Ubeyd

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Ubeyd, Üstad hazretlerinin kız kardeşi Durriyye'nin tek oğludur. Bediüzzaman Hazretleri’ne küçük yaşlarda talebe olmuş; Van’da, Başet Dağı’nda kaldığı yıllarda onunla birlikte olmuştur. Dayısı Bediüzzaman’la birlikte Birinci Cihan Harbinde Rus ve Ermenilerle çarpışırken Bitlis Kalesi dibinde üstadın yanında ve onun bedeline şehit olmuştur.[1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri:

Doğum Yeri ve Tarihi:

Vefat Yeri ve Tarihi:

Kabrinin Yeri:

Risale-i Nur ile Nasıl Tanıştığı[değiştir]

Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri[değiştir]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Geceleyin Vali ve Kumandan Kel Ali ve ahali kurtulduktan, gönüllüler ve askerler çekildikten sonra; bir kısım fedakâr talebeleriyle Bitlis’te bakiyye kalan bir kısım bîçareler için kendilerini feda etmek fikriyle kaçmazlar. Sabahleyin düşmanın bir taburu ile müsademe ederler, arkadaşlarının çoğu şehit olur. Hattâ yeğeni ve fedakâr bir talebesi olan Ubeyd dahi kendi bedeline şehit düştükten sonra düşmanın üç sıra askerini yararak geçip hayatta kalan üç talebesiyle pek acib bir surette su üzerinde bulunan bir sütreye girer.

(Tarihçe-i Hayat, İlk Hayatı)


Hattâ –ben kendim– Ubeyd isminde bir yeğenim ve talebem vardı. Benim yanımda ve benim yerime şehit olduktan sonra, üç aylık mesafede esarette bulunduğum zaman, mahall-i defnini bilmediğim halde, bence bir rüya-yı sadıkada, tahte’l-arz bir menzil suretindeki kabrine girmişim. Onu şüheda tabaka-i hayatında gördüm. O, beni ölmüş biliyormuş. Benim için çok ağladığını söyledi. Kendisini hayatta biliyor fakat Rus’un istilasından çekindiği için yer altında kendine güzel bir menzil yapmış. İşte bu cüz’î rüya, bazı şerait ve emaratla, geçen hakikate, bana şuhud derecesinde bir kanaat vermiştir.

(Mektubat, 1. Mektup, 1. Sual)


Ben şimdiye kadar merhum Molla Abdullah ile beraber Abdurrahman’ı ve Ubeyd’i ekser dualarımda zikrettiğim gibi merhum Fuad’ı dahi onlar ile beraber her vakit yâd edeceğim, inşâallah.

(Barla Lahikası)


Hem on beş seneden beri şehit olmuş işittiğim ve daima Ubeyd gibi şehit talebelerim içinde ona dua ettiğim hem İşaratü’l-İ’caz’ı hem Onuncu Söz’ü tabeden Molla Hamza hayatta, Irak’ta olduğunu ve Nurları aradığını, memlekete giden kardeşimiz Emin’in mektubunda o müjde, tamamıyla yaramı tedavi etti. Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükür olsun dedim.

(Emirdağ Lahikası-1)

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]