Risale:Levhalar (İman ve Küfür Muvazeneleri)
Önceki Risale: Kalbe Farisî Olarak Tahattur Eden Bir Münacat ← İman ve Küfür Muvazeneleri → İkinci Levha: Sonraki Risale
Levhalar[değiştir]
Bundan yirmi beş sene kadar evvel İstanbul Boğazı’ndaki Yuşa Tepesi’nde, dünyanın terkine karar verdiğim bir zamanda, bir kısım mühim dostlarım beni dünyaya, eski vaziyetime döndürmek için yanıma geldiler. Dedim: “Yarına kadar beni bırakınız, istihare edeyim.” Sabahleyin kalbime bu iki levha hutur etti. Şiire benzer fakat şiir değiller. O mübarek hatıranın hatırı için ilişmedim. Geldiği gibi muhafaza edildi.
Yirmi Üçüncü Söz’ün âhirine ilhak edilmişti. Makam münasebetiyle buraya alındı.
Birinci Levha[değiştir]
Ehl-i gaflet dünyasının hakikatini tasvir eder levhadır.
Beni dünyaya çağırma * Ona geldim fena gördüm.
Demâ gaflet hicab oldu * Ve nur-u Hak nihan gördüm.
Bütün eşya-yı mevcudat * Birer fâni muzır gördüm.
Vücud desen onu giydim * Âh ademdi çok bela gördüm.
Hayat desen onu tattım * Azap-ender azap gördüm.
Akıl ayn-ı ikab oldu * Bekayı bir bela gördüm.
Ömür ayn-ı heva oldu * Kemal ayn-ı heba gördüm.
Amel ayn-ı riya oldu * Emel ayn-ı elem gördüm.
Visal nefs-i zeval oldu * Devayı ayn-ı dâ’ gördüm.
Bu envar zulümat oldu * Bu ahbabı yetim gördüm.
Bu savtlar na’y-ı mevt oldu * Bu ahyayı mevat gördüm.
Ulûm evhama kalboldu * Hikemde bin sekam gördüm.
Lezzet ayn-ı elem oldu * Vücudda bin adem gördüm.
Habib desen onu buldum * Âh firakta çok elem gördüm.
Önceki Risale: Kalbe Farisî Olarak Tahattur Eden Bir Münacat ← İman ve Küfür Muvazeneleri → İkinci Levha: Sonraki Risale