُ اسْتَغْنيٰ

(Alak Suresi, 96/6, 7) (Yani insanoğlu kendini müstağnî, ihtiyaçsız gördüğü zaman, başlar Rabbisine karşı isyan etmeye) sırrıyla; o ateşin sönmesini gerektiren, ehemmiyetsizlikle ona yaklaşım göstermeleri, onun devamsızlığına sebebiyet vermiş oldular. Öyle ki, îzâenin, (ziyalandırmanın) kendisi bile, nur'un kaybolup gitmesine adeta sebeb olmuş oldu.

(İşaratül İ'caz (Badıllı))

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]