Kuran:İnsan: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
(Yeni sayfa: "Kategori:Kur'an ''Önceki Sure: KıyâmeKur'anMürselât: Sonraki Sure'' =76. İnsân Suresi= ''Önceki...")
 
Değişiklik özeti yok
4. satır: 4. satır:
=76. İnsân Suresi=
=76. İnsân Suresi=


{Mekke'de veya Medine'de nâzil olduğuna dair rivayetler vardır; 31 âyettir. Adını ilk âyetinde geçen "el-insân" kelimesinden almıştır. "Hel etâke", "ed-Dehr", "el-Ebrâr" ve el-Emşâc" isimleri ile de anılır.}
===Bölüm 1===
====Sayfa 577====
<div id="1">[[Dosya:İnsan 1.png]]</div>
1- İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi?
<div id="2">[[Dosya:İnsan 2.png]]</div>
2- Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık.
<div id="3">[[Dosya:İnsan 3.png]]</div>
3- Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.
<div id="4">[[Dosya:İnsan 4.png]]</div>
4- Doğrusu biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık.
<div id="5">[[Dosya:İnsan 5.png]]</div>
5- İyiler ise, kâfûr katılmış bir kadehten (cennet şarabı) içerler.
====Sayfa 578====
<div id="6">[[Dosya:İnsan 6.png]]</div>
6- (Bu,) Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.
<div id="7">[[Dosya:İnsan 7.png]]</div>
7- O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.
<div id="8">[[Dosya:İnsan 8.png]]</div>
8- Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.
{Âyetin "alâ hubbihî" kısmına, "kendi canları çekmesine rağmen" yerine "Allah sevgisiyle" manası da verilebilir.}
<div id="9">[[Dosya:İnsan 9.png]]</div>
9- "Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz."
<div id="10">[[Dosya:İnsan 10.png]]</div>
10- "Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizden (O'nun azabına uğramaktan) korkarız" (derler).
<div id="11">[[Dosya:İnsan 11.png]]</div>
11- İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
<div id="12">[[Dosya:İnsan 12.png]]</div>
12- Sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve (cenetteki) ipekleri lütfeder.
<div id="13">[[Dosya:İnsan 13.png]]</div>
13- Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.
<div id="14">[[Dosya:İnsan 14.png]]</div>
14- (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
<div id="15">[[Dosya:İnsan 15.png]]</div> <div id="16">[[Dosya:İnsan 16.png]]</div>
15-16- Yanlarında, gümüş kaplar ve billûr kâselerle, gümüş beyazlığında (billûr gibi) şeffaf kupalarla dolaşılır ki, sâkiler bunu (cennet şarabını) ölçüsünce tayin ve takdir ederler.
{Müfessirler, cennet kapları, kupaları ve kâselerinin gümüş ve billûrla tanıtılmasının, sadece bilinmeyeni bilinenle anlatmak maksadıyla yapılmış bir teşbih olduğunu belirtirler. Nitekim Abdullah b. Abbas, "Cennetteki nimetlerle dünyadakiler arasında isimlerinden başka bir benzerlik yoktur" demiştir.}
<div id="17">[[Dosya:İnsan 17.png]]</div>
17- Onlara orada bir kâseden içirilir ki (bu şarabın) karışımında zencefil vardır.
<div id="18">[[Dosya:İnsan 18.png]]</div>
18- (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir.
<div id="19">[[Dosya:İnsan 19.png]]</div>
19- O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın.
<div id="20">[[Dosya:İnsan 20.png]]</div>
20- Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.
<div id="21">[[Dosya:İnsan 21.png]]</div>
21- Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır; gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirir.
<div id="22">[[Dosya:İnsan 22.png]]</div>
22- (Onlara şöyle denir:) Bu, sizin için bir mükâfattır. Sizin gayretiniz karşılığını bulmuştur.
===Bölüm 2===
<div id="23">[[Dosya:İnsan 23.png]]</div>
23- (Resûlüm!) Kur'an'ı sana biz, evet biz indirdik.
<div id="24">[[Dosya:İnsan 24.png]]</div>
24- Artık Rabbinin hükmüne (boyun eğip) sabret; onlardan hiçbir günahkâra, yahut hiçbir nanköre boyun eğme.
<div id="25">[[Dosya:İnsan 25.png]]</div>
25- Sabah akşam Rabbinin ismini yâdet.
====Sayfa 579====
<div id="26">[[Dosya:İnsan 26.png]]</div>
26- Gecenin bir kısmında O'na secde et; gecenin uzun bir bölümünde de O'nu tesbih et.
{Bazı tefsirlerde belirtildiğine göre 25. âyette sabah, öğle ve ikindi namazlarına, 26. âyetin ilk cümlesinde akşam ve yatsı namazına, ikinci cümlesinde ise, Peygamber Efendimiz'e farz olan teheccüd namazına işaret edilmiştir.}
<div id="27">[[Dosya:İnsan 27.png]]</div>
27- Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (ahireti) ihmal ediyorlar.
<div id="28">[[Dosya:İnsan 28.png]]</div>
28- Onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.
{Âyetin son kısmı şöyle de anlaşılmıştır: "Eğer istersek, kendilerini helâk eder, aynı beden sağlığında yeniden yaratırız." Bu manası ile âyet, öldürdükten sonra tekrar diriltmenin, Allah'ın kudreti dahilinde olduğunu anlatmaktadır.}
<div id="29">[[Dosya:İnsan 29.png]]</div>
29- Şüphesiz ki bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.
<div id="30">[[Dosya:İnsan 30.png]]</div>
30- Sizler ancak Rabbinizin dilemesi (izin vermesi) sayesinde (bir şeyi) dileyebilirsiniz. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
<div id="31">[[Dosya:İnsan 31.png]]</div>
31- O, dilediğini rahmetine dahil eder. Zalimlere gelince, onlar için elem verici bir azap hazırlamıştır.


''Önceki Sure: [[Kuran:Kıyame|Kıyâme]] &larr; [[Kuran:Kur'an|Kur'an]] &rarr; [[Kuran:Mürselat|Mürselât]]: Sonraki Sure''
''Önceki Sure: [[Kuran:Kıyame|Kıyâme]] &larr; [[Kuran:Kur'an|Kur'an]] &rarr; [[Kuran:Mürselat|Mürselât]]: Sonraki Sure''

07.07, 15 Haziran 2020 tarihindeki hâli

Önceki Sure: KıyâmeKur'anMürselât: Sonraki Sure

76. İnsân Suresi[değiştir]

{Mekke'de veya Medine'de nâzil olduğuna dair rivayetler vardır; 31 âyettir. Adını ilk âyetinde geçen "el-insân" kelimesinden almıştır. "Hel etâke", "ed-Dehr", "el-Ebrâr" ve el-Emşâc" isimleri ile de anılır.}

Bölüm 1[değiştir]

Sayfa 577[değiştir]

1- İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi?

2- Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık.

3- Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.

4- Doğrusu biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık.

5- İyiler ise, kâfûr katılmış bir kadehten (cennet şarabı) içerler.

Sayfa 578[değiştir]

6- (Bu,) Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.

7- O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.

8- Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.

{Âyetin "alâ hubbihî" kısmına, "kendi canları çekmesine rağmen" yerine "Allah sevgisiyle" manası da verilebilir.}

9- "Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz."

10- "Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizden (O'nun azabına uğramaktan) korkarız" (derler).

11- İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.

12- Sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve (cenetteki) ipekleri lütfeder.

13- Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.

14- (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.

15-16- Yanlarında, gümüş kaplar ve billûr kâselerle, gümüş beyazlığında (billûr gibi) şeffaf kupalarla dolaşılır ki, sâkiler bunu (cennet şarabını) ölçüsünce tayin ve takdir ederler.

{Müfessirler, cennet kapları, kupaları ve kâselerinin gümüş ve billûrla tanıtılmasının, sadece bilinmeyeni bilinenle anlatmak maksadıyla yapılmış bir teşbih olduğunu belirtirler. Nitekim Abdullah b. Abbas, "Cennetteki nimetlerle dünyadakiler arasında isimlerinden başka bir benzerlik yoktur" demiştir.}

17- Onlara orada bir kâseden içirilir ki (bu şarabın) karışımında zencefil vardır.

18- (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir.

19- O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın.

20- Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.

21- Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır; gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirir.

22- (Onlara şöyle denir:) Bu, sizin için bir mükâfattır. Sizin gayretiniz karşılığını bulmuştur.

Bölüm 2[değiştir]

23- (Resûlüm!) Kur'an'ı sana biz, evet biz indirdik.

24- Artık Rabbinin hükmüne (boyun eğip) sabret; onlardan hiçbir günahkâra, yahut hiçbir nanköre boyun eğme.

25- Sabah akşam Rabbinin ismini yâdet.

Sayfa 579[değiştir]

26- Gecenin bir kısmında O'na secde et; gecenin uzun bir bölümünde de O'nu tesbih et.

{Bazı tefsirlerde belirtildiğine göre 25. âyette sabah, öğle ve ikindi namazlarına, 26. âyetin ilk cümlesinde akşam ve yatsı namazına, ikinci cümlesinde ise, Peygamber Efendimiz'e farz olan teheccüd namazına işaret edilmiştir.}

27- Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (ahireti) ihmal ediyorlar.

28- Onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.

{Âyetin son kısmı şöyle de anlaşılmıştır: "Eğer istersek, kendilerini helâk eder, aynı beden sağlığında yeniden yaratırız." Bu manası ile âyet, öldürdükten sonra tekrar diriltmenin, Allah'ın kudreti dahilinde olduğunu anlatmaktadır.}

29- Şüphesiz ki bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.

30- Sizler ancak Rabbinizin dilemesi (izin vermesi) sayesinde (bir şeyi) dileyebilirsiniz. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

31- O, dilediğini rahmetine dahil eder. Zalimlere gelince, onlar için elem verici bir azap hazırlamıştır.

Önceki Sure: KıyâmeKur'anMürselât: Sonraki Sure

test