Hud (as): Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
 
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 2 değişikliği gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
[[Kategori:Peygamber]]
[[Kategori:Peygamber]]
[[Kategori:Şahıs]]
[[Kategori:Şahıs]]
''Hud ve Hut ile ilgili diğer maddeler için [[Hut (Tavzih)]] sayfasına gidin''
''Hud ve Hut ile ilgili diğer maddeler için [[Hud (Tavzih)]] sayfasına gidin''


'''Hz. Hud (as)''' Kur'an'da bahsi geçen ve Âd kavmine gönderilmiş peygamberdir.
'''Hz. Hud (as)''' Kur'an'da bahsi geçen ve Nûh kavminden sonra gelen ve Ahkāf bölgesinde yaşamış olan Âd kavmine gönderilmiş peygamberdir. Her yüksek yere alâmetler diken, temelli kalmayı düşünerek sağlam yapılar yapan, mallara ve sürülere, eşsiz bağ ve bahçelere sahip olan bu kavim servetlerine ve güçlerine güvenerek gurur ve kibire kapılmışlar, putperestliğe sapmışlardır. Hz. Hûd kendisinin Allah’ın elçisi olduğunu söyleyerek putları bırakıp tevhide çağırmış ama onu kavmi onu dinlememiştir. Bunun üzerine Allah üzerlerine korkunç bir kasırga göndermiş, sadece Hz. Hûd ve ona iman edenler kurtulmuştur. Bir rivayete göre Bâbil’de yaşamıştır.<ref name='a'>https://islamansiklopedisi.org.tr/hud</ref>


Nûh kavminden sonra onların yerine getirilen ve onlardan daha üstün kılınan (el-A‘râf 7/69) Âd kavmi Hûd’un peygamber olarak gönderildiği Ahkāf bölgesinde yaşamıştır (el-Ahkāf 46/21). Her yüksek yere alâmetler diken, temelli kalmayı düşünerek sağlam yapılar yapan, mallara ve sürülere, eşsiz bağ ve bahçelere sahip olan bu insanlar (eş-Şuarâ 26/128-134) servetlerine ve güçlerine güvenerek gurur ve kibire kapılmışlar, putperestliğe sapmışlardır. Hz. Hûd hiçbir ücret talep etmeden onları Allah’a kulluğa ve tövbeye davet etmişse de onlar tanrılarını bırakmayacaklarını belirterek Hûd’u beyinsizlik ve yalancılıkla itham etmişlerdir (el-A‘râf 7/66; Hûd 11/53; eş-Şuarâ 26/139). Hûd ise kendisinin Allah’ın elçisi olduğunu, onlara Allah’ın vahyini bildirdiğini, taptıkları putları bırakmaları gerektiğini, aksi takdirde Allah’ın gazabına uğrayıp iğrenç bir duruma düşeceklerini söylemiş (el-A‘râf 7/70-71), fakat onu dinlemeyen kavmi, “Tehdit ettiğin azabı getir” diyerek kendisine meydan okumuştur (el-Ahkāf 46/22). Bunun üzerine Allah, inkâr ve taşkınlıklarının cezası olarak onları helâk etmek için korkunç bir kasırga meydana getirmiş, vadilerine doğru yayılan bir bulut şeklinde gördükleri kasırgayı yağmur bulutu zannedip sevinmişler, kasırga gelince insanları sökülmüş hurma kütükleri gibi yere sermiş, kül edip savurmuştur (Fussılet 41/16; el-Ahkāf 46/25; ez-Zâriyât 51/41-42; el-Kamer 54/19-21; el-Hâkka 69/6). Yedi gece sekiz gün devam eden bu felâketten (Fussılet 41/16; el-Hâkka 69/6-7) sadece Hz. Hûd ve ona iman edenler kurtulmuş, ötekilerin kökü kesilmiştir (el-A‘râf 7/72; Hûd 11/58-60).
Risale-i Nur'da peygamberlere hârika bir tarzda gaybî imdat gelmesinin ve düşmanları olan münkirlerin başına semavî musibet inmesinin bu kainatta Hakîm ve Âdil olan Cenab-ı Allah'ı gösterdiği izah edilirken misal olarak Hz. Hud ve Âd kavmi verilmiştir.
 
İslâmî kaynaklarda Hûd’un İrem’in çocukları arasında babasına en çok benzeyen, esmer, gür saçlı, güzel yüzlü olduğu nakledilir (İbn Kuteybe, s. 28). Bir rivayete göre Hûd Bâbil’de yaşamıştır. İnsanlar arasında farklı dillerin doğması üzerine Âd, Semûd ve diğer bazı kabileler amca oğulları Âbir ile birlikte Arapça konuşmaya başlamışlar, Âbir’in çocukları diğer insanlara kötü davranınca Allah onlara Hûd’u peygamber olarak göndermiştir. İlk Arapça konuşanın Hûd olduğu nakledilir. Sâlih ve Hûd Güney Arabistan’a gönderilen peygamberlerdir. Daha sonra çeşitli kavimler Bâbil’den değişik yerlere göç etmiş, bu arada Âd’ın çocukları da Yemen’e göçüp yerleşmişlerdir. Gördüğü bir rüya üzerine Kâbe’yi ziyaret eden Hûd, daha sonra Yemen’deki Ahkāf bölgesine giderek burada Âd kavmini hak dine davet etmişse de bir sonuç alamamıştır. Yıllarca süren kıtlık neticesinde Ahkāf halkının kendisinden yardım istemesi üzerine Allah’ın kendilerine sarı, kırmızı ve siyah renkli üç bulut göndereceğini belirterek bunlardan birini seçmelerini tavsiye etmiş, onlar siyah bulutu seçince kuvvetli bir kum fırtınası sonucunda helâk olmuşlardır (İbn Hişâm, s. 37-52).
 
Kavminin helâk olmasından sonra Hz. Hûd’un, nereye gittiği ve nerede vefat ettiği hususunda çeşitli rivayetler vardır. 150 sene yaşayan Hûd (Sa‘lebî, s. 50), kavmi helâk olduktan sonra bir rivayete göre kendisine inananlarla birlikte Mekke’ye gidip yerleşmiş ve orada vefat etmiş, Kâbe ile zemzem arasında Hicr’e defnedilmiştir (Ezrakī, II, 134; İbn Kuteybe, s. 28). Diğer bir rivayete göre ise kabri Şam’da Emeviyye Camii’ndedir, hatta caminin kıble duvarını onun yaptığı ileri sürülmüştür (İbn Kesîr, I, 130). Ancak bu rivayet, Şam’ı diğer bölgelerden daha üstün ve kutsal gösterme arzusunun bir ürünü olarak değerlendirilmektedir (Cevâd Ali, I, 313; M. Beyyûmî Mehrân, s. 256-257). Kabrinin Yemen diyarında olduğu (İbn Sa‘d, I, 52; İbn Kesîr, I, 130), kavminin cezalandırılmasının ardından Âd diyarından Yemen bölgesindeki Şihr’e göç ettiği, burada iki yıl kaldığı, vefatında Hadramut topraklarına defnedildiği yolunda rivayetler de vardır. Bu rivayetlere göre Hz. Hûd, Câhiliye döneminde kötü şöhreti yayılan Berehût Kuyusu’nun da bulunduğu Berehût vadisinde defnedilmiştir. Burada ona atfedilen kabir önemli bir ziyaret yeridir. Özellikle Şâban ayının 21’inde gelen ziyaretçiler burada üç gün kalmaktadır (Cevâd Ali, I, 312; Mustafa Murâd ed-Debbâğ, s. 17). R. B. Serjeant Hz. Hûd’un Berehût (Barhût) vadisindeki kabrini, ulaşım imkânlarını, ziyaret usullerini anlatmaktadır (Le Muséon, LXVII [1954], s. 121-166). Öte yandan Hûd’un kabrinin Filistin’de olduğu da rivayet edilmektedir. Gazze’deki Hûc sakinleri beldelerinin adının Hûd’un bozulmuş şekli olduğuna ve Hûd peygamberin orada medfun bulunduğuna inanırlar. Nâsır-ı Hüsrev ise Hayfa’nın bir köyünde Hz. Hûd’un kabrini ziyaret ettiğini nakletmekte, İrbid’in bir köyünün “en-Nebî Hûd” adını taşıdığı bilinmektedir (Mustafa Murâd ed-Debbâğ, s. 17). Hz. Hûd’un kabrinin Filistin’de olduğu iddiası, Âd kavmini Arap yarımadasının kuzeyi ile alâkalı kılan rivayetlerle bağlantılıdır. Humus’ta da Hz. Hûd’a nisbet edilen bir makam-kabir vardır. Kur’ân-ı Kerîm’de hem Hûd adıyla hem de Âd kavminin yaşadığı bölgenin adıyla (Ahkāf) anılan birer sûre bulunmaktadır.
 
 
 
 
<ref name='a'>https://islamansiklopedisi.org.tr/eyyub</ref>
 


==Bilgiler==
==Bilgiler==


'''Diğer İsimleri:''' Job (İncil'de), Eyüp (halk arasında)
'''Diğer İsimleri:''' Eber (Eski Ahitte)


'''Doğum Yeri ve Tarihi:'''  
'''Doğum Yeri ve Tarihi:''' -


'''Annesi:''' -
'''Annesi:''' -
30. satır: 19. satır:
'''Kardeşleri:''' -  
'''Kardeşleri:''' -  


'''Soyu''': Baba tarafından Hz. İshak, anne tarafından Hz. Lût
'''Soyu''': Hz. Nuh


'''Vefat Yeri ve Tarihi:''' -
'''Vefat Yeri ve Tarihi:''' -


'''Kabrinin Yeri:''' Eyüpnebi, Viranşehir/Şanlıurfa'da Hz. Eyyüb'e atfedilen bir kabir vardır
'''Kabrinin Yeri:''' Hicr, Mekke veya Şam’da Emeviyye Camii, Şam veya Berehût (Barhut) vadisi, Hadramut veya Filistin'de olduğuna dair rivayetler vardır. Humus’ta da Hz. Hûd’a nisbet edilen bir makam-kabir vardır.


'''Harita Konumu:''' [https://maps.app.goo.gl/1hLotRQW6Xukuur86]
'''Harita Konumu:''' -


'''Hanımları:''' Rahme
'''Hanımları:''' -


'''Çocukları:''' -
'''Çocukları:''' -
44. satır: 33. satır:
'''Peygamberlikle Görevlendirildiği Yer ve Tarih:''' -
'''Peygamberlikle Görevlendirildiği Yer ve Tarih:''' -


'''Peygamber Olarak Gönderildiği Kavim:''' -
'''Peygamber Olarak Gönderildiği Kavim:''' [[Ad Kavmi|Âd Kavmi]]


==Kur'an'da İsminin Geçtiği Yerler==
==Kur'an'da İsminin Geçtiği Yerler==


Hz. Hud'un ismi Kur'an'da 7 ayette toplam 7 defa geçer.
Hz. Hud'un ismi Kur'an'da 7 ayette toplam 7 defa geçer. Ayrıca [[Ahkaf 21|Ahkaf suresinde]] ismi geçmeden kıssası anlatılır.


[[:Kategori:Hud Peygamberin (AS) İsmi Geçen Ayetler|Hud Peygamberin (AS) İsmi Geçen Ayetler]]
[[:Kategori:Hud Peygamberin (AS) İsmi Geçen Ayetler|Hud Peygamberin (AS) İsmi Geçen Ayetler]]
78. satır: 67. satır:
==İlgili Maddeler==
==İlgili Maddeler==


* [[Hud Suresi]]: Kur'an-ı Kerim'in 11. suresi.
* [[Ad Kavmi]]: Hz. Hud'un peygamberlik vazifesiyle gönderildiği kavim.
* [[Ad Kavmi]]: Hz. Hud'un peygamberlik vazifesiyle gönderildiği kavim.
* [[Hud Suresi]]: Hz. Hud'un kıssasından bahseden Kur'an-ı Kerim'in 11. suresi.
* [[Ahkaf Suresi]]: Hz. Hud'un kıssasından bahseden Kur'an-ı Kerim'in 46. suresi.


==Kaynakça==
==Kaynakça==

07.26, 24 Ağustos 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Hud ve Hut ile ilgili diğer maddeler için Hud (Tavzih) sayfasına gidin

Hz. Hud (as) Kur'an'da bahsi geçen ve Nûh kavminden sonra gelen ve Ahkāf bölgesinde yaşamış olan Âd kavmine gönderilmiş peygamberdir. Her yüksek yere alâmetler diken, temelli kalmayı düşünerek sağlam yapılar yapan, mallara ve sürülere, eşsiz bağ ve bahçelere sahip olan bu kavim servetlerine ve güçlerine güvenerek gurur ve kibire kapılmışlar, putperestliğe sapmışlardır. Hz. Hûd kendisinin Allah’ın elçisi olduğunu söyleyerek putları bırakıp tevhide çağırmış ama onu kavmi onu dinlememiştir. Bunun üzerine Allah üzerlerine korkunç bir kasırga göndermiş, sadece Hz. Hûd ve ona iman edenler kurtulmuştur. Bir rivayete göre Bâbil’de yaşamıştır.[1]

Risale-i Nur'da peygamberlere hârika bir tarzda gaybî imdat gelmesinin ve düşmanları olan münkirlerin başına semavî musibet inmesinin bu kainatta Hakîm ve Âdil olan Cenab-ı Allah'ı gösterdiği izah edilirken misal olarak Hz. Hud ve Âd kavmi verilmiştir.

Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Eber (Eski Ahitte)

Doğum Yeri ve Tarihi: -

Annesi: -

Babası: -

Kardeşleri: -

Soyu: Hz. Nuh

Vefat Yeri ve Tarihi: -

Kabrinin Yeri: Hicr, Mekke veya Şam’da Emeviyye Camii, Şam veya Berehût (Barhut) vadisi, Hadramut veya Filistin'de olduğuna dair rivayetler vardır. Humus’ta da Hz. Hûd’a nisbet edilen bir makam-kabir vardır.

Harita Konumu: -

Hanımları: -

Çocukları: -

Peygamberlikle Görevlendirildiği Yer ve Tarih: -

Peygamber Olarak Gönderildiği Kavim: Âd Kavmi

Kur'an'da İsminin Geçtiği Yerler[değiştir]

Hz. Hud'un ismi Kur'an'da 7 ayette toplam 7 defa geçer. Ayrıca Ahkaf suresinde ismi geçmeden kıssası anlatılır.

Hud Peygamberin (AS) İsmi Geçen Ayetler

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Sırat-ı müstakim ehli olan peygamberlere (aleyhimüsselâm) binler vakıatta istimdadlarına hârika bir tarzda gaybî imdat gelmesi ve onların istedikleri aynen verilmesi ve düşmanları olan münkirlere yüzer hâdisatta aynı zamanda gazap gelmesi ve semavî musibet başlarına inmesi kat’î, şeksiz gösterir ki bu kâinatın ve içindeki nev-i beşerin Hakîm ve Âdil ve Muhsin ve Kerîm ve Aziz ve Kahhar bir Mutasarrıfı, bir Rabb’i var ki Nuh ve İbrahim, Musa ve Hud ve Salih gibi (aleyhimüsselâm) çok nebilere pek hârika bir surette tarihî ve geniş hâdiselerle muzafferiyet ve necatları vermiş. Ve Semud ve Âd ve Firavun kavimleri gibi çok zalimlere ve münkirlere dahi peygamberlere isyanlarına mukabil dünyada dahi bir ceza olarak başlarına dehşetli, semavî musibetler indirmiş.

(15. Şua)


Hem madem gözümüzle, gündüz gibi hem nefsimizde hem etrafımızda bir rahmet-i âmme ve bir hikmet-i şâmile ve bir inayet-i daime müşahede ediyoruz ve dehşetli bir saltanat-ı rububiyet ve dikkatli bir adalet-i âliye ve izzetli icraat-ı celaliyenin âsârını ve cilvelerini görüyoruz. Hattâ bir ağacın meyveleri ve çiçekleri sayısınca o ağaca hikmetler takan bir hikmet ve her bir insanın cihazatı ve hissiyatı ve kuvveleri adedince ihsanları, in’amları ona bağlamış bir rahmet ve kavm-i Nuh ve Hud ve Salih aleyhimüsselâm ve kavm-i Âd ve Semud ve Firavun gibi âsi milletlere tokat vuran ve en küçük bir zîhayatın hakkını muhafaza eden izzetli ve inayetli bir adalet ve وَمِنْ اٰيَاتِهٖٓ اَنْ تَقُومَ السَّمَٓاءُ وَالْاَرْضُ بِاَمْرِهٖ ثُمَّ اِذَا دَعَاكُمْ دَعْوَةً مِنَ الْاَرْضِ اِذَٓا اَنْتُمْ تَخْرُجُونَ âyeti, azametli bir îcaz ile der:

(11. Şua)


Sarsar-ı ilhaddan inkaz eden,

Şule-i Hûd-u hidayettir sözün.

...

Ahmed Galib

(Barla L.)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

  • Ad Kavmi: Hz. Hud'un peygamberlik vazifesiyle gönderildiği kavim.
  • Hud Suresi: Hz. Hud'un kıssasından bahseden Kur'an-ı Kerim'in 11. suresi.
  • Ahkaf Suresi: Hz. Hud'un kıssasından bahseden Kur'an-ı Kerim'in 46. suresi.

Kaynakça[değiştir]