Risale:21. Mektup (Ayet-Hadis Mealleri)

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
18.06, 30 Nisan 2021 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 19482 numaralı sürüm (→‎Yirmi Birinci Mektup)
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

Önceki Kısım: Yirminci Mektup Ayet-Hadis MealleriMektubat Ayet-Hadis MealleriYirmi İkinci Mektup Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım

Yirmi Birinci Mektup[değiştir]

Yirmibirinci Mektub, 1926-1934 yılları arasında, Bediüzzaman Hazretleri Barla'da bulunduğu yıllarda te'lif edilmiştir.

بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ

Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah'ın adıyla.

وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪

Hiçbir şey yoktur ki Allah'ı hamd ile tesbih etmesin. (İsrâ Sûresi, 17:44)

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

اِمَّا يَبْلُغَنَّ عِنْدَكَ الْكِبَرَ اَحَدُهُمَٓا اَوْ كِلَاهُمَا فَلَا تَقُلْ لَهُمَٓا اُفٍّ وَلَا تَنْهَرْهُمَا وَقُلْ لَهُمَا قَوْلًا كَر۪يمًا

Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın 'Öf' bile deme, onları azarlama; onlara güzel söz söyle. (İsrâ Sûresi, 17:23)

وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُلْ رَبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَان۪ى صَغ۪يرًا

Onlara merhamet ve tevazu kanadını ger ve de ki: 'Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece merhamet buyur.' (İsrâ Sûresi, 17:24)

رَبُّكُمْ اَعْلَمُ بِمَا ف۪ى نُفُوسِكُمْ اِنْ تَكُونُوا صَالِح۪ينَ فَاِنَّهُ كَانَ لِـْلَاوَّاب۪ينَ غَفُورًا

Sizin içinizde olanı Rabbiniz hakkıyla bilir. Eğer siz salih kimseler olursanız, muhakkak ki O, kendisine yönelenler için çok bağışlayıcıdır. (İsrâ Sûresi, 17:25)

اِنَّ اللّٰهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَت۪ينُ

Şüphesiz ki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır. (Zâriyat Sûresi, 51:58)

وَكَاَيِّنْ مِنْ دَٓابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اَللّٰهُ يَرْزُقُهَا وَاِيَّاكُمْ

Yeryüzünde yürüyen ve kendi rızkını yüklenemeyen nice canlının ve sizin rızkınızı Allah verir. (Ankebût Sûresi, 29:60)

لَوْلَا الشُّيُوخُ الرُّكَّعُ لَصُبَّ عَلَيْكُمُ الْبَلَٓاءُ صَبًّا

"Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belâlar sel gibi üstünüze dökülecekti". el-Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 2:163; Süyûtî, Kenzü'l-Ummâl, 9:167; İmam-ı Gazâlî, İhyâu Ulûmi'd-Dîn, s. 341; Mecmeu'z-Zevaid, 10:227; Beyhakî, es-Sünenü'l-Kübrâ, 3:345

اَلْجَزَٓاءُ مِنْ جِنْسِ الْعَمَلِ

Her amel kendi cinsinden birşeyle karşılık görür. (Aclûnî, Keş-fu'l-Hafâ, 1:332; Aliyyu'l-Kâri, el-Esrâru'l-Merfûa, 103)

خَسِرَ الدُّنْيَا وَ الْاٰخِرَةَ

Dünyayı da, âhireti de kaybetti. (Hac Sûresi, 22:11)

اَللّٰهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ عَلٰى مَنْ قَالَ اَلْجَنَّةُ تَحْتَ اَقْدَامِ الْاُمَّهَاتِ وَ عَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَع۪ينَ

Allahım! "Cennet annelerin ayakları altındadır" buyuran Zâta ve bütün âl ve ashabına salât ve selâm et. [Tırnak içindeki metnin kaynağı: Süyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, 3642; el-Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 1:335; el-Elbânî, Sahîhu'l-Câmii's-Sağîr ve Ziyâdetuhu, 1259, 1260]

سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." Bakara Sûresi, 2:32








































Önceki Kısım: Yirminci Mektup Ayet-Hadis MealleriMektubat Ayet-Hadis MealleriYirmi İkinci Mektup Ayet-Hadis Mealleri: Sonraki Kısım