Süleyman'ın Bahçesi

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Yazdırılabilir sürüm artık desteklenmiyor ve görüntü oluşturma hataları olabilir. Lütfen tarayıcı yer işaretlerinizi güncelleyin ve bunun yerine varsayılan tarayıcı yazdırma işlevini kullanın.

Süleyman'ın Dere Bahçesi ya da Cennet Bahçesi tahminen 1928 yılında 28. Söz olan Cennet bahsi risalesinin 1 veya 2 saat zarfında telif edildiği ve o vakit Barlalı Sıddık Süleyman Kervancı'ya ve kardeşine ait olan bahçedir. Bugün Cennet bahçesi olarak bilinir ve 1997 yılından itibaren bakımlı şekilde Barla'da ziyaretçilerin gezmesine açıktır.

Coğrafi Bilgiler[değiştir]

Niteliği: Bahçe

Nüfus (yıl): -

Yüzölçümü (km2): -

Diğer İsimleri:

Kıta: Asya

Ülke: Türkiye

Vilayet/Eyalet: Isparta

İlçe/Kasaba: Barla

Mahalle/Köy:

Harita konumu: [1]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Birincisi: Telifinde fevkalâde suhulet ve sürattir. Hattâ beş parça olan On Dokuzuncu Mektup iki üç günde ve her günde üç dört saat zarfında –mecmuu on iki saat eder– kitapsız, dağda, bağda telif edildi. Otuzuncu Söz hastalıklı bir zamanda, beş altı saatte telif edildi. Yirmi Sekizinci Söz olan cennet bahsi bir veya iki saatte, Süleyman’ın dere bahçesinde telif edildi. Ben ve Tevfik ile Süleyman, bu sürate hayrette kaldık ve hâkeza…

Telifinde bu keramet-i Kur’aniye olduğu gibi…

(Mehtubat, 28. Mektup, 3. Risale, 5. Misalin sonu)


Bu dere bahçesi gibi (Hâşiye[1]) şu Barla bağ ve bahçelerinin her birinin ayrı ayrı mâliki bulunduğu halde; Barla’da gıdası itibarıyla ancak bir avuç yeme mâlik olan her bir kuş, her bir serçe, her bir arı “Bütün Barla’nın bağ ve bostanları, benim nüzhetgâhım ve seyrangâhımdır.” diyebilir. Barla’yı zapt edip daire-i mülküne dâhil eder. Başkalarının iştiraki onun bu hükmünü bozmaz.

(Sözler, 28. Söz, 5. Sual, Haşiye)


Evet, ekser kardeşlerim ve yanımdaki umum arkadaşlarım ve müstensihler biliyorlar ki On Dokuzuncu Mektup’un beş parçası, birkaç gün zarfında her gün iki üç saatte ve mecmuu on iki saatte hiçbir kitaba müracaat edilmeden yazılması; hattâ en mühim bir parça ve o parçada lafz-ı Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm kelimesinde zahir bir hâtem-i nübüvveti gösteren dördüncü cüz, üç dört saatte, dağda, yağmur altında ezber yazılmış. Ve Otuzuncu Söz gibi mühim ve dakik bir risale, altı saat içinde bir bağda yazılmış. Ve Yirmi Sekizinci Söz, Süleyman’ın bahçesinde bir, nihayet iki saat içinde yazılması gibi ekser risaleler böyle olması ve eskiden beri sıkıntılı ve münkabız olduğum zaman, en zahir hakikatleri dahi beyan edemediğimi, belki bilemediğimi yakın dostlarım biliyorlar. Hususan o sıkıntıya hastalık da ilâve edilse daha ziyade beni dersten, teliften men’etmekle beraber; en mühim Sözler ve risaleler, en sıkıntılı ve hastalıklı zamanımda en süratli bir tarzda yazılması; doğrudan doğruya bir inayet-i İlahiye ve bir ikram-ı Rabbanî ve bir keramet-i Kur’aniye olmazsa nedir?

(Mektubat, 28. Mektup, 7. Risale, 5. İşaret)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

  • Süleyman Kervancı: Bahsi geçen bahçenin sahibi ve Bediüzzaman'a Barla'da 8 sene gücendirmeden hizmet edip müsvedde katipliği yapan nur talebesi. Sıddık Süleyman olarak bahsedilir.

Kaynakça[değiştir]

  1. Sekiz sene kemal-i sadakatle bu fakire hizmet eden Süleyman’ın bahçesidir ki bir veya iki saat zarfında şu Söz orada yazıldı.